Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • Öğe
    Tilimsânî'nîn usûl anlayışında zâhir-müevvel diyalektiği ve te'vil'in yeri
    (Batman Üniversitesi, 2021-06-01) Deniz, Abdulbaki
    İslam düşünce tarihinde te’vilin önemli bir vasıta olduğu hususunda şüphe yoktur. Usulcüler de te’vilin teşri vesilelerinden biri olduğuna dair kanaat bildirmişlerdir. Te’vilin içtihadın aklî yöntemlerinden biri olduğunu kabul eden usulcüler te’vilin usul sistematiğine dâhil etme konusunda farklı yöntemler kullanmışlardır. Söz konusu usulcülerden biri olan Tilimsânî’ye göre te’vil önemli bir içtihat yöntemi olup sağlıklı bir te’vil için lafzın bazı şartları hâiz olması gerekmektedir. Ayrıca te’vilde uygun bir delilin mutlaka ortaya konması şarttır. Ayrıca Tilimsânî te’vilin usul içerisindeki konumunu belirlemek için karşıtlıkları kullanmak suretiyle diyalektik bir metot tercih etmiştir. Bu kapsamda zâhir-müevvel kavramlarına yoğunlaşarak te’vili temellendirmeye çalışmıştır. Usul tarihinde ilk sayılabilecek bu sistematik bakış açısının detaylı bir çalışmaya ihtiyaç duyduğu açıktır. Bu kapsamda Tilimsânî’nin genel usul anlayışı içerisinde te’vilin konumu ve zâhir-müevvel lafızları bağlamında te’vili nasıl temellendirmeye çalıştığı önem arz etmektedir. Tilimsânî’ye göre lafızların manâya açıkça delalet etmesinin sekiz sebebi olduğu gibi karşıtlık ilkesi gereği lafızlarda te’vile başvurma ihtiyacı da sekiz sebepte somutlaşmaktadır. Bu çalışmada söz konusu sebepler örnekleriyle birlikte ayrı ayrı değerlendirilecek ve Tilimsânî’nin te’vil anlayışı ortaya konmaya çalışılacaktır.
  • Öğe
    Salâhuddîn el-Alâî’nin hayatı ve El-Mecmûʻu’lmüzheb Fî Kavâidi’l-Mezheb adlı eseri
    (Batman Üniversitesi, 2023-01-01) Akıl, Amıra; Algül, Adnan
    Hadis, fıkıh, usûl, lügat, tefsir ve diğer birçok ilimde uzmanlaşan Salâhuddîn Halil elAlâ’î, hicri sekizinci yüzyılın önde gelen âlimlerinden biri olup usûl ile füruu, menkul ile maʻkûlu cemeden ender şahsiyetlerden biridir. Dönemin önde gelen âlimlerinden çeşitli ilimler tahsil eden Alâ’î, ömrünün önemli bir kısmını tedrisatta bulunarak ve eser telif ederek ilmi mirasın sonraki nesillere aktarılmasında büyük bir ilmi payeye sahip ol-muştur. Hadis ilmindeki büyük çabaları âlimlerin dikkatini çektiği gibi el-Mecmûʻu’l-müzheb fî kavâʻidi’l-mezheb adlı kıymetli çalışması da kaide, usûl ve fıkhi meselelerle ilgili görüşlerini ortaya koyması bakımından, Alâ’î’nin üstün ilmi gücünü yansıtmaktadır. Bu çalışmada Alâ’î’nin hayatı, ilmî kişiliği ve özellikle fıkıh usûlü alanında telif edilen eserler arasında büyük bir öneme sahip olan el-Mecmûʻu’l-müzheb fî kavâʻidi’l-mezheb adlı kitabı incelenmiştir. Alâ’î, eserinde beş külli kaideyi ele almış, fıkıh ve fıkıh usûlü ile ilgili kaideleri tertip etmiş ve usûlden ferʻî hükümler çıkarmıştır. Bu anlamda söz konusu eseri, Şâfiî mezhebinin önemli kaynaklarından biridir
  • Öğe
    İslam hukukunda sosyal yardımlaşma
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-07-04) Ortakaya Büyükhan, Hilal; Aslan, Bedri
    İnsanoğlu fıtratı gereği sosyal bir varlıktır. Bu sebeple doğumundan ölümüne kadar etrafındaki insanlara ihtiyaç duyup onlarla beraber yaşamak durumundadır. Acz ve fakr sahibi olan insan her ihtiyacını bizzat karşılayamayacağı için etrafındaki insanların yardımına muhtaç olduğu gibi aynı yardımı başkalarından da esirgememesi gerekmektedir. Nitekim zor durumda olan insanların yardımına koşmak her Müslümanın görevi olduğu gibi aynı zamanda insani ve vicdani bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun yerine getirildiği toplumlarda her kesimden olan insanlar daha huzurlu, insan ilişkileri daha sağlıklı ve karşılıklı güven ortamı daha yaygındır. Çünkü yardımlaşmanın yoğun olduğu toplumlarda kimsenin gözü başkasının malında olmayacaktır. Yardımlaşmanın sosyal katkılarından burada dile getirilmeyen başka yönlerinin olduğu da bir gerçektir. İslam dini bazı durumlarda zorunlu olarak bazı durumlarda gönüllü bir şekilde ama sürekli olarak yardımlaşma içerisinde bulunmamız için teşvikte bulunmaktadır. Çalışmada genel olarak malî ibadetlerin sosyal yönü ele alınmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda yardımlaşmanın genel ve özel tanımı, İslam’da yardımlaşma, yardımlaşma ile ibadetlerin ilişkisi, zorunlu olan malî ibadetlerle zorunlu olmayan malî ibadetler üzerinde ayrıntılı durulmuştur. Bunun yanında ele alınan ibadetlerin sosyal yardımlaşmaya bakan yönü ve bu ibadetlerin sosyal yardımlaşmaya katkısı incelenmiştir. Detaylı olmasa da bu ibadetlerin kişinin manevi ve ruhî yaşantısında sağladığı faydalara da değinilmiştir
  • Öğe
    İhyâü Ulûmi’d-dîn adlı eserde geçen ibadetler fıkhının Şafiî mezhebinde tercih edilen görüşlerle mukayesesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-03) Türker, Esat Mert; Saltekin, Abdulbasıt
    İmam Gazzâlî’nin İslami ilimlerde yetkin olduğu su götürmez bir gerçektir. Mensubu olduğu Şafiî mezhebinde de haklı bir şöhrete sahiptir. Burada çalışmamızın amacı İmam Gazzâlî’nin mensubu olduğu Şafiî mezhebinin genel kabul gören görüşlerine ne derece mutabık kaldığını ve bu mezhebin görüşlerinden farklı düşündüğü hususların neler olduğunu tespit etmek olacaktır. Başta temizlik ile ilgili meseleler ele alınmıştır. Ardından namaz, zekât, oruç ve hac ibadetiyle ilgili meseleler karşılaştırmalı bir şekilde incelenmiştir. Yer yer farklılıklar belirtilerek ihtilaflı meseleler tespit edilmiştir. Son kısımda ise belli başlı ihtilaflar özet bir şekilde sunularak bir sonuca varılmıştır.
  • Öğe
    Şâtıbî’nin bid‘at anlayışı
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-11-20) Özdemir, Süleyman; Aslan, Bedri
    Bid‘at kavramı terim olarak “ dinde daha önce benzeri bulunmayıp sonradan ortaya çıkan (muhdes) şey” anlamına gelmektedir. Bid‘at kavramına sahabe döneminden bu yana çeşitli yorumlar yapılmış ve belli çerçeveler çizilmiştir. Kimi bu çerçeveyi geniş tutarken kimisi de bu çerçeveyi iyice daraltmıştır. Makasın bu kadar geniş olmasının sebebi konu ile ilgili farklı yorum ve yöntemlerin varlığıdır. Bu çalışmayla önemli ölçüde konuyu ele alan Ebû İshâk İbrâhîm b. Mûsâ b. Muhammed el-Lahmî eş-Şâtıbî el-Gırnâtî’ nin (ö.790/1388) bid‘at ile ilgili dağınık olan görüşleri bir araya toplanmış ve değerlendirilmiştir. Çalışmamız giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde çalışmamızın kapsam ve yöntemiyle birlikte İslam hukuk literatüründe bid‘at ile ilgili yapılmış klasik ve çağdaş dönemlerde ki eserlerle ilgili bilgi verdik. Birinci bölümde Endülüs’ün yetiştirmiş olduğu önemli alimlerden biri olan Şâtıbî’nin yetişmesinde önemli bir etken olan maddi ve manevi çevre, şahsiyeti, hocaları ve öğrencileri ele alınmıştır. Bunların bir semeresi olarak ortaya çıkan ve özellikle konuyla ilgili olan ‘el-İ’tisâm’ adlı eseri ile birlikte diğer eserlerini de tanıtmaya çalıştık. Bir başka alt başlıkla İslam hukuku çerçevesinde bid‘at kavramının sözlük ve ıstılahi anlamını, ortaya çıkışı ve sebeplerini, son olarak da bid‘atın taksimi ile ilgili bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde ‘Şâtıbî’nin Bid‘at Anlayışı’ üst başlığı altında bid‘at kavramının tarifi ve içeriği, kavramın kötülenmesi ile ilgili delilleri, bid‘atın kısımları, kime bid‘atçı denilip denilemeyeceği, bid‘atçının günah dereceleri, bid‘atçıların dayanak olarak göstermiş oldukları istidlal kaynakları gibi konuyla ilgili bazı konular ele alınmıştır. Sonuç bölümünde ise Şâtıbî’nin görüş ve yöntemlerinin genel bir pörtfoyundan sonra konu ile ilgili kanaat ve önerilerimize de yer verdik.