2 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Öğe Terapatik rekreasyon faaliyetlerinin down sendromlu çocukların sosyal gelişimine etkisi: Elazığ ili örneği(Batman Üniversitesi, 2018) Bor, Muhammed Ömer; Işıkgöz, Mustafa EnesBu araştırma, terapatik rekreasyon faaliyetlerinin down sendromlu çocukların sosyal gelişimine etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Elazığ ilinde Özel Eğitim Sınıflarında öğrenim gören 07-12 yaş arası 69 Down Sendromlu (DS) öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Akçamete ve Avcıoğlu (2005) tarafından geliştirilen "Sosyal Becerileri Değerlendirme Ölçeği" kullanılmıştır. Ölçek 30 gün ara ile iki defa uygulanmıştır. İlk önce oyun parogramı uygulanmaksızın belirlenen 69 öğrenci grubuna ölçek uygulanmış, daha sonra aynı gruba 30 gün süre ile "Terapatik rekreasyon ile ilgili oyunları içeren 4 ana grupta 36 adet "Özel Eğitim Oyun Programı" uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler için SPSS 22 paket programı kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel metotları (Frekans, Yüzde, Ortalama, Standart Sapma) yanı sıra, ön test ve son test için Paired Samples t-testi ve tek yönlü varyans analizi ANOVA testleri, değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek için de regresyon analizi yapılmıştır. Araştırma sonucunda; Down Sendromlu öğrencilere uygulanan terapatik rekreasyon faaliyetlerinin DS çocukların sosyal gelişimi üzerinde etkili olduğu sosyal becerileri değerlendirme Ölçeği uygulanarak görülmüştür. Sosyal gelişime ilişkin becerilerin temel alt boyutları olan; Temel sosyal beceriler, temel konuşma beceriler, ileri konuşma becerileri, ilişkiyi başlatma becerileri, ilişkiyi sürdürme becerileri, grupla iş yapma becerileri, duygusal becerileri, kendini kontrol etme becerileri, saldırgan davranışlarla başa çıkma becerileri, sonuçları kabul etme becerileri, yönerge verme becerileri ve bilişsel beceriler boyutlarında son test ortalamalarının anlamlı olarak yüksek çıktığı görülmüştür. Ayrıca terapatik rekreasyon eğitimi alan özel eğitim öğretmenlerinin terapatik rekreasyon faaliyetleri eğitiminde daha etkili oldukları tespit edilmiştir. Araştırma sonucu kapsamında, DS çocukların demografik değişkenlerine göre sosyal gelişimlerinde terapatik rekreasyon faaliyetlerinin incelenmesi, DS çocuklar üzerinde yürütülen bu araştırmanın uygulamalı çalışmalarda model olma ya da görsel olarak hareketi izletme yöntemi ile yürütlmesi, özel eğitim verilen kurumlarda terapatik rekreasyon aktiviteleri için uygun alanların (özel park, özel bahçe, salon vb.) oluşturlması araştırmanın bazı önerileri olarak getirilmiştir.Öğe Derin öğrenme metotları ile yüz ifadelerinden down sendromu tespiti(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-09-17) Ortaç, Evin; Sezgin, NecmettinBu çalışma, yapay zeka ve derin öğrenme tekniklerinin hastalık tespit etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu teknolojiler, hastalıkların hızlı, doğru ve verimli bir şekilde teşhis edilmesini sağlamak için kullanılmaktadır. Derin öğrenme algoritmaları, özellikle büyük veri setleri üzerinde eğitilerek, karmaşık ve ince detayları algılayabilen güçlü modeller oluşturur. Çalışmada kullanılan veri seti açık kaynak kodlu sitelerden elde edilmiştir. Yapılan çalışmada, özellikle yüz görüntülerini ve derin evrişimli sinir ağlarını (CNN'ler) kullanarak Down sendromu gibi genetik bozuklukların tespiti üzerinde durulmuştur. ResNet50, ResNet101, ResNet152 ve MobileNet gibi popüler CNN modelleri kullanılarak gerçekleştirilen sınıflandırma işlemleri, hastalık tespit sürecini hızlandırmak ve doğruluğunu artırmak amacıyla değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular, özellikle ResNet50 ve ResNet101 modellerinin diğer modellere kıyasla daha yüksek başarı oranına sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bu iki modelin %99'luk doğruluk oranı, Down sendromu tespitinde oldukça etkili olduklarını kanıtlamaktadır. Yüksek doğruluk oranları, bu modellerin yüz görüntülerindeki ayırt edici özellikleri doğru bir şekilde tanıyabildiğini ve hastalık teşhisinde son derece güvenilir çalıştığını göstermektedir. Bu modeller, genetik bozukluklar gibi hastalıkların belirgin özelliklerini tespit edebilir ve otomatik sınıflandırma yapabilir. Sonuçlar, bu tür yapay zeka ve derin öğrenme tekniklerinin hastalık tespitinde önemli bir rol oynayabileceğini göstermektedir. Bu nedenlerle, yapay zekâ teknolojileri, hastalık tespiti ve sağlık hizmetlerinin genel kalitesini artırmak için güçlü bir araç olarak değerlendirilmektedir. Yapay zekânın sunduğu bu avantajlar, sağlık sektöründe devrim niteliğinde değişiklikler yapma potansiyeline sahiptir.