Cilt 8, Sayı 2/2 Fen Bilimleri
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Japon bıldırcını (Coturnix coturnix japonica) rasyonlarında pomza ve tüf kullanabilme olanakları(Batman Üniversitesi, 2018-12-27) Budağ, Cemal; Çelen, Mehmet Fatih; Depçi, TolgaÇalışma ile rasyona pomza ve tufa eklenmesinin bıldırcınlarda yemden yararlanma, canlı ağırlık artışı, yumurta verimi ile bazı karkas özellikleri ve sindirim organları üzerene olan etkileri araştırılmıştır. Çalışma biri kontrol olmak üzere beş guruptan oluşmuştur. Çalışma fizyolojik dönemlerine göre hazırlanan temel rasyonlara pomza ve tufanın % 1,5 ve % 3 düzeyinde katılımı şeklinde yürütülmüştür. Hayvanlar sekiz hafta süreyle temel rasyonlarla beslenmiş ve deneme sekizinci hafta sonunda bitirtmiştir. Bıldırcınların canlı ağırlık tartımları bireysel olarak haftalık olarak yapılmıştır. Yem tüketimleri haftalık olarak grup düzeyinde tespit edilmiştir. Ölen hayvanlar günlük olarak kaydedilmiştir. Çalışmanın 8. haftasında bıldırcın gruplarından elde edilen yumurtlarda iç ve dış kalite özellikleri tespit edilmiştir. Çalışmanın sonunda her alt gruptan bıldırcınlarda kesim özellikleri saptanmıştır. Çalışma sonunda bıldırcın rasyonlarında pomza ve tufa kullanımının canlı ağırlık artışı ve yemden yararlanma üzerine olumsuz bir etkisinin olmadığı gözlenmemiştir. Rasyonda % 3 pomza kullanımının yumurta ağırlığını arttırdığı, % 1.5 ve % 3 tufa kullanımının ise yumurta ağırlığını düşürdüğü belirlenmiştir (p<0.05). Bu çalışmada bıldırcın rasyanlarında pomza ve tufa kullanımının karkas özellikleri üzerine olumsuz bir etkisi olmamıştır (p<0.05).Öğe Production and areas of use of gas biofuels and optimization of bioprocess parameters affecting the production efficiency(Batman Üniversitesi, 2018-12-27) Dursun, Nesrin; Gülşen, HakkıThe importance of renewable energy sources is increasing day by day due to the reasons such as fossil fuel reserves being on the point of exhaustion and trying to minimize the negative effects thereof on the environment. In biogas processes, hydrogen and carbondioxide gases are released through the degradation of organic matters by acidogenic bacteria with fermentation and the conversion thereof into organic acids. In the second stage, organic acids are transformed into acetic acid, hydrogen and carbondioxide by acidogenic bacteria. While methane bacteria use the hydrogen they need, they also remove the hydrogen that affects the acidogenic bacteria negatively. Biohydrogen production processes, on the other hand, the system is processed by applying heat pretreatment to anaerobic fermentation bacteria for 20-45 mins and between 90-105 0 C. In the first stage, organic wastes with high carbohydrate ratio are degraded by heat pretreated anaerobic fermentation bacteria into organic acids, hydrogen and carbondioxide. In the second stage, the organic acids produced in the first stage are degraded to hydrogen and carbondioxide with fermentative bacteria. In this study, optimization of the bioprocess parameters affecting the production, use and production efficiency of gas biofuels is presented.Öğe Batman ili köy tavukçuluğunun durumu(Batman Üniversitesi, 2018-12-27) Güngördü, Seçkin; Çelen, Mehmet FatihBu çalışma Batman ilindeki köylerde yapılmakta olan kümes hayvanı yetiştiriciliğini incelemek amacıyla yapılmıştır. Bu çalışmanın araştırma materyalini Batman ilinin Sason, Beşiri ve Gercüş ilçesi içerisindeki 14 köyden toplam 124 kişinin katılımıyla yapılan anketler oluşturmuştur. Çalışmada ankete katılan çiftçilerin sahip olduğu kanatlı hayvan sayısı, elde ettikleri ürünleri satıp satmadıkları, ek olarak yumurta ve tavuk eti satın alıp almadıkları sorulmuş, ayrıca yumurta ve tavuk etinin besin değeri hakkındaki düşünce ve eğilimlerini ortaya koymayı amaçlayan sorular yöneltilmiştir. Etlik piliç ve yumurta üretiminde uygulanan bakım, yönetim ve beslemeye ilişkin sorular sorularak köylerde kullanılan uygulamalar hakkında bilgi toplanmıştır. Çalışma sonuncunda batman ili köylerinde kümes hayvanları yetiştirme amacının yumurta üretme olduğu söylenebilir. Anket yapılan köylerde kümes hayvanı yetiştiriciliği yapanların % 99’unun kümeslerinin zeminin toprak olduğu saptanmıştır. Köylerde kümes hayvanlarının yetiştirilmesinde fabrika yemi hemen hemen hiç kullanılmadığı tespit edilmiştir. Kümes hayvanlarının beslenmesinde de daha çok dane Yem + otlatma+Artıklar kullanıldığı saptanmıştır. Genel bir değerlendirme yapıldığında bu sonuçların ülkemiz köy tavukçuluğu modelinin geliştirilmesi konusunda katkı sağlayabileceği öngörülmektedir.Öğe Mikrobiyal yakıt hücre teknolojisini kullanarak gıda endüstrisi atıklarından elektrik enerjisi üretimi(Batman Üniversitesi, 2018-12-27) Erenler, Ayşe Şebnem; Ülke, Esra NezafedGünümüzde gıda atıklarının çoğu; yer altı suyu kirliliğine, hastalık yapıcı organizmaların çoğalmasına ve zehirli gaz emisyonuna neden olabilecek depolama, kompost ve yakma gibi geleneksel işlemlerle bertaraf edilmektedir. Bu geleneksel yöntemlerin, sürdürülemez ve ekonomik olmaması, gıda atıklarındaki değerli besin ve enerji kaynağının tam olarak veya verimli bir şekilde kullanılamamasına neden olmaktadır. Bu nedenle, yüksek oranda biyolojik olarak parçalanabilen atığın, aynı anda arıtım ile enerji geri kazanımı için alternatif bir kaynak olarak kullanılması oldukça önemli bir yaklaşım olmaktadır. Mikrobiyal Yakıt Hücreleri (MYH); katalizör olarak mikroorganizmaları kullanarak gıda atıkları gibi çeşitli organik atıklardan elektrik üretimini gerçekleştirebilen sistemlerdir. Bu çalışma kapsamında; MYH'de substrat olarak gıda atıklarının kullanılması, bu şekilde gıda sanayi atıksularının arıtılması ve eş zamanlı olarak enerji geri kazanımı amaçlanmıştır. Çalışmada; gıda sanayi atıksuları olarak Melas, Peynir altısuyu (PAS), Zeytin Karasuyu (ZKS) ve özel olarak tasarladığımız MYH kullanılarak elektrik enerjisi üretimi gerçekleştirilmiştir. Atıksular arasında en yüksek verim maksimum olarak 0,54 V elektrik üretimi ile Melas’da ölçülmüştür. Literatürle kıyaslandığında elde ettiğimiz verim oldukça yüksek olarak belirlenmiştir. Bu çalışmanın en önemli sonucu olarak, sürdürülebilirliğin ele alındığı entegre bir yaklaşımla; gıda atıklarının önerilen sistem içinde arıtımı ile atıkları işletmeler için bir sorun olmaktan çıkarıp işletmelerin elektrik enerjisi ihtiyaçlarının yine kendi tesisleri içinde karşılanabilmesi öngörülmektedir.Öğe Farklı talaş kırıcı formlarının esas kesme kuvvetlerine etkisinin matematiksel modellenmesi(Batman Üniversitesi, 2018-12-27) Gürbüz, Hüseyin; Sönmez, Fikret; Baday, Şehmus; Şeker, UlviBu çalışmada, imalat sanayinde sıklıkla kullanılan AISI 1050 çelik malzemesi, farklı talaş kırıcı formlara sahip beş ayrı kesici takım ile işlenmiştir. Farklı kesici takımlarla yapılan tornalama işlemi esnasında oluşan esas kesme kuvvetleri kaydedilmiştir. Farklı formlara sahip kesici takımlar, sabit kesme hızında, üç farklı ilerleme ve iki farklı talaş derinliğinde esas kesme kuvveti üzerindeki etkisi matematiksel olarak analiz edilmiştir. Bu analizlerde, her talaş kırıcı formu için beş farklı matematiksel yöntem ile 10 farklı matematiksel model oluşturulmuştur. Yapılan analizler sonucunda tüm talaş kırıcı formları için gerçekleştirilen matematiksel modellemeler tutarlılık göstermiştir. Tüm deneylerde en yüksek başarım, Polinom (3) model ile elde edilmiştir. Matematiksel modellemeler arasında Fourier modeli, tüm deneylerde en düşük başarıma sahip model olarak gözlenmiştir. En yüksek R2 değeri (R2 =0.9503) ile en yüksek düzeltilmiş R2 değerine (R2 =0.8757) MS talaş kırıcı form kullanılarak elde edilen model ile ulaşılmıştır.Öğe Daimi ve sıkıştırılamaz boru akışında giriş uzunluğunun sayısal analizi(Batman Üniversitesi, 2018-12-27) Düz, HasanDairesel boru akışlarında, viskoz etkiler sonucu boru girişinden itibaren akış önce gelişir ve sonra tam gelişmiş akış olur. Kayma gerilmesi, hız profili ve türbülans akış istatistikleri gibi akış özellikleri gelişen akışta değişirken tam gelişmiş akışta ise bunlar değişmez olur. Bu nedenle tam gelişmiş boru akışları çeşitli ampirik bağıntılarla çözüm bulurken gelişen boru akışları hala tam olarak çözülebilmiş değildir. Boru girişinden itibaren tam gelişmiş akış oluşuncaya kadar ölçülen mesafeye giriş uzunluğu denir. Özellikle ısıtma ve soğutma gibi kısa borulu ısı transfer işlemlerinde giriş uzunluğunun bilinmesi basınç kayıplarının hesaplanması için oldukça önemlidir. Bu nedenle bu çalışmada daimi ve borulu su akışlarında giriş uzunluğu, farklı boru çapı, pürüzlülüklerinde ve 2000- 25000 aralığındaki Reynolds sayılarında sayısal çözümle araştırılmıştır. Analizler sonucunda boyutsuz giriş uzunluğu için sayısal verilerle uyumlu sayısal bir bağıntı önerilmiştir.