Cilt 6, Sayı 1

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 4 / 4
  • Öğe
    Bazı Arapça ifadelerin hatalı kullanımı üzerine bir değerlendirme
    (Batman Üniversitesi, 2022-07-04) Babayiğt, Emrah
    Bu araştırmada, Arapça dil kullanımında, Arapça’yı sonradan öğrenenlerin yanı sıra Arapça’yı ana dili olarak kullanan kişilerde bile giderek artan dilsel hatalardan, fasih Arapça konuşan kişilerin günümüzdeki kelime kullanımlarında çeşitli dilsel hatalar yapmasından bahsedilecektir. Herhangi bir araştırmaya tabi tutulmadan doğru kullanıldığı düşünülen bazı kelimelerin hatalı kullanımlarının olması araştırmanın temelini oluşturmaktadır. Araştırmamamızın diğer amacı, kelime kullanımlarındaki yanlışları göstermekle birlikte bazı yaygın kullanılagelen hataların tespit edilip klasik ve modern sözlükler ile incelemeye tabi tutulmasıdır. Kelime kullanımlarındaki yanlışları göstererek Arapça’yla ilgilenen kişilerin dil bilincini arttırmak ve kelimelere daha dikkatli yaklaşmalarını sağlamaktır.
  • Öğe
    Kur’ân’da birey ve toplumun inşası
    (Batman Üniversitesi, 2022-07-04) Solmaz, Mekki
    İnsan, Yüce Yaratıcıya kulluk için yaratılmıştır. Yaratıcıya kulluk, ona bağlılık, onunla irtibatlı olarak ve onun ölçüleri doğrultusunda yaşamaktır. Bu amaç doğrultusunda insan hem maddî hem manevî yönden en güzel biçimde ve donanımlı olarak yaratılmıştır. İlk âyetin inzali ile Kur’ân’ın toplumu inşa etme süreci başlamıştır ki bu süreç yaklaşık yirmi üç yıl devam etmiştir. Bu süre zarfında iman, ibadet, ahlâk ve diğer alanlarda değişimler gerçekleştirilmiştir. Asıl amaç yeni bir hayat tarzı inşa etmektir. İlahî iradenin uygun gördüğü hususlar aynen kalmış veya kısmen değiştirilmiştir. Kur’ân, yeni bir toplum inşa çalışmasında öncelikle iman esasları üzerinde durmuş, daha sonra toplumsal meselelere değinmiştir. İmanî meselelerde tedrîcîlik kabul edilmediği için bu alandaki dönüşüm daha hızlı olmuştur. İmanî meselelerin dışındaki diğer meselelerde ise dönüşüm ve inşa, sürece yayılmıştır. Buradaki dönüşüm ve inşa; ibadetlerin düzenlenmesi, kötülüklerin yasaklanması, bireysel veya toplumsal ahlâkî hastalıkların iyileştirilmesi şeklinde olmuştur. Toplumdaki güzel davranışlar vahiyle takdir edilmiş ve bu davranışların toplumun geneline yayılması istenmiştir. Bu durum Kur’ân’ın bir toplumu inşa ederken dine uygun yönlerinin devamına müsaade etmesine ve geliştirmesine dönük yönünü oluşturmaktadır. Bu çalışmada bireyin ve toplumun inşası genel yönleriyle ele alınmıştır. İnşada öncelikler ve yöntemler ile beraber toplumsal inşa alanları da irdelenmiştir. Kur’ân’ın nüzûlünden sonra hayatın ve dolayısıyla toplumun tedrîcî bir şekilde inşası anlatılmış, Kur’ân’ın nüzûl süreci ve davet metodundan hareketle insanı ve cemiyeti yetiştirme ve inşa sürecinde nasıl bir yol takip edilmiş ise o tespit edilmiştir. Günümüz tebliğicisinin de yaşanılan o süreci okuyup, anlayıp ve irşad görevini o minval üzere sürdürmesi hedeflenmektedir.
  • Öğe
    Kur’ân’in bilimsel i’câzi
    (Batman Üniversitesi, 2022-07-04) Göktaş, Serkan
    İlk dönemden beri Kur’ân üzerine aştırma yapan âlimler, mucize bir kitap olmasından hareketle Kur’ân’ın birçok i’câz özelliğine sahip olduğunu ortaya koymuşlardır. Âlimler, Kur’ân’ın lafız ve anlam açısından insanların benzerini getirmeye güç yetiremeyeceği bir kitap olduğunu, bu özelliğiyle de muarızlarına meydan okuduğunu ifade etmişlerdir. Bu yüzden i’câz, tehaddi ile ilişkilendirilmiştir. Kur’ân’ın birçok i’câz özelliği bulunmaktadır. Bu i’câz özelliklerinden birisi olan bilimsel i’câz, bilime dair ayetlerin tehaddi bağlamında değerlendirilmesi olarak tanımlanabilir. Kur’ân’daki ilmi gerçeklerin bilimsel açıdan yorumlanması anlamında kullanılan bilimsel tefsirin, bilimsel i’câzla bağlantılı olduğu da belirtilmiştir. Kur’ân-ı Kerim’in bilimsel i’câzı hakkındaki görüşlerinin ortaya konmasının, bilimsel i’câz taraftarlarının ve buna karşı çıkanların gerekçelerinin belirlenmesinin amaçlandığı bu çalışmada bilimsel i’câzın ne olduğu ve bilimsel tefsirle nasıl bir ilişki içerisinde olduğu araştırılmış ve konuya dair olumlu ve olumsuz yaklaşımlar ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca çalışmada bilimsel i’câzın tanımı yapılmış, bu görüşü savunanlar ile aksi görüşte olanların argümanlarına yer verilmiş ve birkaç örnekle konu detaylandırılmaya çalışılmıştır.
  • Öğe
    Eş’ârîliğin teşekkülü ve İmam Eş’ârî
    (Batman Üniversitesi, 2022-07-04) Demir, Fethi
    İmam Eş’arî, ilmî hayatını Mu’tezile içinde geçirmiş, daha sonraki dönemlerde hem üvey babası hem de hocası olan Ebû Ali el-Cübbâîile fikri ayrılığa düşerek Mu’tezileden ayrılmıştır. Mu’tezile’den ayrılma sürecinin gördüğü bir rüyaya bağlayanlar olduğu gibi, bu ayrılışı hocasıyla ters düştüğü üç kardeş meselesine de bağlayanlar vardır. İmam Eş’arî, Mu’tezile içinde geçirdiği kırk yıllık sürede onların ders halkalarında, nasslardan hüküm çıkarırken aklın kullanılması mevzusunu özümsemiş bir şahsiyet olarak temayüz etmiştir. Nitekim İmam Eş’arî, daha Mu’tezile içindeyken hocasının olmadığı zamanlarda onun yerine kürsüye çıkacak kadar ilerlemiş durumdaydı. Yeni bir fikre meyleden İmam Eş’arî bu anlamda Ehl-i Sünnet düşüncesine yönelirken itikadî mevzularda Mu'tezile ile Ashabu’l-Hadis arasında orta bir yerde durmuştur. Bundan dolayı Eş’arî'nin düşünce sistemini üç evreye ayırmak mümkündür. Bu dönemler, Mu’tezilî, Selefî ve Kelamî dönem olmak üzere üç safhada ele alınabilir. Genel manada selefî düşünceyi kelamî yaklaşımla en iyi anlamda temellendiren Eş’arî, bu yaklaşımında nakli esas alarak aklı da aktif olarak kullanmıştır. Böylece Eş’arî hem nakli hemde akli temel alarak kendine has bir metod geliştirirek vahiy-akıl dengesini kurmayı başarmıştır. Bu özellik Ehl-i sünnet kelamının da en önemli özelliği olmanın yanı sıra onu diğer ekollerden ayıran temel farklı tarafı olarak kabul edilir.