2 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Öğe XVI. Yüzyılda Hama Sancağında kırsal yerleşme(Ankara Üniversitesi, 2014-09) Nasıroğlu Aydın, Mehtap1516 yılında Osmanlı idaresine geçen Hama, bir sancak statüsüyle Osmanlı taşra teşkilatı içindeki yerini almıştır. Hama Sancağı, Kanuni Sultan Süleyman’ın iktidarının ilk zamanlarında Humus ile birleştirilerek geniş sınırları olan idari bir bölge haline getirilmiştir. XVI. yüzyılın ortalarında ise Humus Hama’dan ayrılarak tekrar müstakil bir sancak yapılmıştır. Dolayısıyla Hama Sancağı’nda kırsal yerleşmenin coğrafi sınırları önemli bir değişime uğramıştır. Bu bağlamda, Hama Sancağı’nın sınırları XVI. yüzyılın ilk yarısında Hama, Humus, Ma‘arretü’nNu‘man ve Bârin nahiyelerinden oluşurken, aynı yüzyılın ikinci yarısında Hama, Bârin, Masyâf ve Şeyzer nahiyelerinden meydana geliyordu. Bu çalışmada, tahrir defterleri kaynak olarak kullanılmak suretiyle XVI. yüzyılda Hama Sancağı’nın nahiye ve köyleri ile buralarda oturan kırsal nüfus tespit edilmeye çalışılmıştır.Öğe 1927 nüfus sayım sonuçlarına göre Urfa nüfusunun genel yapısı ve özelliği(Türk İslâm Medeniyeti İlmi Araştırmalar Enstitüsü, 2017) İlyas, AhmetBu çalışmanın amacı, Cumhuriyet Türkiye"sinin ilk nüfus sayımı olan 1927 nüfus sayımını Urfa özelinde incelemektedir. Çalışmanın ilginç ve kayda değer olmasının en temel özelliği nüfus sayımı yapılırken ilk defa sayım memurları, vatandaşa nüfusun ana yapısını öğrenmek için Merkezi İstatistik Dairesi tarafından hazırlanan soruları sormasıdır. Bu soruların hazırlanmasının ana gayesi, nüfusun genel yapısını öğrenmektir. Bu sorulara verilen cevaplarca oluşturulan istatistiki bilgiler çalışmanın amacına hizmet etmektedir. Çünkü yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti"nin ulus-devlet inşasını oluşturmak, hızlandırmak ve devletin yükleneceği siyasi ve sosyal politikalara olanak hazırlamak nüfusun özelliklerini bilmek ile eşdeğerdir. Çalışmanın ana gövdesi olan Urfa, Osmanlı Devleti"nde Halep"e bağlı önemli bir ticaret ve kültür vilayeti olarak biliniyordu. XIII. yüzyılda yayınlanan bir belgede Urfa nüfusu 35 bin olarak belirtilmekteydi. Dahası Osmanlı Devleti"nin ilk nüfus sayımı olan 1831 tarihli genel nüfus sayımında Urfa"nın nüfusu 45 bindi. Cumhuriyet"in ilanından sonra Urfa için 1927 yılında gerçekleşen nüfus sayımı önemliydi. Çünkü nüfusun yapısı, niteliği dahası sahip olduğu makro ve mikro potansiyelin tespit edilmesi gerekiyordu. Özellikle birçok şehirde genç nüfusun sayısı ve oranı az iken, Urfa sahip olduğu genç nüfus sayesinde çalışma gücüne önemli destek vereceği gözlendi. Diğer taraftan bu sayım gösterdi ki Urfa şehri Türk-İslâm geleneğinin önemli bir mirasçısıydı.