21 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 21
Öğe Militarist şiddetin mağduru olan kadınlar: 1938 Dersim olayları(Dokuz Eylül Üniversitesi, 2017-03-20) Arslan, YusufKadınlara yönelik militarist şiddet geçmişte olduğu gibi bugün de devam eden şiddet türlerinden biridir. Özellikle isyan, savaş, darbe gibi olağanüstü dönemlerde her zaman kadınlara dönük bu tip bir şiddete daha sık rastlanmaktadır. Erken Cumhuriyet döneminde çıkan isyanlarda bazı askerler kadına yönelik fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet eylemlerinde bulunmuşlardır. Bu araştırmada 1938 yılında Tunceli bölgesinde bu tip mağduriyetlerin yaşandığı yönünde ciddi bulgulara erişilmiş, Dersimli kadınların deneyim ve tanıklıklarına yer verilmiştir. Meydana gelen bu üzücü olayları operasyonda görevli askerlerin hepsine mal etmek doğru değildir ve böyle bir yaklaşım o askerlere haksızlık olacaktır. İsyan bölgesinde ele geçirilmiş kadınlara merhametli davranıp, cansiperane onların can, mal, ırz ve namuslarını koruyan askerlerin varlığı da bir gerçektir. “Tarih değil hatalar tekerrür eder” diyen II. Abdülhamid’in ifade ettiği gibi yaşananlardan dersler çıkararak bundan sonrasında bu tip trajedilerden korunmak ve bu hataların bir daha yaşanmasına izin vermemek gerekmektedirÖğe Türkistan’dan Tunceli’ye kurban inancı(Geleneksel Yayıncılık, 2017) Arslan, YusufToplumdan topluma kurbana yüklenen anlam, kurban kesim şekli, kurban sunuları değişiklik gösterse de, çoğunlukla her dinde ve gelenekte kurban, günahlardan arınma, tövbe, şükür gibi amaçlarla yapılmaktadır. 4000 yıllık bir tarihe sahip olan Türklerin gelenekleri incelendiğinde, kurban kesme ritüelinin eskiden beri sürdürüldüğü anlaşılmaktadır. İslamiyet’e dâhil olduktan sonra Türklerin kurban ritüellerinde bazı değişimler yaşanmıştır. Bazı ritüeller uygulamadan kalkarken bazıları yaşatılmıştır. Örneğin, eski Türklerde kurbanların başında gelen at, İslamiyet ile birlikte yerini koç, koyun, keçi, sığır gibi hayvanlara bırakmış ve at kurban etme geleneği unutulmuştur. Bununla birlikte, Şaman ayinlerinde kurban kesilmesi, mum yakılması geleneğinin Alevilerin cem ritüeli vesilesiyle olduğu gibi yaşatıldığı görülmektedir. Günümüzde, Aleviler arasında, eski Türk gelenek, görenek ve dinine ait motifler canlı şekilde izlenebilmektedir. Örneğin, Aleviler İslam’ı benimsemiş olmalarına karşın, İslam ile beraber eski Türklerin şaman/kam inancı, kopuz eşliğinde ibadet etme, sema, kadın/erkek bir arada ibadet etme, atalar kültü, dağ, ağaç ve nehirlere kutsallık atfetme biçimindeki inançlarını terk etmemişlerdir. İbadet dillerini de olduğu şekliyle, yani Türkçe olarak korumuşlardır. Alevilerin kurban ritüelleri, kimi değişimlere uğramışsa da, eski Türklerdeki birçok ritüeli bünyesinde korumuştur ve Aleviler yüzyıllardır eski Türk geleneklerindeki şekliyle kurbanlarını kesmişlerdir. Bu makalede, eski Türklerdeki kurban ritüelleriyle Tunceli Alevilerinin halk inançlarındaki kurban ritüeli karşılaştırılmış, benzerliklerin tespitine çalışılmıştır. Araştırma, nitel araştırma yöntemine göre gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri, 2015-2016 yıllarında Tunceli ve ilçelerinde, ziyaret yerlerinde yapılan yüz yüze mülakatlardan elde edilmiştir. Toplam görüşmeci sayısı sekiz olup görüşmeciler Tunceli il nüfusuna kayıtlıdır. Araştırmanın verileri, eski Türklerin kurban pratikleri ile Tunceli Alevilerinin kurban pratiklerinin dayandığı ortak bir geleneksel temel yapı olduğunu göstermiştir. Bir başka ifadeyle, Alevilerin kurban sunu/sungusu pratiklerinde, eski Türk geleneklerinin önemli oranda korunmuş olduğu anlaşılmıştır.Öğe Bir kadın filozof : İoanna Kuçuradi(2017-03) Arslan, Yusuf; Öz, ErdalÖğe Irak'tan Türkiye'ye hayatlar; Güneydoğu'da sığınmacı kadınlar(Belge Yayınları, 2017-10-20) Arslan, YusufKim yerini, yurdunu, yuvasını bırakıp da başka yerlere gitmek ister? Yuvanız, yurdunuz sizi öldürmek üzere ant içmiş eli silahlı adamlarca işgal edilmiş ise siz de belirsizliğe güven duymak mecburiyetinde kalır mısınız? Üzerinde yaşadığınız dünyaya patojenik davranışlar sergileyen güçlerce saldırılsa ve izinizi buldukları anda öldürüleceğiniz, tecavüze uğrayacağınız, köle olarak alınacağınız kesin olsa ne yapardınız? Gücünüz yettiğince karşı mı koyardınız? Peki ama gücünüz yetmediğinde ne yapardınız? Kalmak mı daha zor olurdu gitmek mi? Kişiye göre değişir belki ama gitmekte öyle kolay olmazdı. Kalsaydınız vatansever, gitseydiniz mülteci olurdunuz.Öğe Kan davası, intihar ve cezaevi vakalarının yol açtığı okul hayatındaki başarısızlığa ilişkin öğrenci görüşlerinin incelenmesi (Batman merkez örneği)(Asos Journal, 2015-03) Arslan, YusufAraştırmada, kan davası, intihar ve cezaevi gibi sosyal olayların yol açtığı okul hayatındaki başarısızlığa ilişkin öğrenci görüşleri incelenmeye çalışılmış, başarısızlığa yol açan başka etkenler kapsam dışı bırakılmıştır. Bu araştırmada nicel ve nitel araştırma yöntemleri bir arada kullanılmıştır. Araştırma 2013-2014 yılını kapsamakta olup Batman kent merkezindeki 5 ortaokul ve 5 lise ile sınırlandırılmıştır. Örneklem grubunu 392 öğrenci (200 lise, 192 ortaokul öğrencisi) oluşturmaktadır. Verilerin elde edilmesinde anket ve mülakat teknikleri kullanılmıştır. Öğrencilerin tamamına anket uygulanmış, 25 öğrenciye de yarı yapılandırılmış mülakat uygulanmıştır. Bu araştırmanın sonuçlarına göre intihar, kan davası ve cezaevi vakalarının öğrencilerde ders ve okul sorunlarına yol açtığı tespit edilmiştir.Öğe Görme engellilerin toplumsal hayatta karşılaştıkları zorluklar (Batman örneği)(Batman Üniversitesi, 2014-05) Arslan, Yusuf; Şahin, Hacı Murat; Gülnar, Übeyde; Şahbudak, MuratBir kentin yaşanılabilirlik seviyesinin sağlıklı olmasında çocuklar, kadınlar, yaşlılar gibi grupların yararına yönelik toplumsal hizmetler yürütmek önemli parametrelerden birisidir. Diğer bir önemli parametrede kentte yaşayan engelli bireylerin toplumsal hayata katılmalarını sağlayan hizmetlerin sunulmasıdır. Türkiye’de şehircilik planlarında engelliler için kimi iyileştirmeler yapılmıştır ancak, tam anlamıyla engellilerin toplumsal hayata katılmalarını sağlamaya yeterli gelmemiştir. Örneğin kaldırımlar, yollar, sokaklar, yetersiz sokak aydınlatmaları, sesli olmayan trafik ışıkları, ulaşım araçları ve AVM’lerin yapısı engellilerin erişim ve ulaşım ihtiyaçlarını cevap vermekten uzaktır. Şehir planlaması yapılırken engellilerin görüşlerine başvurulmaması bu problemin ortaya çıkmasında en önemli nedenler arasındadır. Engelliler için problemli şehirlerden biri de Batman’dır. Batman sahip olduğu petrol nedeniyle sürekli dış göç almakta, nüfus hızla artmakta, işsiz nüfus hızla çoğalmakta, şehrin sosyo-ekonomik yapısı her geçen yıl karmaşıklaşmaktadır. Kentin bu hızlı yapısal değişikliğinden olumsuz etkilenen gruplardan en önde geleni görme engellilerdir. Bu makalede hızlı bir kentleşme sürecine giren Batman’da görme özürlülerin toplumsal hayatta yaşadıkları zorlukları anlamak hedeflenmektedir. Araştırmada nitel ve nicel araştırma yöntemleri bir arada kullanılmış, veriler anket ve görüşme tekniği ile toplanmıştır. Araştırma Batman’da yaşayan görme engelliler ile sınırlı olup, diğer engel türlerine giren bireyler kapsam dışı bırakılmıştır. Araştırma sonucuna göre görme engellilerin istihdam ve özürlü maaşlarının düşüklüğünden kaynaklı yaygın bir sorun yaşadıkları tespit edilmiştir. Bununla beraber eğitsel, sosyal ve ulaşılabilirlik gibi uygulamalardaki yetersizliğinde görme engellilerin toplumsal yaşama katılmaları önünde sorun olduğu tespit edilmiştir.Öğe Oyundan düğüne; Güneydoğu'da çocuk gelinler(Belge Yayınları, 2015-01-16) Arslan, YusufTürkiye'de çocuk gelinlerin sosyal bir problem olarak görülmesinin tarihi oldukça yenidir. Yetkililerin ve üniversitelerin uzun süre duyarsız kaldığı bu konu ancak feminist kadın hareketlerinin çabalarıyla sosyal bir problem olarak kabul edilmiş geçte olsa mücadele edilmeye başlanmıştır. Türkiye'de çocuk gelin sorunu var mıdır? Çocuk gelinlerin Türkiye ve dünyadaki durumu nasıldır? Çocuk gelinleri engellemek için Türkiye'de ve dünyada ne tür mücadeleler verilmektedir? Daha da önemlisi kız çocukları niçin erken evlendirilmektedir? Bu soruların yanıtlarını bulmak için hazırlanmış olan bu kitap her biri onlu yaşlarında evlendirilmiş Güneydoğulu kız çocuklarını ve onların gerçek yaşam öykülerini içermektedir. Alanında ilk kitap olma özelliği taşıyan Oyundan Düğüne Hayatlar: Güneydoğu'da Çocuk Gelinler adlı bu kitap kız çocukları üzerine çalışanlar için bir başvuru kaynağıdır. Kitabın ülkemizde eksikliği duyulan çocuk gelin araştırmalarına katkıda bulunacağı inancındayız.Öğe Hendek terörü nedeniyle farklı illerdeki okullara yollanan öğrencilerin travma tepkileri üzerine bir araştırma Şırnaklı öğrenciler örneği(Fırat Üniversitesi, 2016-10) Arslan, YusufBu araştırmada, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bazı illerde terör örgütünün kazdığı hendekler nedeniyle çıkan olaylar sonrasında, okulları kapanan, öğretmenleri görevlerinden ayrılan öğrencilerin, telafi eğitimi alabilmeleri için yollandıkları farklı illerde ne tür sorunlar yaşadıkları incelenmiştir. Araştırmada, nitel ve nicel araştırma yöntemleri birlikte kullanılmıştır. Veriler, anket ve odak grup görüşmesi teknikleri ile elde edilmiştir. 62 öğrenci anket sorularını yanıtlamış, 12 öğrenci ile de odak grup görüşmesi yapılmıştır. Öğrencilerin tamamı 8.sınıf öğrencisi olup, Şırnak nüfusuna kayıtlıdır.Öğe Güneydoğu’da eğitim savaşları: kız çocukları okula yollanmıyor haberin var mı?(2017-03) Arslan, YusufÖğe Çocuk gelin vakalarında suçu gizleme yöntemleri üzerine bir araştırma(Batman Üniversitesi, 2015-05) Arslan, Yusuf
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »