2 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Öğe Erdal Öz'ün öykü ve romanlarında yapı ve tema(Batman Üniversitesi, 2018-11-12) Rüzgar, Zeynelabidin; Korkmaz, FerhatTürk edebiyatında 1950 kuşağı içinde değerlendirilen Erdal Öz, öykü alanında öne çıkmakla birlikte roman, gezi yazısı ve anı-anlatı-roman şeklinde kaleme aldığı eserler ile yaşadığı dönemde adından söz ettiren bir yazardır. İlk eserlerini 1950'lerden itibaren vermeye başlayan yazarın bu dönem verdiği eserlerinde ağırlıklı olarak "varoluşçuluk"un izleri görülür. 12 Mart 1971 Muhtırasından sonraki dönemlerde yazdığı eserlerde ise bu dönemde yaşanan dramatik olayları kendi yaşadıklarından hareketle öykü ve romanlarına konu edinmiştir. Bu dönem, yazarın toplumsal duyarlılığının ön planda olduğu bir dönemdir. Yaşadığı acıları gerek öykülerinde gerekse de romanlarında, bir döneme yahut bir yere ait değil de onları insanlık bağlamında evrenselleştirerek verir. İnsana ait gerçekliği kurgu dünyasının olanaklarıyla sunması bakımından dikkat çeken bir yazar olan Erdal Öz, 1975 yılında Orhan Kemal Roman Ödülü ve 1998 Sait Faik Hikâye Armağanı ve 2001 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü kazanır. Bu tezde; yazarın yaşamı, sanatı ve yazdığı eserlerin çeşitli yönlerden incelenmesi ve özellikleri açıklanmıştır.Öğe Erdal Öz’ün Yaralısın adlı romanında 12 Mart Muhtırası(Roman Kahramanları, 2020-06) Zariç, MahfuzGazeteci, hukukçu, partici, öykücü ve romancı Erdal Öz’ün 1974 yılında ilk baskısı yapılan Yaralısın adlı ikinci romanı, 1975 yılında “Orhan Kemal Roman Armağanı” ile ödüllendirilir. Bu romanda, fakülte mezunu, sol dünya görüşünü özümsemiş merkezi kişisinin, 12 Mart Askeri Muhtırası sonrasında başından geçenler, iki anlatı zamanı arasında geçişler yapılarak anlatılır. Bu geçişlerde de roman kahramanının cezaevindeki ilk iki gününe ve cezaevine konulmadan önce işkence gördüğü günlere yer verilir. Kurgu ve anlatı, iki ayrı zaman ve zeminde ilerletilir. Sorgu zamanı ve koğuş zamanı arasında gidip gelen anlatıcı, nadiren de olsa geçmiş yaşantısına ait, suya sabuna dokunmayan kesitlere yer verir. Erdal Öz, bu romanının ilham ve bilgi kaynaklarının, işkencelere maruz kalıp cezaevine konmuş olan başta İrfan Uçar ve Mete Ertekin olmak üzere bazı tutuklular olduğunu, Muhtıra’dan on beş yıl sonra yayımladığı Gülünün Solduğu Akşam adlı eserinde detaylarıyla anlatır. Bu açıdan söz konusu roman ile hatıra kitabının birlikte ele alınması aydınlatıcı olacaktır.