5 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Öğe XIX. Asrın ilk yarısında Menteşe Yöresi’nde Gayrimüslim nüfus hakkında bir değerlendirme(Sosyal, Beşerî ve İdari Bilimler Dergisi, 2019-11) Gördeğir, Ercan; Baran, BüşraSosyal bilimlerde güncelliği konusunda önemini yitirmeyen konulardan biri nüfustur. Bir coğrafi bölgenin nüfus yoğunluğu, ekonomik aktifliği, göç hareketleri ve tüm özel koşullarıyla bağlı olduğu devlet için güç unsuru olmaktadır. Osmanlı Devleti’nde nüfus sayımı niteliğinde olan, klasik dönem nüfus sayımları ve ardından modern anlamda yapılan ilk nüfus sayımı II. Mahmut döneminde gerçekleşmiştir. Devletin himayesinde bulunan cemaatlerin idari kolaylığı ve devletin sosyo-ekonomik durumlarının tespiti için yapılmıştır. Bilhassa asker sayısı ve vergi oranı için yapıldığı bilinmektedir. XIX. yüzyılın ilk yarısında Menteşe Sancağında bulunan gayrimüslimler hakkında yapılan bu çalışmada, Menteşe’nin gayrimüslim unsuruna yönelik nüfus özelliklerinin ortaya konması amaçlanmıştır.Öğe 02714 numaralı Erzurum-Bayburt kazası nüfus defterinin transkripsiyon ve değerlendirilmesi(Batman Üniversitesi, 2019-01-15) Gül, Sümeyye Ülkü; Türkmen, Mustafa NuriNüfus, belirli bir zaman diliminde sınırları tanımlanmış bir bölgede yaşayan insan sayısını ihtiva eder. Bilindiği gibi Osmanlı Tarihi incelenirken başvurulan önemli kaynakların başında arşiv kayıtları gelmektedir. Bu arşiv kayıtlarının içerisinde yer alan nüfus defterleri dönemler hakkında bize detaylı bilgiler aktarır. Özellikle şehirlerin tarihini, Sosyo-ekonomik durumlarını, demografik özelliklerini anlamamız için kritik önem arzeder. 19. Yüzyıl öncesinde Osmanlı Devleti’nde yapılan nüfus sayımları modernlik içermemekle birlikte nüfus özellikleriyle de doğrudan ilişkili sayımlar değildi. Tahrir ve avarız olarak adlandırılan bu sayımlarda vergi ödeyecek hanelerin tespiti esas alınıyordu. Fakat 19. Yüzyılda daha modern sayımlar yapılmıştır. Bu sayımlar esnasında kişilerin adları, aile soy bağı derecesi bilgileri, lakapları, mesleki durumları, yaş bilgileri ve fiziksel özellikleri hakkında etraflıca bilgiler verilmiştir. Üzerinde çalışacağımız arşiv kaydı, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki nüfus defterleri kataloğu içerisinde 02714 Numaralı Erzurum-Bayburt Kazası nüfus defteridir. Bu çalışmada, 1842 yılında Erzurum-Bayburt kazasında yaşayan gayrimüslim topluluğun nüfusu ve nüfus hareketleri, meslekleri, göçler hakkında bilgi sahibi olacağız. Aynı şekilde bölge insanının yaş bilgisi, fiziksel özellikleri, özür ve engel durumları detaylı olarak yer almaktadır.Öğe Es-Seyyid Alî Nasûhî Bey'in hayatı, edebî şahsiyeti ve Divanı'nın transkripsiyonlu metni(İnceleme-metin)(Batman Üniversitesi, 2017) Süme, Rıdvan; Ertan, Mehmet EminSeyyid Ali Nasûhî Bey Divanı, Türk edebiyatının Tanzimat Dönemi ile birlikte yenileşme sürecine girdiği bir dönemde kaleme alınmasına karşın Klâsik edebiyatımızın şiir geleneğini içinde barındıran, günümüze kadar tanınmamış ve tanıtılmamış bir eserdir. Bu çalışmadaki asıl gaye, Ali Nasûhî Bey'in şahsiyetinin, sanatının ve Türk edebiyatının altyapısını oluşturan Divan edebiyatı geleneğinin son mahsüllerinden birinin incelenmesidir. Ali Nasûhî Bey Divanı, İstanbul Sermet Çifter Kütüphanesi (YKY) Yazma Eserler kataloğuna kayıtlı "547" numaralı kısımdan temin edilmiştir. Tez çalışması, iki bölümden oluşturulmuştur. Giriş bölümünde, eser hakkında genel bilgilere yer verilmiştir. Eserin, yazıldığı dönem ve Türk edebiyatı açısından taşıdığı önemden bahsedilmiştir. Birinci bölümde, Ali Nasûhî Bey'in hayatı, Divanı ve edebî şahsiyeti hakkında bilgilere yer verilmiştir. Hakkında pek fazla bir bilgi bulunmadığı için daha çok eserden yola çıkılarak şairi hakkında bilgiler verilmiştir. Bunun yanı sıra eser; nazım şekilleri, dil, üslup ve muhteva açısından incelenmiştir. Nasûhî Bey'in etkilendiği şairler ve yaşadığı dönemdeki genel edebiyat temayülü anlatılmıştır. İkinci bölümde, eserin transkripsiyonlu şekli metin halinde verilmiştir. Eserin önemi, Klâsik Türk edebiyatı geleneğinden farklı olan yönleri belirtilmiştir. Tez çalışmasının sonuna eserin daha iyi anlaşılması için tıpkıbasım eklenmiştir.Öğe 3736 numaralı Mardin kazası nüfus defterinin transkripsiyon ve değerlendirilmesi(2016) Demir, Ekrem; Türkmen, Mustafa NuriNüfus, yeryüzünde sınırları belirli bir alanda, belirli bir zamanda bulunan insanların oluşturduğu toplam sayı olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde dünya ülkelerinin üzerinde durduğu önemli konulardan birisi de nüfustur.Osmanlı Devleti tarihi incelenirken, kaynakların başında arşiv belgeleri gelmektedir. Bu belgeler içerisinde yer alan nüfus defterleri de, insan, mekan, zaman unsurlarını birlikte taşıdığı için, sosyo-demografik özellikleri ve şehir tarihini aydınlatma konusunda vazgeçilmez niteliktedir.Osmanlı Devleti'nde XIX. yüzyıldan önce kaydedilmiş olan tahrir ve avârız defterleri demografik bir amaçla tutulmamıştır. Bu tahrirlerde esas tutulan birim, vergiyi ödeyecek olan hâne birimiydi. XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde modern anlamda nüfus sayımları yapılmaya başlanmıştır. Sayım sırasında tutulmuş olan kayıtlarda, kişinin adı, lakabı, baba adı, yaşı, fiziki özellikleri, mesleği, resmi veya dini statüsü hakkında bilgiler yer almıştır.Burada inceleyeceğimiz Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki nüfus defterleri serisi içerisinde 3736 Numaralı Mardin Kazası nüfus defteridir. Bu çalışmada, 1835 yılında Mardin Kazası'nda ikamet eden Müslüman ve Gayrimüslim toplumların nüfusu ve nüfus hareketleri, görevli memurların isimleri ve kullandıkları unvanlar, göç ve nakiller hakkında ilk elden bilgi sahibi olma imkanı bulacağız. Yine bölgedeki mahalli idareciler; muhtarlar, imamlar, özürlüler, insanların meslekleri ve fiziksel özellikleri gibi bölgesel tarih yazımında önemli ayrıntılar yer almaktadır.Öğe 8 numaralı Bosna ahkam defteri’nin transkripsiyonu ve değerlendirilmesi(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-06-26) Altunç, Nihal; Türkmen, Mustafa NuriDivân-ı Hümâyun, Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminden 17. Yüzyılın sonlarına değin önemini korumuştur. Nitekim devlet meselelerin görüşüldüğü bu kuruluşta; idari, askerî, hukukî, dinî ve ekonomi gibi pek çok konu burada ele alınarak karara bağlanmıştır. Divân-ı Hümâyunda halkın şikayetlerine de bir çözüm getirilmeye çalışılmış ve ilk etapta Şikayet Defterleri adı altında sonrasında Ahkam Defterleri adıyla kayıt altına alınması sağlanmıştır. Bu kayıtlardan Bosna’ya ait 8 Numaralı Ahkâm Defteri çalışma konumuz olup, 128 sayfa 249 hükümden oluşmaktadır. (H. 1229-1241 / M. 1813-1825) tarihlerde Bosna’nın sosyal hayatı hakkında önemli bilgiler veren bu defter, incelenerek bilim dünyasına kazandırılmak istenmiştir. Üç bölümden oluşan tezin birinci bölümünde Bosna tarihi, Osmanlının adalet anlayışı, Osmanlı toprak rejimi, vergi sistemi, defterde adı geçen vergiler, Ahkâm Defterleri ve son olarak 8 Numaralı Bosna Ahkâm Defteri ile alakalı bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde defterdeki hükümlerin transkripsiyonu mevcuttur. Üçüncü bölümde ise kişiler arasında alacak verecek meseleleri, tımarla ilgili problemler, sipahilerin halk üzerindeki zorbalıkları, müslim ve gayrimüslim halk arasındaki sorunların yanı sıra müslim ve gayrimüslimlere zarar verilmemesine yönelik tembihler, vakıflarla ilgili meseleler, vergi, miras, gasp, toprak meseleleri gibi konular değerlendirilerek, hükümlerle örneklendirilmiştir.