Fen Bilimleri Enstitüsü, Kimya Anabilim Dalı, Tez Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 26
  • Öğe
    Yeni karma-mod kolon dolgu maddelerinin sentezi ve karakterizasyonu
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018-11-06) Yeng, Salih Erkan; Aral, Tarık
    Sabit faz, yüksek performanslı sıvı kromatografi'nin (HPLC) çekirdeğidir, Yüksek ayırma,etkinliği ve mükemmel seçiciliğe sahip oluşu daima araştırma konusu olmuştur. Karma modlu sabit fazlı sıvı kromatografisinin, yüksek ayırma seçiciliğinin, kayda değer ölçüde yüksek yükleme kapasitesinin ve yüksek ayırma verimliliğinin olduğu kanıtlanmıştır. Bu sabit fazlar,HPLC'de hazırlama yöntemleri ve uygulama alanlarına göre sınıflandırılır.Bu tez kapsamında L-isoleusinden yola çıkılarak 2 farklı karma-mod sabit faz sentezlenmiş olup yapıları karakterize edildi. L-isoleusinden 4-fenilbütil amin ve 3-aminoasetanilid ile ayrı ayrı etkileştirilmesini takiben –boc koruyucu grubun kaldırılması ile sırasıyla Ile-PBA ve Ile-AA bileşikleri sentezlendi. Amin grubu içeren bu bileşiklerin dimetilokzalatın aşırısı ile etkileştirildiğinde Ile-PBADMO ve Ile-AA-DMO bileşikleri sentezlendi. Bu iki bileşiğin, 3-aminopropiltrimetoksisilanı takiben HPLC kalitesinde küresel silika jel (5μm-60Å) ile etkileştirilmesi ile sırasıyla Ile-PBA-Mix ve Ile-AAMix dolgu maddeleri sentezlendi. Sentezlenen dolgu maddelerinin yapısı element analizi, FTIR, SEM,BET ve katı faz 13C NMR ile karakterize edildi. Dolgu maddeleri 250x4.6 mm ölçülerinde boş HPLC kolonlarına doldurularak iki farklı HPLC kolonu hazırlandı. Hazırlanan kolonların bazı kromatografik özellikleri tesbit edilmiş olup veriler tablo halinde verildi.
  • Öğe
    Yeni geliştirilen çok fonksiyonlu mixed-mode kolon dolgu maddesinin HILIC-ters faz uygulamaları
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018-02-10) Altındağ, Ramazan; Aral, Tarık
    Bu tez çalışmasında, daha önce başka bir yüksek lisans tezi kapsamında sentezlenip HPLC kolonu haline getirilen Ile-PBA-Mix sabit fazın HPLC ile hidrofilik etkileşim (HILIC)/ters faz (RPLC) sıvı kromatografi mixed-mod özelliği incelendi. Ile-PBA-Mix kolonunun yüksek polardan en düşük polariteye kadar farklı grupların ayrılmasında başarı ile kullanıldığı görüldü. Ile-PBA-Mix kullanılarak HILIC şartlarında nükleotid/nükleositler ve B vitaminleri ayrıldı. 6 tane nükleosid/nükleotid 10 dakikada, 6 tane B vitamin de 22 dakikada başarı ile ayrıldı. Ayrıca nükleotid/nükleosit ve B-vitaminlerinin ayrılmasına çeşitli deneysel şartların etkisi de incelendi. Kolonun ters fazdaki etkinliğini incelemek için orta polarlıktaki bileşik sınıfları olan anilinler ve fenoller kullanıldı. 9 tane anilin 14 dakikada, 9 tane fenol de 15 dakikada ters faz şartlarında ayrıldı. Bunlara ek olarak yüksek polariteye, orta polariteye ve düşük polariteye sahip 9 analit karışımı da denendi ve HILIC/RP mixed-mode mobil faz ile 19 dakikada ayrılması sağlandı. Ayrılması sağlanan bileşikler için çeşitli kromatografik parametreler (alıkonma faktörü, pik asimetri faktörü ve teorik tabaka sayısı) hesaplandı. Geleneksel C18 VE HILIC kolonlarla kıyasladığımızda, Ile-PBA-Mix kolonunu hem RPLC hem de HILIC performansı sergilediği ve geniş bir analit sınıfına uygulanabildiği görülmüştür.
  • Öğe
    Otizm tanısı alan çocuklarda nöroplastisit, nörodejeneratif, nöroprotektif molekül düzeylerinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015-07-01) Tezdiğ, İhsan; Çetin, İhsan
    Çalışmamızda otizmde diagnostik marker olarak kullanılma potansiyeli olduğu düşünülen nöroplastisit, nörodejeneratif ve nöroprotektif molekül düzeylerinin incelenmesi ile periferik kan düzeyinde teşhis sağlayabilecek, uygulanabilirliği kolay biyomarkırların belirlenmesi ve otistik bozukluğun patofizyolojik mekanizmasın anlaşılması için farklı bir bakış açısının oluşturulması amaçlanmıştır Bu çalışmanın İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri Polikliniğine başvuran, otizm tanısı alan ve başka herhangi bir sistemik bozukluğu olmayan 30 çocuk ve 30 sağlıklı çocuk ile yapılması planlandı. Glial fibriler asidik protein (GFAP), Nogo-A, ubikuitin karboksi terminal hidrolaz-L1 (UCH-L1) ve TAR DNA bağlayıcı protein (TDP-43) serum düzeyleri Enzim-bağlı-immunosorbent tahlili ELISA yöntemi ile belirlendi. Çalışmamızda kontrol grubu ile otistik grubuna ait GFAP, Nogo-A, UCH-L1 ve TDP-43 düzeyleri karşılaştırıldığında; otizm grubuna ait serum GFAP, UCH-L1 ve TDP-43 düzeylerinin kontrol grubu değerlerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük olduğu bulunmuş, Nogo-A değerleri açısından ise iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Otistik çocuklarda serum GFAP düzeylerinin düşük bulunması, otizmde mikroglial ve astroglial aktivasyonun intrasellüler alanda birikmesinin bir işareti olarak düşünülebilir. UCH-L1 ve TDP-43 moleküllerinin otistik çocuklardaki düşük düzeyleri ve birbirleri ile olan ilişkisi; bu moleküllerin otistik çocuklarda meydana gelen ubikuitinasyonun bozulmasında rol üstlendiği şeklinde yorumlanabilir.
  • Öğe
    Batman'da çıkarılan ham petrolün ağır metal içeriklerinin AAS ile tayini
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-22) Acar, Muhammed; Dağ, Beşir
    Bu çalışmada Batmanda çıkarılan ham petrolde bulunan bazı ağır metallerin (Krom(Cr), Kurşun (Pb), Nikel(Ni), Vanadyum(V) ) derişimleri araştırıldı. Ağır metal tayini için ham petrol numuneleri kapalı sistemde mikrodalga fırın kullanılarak çözünürleştirildi.Sonrasında, çözünürleştirilen ham petrol numuneleri daha önce hazırlanan 5-aminoizofitalikasit hidrazon türevi ile immobilize edilmiş silika jel adsorbentinin analitik ayırma yöntemlerinden biri olan katı faz ekstaksiyonun kolon yöntemi kullanılarak ön deriştirilmesi sağlanmıştır. Modifiye silika jel ile kolon yöntemi kullanılarak ağır metallerin zenginleştirilme şartları incelendi. Çözelti pH'ı, çözelti hacmi, akış hızı, elüsyon çözeltisi türü ve matriks iyonları gibi faktörlerin etkileri incelenerek uygun zenginleştirme şartları belirlendi. Geliştirilen zenginleştirme yöntemi ile çeşitli ham petrol numunelerinde (Krom(Cr), Kurşun (Pb), Nikel(Ni), Vanadyum(V) ) ağır metallerinin tayini yapıldı. Metodun geçerliliği test edildikten sonra ham petrol numunelerinde yukarıda zikredilen eser elementlerin tayini AAS de okundu. Geri kazanım testleri, mikro derişim yöntemi ile tüm analitler için yapıldı ve absorbe edici çözelti olarak 2M, HNO3 asit çözeltisi kullanılarak %96 düzeyinde bir geri kazanım sağlandı. Atomik Absorpsiyon Spektrofotometre ile girişimlerin en aza indirgenmesi için önemli bir unsur olan emici çözelti olarak seyreltilmiş HNO3(nitrik asidin) kullanılması en önemli tercih sebebidir Elementlerin analizinde Alevli Atomik Absorpsiyon Spektrometresi cihazı kullanıldı.
  • Öğe
    4-aminoantipirin türevi heterohalkalı schıff bazlarının sentezi, karekterizasyonu ve antioksidan aktiviteleri
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-26) Kızılkaya, Hakan; Dağ, Beşir
    Bu çalışmada, 4-aminoantipin türevi beş adet Schiff bazı sentezlendi: 4-(2-Piridilmetilen)amino-1-fenil-2,3-dimetil-5-pirazol-on (1), (E)-1,5-dimetil-4-((2-metil-1H-indol-3-il)metilenamino)-2-fenil-1H-pirazol-3(2H)-on (2), (4Z)-4-((tiofen-2-il)metilenamino)-1,2-dihidro-2,3-dimetil-1-fenilpirazol-5-on (3), (4E)-4-((1H-indol-3-il)metilenamino)-1,2-dihidro-2,3-dimetil-1-fenilpirazol-5-on (4) ve (E)-1,5-dimetil-2-fenil-4-(kinolin-2-il-metilenamino)-1H-pirazol-3(2H)-on (5). Sentezlenen bu Schiff bazlarının yapıları 1H NMR, 13C NMR ve FTIR ile aydınlatıldı. Sentezlenen bileşiklerin antioksidan aktiviteleri incelendi ve ABTS+• (2,2'-azino-bis(3-etilbenzotiyazolin-6-sülfonik asit)diamonyum katyonu) radikal katyonu giderme aktivitesi, DPPH• (1,1-difenil-2-pikrilhidrazil) radikal giderme aktivitesi ve indirgenme gücü aktivitesi yöntemleri kullanıldı. Trolox, BHT ve BHA standart olarak kullanıldı. Bileşik 1'in en yüksek antioksidan aktivite gösterdiği gözlendi.
  • Öğe
    Yeni schiff baz metal komplekslerinin, sentezi, karekterizasyonu ve biyolojik aktivitelerinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-01-14) Tenekecioğlu, Yunus; Dağ, Beşir
    Bu çalışmada 4-aminoantipirin (1) ve 2-pridin karboksialdehit (2) tepkimesinden elde edilen 4(2-piridilmetilen)amino-1-fenil-2,3-dimetil-5-pirazolone (3) bileşiğinin indirgenmesiyle 1,5-dimetil-2fenil-4-(piridin-2-il-metilamino)-1H-pirazol-3(2H)-on (4) bileşiği elde edildi. Bu bileşiğin (4) nikel ve kobalt kompleksleri elde edildi. Sentezlenen komplekslerin antioksidan aktiviteleri incelendi ve DPPH• radikal giderme, ABTS+• katyon radikal giderme ve indirgeme gücü yöntemleri kullanıldı. Nikel kompleksinin kobalt kompleksinden daha yüksek aktivite gösterdiği gözlendi.
  • Öğe
    Siverek bölgesinde yetişen taze badem örneklerinin ağır metal, fenolik asit ve antioksidan içeriklerinin araştırılması
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-21) Aslan, Emrullah; Dağ, Beşir
    Bu çalışmada Şanlıurfa Siverek bölgesinde yetişen taze badem meyvesindeki, ağır metal, fenolik asit ve antioksidan içerikleri araştırıldı. Ülkemizde kuruyemiş olarak çokça tüketilen ve besin değeri yüksek olan bu badem meyvesinin beş faklı örneği incelendi. Kimyasal yaş yakma işlemi ile çözelti haline getirilen taze badem örneklerinin ağır metal ((Arsenik (As), Çinko (Zn), Kadmiyum (Cd), Kobalt (Co), Krom (Cr) Kurşun (Pb), Mangan (Mn), Nikel (Ni), ve Selenyum (Se)) derişimleri İndüktif Eşleşmiş Plazma-Optik Emisyon Spektrometresi (ICP-OES) cihazı ile okunarak, bulunan değerler literatür verileri ile karşılaştırıldı. Yine aynı badem örnekleri üzerinde, yakma işlemi sonrasında Sıvı KromatografisiKütle Spektrometresi (LC-MS/MS) cihazı ile 37 farklı fenolik bileşik araştırıldı ve 23 tane fenolik bileşiğin tespit edilebilir seviyenin altında olduğu gözlemlenmiştir. Geriye kalan ve tespit edilebilir düzeyde olan 14 fenolik bileşikler literatür verileri ile karşılaştırıldı. Bu çalışmamızda sentetik antioksidanlar (BHA, BHT ve trolox) kullanarak analizler yapıldı. ABTS+ (Serbest Raikal Giderme), DPPH (Söndürücü Radikal Giderme) ve İndirgeme Güç Yöntemleri kullanılarak bileşiklerimizin antioksidan aktiviteleri ölçüldü. ABTS+ ve DPPH yöntemlerinde, antioksidan bileşiklerden serbest radikallere doğru elektron geçişi sağlayarak absorban değeri ile antioksidan güç aktiviteleri ölçüldü. İndirgeme Güç yönteminde ise Fe+3 iyonun Fe+2 iyonuna indirgemesi ile absorban değeri ve antioksidan güç aktiviteleri UV spektrofotometre cihazıyla ölçüldü.
  • Öğe
    Batmanda faal bulunan atık su arıtma tesislerinden alınan atık ve arıtılmış su numunelerinin ağır metal kirliliğinin araştırılması
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-08) Baltaş, Serbülent; Dağ, Beşir
    Bu çalışmada,Batman’da faal bulunan atık su arıtma tesislerinden alınanan atık, arıtılmış ve temiz su örneklerinin bazı toksik ağır metal kirlilikleri araştırıldı. Su örnekleri Batman il sınırları içerisinde bulunan altı adet arıtma tesisinden alınarak etiketlenip pet kaplarda muhafaza edildi. Daha sonra süzülerek Katı faz ekstraksiyon yönteminin kolon tekniği kullanılarak,önceden tarafımızca sentezlenen adsorbent ile önderiştirilmesi sağlandı. Modifiye silika jel ile kolon yöntemi kullanılarak ağır metal elementlerinin zenginleştirilme şartları incelendi. Çözeltinin pH’ı, hacmi, akış hızı, elüsyon çözeltisi türü ve matriks iyonları gibi faktörlerin etkileri değerlendirilerek optimum zenginleştirme şartları saptandı. Geliştirilen zenginleştirme tekniği ile altı farklı arıtma tesislerinden alınan atık, arıtılmış ve temiz su örneklerinin Arsenik(As), Krom(Cr), Kobalt(Co) Kurşun(Pb), Nikel(Ni) ve Selenyum(Se). derişimleri ölçüldü.Metodun geçerliliği test edildikten sonra atık, arıtılmış ve temiz su örneklerinin yukarıda zikredilen eser elementlerin tayini Atomik Absorpsiyon Spektrofotometre de okundu. Geri kazanım testleri, mikro konsantrasyon yöntemi ile tüm analitler için yapıldı ve absorbe edici çözelti olarak 2M HNO3 asit çözeltisi kullanılarak %95 düzeyinde bir geri kazanım sağlandı. Atomik Absorpsiyon Spektrofotometre ile girişimlerin minimum seviye ye indirilmesi için en önemli unsur olan emici çözelti olarak seyreltilmiş HNO3(nitrik asit) kullanıldı. Bazı elementlerin analizinde ICP-MS İndüktif Eşleşmiş Plazma Kütle Spektrometri ile ölçüm yapılarak metodun geçerliliği test edildi.
  • Öğe
    Kurşun kalem elektrot ile podofilotoksin′in elektroanalitik özelliklerinin incelenmesi ve miktar tayini
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-19) Özer, Mehmet; Levent, Abdulkadir
    Bu tez kapsamında antineoplastik ilaçlar içinde yer alan bitkisel kaynaklı podofilotoksin kanser (meme kanseri, prostat kanseri, kolon kanseri, küçük hücreli akciğer kanseri, lenfomalar, ve genital tümörler) ve siğil tedavilerinde kullanılmaktadır. Podofilotoksin’in miktar tayini için tek kullanımlık olan kalem grafit elektrot (PGE) kullanılarak hassas, duyarlı ve basit bir voltametrik yöntem geliştirilmiştir. Podofilotoksin’in elektrokimyasal özellikleri PG elektrot kullanılarak kare-dalga (SW) ve dönüşümlü voltametri (CV) tekniğiyle incelenmiştir. SW voltametri tekniği kullanılarak Britton Robinson (BR) tamponunda (pH 4.0) içerisinde, podofilotoksin’in +1.242 V (vs. Ag/AgCI) gerilim değerinde (0.0 V’da ve 60 s ön-deriştirme sonrası) çok iyi voltametrik bir yanıt vermiştir. Bu işlem, gözlenebilirlik sınırı 2.55 nM (1.06 µg/L) olan 1.24x10-8 – 29.4x10-8 M (12.4-299.5 nM) derişim aralığında bileşiğin miktar tayini için kullanılmıştır. Önerilen yöntem, insan idrar örneklerinde başarılı bir şekilde uygulanmıştır.
  • Öğe
    Batman yöresindeki yüzeysel ve atık sularda ağır metal kirliliğinin araştırılması
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-10-25) Kaya, Ekrem; Dağ, Beşir
    Ağır metal kirliliği sanayi ve teknolojinin gelişmesine bağlı olarak en ciddi çevre sorunlarından birisi haline gelmiş olup insan, canlı ve yaşadığımız çevreyi tehdit etmektedir. Buna bağlı olarak bu çalışmada çalışmada Batmanın Sasondan ilçesinden başlayarak Hasankeyf’e kadar uzanan bir hat üzerinde bulunan Batman çayı ve sonrasında Dicle nehrini de içine alan özellikle de Batman çayını atık sularla kirleten on farklı lokasyondan alınan yüzeysel ve atıksularda ki toksik etki yapan ağır metal (As, Cu, Zn, Cd, Co, Cr, Pb, Mn, Ni, Se) derişim(µg/L) düzeyleri aktif karbonun zenginleştirme metodu kulanılarak önderişririldi. Elde edilen numuneler çözelti haline getirilerek Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi (AAS) ve İndüktif Eşleşmiş Plazma Kütle Spektrometri (ICP-MS) cihazlarıyla derişimleri tayin edildi. Ölçülen bu değerler mevsimlere ve numunelerin alındıkları noktaların özelliklerine göre değerlendirilerek toksik etki yapacak düzeyde olup olmadıkları veya ağır metal kirliliği taşıyıp taşımadıkları araştırıldı.
  • Öğe
    Bor katkılı elmas elektrot kullanarak progesteron hormonunun elektroanalitik incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-19) Uçar, Muhlis; Levent, Abdulkadir
    Bu tez çalışmasında, Progesteron hormonu Bor katkılı elmas(BDD) elektrot yüzeyinde elektrokimyasal özellikleri, kuvvetli asidik ortamda (HClO4 ve H2SO4) incelenmiştir. Katodik olarak önişlem görmüş BDD elektrot ile hızlı, duyarlı, seçici ve basit bir elektroanalitik yöntem geliştirilmiştir. Kare dalga sıyırma tekniği kullanarak progesteron hormonunun miktar tayinini 0.5 M HClO4 destek elektrolit çözeltisinde +1.51 V (vs. Ag/AgCl) gerilim değerinde (+0.1 V gerilimde 120 s biriktirme sonrası) 0.1-7.1 μM derişim aralığında geniş bir analitik çalışma aralığı elde edilmiştir. Gözlenebilirlik sınırı 0.012 µM (3.77 µg L-1) olup; 3.1 µM (n=11) derişim değeri için bağıl standart sapma değeri (RSD), %4.87 olarak hesaplanmıştır. Geliştirilen voltametrik yöntem ilaç ve kan serum numunelere başarılı bir şekilde uygulanmıştır.
  • Öğe
    Yeni C2-simetrik kiral tetraamit bileşiklerin sentezi ve antioksidan özelliklerinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-10-25) Aydın, Sara; Sünkür, Murat
    Bu tez kapsamında (S)-izolözinden türetilen üç yeni C2-simetrik kiral tetraamit bileşiği sentezlendi. Sentezlenen bileşiklerin yapıları element analizi, FTIR, 1H NMR, 13C NMR ile karakterize edildi. Sentezlenen bileşiklerin antioksidan aktiviteleri incelendi. ABTS+• (2,2'-azino-bis(3-etilbenzotiyazolin-6-sülfonik asit) diamonyum katyonu) radikal katyonu giderme aktivitesi, DPPH• (1,1-difenil-2-pikrilhidrazil) radikal giderme aktivitesi ve indirgenme gücü aktivitesi yöntemleri kullanıldı. Trolox, BHT ve BHA standart olarak kullanıldı. Sentezlenen bileşikler standartlarla kıyaslandığında düşük aktivite gösterdiği gözlendi.
  • Öğe
    Yeni C2 simetrik kiral tetraamid bileşiklerinin sentezi ve bazı amin ve aminoasit esterlerinin enantiyomerik tanımasında kullanılması
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-21) Tiğiz, Züleyha; Sünkür, Murat
    UV-Vis Spektroskopisi, bağlanma sabitlerini (Ka) hesaplamak için yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Benesi-Hildebrand denklemi kullanılarak UV-Visible titrasyon deneylerinden elde edilen verilerden reseptör (konukçu) ile konuk molekülleri arasında oluşan komplekslerin bağlanma sabitleri hesaplanır. Bu tez kapsamında (S)-izolösinden türetilen iki yeni C2-simetrik kiral tetraamid bileşiği sentezlendi ve bazı amino asit esterlerinin ve 1-ariletilaminlerin enantiyomerlerine karşı enantiyomerik tanıma yetenekleri Uv-titrasyon yöntemi ile incelendi. Sentezlenen bileşiklerin yapıları element analizi, FT-IR, 1H-NMR, 13C-NMR ile karakterize edildi. Bu konukçu bileşikler güçlü bir kompleksleşme (Ka 5787,23 M-1 ‘ye kadar) ve çok iyi enantiyoselektivite sergilemiştir (KaS / KaR = 13,98 ‘e kadar)
  • Öğe
    İzolösin türevi tetraamit bileşiklerinin jelleşme özelliklerinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-21) Ekmen, Merve; Barış Cebe, Deniz
    Düşük molekül kütleli organik bileşiklerin gösterdiği jelleşme son zamanlarda oldukça ilgi çekmektedir. Jeller sıvı ya da katı maddelere benzer viskoelastik maddelerdir. Jelatörlerin bir araya gelmesindeki (self assembly) başlıca yürütücü kuvvetler; hidrojen bağı, π-π yığışması, van der Waals etkileşimleri, koordinasyon çekimleri, yük transfer etkileşimleri vs. gibi moleküler arası kovalent olmayan etkileşimlerdir. Bu kovalent olmayan etkileşimler, nano boşlukları olan supramoleküler yapıların oluşumuna neden olur. Sonradan, bu yapı içerisindeki nano boşluklara sıvı hapsedilmesiyle de jeller oluşur. Günlük yaşamda kontak lenslerin yanı sıra kozmetik endüstrisinde, saç jölelerinde, diş macunlarında, şampuan ve sabunlarda, kontrollü ilaç salınımında, sensörlerde, yiyecek üretiminde, fotoğrafçılıkta, boya gideriminde ve doku mühendisliğindeki potansiyel uygulamalarıyla en yararlı sistemler arasındadır. Düşük molekül kütleli jelatörler termal olarak geri dönüşümlü davranış gösterirler. Bu nedenle bu jelatörlerle sadece akademik açıdan ilgilenilmemiş, daha da önemli olarak pratik uygulamalarından ötürü de özel ilgi görmüştür. Örnek olarak düşük mol kütleli jelatörlerin denize dökülen ham petrol ve evsel mutfak yağ atıklarının giderilmesinde kullanımına yönelik çalışmalar literatürde mevcuttur. Bu çalışmada L-izolösinden sentezlenen iki adet düşük molekül kütleli tetraamit bileşik organojelatör olarak seçilmiştir. Jelleştirme sıvısı olarak ilaç ve kozmetik endüstrisinde kullanılan etil laurat, etil miristat, etil palmitat, izopropil laurat, izopropil miristat ve izopropil palmitat gibi farklı zincir uzunluklarına sahip yağ asidi esterleri biyouyumlu organik jelleştirici sıvılar olarak seçilmiştir. Bunun yanı sıra yaygın organik çözücüler olarak da ksilen, anisol, likit parafin, n-dodekan, 1-dekanol, dietilen glikol ve toluen seçilmiştir. Organojelatörlerin bu sıvılarla jelleşip jelleşmediği incelenip, minimum jelleşme konsantrasyonları tespit edilmiş olup, jellerin erime sıcaklıkları olan Tg değerleri belirlenerek jelleşme entalpisi olan ΔHg değerleri van’t Hoff bağıntısından bulunmuştur.
  • Öğe
    HIV-1 ters transkriptaz ve integraz enzimleri için ikili inhibitör tasarımı: Docking çalışması
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-06) Şenyiğit, Berivan; Ercan, Selami
    Retrovirüslerin lentivürüs ailesi üyesi olan HIV-1 AIDS hastalığının etken virüsüdür. Virüs dünya çapında yaygın olup insan bağışıklık sistemini baskılayarak vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakır. HIV-1 Ters Transkriptaz (Revers Transcriptase;RT) ve İntegraz (Integrase;IN) virüs yaşam döngüsünün önemli işlevlerini yerine getiren iki enzimdir. AIDS tedavisinde son yıllarda birden fazla hedefi inhibe eden ilaçların tasarımı üzerinde çalışılmaya başlanmıştır. Bu bakımdan, RT ve IN dual inhibitör geliştirilmesi bakımından uygun iki enzimdir. Bu çalışmada tasarlanan 858 ligand filtrelenerek ilaç olma özelliği olan 426 ligand Autodock4 programı ile bir RT kristal yapısı olan 4g1q.pdb ve tam uzunluktaki HIV-1 IN kristal yapısı bulunmadığından katalitik bölge açısından aynı özellikleri taşıyan Prototype Foamy Virus IN kristal yapısı 3oya.pdb aktif bölgelerine yerleştirildi. Yerleştirme sonucunda B099 ligandı -12.63 kcal/mol’lük skor ile RT enzimine ve B249 ligandı -19.83 kcal/mol’lük skor ile IN enzimine en iyi bağlanan ligandlar olarak belirlendi. B051, B053, B099, B103, B107, B205, B206, B211, B213, B223, B231,B241, B242, B249, B250, B251, B253, B254, B308, B324, B352 ve B353 ligandlarının her iki enzim için iyi yerleşme skorları verdiği gözlendi. Sonuç olarak dual inhibitör adayı olan yeni ligandların tasarımı gerçekleştirildi
  • Öğe
    4-aminoantipirin türevi heterohalkalı yeni schiff bazlarının sentezi, karekterizasyonu ve antioksidan aktiviteleri
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-26) Kızılkaya, Hakan; Dağ, Beşir
    Bu çalışmada, üç tanesi yeni olmak üzere beş adet Schiff bazı sentezlendi. 4-(2-Piridilmetilen)amino-1-fenil-2,3-dimetil-5-pirazol-on (1) ve (4Z)-4-((tiofen-2-il)metilenamino)-1,2-dihidro-2,3-dimetil-1-fenilpirazol-5-on (3), daha önce de sentezlenmiş olup, (E)-1,5-dimetil-4-((2-metil-1H-indol-3-il)metilenamino)-2-fenil-1H-pirazol-3(2H)-on (2), (4E)-4-((1H-indol-3-il)metilenamino)-1,2-dihidro-2,3-dimetil-1-fenilpirazol-5-on (4) ve (E)-1,5-dimetil-2-fenil-4-(kinolin-2-il-metilenamino)-1H-pirazol-3(2H)-on (5) ise ilk kez sentezlendi. Sentezlenen bu Schiff bazlarının yapıları 1H NMR, 13C NMR ve FTIR ile aydınlatıldı. Sentezlenen bileşiklerin antioksidan aktiviteleri incelendi ve ABTS+• (2,2'-azino-bis(3-etilbenzotiyazolin-6-sülfonik asit)diamonyum katyonu) radikal katyonu giderme aktivitesi, DPPH• (1,1-difenil-2-pikrilhidrazil) radikal giderme aktivitesi ve indirgenme gücü aktivitesi yöntemleri kullanıldı. Trolox, BHT ve BHA standart olarak kullanıldı. Bileşik 1’in en yüksek antioksidan aktivite gösterdiği gözlendi.
  • Öğe
    Epstein-barr EBNA1 reseptörünün dna bağlanma bölgesine moleküler yerleştirme ile yeni inhibitör geliştirilmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-08-06) Şenses, Yusuf; Ercan, Selami
    Herpesvirüs ailesine üye virüslerden biri olan Epstein-Barr virüsü (EBV) infeksiyöz mononükleaz, Burkitt lenfoması, Hodgkin lenfoması, nazofarinjiyel karsinoma ve gastrik karsinoma gibi hastalıklara yol açmaktadır. Epstein-Barr Nükleer Antijeni 1 (EBNA1) 641 amino asitten oluşan ve EBV tarafından kodlanan antijenlerden biridir. EBNA1 latent dönemde DNA replikasyonu, viral ve hücresel genlerin transkripsiyonu ve B-lenfositlerde önemli rol aldığından DNA ile etkileşiminin önlenmesi önemli bir ilaç geliştirme basamağı oluşturmaktadır. Bu çalışmada, ZINC15 ligand veritabanından 1600, literatürlerden seçilen 58 ve Schrodinger paket programında yer alan Breed programı ile tasarlanan 410 tane ligand, ilaç olma özellikleri bakımından filtrelere tabi tutularak, ilaç olma özelliği olan toplam 1635 ligand Autodock4 programı ile EBNA1 proteinin DNA bağlanma bölgesine yerleştirildi. Çalışma sonucunda tasarlanmış olan ligandlardan B288 kodlu ligandın en iyi skoru (-10.74 kcal/mol) elde ettiği belirlendi. Ligand-protein etkileşimleri incelendiğinde ligandların DNA bağlanma bölgesinde yer alan kalıntılarla önemli etkileşimlerde bulunduğu gözlendi.
  • Öğe
    Irak’ta yetişen bazı hurma çeşitlerinin ağır metal ve kimyasal içeriklerinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-07-10) Tarhan, Abbas; Dağ, Beşir
    Bu çalışmada, besin olarak tüketilen ve Irak’ tan temin edilen Khastawi, Maktum, Zuhtimutawi, Chukleti, Tiberzal, Khadrawi, Birem ve Barhi olmak üzere 8 farklı hurma çeşidi kullanılmıştır. Çalışılan hurma çeşitlerinin ağır metal içerikleri kantitatif olarak AAS (Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi) ve ICP-OES (İndüktif Olarak Eşleşmiş Plazma Optik Emisyon Spektrometresi) teknikleri ile çalışıldı. Etli kısımlarındaki Bakır (Cu) miktarları (0,5-1,90 mg/kg), Demir (Fe) miktarları (7,13-21.99 mg/kg), Çinko (Zn) miktarları (2,79-6,37 mg/kg), Potasyum (K) miktarları (5223,18-8074,56 mg/kg), Magnezyum (Mg) miktarları (363,14-768,89 mg/kg), Fosfor (P) miktarları (775,95-1100,85 mg/kg), Kalsiyum (Ca) miktarları (311,86-482,79 mg/kg) ve Mangan (Mn) miktarları (4,60-18,50 mg/kg) arasında tespit edildi. Çekirdek kısımlarında ise; Bakır (Cu) miktarları (2,39-6,26 mg/kg), Demir (Fe) miktarları (10,15-15,09 mg/kg), Çinko (Zn) (10,63-12,96 mg/kg), Potasyum (K) (2255,75-2886,88 mg/kg), Magnezyum (Mg) miktarları (676,41-981,93 mg/kg), Fosfor (P) miktarları ise (1427,93-1963,86 mg/kg), Kalsiyum (Ca) miktarları (169,10-237,57 mg/kg) ve Mangan (Mn) miktarları (4,60- 18,50 mg/kg) olarak tespit edildi. Ayrıca, Elementel Analiz Cihazı (Dumas metodu) ile tayin edilen hurma numunelerinin etli kısımlarındaki Karbon (C) miktarları (% 43,2-45,36), Hidrojen (H) (% 7,1-7,79), Azot (N) miktarları (% 0,99-1,15) olarak tespit edilmiştir. Çekirdek kısımlarında ise Karbon (C) miktarları (%37,48-39,76), Hidrojen ( H ) (%7,82-8,51), Azot ( N ) miktarları (% 0,51-0,64) olarak tespit edilmiştir. Hurma numunelerinin etli kısımlarında bulunan protein miktarları (% 3,38-3,81), çekirdek kısımlarında ise (% 5,88-7.19) olarak tespit edilmiştir. Çalışmada tüm hurma numunelerinin etli kısımlarının toplam yağ miktarları (0,126-0,175 g/100g), çekirdek kısımlarının toplam yağ miktarları ise (4,750-7,125 g/100 g) olarak tespit edilmiştir. Yağ asidi içerikleri GC-MS ile GC-FID dedektörü kullanılarak semikantitatif olarak tespit edildi. Bütün hurma umunelerinin çekirdek ve etli kısımlarında aynı 14 çeşit yağ asitlerine rastlanılmıştır. Bunlardan en yüksek tespit edilen yağ asiti miktar ise (% 42.706-49.069) ile oleik asittir. Numunelerdeki etanol ekstrelerinin fenolik içerikleri LC-MS/MS cihazı ile tespit edildi.
  • Öğe
    Benzo(k) florentenin elektrokimyasal, spektrometrik ve kromatografik özelliklerinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-07-17) Altun, Ahmet; Levent, Abdulkadir
    Bu çalışmada, Benzo[k] Florenten’nin camsı karbon elektrot yüzeyi üzerindeki elektrokimyasal davranışları, çeşitli tampon çözelti ortamları ve geniş bir pH aralığında incelenmiştir. İlk olarak çalışma elektrotunun performansının etkileyen değişkenler, voltametri veya sıyırma voltametrisi teknikleri kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Benzo[k] Florenten’nin miktar tayini için kare dalga sıyırma tekniği kullanılarak 0.1 Br tamponu (pH 3.0) içerisinde +0.80 V (vs. Ag/AgCl) gerilim değerinde (+0.1 V gerilimde 90 s biriktirme sonrası) 20 μM ile 180 μM derişim aralığında iyi bir doğrusal analitik eğri elde edilmiştir. Gözlenebilirlik sınırı 2.01 µM olup; 80 µM (n=11) derişim değeri için bağıl standart sapma değeri (RSD), %1.97 olarak hesaplanmıştır. Ayrıca geliştirilen voltametrik yöntem musluk suyu örneklerinde başarı ile uygulanmıştır. Çalışmanın son aşamasında kromatografik ve spektroskopik analiz için optimum koşullar belirlenmiştir
  • Öğe
    Okzaliplatinin elektrokimyasal özellikleri ve miktar tayini
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-04-29) Aslan, Mehmet; Levent, Abdulkadir
    Bu tez çalışmasında, sitotoksik özelliğe sahip anti kanser etki gösteren Okzaliplatin için basit, hızlı ve duyarlı bir voltametrik yöntem geliştirilmiştir. Bor katkılı elmas (BDD) elektrotu katodik yönde 0.5 M H2SO4 ortamında elektrokimyasal olarak aktive edilmiştir. Okzaliplatinin elektrokimyasal özellikleri BDD elektrot yüzeyinde kare-dalga ve dönüşümlü voltametri teknikleri kullanılarak incelenmiştir. Kare-dalga voltametri tekniği kullanılarak Britton Robinson (BR) tamponu (pH 5.0) içerisinde Okzaliplatin, +1.01 V (vs. Ag/AgCl) gerilim değerinde iyi belirlenmiş voltametrik bir yanıt vermiştir. Geliştirilen voltametrik teknik BR (pH 5.0) ortamında 1.0-4.5 μM derişim aralığında doğrusal olduğu ve gözlenebilirlik sınırı 0.276 μM (0.109 μg mL-1) olarak saptanmıştır. Önerilen yöntem Okzaliplatin ilaç şekillerine başarılı bir şekilde uygulanmıştır.