2 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Öğe Memlük Devleti'nin Doğu Akdeniz'deki önemli siyasi faaliyetleri(Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, 2013-03) Ağır, Abdullah Mesut; Solak, KemalKızıl Deniz ve Akdeniz’e komşu olan Memlûk Devleti aynı zamanda Uzak Doğu ile Avrupa arasında uzanan ticaret güzergâhı üzerinde kilit konumda bulunmaktaydı. Sahip oldukları bu konum, Memlûkler için bir yandan avantajken öte yandan değişik siyasi güçlerin hedefi olabilmesi sonucunu da doğuruyordu. Bu yüzden Memlûkler, karada ve denizde sağlam durmak durumundaydılar. 1250 ila 1517 arasında Mısır ve Suriye başta olmak üzere varlık gösteren Memlûkler için Doğu Akdeniz, Anadolu’daki güçler ve Avrupalılarla kurulan siyasi ve ticari münasebetlerin mühim bir havzasıdır. Memlûklerin Doğu Akdeniz politikasının, ülke topraklarını genişletmekten çok, bu toprakların müdaafası amacına münhasır olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum 15. asırda değişiklik gösterir. Bu yüzyılda Alâiye’nin satın alınması, Kıbrıs ve Rodos Seferleri, Memlûkler için önceki asırların tersine Doğu Akdeniz’de muharip olunan yıllardır. Bununla beraber söz konusu muharip tavır, aynı asrın sonlarından devletin yıkılışına kadar yine etkisini yitirir. Makalemizde bu çerçevede, Memlûklerin Doğu Akdeniz politikası; Haçlılar, Anadolu Beylikleri, Kıbrıs ve Avrupalılar ile münasebetleri ele alınacaktır.Öğe Petrol ve doğal gaz bağlamında Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikaları(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-01-16) Bakır, Ahmet; Köksoy, FulyaAkdeniz Havzası, Ortadoğu bölgesine komşu olmakla birlikte hidrokarbon yatakları yönünden de yüksek potansiyele sahip bir bölgedir. Mevcut potansiyel, bölgeyi küresel enerji piyasaları için önemli bir merkez hâline getirmektedir. Bu nedenle Doğu Akdeniz, bölge ülkeleri için stratejik öneme sahiptir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’nin ve diğer kıyıdaş devletlerin Doğu Akdeniz politikaları kapsamında Akdeniz’de petrol ve doğal gaz arama/sondaj çalışmalarının bölge enerji ve güvenlik politikalarına olası etkilerini ve sonuçlarını değerlendirmektir. Bunun yanında Türkiye’nin enerji ve güvenlik politikasını şekillendiren ve uygulamasını etkileyen temel faktörleri belirlemektir. Çalışmada, bölge devletlerinin Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz arama çalışmaları, ilan edilen münhasır ekonomik bölge tayinleri ve bu kapsamda ortaya çıkan sorunların uluslararası boyutları incelenmiştir. Türkiye yaptığı çalışmalarla, bölgedeki güç dengelerini değiştirmiştir. Doğu Akdeniz bölgesinde çıkarılacak doğal gazın Avrupa ve diğer pazarlara ulaştırılabilmesinde en ucuz ve güvenli yolun Türkiye üzerinden geçmesi, Türkiye açısından pozitif bir sonuç olarak görülmektedir. Bu durum, Türkiye’nin bölgedeki enerji jeopolitiğindeki rolünü güçlendirmektedir. Öte yandan, yakın dönemlerde ABD Yunanistan’a askeri yığınak yapmakta, tatbikatlar gerçekleştirmekte ve bazı örtülü ekonomik yardımlarda bulunmaktadır. Mevzubahis husus ise Doğu Akdeniz’de bir güç mücadelesinin yaşandığını göstermektedir. Sonuç olarak, Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan gelişmeler, bölgenin enerji ve güvenlik dengelerini önemli ölçüde değiştirmiştir. Bu gelişmelerin uzun vadeli etkilerini görmek için henüz erken olsa da Türkiye’nin bölgedeki rolü daha da önem kazanacak gibi görünmektedir.