İyi yönetişimin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi: Türkiye örneği

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2024-07-05

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Tüm ülkelerin en büyük hedeflerinden biri, ekonomik büyümeyi sağlayarak vatandaşlarının yaşam standartlarını yükseltmektir. Bu bağlamda, kişi başına düşen reel GSYH, ekonomik büyümenin temel göstergelerinden biridir. Bu göstergeleri etkileyen diğer koşullar da ekonomik büyümeyi doğal olarak etkilemektedir. Bu çalışmada, kişi başına düşen reel GSYH ile yönetişim kalitesi arasındaki ilişki sınanmıştır. İyi yönetişimin kişi başına düşen gelir üzerindeki etkisi, Doğrusal Olmayan Gecikmesi Dağıtılmış Otoregresif Model (NARDL) kullanılarak analiz edilmiştir. Modelde bağımlı değişken olarak GDP (ekonomik büyüme göstergesi), bağımsız değişkenler olarak DB tarafından yayınlanan kamuya açık altı küresel yönetişim göstergelerinin ortalamasını temsil eden YON değişkeni ve kontrol değişkenleri olarak da doğrudan yabancı yatırım (DYY), ihracat hacim endeksi (IHI) ve brüt sermaye oluşumu (BSO) kullanılmıştır. Tahmin sonuçlarına göre, değişkenler arasındaki eşbütünleşme ilişkisinin varlığı F sınır testi yardımıyla araştırılmış ve hesaplanan F istatistiği (4,24), kritik değerden (3,87) büyük olduğundan uzun dönemli ilişkinin varlığı tespit edilmiştir. NARDL uzun dönem katsayıları hesaplandığında, pozitif yönetişim endeksi katsayısı -3.1489, negatif yönetişim endeksi katsayısı ise -0.3022 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar, yönetişim kalitesindeki %1'lik artışın GDP’de yaklaşık %3.15’lik azalışa, yönetişim endeksindeki %1'lik azalışın da GDP’de yaklaşık %0.30'luk azalışa neden olduğunu göstermektedir. Bu durum, pozitif yönetişim şoklarının kişi başına düşen geliri azalttığını, negatif yönetişim şoklarının da benzer şekilde geliri azalttığını ortaya koymaktadır. Başka bir deyişle yönetişim endeksi üzerine gelen herhangi bir pozitif şokun yani yönetişim kalitesini artıracak politikaların kişi başına düşen geliri azalttığı buna paralel olarak yönetişim endeksinde yaşanacak negatif şokların da kişi başına düşen geliri azaltacağı sonucuna varılmıştır. Bu durum, ilgili dönemde Türkiye örnekleminde, yönetişim kalitesi ile ekonomik büyüme arasında asimetrik bir ilişkinin olduğunu göstermektedir. Ayrıca, ihracat hacim endeksindeki %1'lik bir artış veya azalışın GDP’de yaklaşık %0.60 oranında bir değişikliğe, doğrudan yabancı yatırım oranındaki %1'lik değişikliğin GDP’de yaklaşık %0.11 oranında bir değişikliğe, brüt sermaye oluşumu oranındaki %1'lik değişikliğin ise GDP’de yaklaşık %0.10 oranında bir değişikliğe yol açtığı tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, "yönetişim kalitesi ve ekonomik büyüme arasında ilişki vardır" hipotezini doğrulamış ve Türkiye’de iyi yönetişim ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin asimetrik olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda, yönetişim göstergelerindeki artış veya azalışların ekonomik büyüme oranını azalttığı belirlenmiştir.
One of the primary goals of all countries is to increase their citizens’ living standards by achieving economic growth. In this context, per capita real GDP is one of the key indicators of economic growth. Other conditions affecting these indicators naturally influence economic growth as well. This study examines the relationship between per capita real GDP and governance quality. The impact of good governance on per capita income is analyzed using the Nonlinear Autoregressive Distributed Lag Model (NARDL). In the model, GDP serves as the dependent variable (an indicator of economic growth), the YON variable represents the average of six global governance indicators publicly released by the World Bank (WB) as independent variables, and direct foreign investment (DYY), export volume index (IHI), and gross capital formation (BSO) are used as control variables. According to the estimation results, the existence of a co-integration relationship among the variables is investigated using the F boundary test, and the calculated F-statistic (4.24) exceeds the critical value (3.87), indicating the presence of a long-term relationship. When calculating the NARDL long-term coefficients, the coefficient for the positive governance index is -3.1489, while the coefficient for the negative governance index is -0.3022. These results indicate that a 1% increase in governance quality leads to approximately a 3.15% decrease in GDP, while a 1% decrease in governance index results in around a 0.30% decrease in GDP. This suggests that positive governance shocks decrease per capita income similarly to negative governance shocks. In other words, any positive shock to the governance index, which improves governance quality policies, reduces per capita income, and conversely, negative shocks in the governance index also decrease per capita income. This demonstrates an asymmetric relationship between governance quality and economic growth in the Turkish sample during the relevant period. Additionally, it was found that a 1% increase or decrease in the export volume index correlates with approximately a 0.60% change in GDP, a 1% change in foreign direct investment correlates with approximately a 0.11% change in GDP, and a 1% change in gross capital formation rate correlates with approximately a 0.10% change in GDP. These findings confirm the hypothesis of a relationship between governance quality and economic growth, illustrating an asymmetric relationship between good governance and economic growth in Turkey. In this context, increases or decreases in governance indicators have been shown to reduce the economic growth rate.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Asimetrik Eşbütünleşme, Ekonomik Büyüme, GSYH, NARDL, Yönetişim, Asymmetric Cointegration, Economic Growth, GDP, Governance

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Dönmez, H. (2024). İyi yönetişimin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi: Türkiye örneği. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Batman.