Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Başlık Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Tez Koleksiyonu seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 49
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 02714 numaralı Erzurum-Bayburt kazası nüfus defterinin transkripsiyon ve değerlendirilmesi(Batman Üniversitesi, 2019-01-15) Gül, Sümeyye Ülkü; Türkmen, Mustafa NuriNüfus, belirli bir zaman diliminde sınırları tanımlanmış bir bölgede yaşayan insan sayısını ihtiva eder. Bilindiği gibi Osmanlı Tarihi incelenirken başvurulan önemli kaynakların başında arşiv kayıtları gelmektedir. Bu arşiv kayıtlarının içerisinde yer alan nüfus defterleri dönemler hakkında bize detaylı bilgiler aktarır. Özellikle şehirlerin tarihini, Sosyo-ekonomik durumlarını, demografik özelliklerini anlamamız için kritik önem arzeder. 19. Yüzyıl öncesinde Osmanlı Devleti’nde yapılan nüfus sayımları modernlik içermemekle birlikte nüfus özellikleriyle de doğrudan ilişkili sayımlar değildi. Tahrir ve avarız olarak adlandırılan bu sayımlarda vergi ödeyecek hanelerin tespiti esas alınıyordu. Fakat 19. Yüzyılda daha modern sayımlar yapılmıştır. Bu sayımlar esnasında kişilerin adları, aile soy bağı derecesi bilgileri, lakapları, mesleki durumları, yaş bilgileri ve fiziksel özellikleri hakkında etraflıca bilgiler verilmiştir. Üzerinde çalışacağımız arşiv kaydı, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki nüfus defterleri kataloğu içerisinde 02714 Numaralı Erzurum-Bayburt Kazası nüfus defteridir. Bu çalışmada, 1842 yılında Erzurum-Bayburt kazasında yaşayan gayrimüslim topluluğun nüfusu ve nüfus hareketleri, meslekleri, göçler hakkında bilgi sahibi olacağız. Aynı şekilde bölge insanının yaş bilgisi, fiziksel özellikleri, özür ve engel durumları detaylı olarak yer almaktadır.Öğe 152 numaralı Edirne şer'iyye sicilinin transkripsiyonu ve değerlendirilmesi(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-10-21) Kürküt, Mehmet Arif; Türkmen, Mustafa NuriOsmanlı mahkeme kayıtları olan şer’iye sicilleri bölgesel ve şehir araştırmaları tarihinde son derece önemli bir yer tutmaktadır. Bu siciller kayıt altına alındığı yerin iktisâdi içtimâi siyâsi ve idâri yapısı hakkında önemli bilgiler ihtiva eden resmi kayıtlar olduğu gibi içerisinde yer alan tereke defterleri de resmi nitelik taşıyan devlet arşivleridir. Tereke defterleri ölen kişilerin toplumsal konumlarını, demografik yapılarını, medeni hallerini, aile yapılarını, sahip oldukları her türlü menkul, gayrİmenkul mallara ait önemli bilgiler sunmaktadır. Çalışma konumuz olan 152 numaralı Edirne Şer’iye sicili de Edirne’nin bölgesel, şehirsel, sosyal, ekonomik, kültürel yapısını bizlere ulaştıran önemli bir kaynaktır. Hicri 1166-1169, Miladi 1753-1756 yılları arası tarihleri kapsayan bu defter 96 sayfa 172 hükümden oluşmaktadır. Defter Edirne şehrinin mahallelerinin sosyal yapısını, ekonomik faaliyetlerini, bu dönemde kullanılan unvân ve lakapları, dini inanışları yine siyasi, idari, demografik yapı vb. birçok yapılarına ışık tutan bilgiler içermektedir. Dört bölümden oluşan tezin birinci bölümünde genel hatlarıyla kadılık kurumu Şer’iye sicili ve Şer’iye mahkemeleri hakkında bilgiler verilip özelliklerinden bahsedilmiştir. İkinci bölümde Edirne tarihi, Edirne’nin coğrafi, sosyal ve ekonomik durumu hakkında bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölümde değerlendirmenin yanı sıra millet sistemi, idari birimler ve sosyal hayat hakkında bilgiler verilip belgeler özetlenmiştir. Dördüncü ve son bölümde ise defterdeki hükümlerin transkripsiyonu mevcuttur.Öğe 167 numaralı Edirne Şer’iyye Sicili transkripsiyon ve değerlendirilmesi(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-11-22) Gevrek, Yakup; Türkmen, Mustafa NuriOsmanlı devletinin sosyal ve ekonomik durumu hakkında yerel tarih açısından bilgi sahibi olmamıza yardımcı olan Şer’iyye Sicilleri defterleri araştırmacıların başvurduğu en önemli kaynaklardan birisidir. Tereke defterlerinden yola çıkarak halkın hangi mesleği icra ettiklerini ve geçimlerini sağlayabilmeleri için tarım, hayvancılık ve nakliye vesaire ile uğraşmışlardır. İnsanların eşyalarını temin etmeki bir yerden başka bir yere seyehat etmek veya yüklerini taşımada kolaylık sağlaması amacıyla binek hayvanlardan yararlanmışlardır. Bu nedenle binek hayvanlar sosyal ve ekonomik hayatta en önemli ulaşım araçları durumundadır. Ölen kişilerin menkul ve ğayrimenkullerinin malları kadılar aracılığıyla varislere teslim edilmeleri ve hangi coğrafi bölgelerde yaşadıklarını öğrenmemizde bir fikir sahibi olmamıza imkân sağlıyor. Çalışmamızın ana kaynağı Şer’iyye Sicilidir. 167 numaralı Şer’iyye Sicilleri defterleri Edirne’nin 1174-1175/ 1760-1761 yılları arasında meydana gelen gelişmeleri kapsamaktadır. Osmanlı devletinde kadı, naip, kassam, vakıf, miras, Osmanlı millet sistemi gibi konular hakkında bilgiler verilmiştir.Öğe 181 numaralı Harput şer'iyye sicilinin transkripsiyonu ve değerlendirilmesi (Hicri 1041-1042/miladi 1632-1633)(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-09-27) Erzengin, Adem; Türkmen, Mustafa NuriŞer’iyye sicilleri eski dönemlerde olduğu gibi Osmanlı’nın da kendi şer’iyye sicilleri kendi tarihinin aydınlatılmasında en önemli kaynaklardandır. Şer’iyye sicillerinin ihtiva ettiği bilgiler tahlil edildiği döneme ışık tutar. Dönemin idari ve askeri yapısı, soysa-ekonomisi hakkında detaylı bilgiler sunmaktadır. Nitekim araştırma çalışmamıza konu olan 181 envanter numaralı Harput şer’iyye sicili tarih araştırmacılarına yazıldığı dönemin yukarıda saydığımız konular hakkında detaylı bilgiler sunar. 181 numaralı Harput şer’iyye sicilinde; satış akdi, alacak-verecek meselesi, miras paylaşımı, nafaka ve hibe gibi davalar yoğunluktadır ve bu davalar şer’i hukuka göre kadı tarafından hüküm verilip daha sonra muhkem neticeye ulaşan dava kayıtlarını ihtiva eder. Mahkemeye sicil incelendiğinde anlaşılacağı üzere hem müslim hem de zimmîler eşit haklarla başvurup haklarını şer’i mahkemede şer’i hukuka göre arayabilmişlerdir. Dolayısıyla şer’iyye sicilleri döneme ışık tutması açısından çok ehemmiyetli kaynaklardandır.Öğe 1919'da Amerikan heyetlerinin Doğu Anadolu ve Transkafkasya gezileri ve Ermeni meselesi'ne dair raporları(Batman Üniversitesi, 2016) Demirci, Hasan; Türkmen, Mustafa NuriTarihi kökenleri XIX. yüzyıla uzanan ve Batılı emperyalist devletlerin, Osmanlı Devleti’ni parçalamak üzere “Şark Meselesi” çerçevesinde ortaya attığı Ermeni Meselesi, I. Dünya Savaşı’ndan sonra dünya barışını tesis etmek ve Osmanlı Devleti’nin topraklarını paylaşmak üzere toplanan 18 Ocak 1919 tarihli Paris Barış Konferansı’nda ele alındı. Bu Konferansta Ermeniler, 12 Şubat 1919’da sundukları memorandumda “Batı Ermenistan” olarak iddia ettikleri Doğu Anadolu’da nüfus çoğunluğuna sahip olduklarını ileri sürdüler ve bu bölgeyi “Kafkas Ermenistan”ı ile birleştirip “Büyük Ermenistan” kurmayı amaçladılar. Kurulacak bu devletin her alanda kendi kendini yönetebilme kabiliyetine erişinceye kadar ABD mandası altına alınması tercih ediliyordu. Bu sebepten dolayı, ABD, Ermenistan ve Türkiye’yi bir manda idaresi altına almadan önce sağlam ve mantıklı adımlar atmak, devlet menfaatlerine uygun olup olmadığını tespit etmek ve bölge halkının ihtiyaçlarını belirlemek için Transkafkasya ve Doğu Anadolu’ya araştırma ve inceleme heyetleri göndermeye karar verdi. Bu sebeple, 13 Temmuz-13 Ağustos 1919 tarihleri arasında Doğu Anadolu’ya gelen ve faaliyet yürüten ilk Amerikan heyeti, Amerikan Yakın Doğu Yardım Derneği (American Comitte for Relief of Near East) adına Yüzbaşı Emory H. Niles ve yardımcısı Arthur E. Sutherland Heyeti idi. İkincisi ise Eylül-Ekim 1919 tarihleri arasında bölgeye gelen ve gözlemlerde bulunan General Harbord Heyeti idi. Her iki heyetin sundukları raporlar doğrultusunda, Ermenilerin, gerek savaş öncesi gerek savaş sonrası Doğu Anadolu’da hiçbir yerde çoğunlukta olmadıklarını ve Doğu Anadolu ve Transkafkasya’da asıl mezalimin Ermeniler tarafından yapıldığını ortaya koymaktadır.Öğe 233 Numaralı Seydişehir Şer'iyye Sicili: Değerlendirme ve transkripsiyonu, Rumi 1304 - 1307 / Miladi 1888 - 1891(Batman Üniversitesi, 2013) Ari, Ahmet; Şen, Mehmet EminBu çalışmamızda toplumun çekirdeğini ve en büyük dinamiğini oluşturan aileyi ele aldık. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemi Seydişehir’deki ailenin özellikleri, evlilik, nafaka takdiri, talâk, muhala’a, borç ve miras gibi çeşitli davaların uygulanışı, şer’iyye sicili belgelerinden hareketle nasıl çözüldüğü ortaya çıkarılmıştır. Osmanlı sosyal hayatının mikro tarih anlamında örneklerini teşkil eden köy ve mahallenin Seydişehir'deki yapısı ve fonksiyonları ele alınmıştır. Belgelerde genel olarak miras, borç, boşanma, evlilik, nafaka, mehir borcu gibi davalar bulunmaktadır. Seydişehir mahkemelerinde davaların nasıl çözüldüğü ve bu davalara getirilen çözümler gün ışığına çıkarılmıştır. Seydişehir’de temel tüketim ürünlerinin neler olduğu ve hangi ürünlerin yetiştirildiği ortaya konularak Seydişehir’inin iktisadi hayatına dair somut bilgilere ulaşılmıştır. Bu çalışmamızın sonucunda, Seydişehir’inin dolayısıyla Osmanlı Devleti’nin, hukukî, iktisâdi, sosyal, idari ve aile tarihine ışık tutabilecek belgeler gün ışığına çıkartılmaya çalışılmıştır. Ticaret, tarım ve hayvancılık ve eğitim gibi konularda olduğu gibi Osmanlı Devleti bünyesinde yaşayan toplumlar arasında oluşturulan düzene bir kez daha şahit olunmuştur. 233 Numaralı Defter’de yer alan Seydişehir’e bağlı yerleşim birimleri ve belgelerin tasnifi üzerinde durulmuştur. I. Bölümde çalışmamızın amacı ve Seydişehir tarihçesi, II. Bölüm’de genel bir değerlendirme yapılmış. III. Bölüm’de ise metnin transkripsiyonu ve orijinali verilmiştir. Özetle bu çalışma ile elde edilecek somut veriler ışığında Seydişehir’in sosyal ve iktisadi yapısını ortaya çıkararak hem şehir tarihçiliğine hem de Osmanlı tarihiyle ilgili bilgilerimize katkı sağlamak amacıyla araştırmacıların istifadesine sunulmuş olacak.Öğe 235 No'lu Seydişehir Şer'iyye Sicili'nin transkripsyonu ve değerlendirilmesi: H. 1308 - 1309 / M. 1890 - 1892(Batman Üniversitesi, 2013) Saltekin, Faruk; Şen, Mehmet EminOsmanlı fikir ve pratiğinin uzun süre ayakta kalmasını ve devletin 600 yıl yaşamasını sağlayan temel etken ?Adalet mülkün temelidir? düsturudur. Osmanlı Devleti, klasik döneminden dağılma dönemine kadar adalet kurumuna ayrı bir önem vermiştir. Devletin her yerinde kurulan mahkemeler adaleti tesis ederken, tutulan mahkeme kayıtları araştırmacılara önemli ufuklar açmıştır. Tarihçinin şer'i sicil kayıtlarından edindiği ham bilgiler, ülkenin sosyal ve ekonomik hayatı kadar yerelin tarihi hakkında da bilgi vermektedir. Konya ilimizin Seydişehir ilçesinde de, kadılar tarafından 12 adet defter tutulmuştur. Araştırma konumuz Seydişehir Şer'iyye Sicillerinden 235 no'lu şer'i sicil kayıtlarıdır. 235 numaralı Seydişehir şer'i sicil defterinde 67 adet kaydedilen konu bulunmaktadır. Sicil kayıtları Tanzimat sonrası küçük bir Osmanlı kazası olan Seydişehir insanının 1890-1892 yılları arsında yaşadığı olayları geleceğe taşımaktadır. Seydişehir sicilleri ile ilgili araştırmamızda, kadınların hukuksal mücadeleleri, azınlıklarla olan münasebetler, dönemin ekonomik koşulları, aile kurumu, miras işleri vekillikler hakkında önemli bilgilere ulaşılmıştır.Öğe 244 Numaralı Mardin Şer'iyye Sicili (Hicri 177 - 80 / Miladi 1860 - 63) transkripsiyon ve değerlendirilmesi(Batman Üniversitesi, 2014) Sağlam, Sevim; Ulutürk, MuammerŞer'iyye sicilleri bölgesel ve şehir tarihi araştırmalarında son derece önemli yer tutmaktadır. Tez konumuz olan 244 Numaralı Mardin Şer'iyye Sicili de Mardin'in bölgesel, şehir, kültürel, sosyal ve ekonomik yapısını ayrıntılı bir şekilde bizlere ulaştıran çok önemli bir kaynaktır. Mardin şehri sosyo-kültürel açıdan kozmopolit bir yapıya sahiptir. Bu özeliğiyle Osmanlı Devleti'nin toplumsal yapısının genel özelliklerini yansıtmaktadır. Mardin kırsalında Müslüman nüfusun yoğunluğu fazladır. Şehir merkezinde ise Gayri-müslim nüfusun yoğunluğunun daha fazla olduğu görülmektedir. Genel olarak Müslümanlar daha çok ziraat, tarım ve hayvancılık gibi ekonomik faaliyetlerle uğraşırlarken, Gayrimüslimler ise daha çok sanat ve ticaret gibi şehirlerde faaliyet gösteren mesleklerle ilgilenmişlerdir. Bu çalışmayla 1860-63 yılarında Mardin şehrinin mahallelerini, kazalarını ve köylerini, sosyal yapısını, ekonomik faaliyet alanlarını, bu dönemde yaygın olarak kullanılan kişi adlarını, şehir, kaza ve köylerde yaşayan dini grupları ve bunlar arasındaki sosyal ilişkileri yansıtmaya çalıştık.Öğe 2587-2588 numaralı (H. 1247/ M. 1832) Harput Sancağı Arapgir Kazası müslüman- gayrimüslim nüfus defterlerinin trankripsiyonu ve karşılaştırmalı değerlendirmesi(2019-02-22) Erman, Ozan; Türkmen, Mustafa Nuriİmparatorluk özelliğine sahip olan Osmanlı’da yürütülen nüfus hizmetleri, geçmişten günümüze kadar devam eden uzun bir tarihi serüvene sahiptir. Osmanlı Devletinin kuruluşundan itibaren asker toplamak ve vergi almak amacıyla belirli aralıklarla tahrir yapılmış ve çeşitli kayıtlar tutulmuştur. Osmanlı’da modern anlamdaki nüfus hizmetleri, 1831 nüfus sayımından sonra Dâhiliye Nezareti bünyesinde Ceride-i Nüfus Nezareti ve bu işleri Sancaklarda yürütecek Defter Nazırlıklarının kurulmasıyla başlamıştır. 1831 tarihinde yapılan ilk genel nüfus sayımından sonra 1844, 1852, 1856, 1866, 1881, 1882 ve 1905 gibi değişik tarihlerde bölgesel veya genel nüfus sayımları yapılarak, kayıtların güncel tutulmasına önem verilmiştir. Osmanlı Devleti’nin XIX. Yüzyıldaki toplumsal, siyasal ve ekonomik tarihini büyük ölçüde nüfus ve nüfus hareketleri belirlemiştir. Nüfus defterleri tutuldukları yerlerle ilgili olarak başta mahalle ve köy isimlerini vermek suretiyle, idari yapılanmayı, erkek nüfusun sayısını ve askerlik durumlarını, vergi mükelleflerini, doğum ve ölüm tarihlerini, kullanılan isim ve lakapları ortaya koyması açısından büyük önem taşırlar. Bu bilgilerin bulunduğu 02587 ve 02588 numaralı Harput Sancağı Arabgir Kazası Müslüman ve gayrimüslim defterleri hicri 1247 Miladi 1832 tarihli nüfus istatistiklerini içerir. Defterdeki bilgiler nüfus, yaş, lakap, meslek, yer değişikliği, vergi, fiziksel engel durumu gibi başlıklar halinde tablolar halinde tasnif edilmiştir. Elde edilen bilgiler üzerinden dönemin demografik, ekonomik ve sosyal yapısı hakkında birçok sonuca ulaşılmıştır.Öğe 2795 numaralı Van eyaleti gayrimüslim nüfus defterinin transkripsiyonu ve değerlendirilmesi(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-06-26) Uluşık, Rıdvan; Alaca, HanifeOsmanlı İmparatorluğu’nda nüfus sayımları modern anlamda ilk olarak 1831 yılında yapılmaya başlanmıştır. Bu tarihten önceki sayımlar genellikle vergi ve arazi tespitine yönelik yapılan tahrir sayımlarıdır. Bu sayımlar bölgeye ait nüfus özellikleri konusunda aydınlatıcı bilgiler verse de nüfusun tespiti için yetersiz kalmıştır. Modern manada yapılan nüfus sayımları ile devlet, sahip olduğu insan potansiyeli, askeri gücü ve vergi yükümlülükleri hakkında ayrıntılı bilgilere sahip olmaya çalışmıştır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan H.1252 / M.1836 tarihli, NFS.d kodu 2795 numarası ile kayıtlı olan “Van Eyaleti Dahilindeki Gevaş, Karçıkan, Havasor ve Vastan Nahiyelerinin Gayrimüslim Erkek Nüfus Defteri” esas alınarak hazırlanan bu çalışmada Osmanlı’da nüfus ve Van’ın geçmişten günümüze kısa tarihi ele alınmış, daha sonra 2795 numaralı defterdeki veriler incelenerek o zamana ait bölgenin sosyal durumu ve nüfus özellikleri üzerinde durulmuştur.Öğe 293 numaralı Diyarbekir şer’iyye sicili transkript ve değerlendirmesi(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-08-09) Öner, Vahyettin; Alaca, HanifeBu araştırmanın amacı, Diyarbakır örneği bağlamında Osmanlı ailesini, Osmanlı Devleti’nin sosyal ve ekonomik yönünü açıklığa kavuşturmaya vesile olmaktır. Bu maksatla; Diyarbakır şehrinin şer’iyye sicilleri tetkik edilmiştir. Çalışmada Diyarbakır şehrinin sosyal, kültürel, ekonomik yönleri incelenmiştir. Sicili üzerinde çalıştığımız Diyarbakır merkezi olan Amid’in şark ve garb olarak iki kısma ayrılmış nahiye ve köylerin yanı sıra başka şehirlerden gelen ve misafir olarak kalmaktayken vefat eden misafir kimselerin isimlerinin bulunduğu kısım da bulunmaktadır. Bölgede çok sayıda etnik grup olmakla beraber kayıtlardan da anlaşıldığı üzere sadece Müslüman ahalinin kayıt edildiği defter olmaktan ziyade karışık ve merkezi bir defter kaydı olarak her etnik ve dinden insanların kayıtları yer almaktadır. Bölgenin etnik ve dini çokluğu, dillerin, kültürlerin, dinlerin kaynaştığı ve beraber yaşadığı bir yer oluşu ona ayrı bir özellik kazandırmaktadır. Nitekim bu özellik yer, şahıs, mahalli isimlerin doğru tespitini güçleştirmiştir. Sicilin transkripti sırasında arşivde yıpranma ve yazıların silikliği sebebiyle transkript sırasında oldukça zorluk çekilmiştir. Şer’iyye sicilleri üzerinde yapılan çalışmalar sayesinde günümüzdeki insanlar kendi atalarının geçmişteki isimlerini, mal varlıkları ve günlük yaşamda kullandıkları eşyaları bilmelerine olanak sağlamaktadır. Aynı zamanda insanlar arası ve insan devlet hukuk sistematiğine ışık tutması sicillerin bir diğer önemli boyutudur.Öğe 316 no'lu Midyat Şer'iye Sicili transkripsiyonu ve değerlendirmesi (Hicri 1329-1337/Miladi 1913-1921)(Batman Üniversitesi, 2016-01) Üce, Mehmet Salih; Sevinç, TahirÇalışma konusu olarak seçtiğimiz 316 numaralı Midyat şer'iye sicili 1329-1337 (1911-1918) yılları arasında Midyat ve Midyat'a bağlı nahiye ve köylerde mahkemeye intikal etmiş kayıtları ihtiva etmektedir.Araştırmamıza konu olan 316 numaralı Midyat şer'iye sicili bize, bu sicilin ait olduğu yıllarda Midyat'ın tarihi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatı hakkında ipuçları vermekte ve vekâlet defteri olduğu için sonuçlanmış dava kayıtlarını içermektedir. Sicilde gayrimüslimler ve Müslümanlar arasındaki son derece uyumlu toplumsal ilişkiler olduğuna dair bazı sonuçlara varılmıştır.Başbakanlık Osmanlı arşivinde Midyatla ilgili üç defter daha bulunmaktadır ancak, bunların tamamı 316 nolu Midyat şer'iye siciline benzer davaları kapsamaktadır. Midyat'ı ilgilendiren başka defter bulunmaması sebebiyle elde ettiklerimiz vekâlet davalarıyla sınırlı kalmıştır.Öğe 320 numaralı Midyat Şer'iye Sicilinin transkripsiyonu ve değerlendirilmesi (Hicri 1315-1329/miladi 1897-1911)(Batman Üniversitesi, 2011) Yeşilmen, Gökhan; Ulutürk, MuammerÇalışma konusu olarak seçtiğimiz 320 numaralı Midyat şer'iye sicili 1315-1329 (1897-1911) yılları arasında Midyat ve Midyat'a bağlı nahiye ve köylerde mahkemeye intikal etmiş kayıtları ihtiva etmektedir.Araştırmamıza konu olan 320 numaralı Midyat şer'iye sicili bize, bu sicilin ait olduğu yıllarda Midyat'ın tarihi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatı hakkında ipuçları vermekte ve vekalet defteri olduğu için sonuçlanmış dava kayıtlarını içermemektedir. Şer'iye sicili sadece noterlik işlerinin kayıt altına alındığı bir defter olarak karşımızda durmaktadır.Sicilde gayrimüslimler ve Müslümanlar arasındaki son derece uyumlu toplumsal ilişkiler olduğuna dair bazı sonuçlara varılmıştır.Başbakanlık Osmanlı arşivinde 1897-1911 arasını kapsayan üç defter daha bulunmaktadır. Ancak, bunların tamamı 320 no'lu Midyat şer'iye sicili gibi vekalet davalarını kapsamaktadır. Midyat'ı ilgilendiren başka defter bulunmaması sebebiyle elde ettiklerimiz vekalet davalarıyla sınırlı kalmıştır.Öğe 3268 numaralı Karaman Konya Eyaleti Hamidili Sancağı tefenni Müslim nüfus defterinin transkripsiyon ve değerlendirmesi(Batman Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü, 2021-06-28) Yakut, Rojda; Türkmen, Mustafa NuriOsmanlıDevleti’nde modern anlamda ilk nüfus sayımı 1831 senesinde yapılmaya başlanmıştır. Bu tarihten önce farklı dönemlerde vergi ve arazi tespitine yönelik yapılan sayımlar görülmektedir. Bu sayımlar bölgenin genel yapısı hakkında detaylı bilgi vermede yetersiz kalmıştır. Ama modern anlamda yapılan nüfus sayımları sonucunda elde edilen defterler, o dönemin sosyo-ekonomik, idari ve demografik yapısı hakkında önemli bilgiler içermektedir. Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi’nde bulunan H.1256 / M.1840 yılına ait NFS.d kodu 3268 Numarası ile kayıtlı olan Tefenni Müslim Nüfus Defteri baz alınarak elde edilen çalışmamızda Osmanlıda nüfus ve Tefenni Kazasının kısa tarihi ele alınmış ve 3268 numaralı defterdeki veriler incelenmiştir. Buna göre defterde kayıtlı olan Müslüman erkek nüfusun isimleri, lakapları, unvanları ve meslekleri ele alınmıştır. Bunun sonucunda defterin transkripti yapılarak elde edilen sonuçlar tablo ve grafik haline dönüştürülmüştüÖğe 3736 numaralı Mardin kazası nüfus defterinin transkripsiyon ve değerlendirilmesi(2016) Demir, Ekrem; Türkmen, Mustafa NuriNüfus, yeryüzünde sınırları belirli bir alanda, belirli bir zamanda bulunan insanların oluşturduğu toplam sayı olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde dünya ülkelerinin üzerinde durduğu önemli konulardan birisi de nüfustur.Osmanlı Devleti tarihi incelenirken, kaynakların başında arşiv belgeleri gelmektedir. Bu belgeler içerisinde yer alan nüfus defterleri de, insan, mekan, zaman unsurlarını birlikte taşıdığı için, sosyo-demografik özellikleri ve şehir tarihini aydınlatma konusunda vazgeçilmez niteliktedir.Osmanlı Devleti'nde XIX. yüzyıldan önce kaydedilmiş olan tahrir ve avârız defterleri demografik bir amaçla tutulmamıştır. Bu tahrirlerde esas tutulan birim, vergiyi ödeyecek olan hâne birimiydi. XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde modern anlamda nüfus sayımları yapılmaya başlanmıştır. Sayım sırasında tutulmuş olan kayıtlarda, kişinin adı, lakabı, baba adı, yaşı, fiziki özellikleri, mesleği, resmi veya dini statüsü hakkında bilgiler yer almıştır.Burada inceleyeceğimiz Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki nüfus defterleri serisi içerisinde 3736 Numaralı Mardin Kazası nüfus defteridir. Bu çalışmada, 1835 yılında Mardin Kazası'nda ikamet eden Müslüman ve Gayrimüslim toplumların nüfusu ve nüfus hareketleri, görevli memurların isimleri ve kullandıkları unvanlar, göç ve nakiller hakkında ilk elden bilgi sahibi olma imkanı bulacağız. Yine bölgedeki mahalli idareciler; muhtarlar, imamlar, özürlüler, insanların meslekleri ve fiziksel özellikleri gibi bölgesel tarih yazımında önemli ayrıntılar yer almaktadır.Öğe 401 Numaralı Çermik Şer'iye Sicili transkripsiyonu ve değerlendirmesi: Hicri 1314 - 1315 / Miladi 1898 - 1900(Batman Üniversitesi, 2016) Boynukara, Eşref; Sevinç, TahirÇalışma konusu olarak seçtiğimiz 401 numaralı Çermik şer'iye sicili 1314-1315 (1898-1900) yılları arasında Çermik ve Çermik'e bağlı nahiye ve köylerde mahkemeye intikal etmiş kayıtları ihtiva etmektedir. Araştırmamıza konu olan 401 numaralı Çermik şer'iye sicili bize, bu sicilin ait olduğu yıllarda Çermik'in tarihi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatı hakkında ipuçları vermekte ve vekâlet defteri olduğu için sonuçlanmış dava kayıtlarını içermemektedir. Şer'iye sicili sadece noterlik işlerinin kayıt altına alındığı bir defter olarak karşımızda çıkmaktadır. Sicilden gayrimüslimler ve Müslümanlar arasında son derece uyumlu toplumsal ilişkiler olduğuna dair bazı sonuçlara varılmıştır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde Hicri 1309-1326 (Miladi olarak 1891-1909) yılları arasını kapsayan yedi defter bulunmaktadır. Çalışmış olduğumuz 401 No'lu Çermik Şer'iye Sicili'de geçen bütün davalar vekâlet davalarını kapsamaktadır. Bu sebeple elde ettiklerimiz vekâlet davalarıyla sınırlı kalmıştır.Öğe 417 numaralı Siirt Şer’iyye Sicili transkripsiyon ve değerlendirmesi(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-11-22) Aslan, Ümran; Karlangıç, OsmanBu araştırmanın amacı Osmanlı Dönemi’nde bir Türk şehri olan Siirt ve bağlı yerlere ait mahkeme kayıtlarını ihtiva eden 417 numaralı şer’iyye sicilinin gerekli izahat ve değerlendirmeleri ışığında transkripsiyonunu yapmak, o dönemde Siirt’in sosyal, ekonomik, hukuki ve kültürel yönlerini anlamak ve açıklığa kavuşturmaktır. Üzerinde çalıştığımız defterin kapsadığı tarihlerde Siirt Livâsı Bitlis Vilâyetine bağlı idi. 417 Numaralı defterde Osmanlı mahkemesine intikal eden davalar, vakıflar, arsa-mülk satışları, vasi tayini, askeri konular ve arzuhal kayıtları bulunmaktadır. Bölgede çok kültürlü, farklı etnik kimlikler yaşadığından bu yapı mahkeme kayıtlarına da yansımıştır. Bu nedenle çalışmamızın özünü oluşturan 417 numaralı Siirt Şer’iyye sicili belli bir dine ait kişilerin kaydedildiği defter olmaktan ziyade Müslüman ve gayrimüslimlerin kaydını içeren bir defterdir.Öğe 421 numaralı (h.1311-1327/m.1893-1909) Siirt şer’iyye sicili transkripsiyon ve değerlendirmesi(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020-06-26) Gök, Pınar; Aydın Nasıroğlu, MehtapTezimizin ana eksenini oluşturan 421 Numaralı Siirt Şer’iyye Sicili M.1893- 1907 tarihleri arasını kapsayan mahkeme kayıtlarından oluşmaktadır. Sicilin başlıca konuları arasında miras ve terekeler, nafaka ve mehir talepleri, çoğunlukla boşalan eytam müdürlüklerine yapılacak olan vekil tayinleri, eytam müdürlükleri vasıtasıyla yetim çocukların varsa mirasları ve mallarının vasi tayini yoluyla korunması, yine bu vasiler vasıtasıyla bu çocukların büyütülmesi gibi kayıtlara rastlanmıştır. Bunun dışında defterde mübarek üç ayların başlangıcının çeşitli sebepler yüzünden belirlenememesinin yetkili makamlara bildirilmesi, vakfiyelere yapılacak olan tayinler ve bu tayinler sırasında çıkan anlaşmazlıklara da rastlanılmıştır. Bu defterin incelenmesi özellikle şehir tarihçiliği bakımından önem arz etmektedir. Böylelikle şehrin sosyo-kültürel, ekonomik, idari ve tarihi yönleri çalışmamızda aydınlatılmaya çalışılmış hukuk, mahkemeler ve kadı defterleri olarakta adlandırılan şer’iyye sicillerinin muhtevası hakkında bilgiler verilmiştir. Çalışmamız giriş ile birlikte, şehrin tarihi serüveni, sicilin transkripsiyonu ve değerlendirmesi olarak üç bölümden oluşmaktadır.Öğe 433 numaralı Birecik şer’iye sicili transkripsiyon ve değerlendirmesi(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-08-09) Erez, İbrahim; Alaca, HanifeŞer’iyye Sicilleri Osmanlı Devleti’nde kaza idari birimi altında, davalarda verdikleri kararların ve merkezden gelen emirlerin kaydedildiği defterlerdir. Bizim araştırdığımız tezin konusu ise 433 Numaralı Birecik Şer’iyye Sicilidir. Bu sicilden yararlanarak Birecik’in sosyal, ekonomik, kültürel, bölgesel ve kent yapısını ayrıntılı bir şekilde görebiliriz. Bu yönden şer’iyye sicillerinin ehemmiyeti çok büyüktür. Birecik’e 1899-1900 yılları arasında sosyo-kültürel açıdan baktığımız zaman yoğun olarak Müslümanların kısmende olsa gayr-i müslimlerin hayatlarını idame ettirdiklerini görüyoruz. Genelde Müslümanlar; tarım, hayvancılık, ziraat gibi ekonomik faaliyetlerle uğraşmışlardır. Gayr-i Müslimler ise daha çok sanat ve ticaret gibi şehir yapısını ilgilendiren mesleklerle uğraşmışlardır. Bu çalışmayla 1899-1900 yıllarında Birecik’in sosyal yapısını, ekonomik faaliyet alanlarını, kent olarak; mahallelerini, kazalarını ve köylerini, bu dönemde yoğun olarak kullanılan kişi adlarını ve lakaplarını, Müslümanlar ile Gayr-i müslimler arasındaki sosyal ilişkileri yansıtmaya çalıştık.Öğe 566 numaralı (H.1196-1197/M.1782-1783) Karaferye kazası şer’iyye sicili transkripsiyon ve değerlendirmesi(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020-09-10) Çelik, Sadiye; Nasıroğlu Aydın, MehtapKaraferye(Béroia/Véria) kazasının sosyal, ekonomik ve idari hayatına ışık tutan 566 Numaralı Karaferye kazası şer’iyye sicili, 1782-1783 (1196-1197) yıllarını kapsamaktadır. Toplam dört bölümden oluşan çalışmamızın giriş bölümünde şer’iyye sicillerine değindikten sonra ikinci bölümde Karaferye kazasının tarihine ve Osmanlı’da hukuk konusuna odaklandık. Sicilin transkripsiyonu yapıldıktan sonra da bazı önemli konu başlıkları altında değerlendirilmeye tabi tutulmuştur. Vergiler ve vergilerin toplanmasında meydana gelen aksaklıklar, sicilin önemli bir kısımını oluşturmaktadır. 96 hükümden oluşan şer’iyye sicilinde şehir hayatına ayna tutan başlıca konular şunlardır; vergiler, tayinler, miras kayıtları, vakfiye kayıtları, zahire, et ve kalyoncu ihtiyaçları, borç-alacak meseleleri, arazi mülkiyeti, eşkiyalık, darp etme, hırsızlık ve gasp. Sicil, bize aynı zamanda yargıç, ve yerel yönetici olarak görev yapan kadının Osmanlı şehir hayatındaki kilit konumunu da göstermektedir.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »