Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 6 / 6
  • Öğe
    Edebiyat ve felsefe ilişkisi üzerine bir inceleme: Sünbülzâde Vehbî’nin şiirlerinde felsefî unsurlar
    (Tidsad Türk İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2017-12) Öztürk, Zehra
    Şair ve yazarların zaman içinde felsefî akımların etkisinde kaldıkları ve eserlerinde beğendikleri düşünürlerin izlerini yansıttıkları bir gerçektir. Klasik Türk edebiyatı dediğimiz divan edebiyatı şairleri de eserlerinde felsefeye ve filozoflara yer vermişlerdir. Bu konuya bir örnek olarak 18. yüzyıl divan edebiyatı şairlerinden Sünbülzâde Vehbî‟yi ve onun bazı mısralarını ele almak istedik. İyi tahsil görmüş, ilmî yönü kuvvetli bir şair olan Sünbülzâde Vehbî‟nin şiirlerinde teknik bakımdan sağlamlık ve şekil mükemmeliyeti görülür. Vehbî şiirlerinde Aristo, Eflâtun gibi eski Yunan filozoflarının yanında İbn-i Sînâ ve Râzî‟ye hayli yer vermiş, ayrıca bazı mısralarında Muhyiddîn İbnü‟l- Arabî ve Gazâlî‟den de söz etmiştir. Şair genelde felsefe ve hikmet kelimelerini birbirinin müteradifi olarak kullanmış, ara sıra da irfan kelimesini de bu anlamda kullanmıştır. Felsefî bir kavram olarak “heyûlâ, İşrâk, İşrâkiyyûn, feylesof, akıl, zekâ” gibi kelimelere de şiirlerinde yer vermiştir. Felsefî düşünce ve kavramların edebiyata yansımasına Sünbülzâde Vehbî‟nin beyit ve mısraları birer örnek teşkil eder.
  • Öğe
    Türk-Rus ilişkileri çerçevesinde heykel sanatına kısa bir bakış
    (ASOS Yayınları, 2019-11) Uzun Aydın, Derya
    “Türk-Rus ilişkileri Çerçevesinde Heykel Sanatına Kısa Bir Bakış” isimli bu çalışma, Türk-Rus heykel sanatçılarını ortak bir noktada buluşturabilir miyiz? Sorusuna cevap bulmak amacıyla yola çıkılarak oluşturulmaya çalışılmıştır. Yapılan araştırma ve çalışmalar neticesinde de, çalışma bizleri farklı noktalara yönlendirmiştir. Kaynak araştırmaları için bulunan kitap, makale veya web siteleri, bu çalışmayı ortaya çıkarmamızda bizlere yardımcı olmuş ve çalışmada farklı disiplinleri de araştırmamız gereği sonucuna varılmıştır. Elde edilen bulgular ve sonuç neticesinde, Türk ve Rus dünyasında ağırlıklı olarak Cumhuriyet dönemine kadar inmemiz ve bu dönem tarihine ayrıca dikkat etmemiz gerektiği anlaşılmıştır. Makale, tarihsel açıklamalar ve bunun bir getirisi olarak bir takım figürlerin önemini ortaya çıkartır. Akabinde de, bunları heykel sanatı ile birleştirme çabasına dönüşür. Tarihsel yönden yapılan araştırmaların dışında ayrıca Ruslarla ilişkilendirebileceğimiz bir isim karşımıza çıkar; bu kişi Nazım Hikmet‟tir. Bu durum da, çalışmanın edebiyat dünyasıyla da ilişkilendirilmesini zorunlu kılar. Yine, araştırmaların gereği olarak İstanbul Taksim Cumhuriyet Anıtı ve burada yer alan “özellikle Rus figürlerin” ayrıntıyla incelenmesini gerektirir. Nihayetinde bu çalışma, tarihsel boyutu, edebi kişiliklerle heykel sanatçılarını bir araya getirdiğimiz disiplinler arası bir makaleye dönüşür.
  • Öğe
    Turizm tanıtım broşürlerinin edebiyat bağlamında analizi
    (Batman Üniversitesi, 2019-01-23) Acar, Kasım; Balcı, Umut
    Turizm hem eğitim hem de iş alanı olarak günümüzün popüler alanlarından biridir. Önemli bir sektör olarak eğitim boyutuyla da öne çıkan turizm; siyaset, kültür, ekonomi gibi pek çok alanla yakından ilişkilidir. Eğitim açısından değerlendirildiğinde ise yabancı dil eğitimi, edebiyat, halk bilim, psikoloji gibi pek çok bilim dalıyla etkileşim halinde olduğu görülmektedir. Bu çalışmada ağırlıklı olarak turizm-edebiyat etkileşimi üzerinde durulmuştur. Turizm ve edebiyatın birbirine etkisi, örneklerle anlatılmış; her ilin ön plana çıkan şair ve yazarlarının listesi hazırlanmıştır. Dünyada ve Türkiye’de kentleriyle özdeşleşen şair ve yazarlara örnekler verilmiştir. Aynı doğrultuda edebiyat turizminin önemi vurgulanmış; yazar müze evleri, edebiyat müzeleri ve edebiyat müze kütüphanelerinin turizme katkısı üzerinde durulmuştur. Bu çalışmada İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri’nin yayınladıkları tanıtım broşürleri ve web sayfaları, edebi unsurlar bakımından incelenmiştir. Çoğu illerin tanıtım broşürlerinde, ilgili ilin yetiştirdiği şair ve yazarların isimlerine veya biyografilerine yer verilmediği gözlemlenmiştir. Bundan hareketle tanıtım broşürlerine turistik değer taşımalarından ötürü edebi içeriklerin ilave edilmesinin önemi ve yararı vurgulanmıştır. Bu çalışmada Türkiye’nin iller bazında bir edebi zenginlik haritası çıkarılmış ve bu doğrultuda muhtemel edebiyat turizmi rotaları hazırlanmıştır.
  • Öğe
    Edebiyat turizmi alanında Türkiye’de yapılmış çalışmaların bibliyometrik analizi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-02-08) Yardımcı, Adnan; Balcı, Umut
    Edebiyat turizmi, edebi eserler ve yazarlarıyla ilgili şehirleri ve yerleri ziyaret etme pratiğidir. Edebiyatı seyahat ve kültürel deneyimlerle birleştiren edebiyat turizmi, kesinlikle yeni bir olay değildir ve birkaç yüzyıldır uygulanmaktadır. Yazarlar ve şairlerle veya edebi eserlerle ilişkili yerleri görmek, deneyimlemek amacıyla yapılan seyahatlere olan ilgi 19. yüzyılda artmıştır. Edebiyat turizmi turistlerin yerel kültürü derinlemesine hissetmelerine olanak sağlamakta, aynı zamanda yazara ve edebiyata ilişkin bilgilerini arttırmaktadırlar. Edebiyat turizmi hem turizmin sürdürülebilir kılınmasına katkıda bulunmakta hem de kültürel mirasın korunmasında önemli bir rol almaktadır. Çalışmamızın amacı, edebiyat turizmi alanında Türkiye’de 2000 ve 2022 yılları arasında yapılmış yayınları tarama ve içerik analizi yoluyla inceleyerek ilgili alanda ülkemizdeki çalışmaların düzeyini, eğilimlerini ve elde edilen sonuçları tespit edip çalışmaların genel durumunu ortaya koymaktır. Tespit edilen çalışmalar yayın yılları, yazarları, yayın başlıkları, yayın yerleri, yayın dilleri, yayın türleri, konuları, amaçları, yöntemleri ve sonuçları olmak üzere belirli bibliyometrik parametrelere göre incelenmiştir. Belirlenen değişkenlere göre çalışmalar hakkında benzerlikler, farklılıklar, genellemeler yapılmaya çalışılmış ve çeşitli tespitlerde bulunulmuştur.
  • Öğe
    Ebû Firâs el- Hamdânî ve şiirleri
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-09) Erdem, Esra; Suzan, Yahya
    Hz. Muhammed’in vefatından (632) sonra, İslam dünyasını Hulefâ’yı Râşidin olan dört halife ve ardından da Emevîler (661-750) yönetmiştir. Ancak Emevî Devleti’ne karşı oluşan muhalefet gittikçe güçlenmiştir. Sonucunda Emevî Devleti yıkılmış ve yerine Abbâsî Devleti kurulmuştur. Adını Hz. Muhammed’in amcası Abbas’tan alan Abbâsîler İslam tarihinin dönüm noktalarından biri olup siyasi, idari, askeri ve ilmi sahalarda çok büyük değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Abbâsî idari güçlerini kaybettikten sonra emirler özerk hareket etmeye başlamış ve hanedan kurmuşlardır. Hamdânîler bu tip emirlik hanedanının en önemlilerinden biridir. Hamdânîli komutan Ebû Firâs, büyük alimlerin meşhur şair ve katiplerin yaşadığı bir devirde, Seyfüddevle gibi ilim ve sanat hamisi bir emirin sarayında yetişmiş önemli şairlerden biridir. Ebû Firâs’ın kısa şiirleri, kasideleri ve hikmetli sözler ihtiva eden beyitleri zikre değer. Ebû Firâs’ın asıl şöhreti Bizans’taki esareti sırasında ele aldığı “Rûmiyyât”dan gelir. Ebû Firâs el-Hamdânî’nin hayatı edebi ve siyasi kişiliği ile şiirleri belli bir tasnife tabi tutulmuş ve incelenmiştir.
  • Öğe
    İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi Nekty 05755 numarada kayıtlı şiir mecmuası (Transkripsiyonlu metin-inceleme)
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-08-29) Önal, Ruken; Süslü, Zahir
    Yazma eserler kütüphanelerinde ve şahsi kütüphanelerde yer alan muhtelif eserler içerisinde mecmua metinleri önemli yer tutmaktadır. Mecmua kelime anlamı olarak Arapça “cem” kökünden gelir ve “bir araya toplanmış nesne” demektir. Mecmua ile aşağı yukarı benzer anlamda olan bazı kavramlar vardır. Bunlara “cönk, sefîne, kırkambar, keşkül, külliyât” gibi adlar verilmektedir. Edebî anlamda mecmualar için; farklı şairlere ait metinlerin bir araya getirildiği eserler denebilir. Mecmualar üzerine çok farklı tasnifler yapılmışsa da, manzum-mensur, şekil, tür ayrımı yapılmaksızın edebî niteliğe haiz her mecmua edebiyatın konusu olabilir. İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi “NEKTY 5755“ numarada kayıtlı şiir mecmuası da edebiyatla ilgisi olan manzum ve kısmen mensur, içerisinde gazel, kıt’a, nazm, beyit gibi klasik Türk edebiyatı ve türkü, şarkı, koşma, mani, semâî gibi halk edebiyatı nazım şekilleri olan 35 varaklık bir mecmuadır. 19. yüzyılda tertip edilen mecmuanın mürettibi bilinmemektedir. Klasik ve halk edebiyatı ürünlerini muhteva eden mecmua, edebî olması yanında içindeki mensur metinlerde tarihî ve dinî birçok bilgiyi muhtevîdir. Mecmua günümüz harflerine aktarıldıktan sonra içerisindeki şiirlerin hangi yüzyıllara ve kimlere ait olduğu tespit edilmiştir. Şiirlerden daha önce çalışılmış olanlar, mecmuadaki ile karşılaştırılarak farklılıkları ortaya konmuştur. Bu farklılıklar dipnotlarda belirtilmiştir. Çok sayıda şiirin çalışmalarda olmaması, mecmuayı önemli kılmış ve bu sayede birçok şiir, edebiyat dünyasının ve edebiyatseverlerin istifadesine sunulmuştur.