Diyarbakır Müzesi’nde bulunan Bizans dönemi altin çukur sikkelerin arkeometrik ve nümizmatik incelenmeleri
Yükleniyor...
Tarih
2021-01-22
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Attribution-ShareAlike 3.0 United States
Attribution-ShareAlike 3.0 United States
Özet
Anadolu madencilik tarihine baktığımızda birçok gelişme evreleri göze çarpar. Tarih öncesi devirlerde madenleri başta renkli mineraller olarak toplamakta, boya malzemesi ve boncuk yapımında kullanmaktaydı. Henüz çanak çömleğin bilinmediği dönemlerde yüzeye yakın bazı maden yataklarında bulunan bakır da toplanmaya ve küçük nesnelerin yapımında kullanılmaya başlanmıştır. Madenlerin sanatta ve alet yapımında kullanılması tarihin akışını da değiştirmiştir. Birçok imparatorluğun kurulması ve güçlenmesinin kökeninde, madenlerin çeşitli alanlarda kullanılmasının yaygınlaşması etkili olmuştur. Kullanılan madenlerin çeşitliliğinin artması aynı zamanda zengin medeniyetlerin de inşa edilmesinin göstergesidir. Bu imparatorluklardan en önemlisi Avrupa ve Asya’ya yayılma becerisi gösterebilen Romalılardır. Zengin bir uygarlık inşa eden Roma İmparatorluğu ve devamı olan Bizans İmparatorluğu geride çok önemli eserler bırakmıştır. Bizans İmparatorluğu’nun yarattığı uygarlığın izlerine arkeolojik eserlerde tanıklık etmek mümkündür. Özellikle sikkelerde rastlanan bulgular bu kültür ve medeniyetin kronolojik olarak izlerini kolayca takip edilmesini sağlamaktadır. Bu açıdan tez konusu kapsamında altın çukur sikkelerin arkeometri ve nümizmatik bilimi çerçevesinde incelenmesi amaçlanmıştır.
Tez kapsamında analiz edilen altın çukur Bizans sikkelerinin kimyasal kompozisyonlarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Elde edilecek kimyasal kompozisyonlar, ilerde müzelere kabul edilecek ve orijinalliğinden şüphelenilen Bizans Dönemi altın çukur sikkelerin kimyasal kompozisyonlarının karşılaştırılması için temel data oluşturmaktadır. Ayrıca form, tasarım, kullanım amacı, üzerinde süslemelerin ve figürlerin olup olmadığı gibi parametrelerle üretildikleri döneme ışık tutmuştur. Anadolu da yapılan arkeolojik kazılara yeni bir boyut kazandıran arkeometri ile nümizmatikin birleştirilmesi sonucunda geçmiş medeniyetlere ait üretim teknolojileri ve aralarındaki ilişkiler hakkında (metal üzerinden) önemli bilgiler elde edilmiştir.
Bu çalışmada yapılan analiz sonuçlarına göre altın çukur sikkelerde 1059’larda %75 civarında olan altın oranı enflasyon ve savaşlar sonucunda 1078’lere gelindiğinde %56’lara kadar düştüğü tespit edilmiştir. Düşürülen altın oranının yerine daha ucuz ve yaygın olan gümüşün katıldığı tespit edilmiştir.
When we look at the mining history of Anatolia, many stages of development stand out. In prehistoric times, it was mainly used to collect mines as colored minerals and used them for making paint materials and beads. During the periods when the pottery was not known yet, the copper found in some mineral deposits near the surface was also collected and used in the production of small objects. The use of mines in art and tool making has also changed the course of history. The establishment of many empires and strengthening the source of the use of mines in various areas has been effective in spreading. The increase in the diversity of the mines used is also an indication of the construction of rich civilizations. It is the Romans who have the ability to spread from these empires to Europe and Asia. The Roman Empire with its extension Byzantine, which built a rich civilization, left behind important materials. It is possible to witness the traces of the civilization created by the Byzantine Empire in archaeological artifacts. Especially coins allow the chronological traces of this culture and civilization to be easily followed. In this respect, the aim of this thesis is to examine the concave gold coins within the framework of archaeometry and numismatic science. The aim of this study was to determine the chemical composition of Byzantine concave gold coins analyzed in the scope of the thesis. The chemical compositions to be obtained constitute the basic data for the comparison of the chemical compositions of the concave golden coins of the Byzantine Period and that will be bought to museums in the future whose authenticity is suspected. It also shed light on the period in which they were produced with parameters such as form, design, purpose of use, whether there were ornaments and figures on them. In this context, important information has been obtained (on metal) about the production technologies of the past civilizations and their relations between the archaeometry and the numismatics which gives a new dimension to the archaeological excavations in Anatolia. According to the results of this study, the gold ratio of concave golden coins, which was around 75% in 1059, decreased to 56 % because of inflation and wars occurred in 1078. It has been found that the cheaper and more common silver mine is replaced by the decreasing gold content of the concave coins.
When we look at the mining history of Anatolia, many stages of development stand out. In prehistoric times, it was mainly used to collect mines as colored minerals and used them for making paint materials and beads. During the periods when the pottery was not known yet, the copper found in some mineral deposits near the surface was also collected and used in the production of small objects. The use of mines in art and tool making has also changed the course of history. The establishment of many empires and strengthening the source of the use of mines in various areas has been effective in spreading. The increase in the diversity of the mines used is also an indication of the construction of rich civilizations. It is the Romans who have the ability to spread from these empires to Europe and Asia. The Roman Empire with its extension Byzantine, which built a rich civilization, left behind important materials. It is possible to witness the traces of the civilization created by the Byzantine Empire in archaeological artifacts. Especially coins allow the chronological traces of this culture and civilization to be easily followed. In this respect, the aim of this thesis is to examine the concave gold coins within the framework of archaeometry and numismatic science. The aim of this study was to determine the chemical composition of Byzantine concave gold coins analyzed in the scope of the thesis. The chemical compositions to be obtained constitute the basic data for the comparison of the chemical compositions of the concave golden coins of the Byzantine Period and that will be bought to museums in the future whose authenticity is suspected. It also shed light on the period in which they were produced with parameters such as form, design, purpose of use, whether there were ornaments and figures on them. In this context, important information has been obtained (on metal) about the production technologies of the past civilizations and their relations between the archaeometry and the numismatics which gives a new dimension to the archaeological excavations in Anatolia. According to the results of this study, the gold ratio of concave golden coins, which was around 75% in 1059, decreased to 56 % because of inflation and wars occurred in 1078. It has been found that the cheaper and more common silver mine is replaced by the decreasing gold content of the concave coins.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Altın Çukur Sikkeler, Arkeometri, Bizans, Gümüş, Maden, Nümizmatik, Concave Golden Coins, Archaeometry, Byzantine, Silver, Mining, Numismatic
Kaynak
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
Künye
Ayhan, M. K. (2021). Diyarbakır Müzesi’nde bulunan Bizans dönemi altin çukur sikkelerin arkeometrik ve nümizmatik incelenmeleri. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Batman.