Lost charisma: the other(ed) heroes in Zadie Smith's white teeth and Elif Shafak's honour
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2018-10
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Journal of Social and Humanities Sciences Research
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Attribution-NonCommercial-ShareAlike 3.0 United States
Attribution-NonCommercial-ShareAlike 3.0 United States
Özet
Britain has turned into a multicultural structure soon after the World War II. It is beyond doubt that immigrants participating
in this society, especially those from the first generation, have experienced a number of disappointments and racist attitudes.
Likewise, the following generations of immigrant families have suffered from similar dismissive attitudes. Moreover, the
younger generations mostly remain in cultural in-betweenness as a result of growing up under the influence of both home and
host cultures. In spite of their prior tendency to the host culture, they are reminded of their original culture, religion and real
position. Then, they begin to shadow forth their rebellious behaviours, take part in some kinds of organizations referring to
their otherness and cultural in-betweenness in the society. In this regard, such novels as Zadie Smith’s White Teeth and Elif
Shafak’s Honour foregrounds such themes as ‘immigration’, ‘otherness’, ‘cultural in-betweenness’ in a multicultural society.
While analyzing the both novels, this paper firstly aims at examining the first generation male characters like Samad and Adem
and then discussing the similarities between the second generation male characters such as Millat and Iskender who firstly
seem with their charismatic and dominant posture in the groups of their peers but gradually lose their power and fall out of
favour as a consequence of deeds leading to their otherness. In this context, the characters specifically exemplify and embody
the concepts of ‘otherness’, ‘cultural in-betweenness’ and the subversion of ‘cultural identity’ in the multicultural Britain
ngiltere, II. Dünya Savaşı'ndan hemen sonra çok kültürlü bir yapıya dönüşmüştür. Bu topluma daha sonradan katılan göçmenlerin, özellikle birinci kuşaktan olanların, bazı hayal kırıklıklarını ve ırkçı tutumları deneyimlediklerinden kuşku yoktur. Benzer şekilde, sonraki kuşak göçmen aileleri de aynı dışlayıcı tutumlardan muzdarip olmuşlardır. Dahası, genç kuşaklar, hem ana hem de ev sahibi kültürlerin etkisi altında büyümenin bir sonucu olarak, çoğunlukla, kültürel açıdan arada kalmaktadırlar. Ev sahibi kültüre gösterdikleri öncelikli eğilime rağmen, bu kuşağı temsil eden göçmenlere asıl kültürleri, dinleri ve toplumdaki gerçek pozisyonları sosyolojik açıdan hatırlatılır. Daha sonra kendi isyankar tutumlarını belli ederler ve toplumdaki ötekiliklerine ve kültürel uzlaşmazlıklarına dikkat çeken bazı örgütlere katılmaya başlarlar. Bu bağlamda, Zadie Smith’in Beyaz Diş ve Elif Şafak’ın İskender adlı romanları, çok kültürlü bir toplumda “göç”, “ötekilik”, “kültürel arada kalmışlık” izlekleri ön plana çıkarmaktadır. Bu çalışma, iki romanı da incelerken, öncelikle Samad ve Adem gibi birinci kuşak erkek karakterleri incelemeyi daha sonra da akran gruplarında karizmatik ve baskın duruşlarıyla göze çarpan fakat kademeli olarak güçlerini kaybeden ve ötekiliklerine yol açan eylemlerinin sonucunda gözden düşen Millat ve İskender gibi ikinci kuşak erkek karakterleri ele almayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, söz konusu karakterler belirli bir biçimde, çok kültürlü İngiltere'de, "ötekilik", "kültürel arada kalmışlık" ve "kültürel kimliğin yıkılışı" kavramlarını kendi içlerinde barındırıp, örneklendirmektedirler.
ngiltere, II. Dünya Savaşı'ndan hemen sonra çok kültürlü bir yapıya dönüşmüştür. Bu topluma daha sonradan katılan göçmenlerin, özellikle birinci kuşaktan olanların, bazı hayal kırıklıklarını ve ırkçı tutumları deneyimlediklerinden kuşku yoktur. Benzer şekilde, sonraki kuşak göçmen aileleri de aynı dışlayıcı tutumlardan muzdarip olmuşlardır. Dahası, genç kuşaklar, hem ana hem de ev sahibi kültürlerin etkisi altında büyümenin bir sonucu olarak, çoğunlukla, kültürel açıdan arada kalmaktadırlar. Ev sahibi kültüre gösterdikleri öncelikli eğilime rağmen, bu kuşağı temsil eden göçmenlere asıl kültürleri, dinleri ve toplumdaki gerçek pozisyonları sosyolojik açıdan hatırlatılır. Daha sonra kendi isyankar tutumlarını belli ederler ve toplumdaki ötekiliklerine ve kültürel uzlaşmazlıklarına dikkat çeken bazı örgütlere katılmaya başlarlar. Bu bağlamda, Zadie Smith’in Beyaz Diş ve Elif Şafak’ın İskender adlı romanları, çok kültürlü bir toplumda “göç”, “ötekilik”, “kültürel arada kalmışlık” izlekleri ön plana çıkarmaktadır. Bu çalışma, iki romanı da incelerken, öncelikle Samad ve Adem gibi birinci kuşak erkek karakterleri incelemeyi daha sonra da akran gruplarında karizmatik ve baskın duruşlarıyla göze çarpan fakat kademeli olarak güçlerini kaybeden ve ötekiliklerine yol açan eylemlerinin sonucunda gözden düşen Millat ve İskender gibi ikinci kuşak erkek karakterleri ele almayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, söz konusu karakterler belirli bir biçimde, çok kültürlü İngiltere'de, "ötekilik", "kültürel arada kalmışlık" ve "kültürel kimliğin yıkılışı" kavramlarını kendi içlerinde barındırıp, örneklendirmektedirler.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Otherness, Cultural in-Betweenness, First-Generation İmmigrants, Second Generation İmmigrants, Zadie Smith, Elif Shafak, Ötekilik, Kültürel Arada Kalmışlık, Birinci Kuşak Göçmenler, İkinci Kuşak Göçmenler, Elif Şafak.
Kaynak
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
5
Sayı
25
Künye
Işık, E. (2018). Lost charisma: the other(ed) heroes in Zadie Smith's white teeth and Elif Shafak's honour. Journal of Social and Humanities Sciences Research, 5(25), pp.1920-1926. https://dx.doi.org/10.26450/jshsr.572