2 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Öğe Jacob Isidor Mombert’in “Haçlıların Kısa Tarihi” adlı eserindeki sonraki haçlı seferlerinin değerlendirilmesi (Çeviri, tanıtım ve değerlendirme)(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-06-25) Çelikal, Şehmus; Ağır, Abdullah MesutHaçlı Seferleri, doğu ile batının, Hristiyan ile Müslümanların karşı karşıya geldiği önemli siyasi ve askeri olaylardan birisidir. Haçlı Seferleri, siyasi, sosyal ve ekonomik düzeni bozulan Avrupa’nın Roma kilisesi öncülüğünde Hristiyanlar arasındaki birlikteliğin yeniden sağlanması amacıyla Kutsal toprakları kurtarmak gibi ateşleyici bir sloganla halkın dini duygularına dokunarak bunları kışkırtmış, bunun sonucunda milliyeti farklı pek çok Avrupalı’nın müştereken seferlere iştirakini sağlamıştır. Bu suretle 1096-1270 yılları arasında Papa’nın çağrısıyla Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden milyonlarca insan bu seferlere katılmıştır. Roma kilisesi, her ne kadar Haçlı Seferlerinin sebeplerini dini amillere dayasa da bunun asıl nedeni siyasi, sosyal ve ekonomik sebeplerde yatmaktadır. Aynı zamanda Avrupa’da baş gösteren salgın hastalıklar ve bunun akabinde görülen açlık ve sefalat bu dönem Avrupa toplumunu derinden etkileyen sosyolojik problemlerdi. Halkın bu denli olumsuzluklar içinde yaşaması sefer için yapılan çağrıya olumlu cevap vermesine neden olmuştur. “Kutsal Toprakları Kurtarmak” deyimin yanında olumsuzluklar içinde yaşayan halka doğudan elde edecekleri zenginlikler anlatılmış ve halkın heyecanla sefere katılması sağlanmıştır. İslâm topraklarına yapılan bu seferler başta kısmen başarılı olsa da genel sonuçları itibariyle başarısız olmuştur. İki yüz yıllık bu savaş tecrübesi Haçlılara doğu’nun hiçbir zaman alınamayacağını öğretmiştir.Öğe Memlük Devleti'nin Doğu Akdeniz'deki önemli siyasi faaliyetleri(Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, 2013-03) Ağır, Abdullah Mesut; Solak, KemalKızıl Deniz ve Akdeniz’e komşu olan Memlûk Devleti aynı zamanda Uzak Doğu ile Avrupa arasında uzanan ticaret güzergâhı üzerinde kilit konumda bulunmaktaydı. Sahip oldukları bu konum, Memlûkler için bir yandan avantajken öte yandan değişik siyasi güçlerin hedefi olabilmesi sonucunu da doğuruyordu. Bu yüzden Memlûkler, karada ve denizde sağlam durmak durumundaydılar. 1250 ila 1517 arasında Mısır ve Suriye başta olmak üzere varlık gösteren Memlûkler için Doğu Akdeniz, Anadolu’daki güçler ve Avrupalılarla kurulan siyasi ve ticari münasebetlerin mühim bir havzasıdır. Memlûklerin Doğu Akdeniz politikasının, ülke topraklarını genişletmekten çok, bu toprakların müdaafası amacına münhasır olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum 15. asırda değişiklik gösterir. Bu yüzyılda Alâiye’nin satın alınması, Kıbrıs ve Rodos Seferleri, Memlûkler için önceki asırların tersine Doğu Akdeniz’de muharip olunan yıllardır. Bununla beraber söz konusu muharip tavır, aynı asrın sonlarından devletin yıkılışına kadar yine etkisini yitirir. Makalemizde bu çerçevede, Memlûklerin Doğu Akdeniz politikası; Haçlılar, Anadolu Beylikleri, Kıbrıs ve Avrupalılar ile münasebetleri ele alınacaktır.