Batman Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@Batman, Batman Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

Güncel Gönderiler

Öğe
Sicim kuramı tabanlı D-ZAR KKLT potansiyeli ve barrow entropisi bağlamında evrenin yavaş dönüş ve özsel enflasyon süreci
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-09-01) Canpolat, Levent; Keskin, Ali İhsan
Bu tez çalışmasında, evrenin erken dönem enflasyon evresi, kuantum-kütle çekimsel etkilerin entropik yansımalarını içeren Barrow entropisi bağlamında ve sicim kuramı tabanlı D-Zar KKLT enflasyon potansiyeli çerçevesinde incelenmiştir. Yavaş-dönüş koşulu altında skaler alan dinamikleri temel alınarak oluşturulan modelde, evrenin enflasyon sürecinin iki ardışık fazdan oluştuğu önerilmektedir: ilk faz yarı-de Sitter tipi genişleme evresi, ikinci faz ise Özsel karanlık enerji karakteristiği gösteren dinamik bir yapıdır. Barrow entropisi, erken evrenin yüksek enerji yoğunluklarında ortaya çıkan fraktal-entropik deformasyonları nicel olarak tanımlamakta ve bu deformasyonların Friedmann denklemleri üzerindeki etkileri, değiştirilmiş alan denklemleri üzerinden analiz edilmiştir. Çalışmada kullanılan D-Zar KKLT potansiyeli, sicim kuramının ekstra boyutlarında hareket eden Zar yapılarının dinamiklerini içermekte olup, gözlemsel verilerle uyumlu plato biçimli bir potansiyel olarak değerlendirilmiştir. COBE normlaştırması temel alınarak, modelin öngördüğü skaler spektral indeks ve tensör-skaler oranı parametrelerinin Planck verileri ile tutarlı olduğu gösterilmiştir. Spektral indeks ve skaler-tenzor oranı üzerindeki gözlemsel kısıtlamalarla tutarlı olacak şekilde, sabit-yuvarlanma parametresini sabitleyerek η-problemini çözüyoruz. Sabit-yuvarlanma parametresinin bu sabit değeri, η problemini ele alırken aynı zamanda yavaş-yuvarlanma koşulunu da sağlamaktadır. Ayrıca, sabit dönüş parametresi aracılığıyla enflasyonun iki fazı arasında kuramsal bir süreklilik sağlanmış ve Özsel fazın, yeniden ısınma öncesi ölçeklenme rejimi kapsamında değerlendirilebilir olduğu ortaya konulmuştur. Elde edilen bulgular, fraktal entropik deformasyonların erken evrende iz bırakmakla kalmayıp, geç evrenin karanlık enerji evriminde de etkin olabilecek dinamik bir Özsel karanlık enerji bileşenine işaret edebileceğini göstermektedir. Bu bağlamda çalışma, Barrow entropisinin kozmolojik ölçekte uygulanabilirliğini ve sicim kuramına dayalı enflasyon modellerinin kuantum kütle çekimsel bağlamda nasıl bütüncül bir kozmoloji inşa edebileceğini kuramsal olarak ortaya koymaktadır.
Öğe
Datça rüzgâr santrali genişleme alanı için enerji potansiyelinin belirlenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-09-11) Eren, Doğan; Karakaya, Hakan
Türkiye de son zamanlarda yenilenebilir enerji kaynaklarına rağbetin artmasıyla birlikte rüzgar enerjisinde kurulu güç 13000 MW’ ın üstüne çıkmıştır. Türkiye’de özellikle rüzgâr potansiyelinin yüksek olduğu Kuzey Ege, Güney Marmara ve Doğu Akdeniz deki yatırımlar her geçen gün artmaktadır. Bu çalışma da Datça rüzgar santralindeki 21 MW gücün toplamda 3 rüzgar türbini daha eklenerek 33 MW ın üstüne çıkarılması düşünülmektedir. Bu amaçla belirlenen lokasyona yerleştirilen ölçüm istasyonu (80 m yüksekliğinde) verileri kullanılarak elde edilen veriler MCP metodolojilerinin birleşimiyle, en gerçekçi üretim kapasitesini hesaplamak için gerekli bir zaman serisi türetmek için kullanılmış ve burada model, rüzgar santralinin tüm çalışma süresi boyunca halihazırda mevcut olan 5 türbinin üretim değerleriyle mukayese edilmiştir. Yeni türbin konumları, test edilen türbin modelleri için maksimum üretim kapasitesi ve rüzgar sınıflarına göre seçilmiş ve aşırı rüzgar koşullarının Spektral Düzeltme yöntemi ile doğrulanmıştır. 5 farklı türbin tipinin en son modelleme aracı WAsP 11 ve WindPro 4.1 ile son üretim tahminleri, yeni türbinlerden hiç etkilenmeyen mevcut türbinler ve yeni üç türbin için test edilen türbin modelleri elde edilerek grafik ve tablolar halinde detaylı olarak sunulmuştur.
Öğe
TiO2 dolgulu cam ve karbon elyaf takviyeli kompozitlerin mekanik özelliklerinin ve kriyojenik kesici takımlar ile frezelenmesinin araştırılması
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-08-20) Taka, Muhammed; Gürbüz, Hüseyin
Bu çalışmada, dolgusuz ve nano titanyum dioksit (TiO2) dolgulu karbon ve cam elyaf takviyeli kompozitlerin mekanik özellikleri incelenmiş olup kriyojenikli kesici takım ve TiO2 dolgusunun frezeleme sonuçları üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Dolgulu kompozitlerde TiO2 Ağırlıkça (%1) olarak ilave edilmiş olup tüm kompozitler el yatırma yöntemiyle üretilmiştir. Kompozitlerin çekme, eğme ve basma mekanik testleri yapıldıktan sonra çekme testi sonrası kopma yüzeylerinin taramalı elektron mikroskop (SEM) görüntüleri incelenmiştir. Ayrıca kompozitler kriyojenikli ve kriyojeniksiz kesici takımlarla farklı kesme parametrelerinde frezelenerek kesme kuvvetleri, yüzey pürüzlülükleri ve talaş morfolojileri incelenmiştir. Her iki elyaf tipi için TiO2 dolgu parçacık ilavesinin kompozitlerin çekme, basma ve eğme dayanımlarını geliştirdiği belirlenmiştir. TiO2 dolgusu kompozitlerin çekme dayanımında %8 ile %12 arasında bir artış sağlamıştır. %1 oranında nano TiO2 dolgusu cam elyaf takviyeli kompozitlerde (CETK) eğilme dayanımı 429 MPa’a, karbon elyaf takviyeli kompozitlerde (KETK) ise 632 MPa’a çıkarmıştır. TiO2 dolgusu KETK’lerde basma mukavemetinde %5 oranında CETK’lerde ise yaklaşık %7 katkı sağlamıştır. SEM ile incelenen TiO2 dolgulu kompozitin kırılma yüzeyinde, elyafların belirli bir bölgede yoğunlaştığı ve toplu elyaf demetleri halinde koptuğu görülmüştür. CETK ve KETK’lerin frezelenmesinde ilerleme oranı artışı kesme kuvvetleri ve yüzey pürüzlülük değerlerinin artmasına neden olurken, kesme hızının artışı ise kesme kuvvetleri ve yüzey pürüzlülük değerlerinin azalmasını sağlamıştır. Ayrıca TiO2 dolgusu kompozitlerin frezelenmesinde kesme kuvvetleri ve yüzey pürüzlülük değerlerini düşürmüştür. Kesici takımlara uygulanan kriyojenik işlem, hem CETK hem de KETK’lerde kesme kuvvetleri ve yüzey pürüzlülük değerleri üzerinde düşürücü bir etki yapmıştır. TiO2 dolgulu CETK ve KETK’lerin frezelenme sonrası talaşların SEM’leri incelendiğinde elyaf parçacıklarının boylarının daha kısa olduğu ve daha homojen bir yapıda olduğu tespit edilmiştir. Kriyojenikli kesici takımla frezelenen CETK ve KETK’lerin talaş morfoloji incelendiğinde küçük elyaf parçacıkların ve öbeklenmiş elyaf demetlerin bir arada olduğu bir talaş yapısı gözlenmiştir.
Öğe
AA 7075 alaşımlarında yaşlandırma ve mekanik davranışların makine öğrenmesi ve derin öğrenme tabanlı modellenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-05-22) Güzelgül, Müjde; Köse, Hüseyin
Bu çalışma, AA 7075 alüminyum alaşımının yapay yaşlandırma davranışını araştırmakta ve uygulanan ısıl işlem koşullarının tahribatsız tahmini için makine öğrenmesi ve derin öğrenmeye dayalı yeni bir yöntem sunmaktadır. Çalışmada, alüminyum AA 7075 alaşımı numuneleri 3 saat boyunca 470°C'de çözelti işlemine tabi tutulmuş, ardından 100°C ile 225°C arasında değişen sıcaklıklarda 15°C'lik artışlarla, her biri 1, 2, 3, 6 ve 9 saatlik süreler boyunca yapay yaşlandırma işlemi uygulanmıştır. İşlenmiş numunelerin titreşim tepkileri bir piezoelektrik ivmeölçer cihazı kullanılarak titreşim tepki verileri olarak kaydedilmiş ve farklı ısıl işlem koşullarıyla ilişkili titreşim tepkileri özellikleri ortaya çıkarmak için frekans alanı verileri elde edilmiştir. Yaşlandırma işlem koşullarını sınıflandırmak için, ilk olarak titreşim frekansı görüntüleri kullanılarak Evrişimli Sinir Ağı (ESA) modeli geliştirilmiş ve ESA görüntü işleme metodu ile özellik çıkarımı yapılmış ve makine öğrenmesi modelleri oluşturulmuştur. ESA tahmin modeli ile 0,80'lik makro ortalama ile %89'luk bir sınıflandırma doğruluğu elde edilmiş ve model hassas ısıl işlemler arasında ayrım yapma konusunda güçlü bir performans göstermiştir. Buna paralel olarak, ESA tabanlı özellik çıkarımını klasik makine öğrenimi sınıflandırıcılarıyla birleştiren hibrit modellerin karşılaştırmalı yöntem ile performans analizi yapılmıştır. Oluşturulan modeller arasında, Rastgele Orman tahmin modeli, Karar Ağaçları ve K-en Yakın Komşu tahmin modelini (%83) ve Destek Vektör Makinesini (%72) geride bırakarak %89'luk bir doğrulukla en yüksek performansı göstermiştir. Çalışma yapılan mekanik analizler malzemenin çekme dayanımı, sertlik ve aşınma özellikleri hakkında bilgi vermektedir. Mekanik özelliklerin ayrıca farklı makine öğrenmesi modelleriyle tahmin modelleri oluşturulmuş ve modellerin karşılaştırmalı performans analizleri yapılmıştır. Çekme testleri, en yüksek nihai çekme dayanımı 4 saat boyunca 100°C'de 590,9 MPa ile gözlemlendiğini, 3 saat boyunca 130°C'de ve 3 saat boyunca 175°C'de sırasıyla 548,1 MPa ve 549,1 MPa'lık çekme dayanımı değerleri verdiğini ortaya koymuştur. Uzun süreli yaşlandırma süreleri genellikle aşırı yaşlandırma nedeniyle mukavemetin azalmasına yol açtığı gözlemlenmiştir. Sertlik ölçümleri benzer eğilimleri takip etmiş, 175°C ve 190°C'de 1 saatte 145 HB'de en yüksek değeri almış ve 9 saatte 225°C'de 109,67 HB'ye düşerek mikroyapısal kabalaşmayı yansıtmıştır. Malzemenin en düşük aşınma oranı daha uzun süreler için 100°C'de elde edilirken, daha yüksek sıcaklıklar (örneğin, 225°C) kötüleşen aşınma direncine yol açtığı görülmüştür. Regresyon modelleri, yaşlandırma işlem parametrelerine dayalı sertlik ve aşınma oranı değerlerini tahmin etmek için eğitilmiş ve test edilen modeller arasında, Rastgele Orman tahmin modeli hem eğitim hem de test performansında diğerlerinden sürekli olarak daha iyi performans göstermiş ve en düşük ortalama karesel hataya ulaşmıştır. Bu kapsamlı çalışmada, ısıl işlem görmüş alüminyum 7075 alaşımının titreşim verilerinin, ısıl işlem parametrelerinin doğru sınıflandırılmasını sağlamak için yeterli spektral bilgi içerdiğini doğrulamaktadır. Önerilen makine ve derin öğrenme modelleri, endüstriyel kalite kontrol ve optimizasyon süreçlerinde ısıl işlem tahmini için potansiyel yeni bir yol sunmaktadır.
Öğe
Nano TiO2 ve nano ZrO2 takviyeli AL7075 alaşımının mekanik, tribolojik ve termal özelliklerinin incelenmesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-06-24) Aydın, Ömer; Demir, Mehmet Emin
Bu tez çalışmasında TiO2 ve ZrO2 nano parçacıkları farklı oranlarda Al7075 matrise ilave edilerek toz metalürjisi yöntemiyle silindirik bulk numuneler üretilmiştir. İlave edilen TiO2 ve ZrO2 tozlarının tekli veya hibrit olarak ikili şekilde baz alaşıma ilave edilmesinin, kompozitlerin sertliği, mikroyapısı, aşınma performansı ve termal özellikleri üzerindeki etkileri incelenmiştir. X-ışını kırınımı (XRD) ile üretilen kompozitlerin faz analizleri gerçekleştirilmiştir. Hot disk cihazı ile ise termal özellikleri araştırılmıştır. Bununla birlikte tozların presleme, sinterleme ve dağlama sonrası mikroyapıları optik mikroskop ile analiz edilmiştir. Takviye tipi ve oranlarının kompozit sertliği üzerindeki etkisinin belirlenmesi amacıyla üretilen kompozitlerin Vickers sertlikleri ölçülmüştür. Ayrıca kompozitlerin deneysel ve teorik yoğunlukları da hesaplandıktan sonra pin on disk aşınma testleri yapılmıştır. Aşınma testlerinde takviye tipinin, yükün, kayma mesafesinin ve kayma hızının etkileri incelenmiştir. %3 TiO2 takviyesiyle alaşımın sertliğinin %20 artış sağlamıştır. En yüksek sertlik değerinin %2 TiO2/%3 ZrO2 takviyeli hibrit kompozitte 95 Hv olarak elde edilmiştir. Hem TiO2 hem de ZrO2 nano parçacıkları alaşımın aşınma performasını iyileştirdiği ve sürtünme katsayılarını düşürdüğü tespit edilmiştir. %3 nano TiO2 takviyesiyle sürtünme katsayısı 0,81’den 0,62’e, %3 nano ZrO2 takviyesiyle ise 0,57’e düşmüştür. Takviye oranı ve kayma hızı artışının aşınma direncini geliştirdiği, yük artışının ise aşınma oranını düşürdüğü belirlenmiştir. SEM ile incelenen aşınmış yüzeylerde, artan kayma hızında matris döküntüsünün azaldığı, kazıma izlerinin ise sığlaştığı gözlenmiştir. Termal özellikleri incelenen kompozitlerde en düşük termal iletkenlik Al7075 alaşımda 7,52 W/m·K ve en yüksek termal iletkenlik ise %2 TiO2/%3 ZrO2 takviyeli hibrit kompozitte 23,81 W/m·K olarak elde edilmiştir.