7 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Öğe Lise öğrencilerinin sosyal destek ile fiziksel aktivite düzeylerini arasındaki ilişkinin incelenmesi(Batman Üniversitesi, 2018-09-18) İlhan, Ayhan; Taşkın, Cengizİnsanlar doğumlarından itibaren toplumdaki diğer bireylerle etkileşim içerisinde yaşarlar. Bu sebeple insanlar arasında gelişen sosyal ilişkilerin bireylerin yaşam standartları üzerinde ciddi etkiye sahiptir. Zira sosyal ilişkilerin istendik yönde olmaları durumunda bireyin hem yaşamsal hem de psikolojik iyi oluş halleri istendik yönde olurken, ilişkilerin olumsuz olması durumunda aksi bir sonuç gözlemlenir. Bireyler herhangi bir sorunla karşılaştıklarında ve stres düzeylerini yükselten bir durum meydana geldiğinde çevrelerinde onlara yardımcı olacağını bildiği insanların olmasını isterler. Bu noktada devreye sosyal destek kavramı girmektedir. Sosyal destek, bireyin ihtiyaç duyduğu durumlarda diğer birey ve kurumlardan elde ettiği maddi ve manevi yardımların tümü olarak tanımlanabilir. Bireyin hayatını olumlu etkileyen konulardan biri de fiziksel aktivitedir. Özellikle günümüzde teknolojinin getirdiği yenilikler bireylerin fiziksel olarak daha pasif olmalarına neden olmaktadır. Bu durum ise ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkması ile sonuçlanabilir. Bu çalışmanın amacı, lise öğrencilerinde sosyal destek ile fiziksel aktivite arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Çalışmanın amacına ulaşmak için anket yöntemi kullanılmış ve 980 öğrenci üzerinde uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre sosyal destek ile fiziksel aktivite arasında ilişki vardır.Öğe Belediyelerin düzenlemiş oldukları rekreasyon alanlarının fiziksel aktiviteye uygunluğu üzerine bir araştırma (Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye örneği)(Batman Üniversitesi, 2018-11-01) Karasakız, Harun; Dinçer, NevzatBu çalışmanın amacı; Kahramanmaraş Büyük Şehir Belediyesinin rekreatif amaçlı yapmış olduğu fiziksel aktivite mekânlarının halk tarafından ne amaçlı kullanıldığı ve halkın bu alanları değerlendirmeleri amaç olarak yapılmıştır. Araştırmaya Kahramanmaraş ilinde ikamet eden kişiler yer almaktadır.Bu araştırmada önce mevcut literatür taraması yapılmış ve konuyla ilgili bilgiler verilmiştir. Araştırmada kişilerin rekreasyon alanlarını değerlendirmek için geliştirilmiş olan fiziksel aktivite mekan değerlendirme ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde ve hesaplanmasında SPSS 22 IBM istatistik paket program kullanılmıştır. Veriler ortalama ve standart sapma olarak özetlenmiştir. Yapılan analizler sonucunda; Kahramanmaraş belediyesinin rekreatif amaçlı yapmış olduğu fiziksel aktivite amaçlı mekânların fiziksel aktivite mekân seçimi ve fiziksel aktiviteye katılmayı engelleyen unsurların cinsiyet ve medeni durum değişkenine göre anlamlı farklılık olduğu görülmektedir. Fiziksel aktiviteye katılmayı engelleyen unsurlar alt boyutunda ise yaş, meslek ve katılımcıların aktiviteye ayırmış oldukları zaman değişkeninde anlamlı farklılıkların olduğu görülmektedir. Belediyelerin rekreasyon alanlarının yeterli olup olmadığı, katılımcıların gelir durumu, aktiviteye kimlerle katıldığı, serbest zaman süresinin yeterli olup olmadığı, rekreasyon faaliyetlerine yönlendiren sebepler ve katılımcılarda bıraktığı etkiler değişkenine göre anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak belediyelerin halkın istek ve arzuları doğrultusunda rekreasyon alanları fiziksel aktiviteye uygun hale getirmek için gerekli çalışmaları ve alt yapıyı oluşturmalıdır.Öğe Rekreasyonel aktivitelere katılım durumuna göre bel ve/veya sırt ağrısı çeken bireylerin fizik tedavi alma sıklıkları: Batman ili örneği(Batman Üniversitesi, 2018-11-26) Yıldız, Rıdvan; Işıkgöz, Mustafa EnesGünümüz dünyasının teknolojik gelişmelerinin getirilerinden biri olan fiziksel rahatsızlıklar en önemli konulardan biridir. Çalışma hayatının ve insanın günlük hareket alanı düşünüldüğünde, çeşitli nedenlerden ötürü bireyler üzerinde birtakım farklı derecelerde aksaklıklar, hastalıklar ve deformasyonlar oluşmaktadır. Bu hastalık ve deformasyonların sonuçlarının biri de bel ve/veya sırt ağrılarıdır. Bu araştırmada rekreasyonel aktivitelere katılım durumuna göre bel ve/veya sırt ağrısı çeken bireylerin fizik tedavi alma sıklıkları incelenmeye çalışılmıştır. Araştırmada var olan durumu sorgulayan betimsel araştırma yöntemlerinden tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Batman il merkezinde bulunan 1 kamu ve 3 özel hastanenin fizik tedavi ünitelerinde bel ve/veya sırt ağrısı tedavisi için başvuran hastalardan araştırmaya hasta onam formu ile gönüllü olarak katılan 150 hasta oluşturmaktadır. Araştırmanın sosyo-demografik bilgiler ile fizik tedavi alma sıklığına ilişkin veriler araştırmacı tarafından geliştirilen "Kişisel Bilgi Formu", fiziksel aktivite ile ilgili verileri ise "Uluslararası Fiziksel Aktivite Değerlendirme Anketi Kısa Formu (IPAQ Short Form-International Physical Activity Questionnaire Short Form) ile elde edilmiştir. Verilerin istatistiksel analizi SPSS 22 Paket programı kullanılarak yapılmıştır. Araştırma sonucunda fiziksel aktivite düzeyi inaktif ve fizik tedavi alma sıklığı 12 aydan fazla olan katılımcıların çoğunlukta olduğu görülmüştür. Katılımcıların fiziksel aktivite düzeyleri ile fizik tedavi alma sıklıkları arasında negatif (ters) yönde orta düzeyde anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Katılımcıların cinsiyet ve günlük çalışma süresi değişkenlerine göre fiziksel aktivite düzeyleri anlamlı olarak değişirken, fizik tedavi alma sıklıkları anlamlı olarak değişmemektedir. Yaş grubu yükseldikçe katılımcıların fiziksel aktivite düzeylerinin ve fizik tedavi alma sıklıklarının düştüğü, vücut ağırlığı yükseldikçe sadece fiziksel aktivite düzeylerinin düştüğü gözlenmiştir. Katılımcıların boy ve meslek değişkenine göre fiziksel aktivite düzeyleri ile fizik tedavi alma sıklıkları anlamlı olarak değişmemekte, günlük çalışma süresi yüksek olan katılımcıların fiziksel aktivite düzeylerinin diğer gruplara göre daha yüksek olduğu, ağrı skalası yükseldikçe katılımcıların fiziksel aktivite düzeylerinin düştüğü gözlenmiştir.Öğe Rekreasyon faaliyetlerinin engellilerde yeri ve önemi (Down sendromu üzerine nitel çalışma)(Batman Üniversitesi, 2019-01-18) Uzun, Fatih; Kılınç, ZühalDown sendromu dünyada en sık görülen kromozom anomalisi türüdür. Zeka geriliği ve genç yaşta ölüme neden olduğu için toplumdaki en büyük sorunlardan biridir. Bu çalışmada, özel eğitim uygulama ve rehabilitasyon merkezlerinde sürdürülen sportif rekreasyon etkinliklerinin Down sendromlu çocuklardaki etkilerini belirlemek amaçlanmıştır. Bitlis ili Tatvan ilçesinde yer alan bu tür merkezlerde görev yapan farklı dallardaki öğretmenler çalışmanın evrenini, çalışmada yer almayı gönüllü olarak kabul eden 8 erkek 3 kadın öğretmen çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırmacı, nitel yöntemle yapılan çalışmada, görüşme tekniğini kullanmıştır. Araştırmacı, çeşitli bilimsel kaynaklar (süreli yayın ve kitap vb.), yasa ve yönetmeliklere dayanarak 18 maddeden oluşan bir taslak “görüşme formu” hazırlamıştır. Bu tezin danışmanı ve konunun diğer iki uzmanı da 18 maddeyi incelemiş, amaca doğrudan yönelik olmayan 5 madde göz ardı edilmiştir. Form, üzerinde mutabık kalınan 13 maddeden oluşmuştur. Tüm maddeler, “yarı yapılandırılmış açık uçlu” soru formundadır. Ayrıca, öğretmenler hakkında kişisel bilgi toplamak için, araştırmacı tarafından hazırlanmış “Bilgi Formu” kullanılmıştır. Verilerin çözümlemesinde “betimsel analiz” yöntemi kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre; rekreasyon etkinlikleri Down sendromlu çocukların sağlıklarına, algılama ve kendi başlarına özgür bir biçimde davranış sergileme düzeylerine olumlu etki yapmıştır. Sonraki çalışmaların farklı engel türüne sahip çocuklar için de tasarlanması önerilir.Öğe Batman ili merkez okullarında görev yapan öğretmenlerin günlük ortalama adım sayısının akıllı mobil telefonlarında yüklü adımsayar programı ile araştırılması(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020-06-12) Savdi, Mehmet Salih; Yıldız, Mehmet EminBu araştırmanın amacı; Batman ili merkez okullarında görev yapan öğretmenlerin günlük ortalama adım sayılarının, akıllı mobil telefonlarında yüklü adımsayar programı ile tespit ederek öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeylerini belirlemektir. Bu araştırma ilişkisel tarama modeline göre yapıldı. Araştırma sürecinde Batman Üniversitesi Etik Komisyonundan onay alındı. Araştırma örneklemi; Ekim 2018 itibari ile en az bir yıl Batman il merkezine bağlı kamu okullarında görev yapan öğretmenlerden oluşturuldu. Katılımcıların 282’si (%57,1) erkek, 212’si (%42,9) kadın olmak üzere çalışma kapsamında verisi alınan katılımcı sayısı toplamı 494 (%100)’dür. Öğretmenlerin %38,9’u egzersiz yapmamaktadır. %23,7’si 60 dk, %9,3’ü 90 dk, %12,1’i 120 dk ve %16,0’ı da 150 dk ve üzeri egzersiz yapmaktadır. Öğretmenlerin %91,5’i akıllı mobil telefon sahip iken, %8,5’i akıllı mobil telefon sahibi değildir. Akıllı mobil telefon sahibi olanların; %33,4’ü Samsung, %35,2’si İphone, %14,4’ü Huawei, %10,4’ü Xiaomi ve %6,6’sı da diğer marka akıllı mobil telefon kullanmaktadırlar. Öğretmenlerin %68,8’inin telefonunda adımsayar programı var iken, %31,2’sinde adımsayar programı yoktur. Öğretmenlerin, %35,8’i ortalama günlük adım sayısı 5000’in altında ve sadece %9,8’i tavsiye edilen 10.000 adım sayısını aştığı tespit edildi. Erkek öğretmenlerin kadın öğretmenlere göre, bir yılda ortalama günlük adım sayısı daha yüksek bulundu (sırasıyla 6728±2408 ve 5793±2435). Yılda ortalama günlük adım sayısına (6306±2459) en yakın değer, Mayıs ayında (6857±2834) kaydedildi. Adımsayar programını takip etme sıklığı arttıkça adım sayısı da artmaktadır. Haftalık egzersiz süresi arttıkça hastaneye başvurma sıklığı azalmaktadır. Adım sayısı arttıkça hastaneye başvuru sıklığı da azalmaktadır. Tüm yıla ait ortalama günlük adım sayısını elde etmenin zor olduğu durumlarda, tüm yıldaki ortalama günlük adım sayısı ile en yüksek düzeyde orantılı ay olarak tespit edilen Mayıs ayındaki ortalama günlük adım sayısı kullanılabilir. Bireylerin ve grupların ortalama günlük adım sayılarının tespiti ve uzun süreli takibi ile fiziksel aktivite düzeyi ve değişimi belirlenebilir.Öğe Fiziksel aktivite amaçlı park ve rekreasyon alanlarının kullanımını etkileyen faktörlerin belirlenmesi(Batman Üniversitesi, 2018) Armutcu, Fatih; Taşkın, CengizBu araştırmanın amacı; Yerel yönetimler ve bazı özel kuruluşlar tarafından yaptırılan park ve rekreasyonel alanlarının kullanımını etkileyen faktörlerin belirlenmesidir. Yapılan bu araştırma betimsel tarama modelindedir. Araştırmanın evrenini İstanbul ili Ümraniye ilçesindebulunan park ve rekreasyon alanlarını kullanan 18 yaş ve üzerindeki bireyler oluşturmuştur. Bu evrenden gönüllü olarak araştırmaya 640 birey katılmıştır. 640 bireyden elde edilen veriler incelendiğinde, katılımcılardan bazılarının sorulara eksik ya da hatalı cevaplar vermiş oldukları belirlenmiş, bu neden dolayı araştırmanın örneklemi 596 katılımcıdan oluşmuştur [%68.5 (408)'i kadın, %31.5 (188)'i erkek]. Veri toplama aracı olarak geçerliği ve güvenirliği Gümüş (2016) tarafından kanıtlanan Rekreasyon Alanı Katılım Engelleri (RAKE) ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS paket programında analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular neticesinde;katılımcılarınfiziksel aktivite amaçlı park ve rekreasyon alanlarının kullanımengellerinin medeni durum, cinsiyet,eğitim durumu, yaş, spor yapma sıklıklarına ve geliş nedenlerine, göre anlamlı farklılıklar gösterdiği belirlenmiştir.Öğe Lise öğrencilerinde beden imajı, sosyal görünüş kaygısı ve atılganlık arasındaki ilişkinin incelenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-04-18) Ekin, Ersin; Şahbudak, MuratBu araştırma, lise öğrencilerinin sosyal görünüş kaygısı, beden imajı algısı ve atılganlık düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamıştır. Çalışmada, sosyal görünüş kaygısının beden imajı üzerinde güçlü ve olumsuz bir yordayıcılığının olduğu bulunmuştur. Özellikle fazla kilolu ve obez öğrencilerin sosyal görünüş kaygılarının ve beden imajı memnuniyetsizliklerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Sınıf seviyesi arttıkça öğrencilerin beden algılarının daha olumlu hale geldiği gözlemlenmiştir. Atılganlık açısından değerlendirildiğinde, kız öğrencilerin erkeklere kıyasla daha yüksek atılganlık puanına sahip olduğu, özellikle “hayır” diyebilme ve duygularını ifade etme becerilerinde daha güçlü oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca, sınıf seviyesi arttıkça öğrencilerin atılganlık düzeylerinin yükseldiği görülmüştür. Ancak, beden kitle indeksi (BKİ)’nin atılganlık üzerinde anlamlı bir yordayıcılığının olmadığı belirlenmiştir. Fiziksel aktivitenin sosyal görünüş kaygısı ve beden imajı üzerinde doğrudan anlamlı bir yordayıcılığının olmadığı bulunmasına rağmen, fiziksel aktivite yapan öğrencilerin atılganlık düzeylerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu bulgu, düzenli fiziksel aktivitenin sosyal becerileri ve özgüveni artırabileceğini göstermektedir. Sonuç olarak, çalışma, ergenlerin beden algısı, sosyal kaygı ve atılganlık düzeyleri arasındaki ilişkileri ve bireysel farklılıkları ortaya koymuştur. Bu bulgular doğrultusunda, ergenlerin beden algısını olumlu yönde geliştirmeye yönelik farkındalık programları, sosyal kaygıyı azaltan psikososyal destek mekanizmaları ve atılganlık becerilerini güçlendiren sosyal eğitim programlarının artırılması önerilmektedir.