5 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Öğe Hayat karşısında şair: Cemal Süreya şiirinde gerçeklik algısı(Uluslararası Ekonomi, Siyaset ve Toplum Bilimleri Dergisi, 2019-01-15) Karadeniz, MustafaGerçeklik, Cemal Süreya’da özgün ve alternatif bir şiir dünyası üretebilmek için temel hareket noktasıdır. Bu çerçevede Süreya, şiiri bir taklit sanatı olarak değil, dünyayı dönüştürmenin araçlarından biri olarak görür. Şiirde amaçlanan yeni ve özgün gerçekliğin üretimi için başvurulan temel strateji, dilin yabancılaştırılmasıdır. Onun şiirde kurmak istediği yeni ve özgün evrenin yapı taşları sözcüklerdir. Şiirde yeni bir gerçeklik üretebilmenin başlıca yolu, sözcüklerin günlük dildeki yerleşmiş, donmuş anlamlarının, kullanım imkânlarının dışında yeni bir bakışla değerlendirilmesidir. Süreya’nın teorik olarak işaret ettiği bu özgün ve farklı gerçeklik anlayışı, ilk şiirlerinden itibaren pratikte de karşılık bulur. Bu alımlama tarzı, şiirlerde bazen burjuva ahlakı, kadın ve cinsellik kavramları ekseninde toplumsal normlara yönelik ironik bir eleştiri olarak bazen de Anadolu insanının çaresizliği ve sefaletiyle belirir. Bu çalışma, Cemal Süreya’nın gerçeklik kavramını alımlama tarzını poetik metinleri ve şiirleri bağlamında serimlemeyi amaçlamaktadırÖğe Cemal Süreya şiirinde resim sanatı ve renklerin kullanımı(Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2016-06) Karadeniz, MustafaCemal Süreya, Batılı resimden önemli ölçüde etkilenmiş bir şairdir. Ancak O, Ece Ayhan ve İlhan Berk’in aksine, figürün bütünüyle yitmediği somut resme ilgi duyar. Süreya’nın şiirlerindeki Batılı resim etkisi ya bir laytmotif gibi tekrarlanan ve imge değeri taşıyan birtakım renklerin yoğun kullanımı üzerinden ya da bazı şiirlerde muhtelif Batılı ressamlara dair doğrudan göndermelerle tezahür eder. Bu durum, Süreya’nın dış dünyanın kavranışında kavramlara değil renklerden mürekkep imgelere öncelik verdiğini ve muayyen bir sözcük kadrosundan hareketle gerçeküstü tablolar çizmeye çalıştığını düşündürür.Bu çalışma, Batılı resimden gelen etkilerinve renk kullanımının Süreya’nın şiir estetiğini nasıl ve ne derece etkilediğini ortaya koyabilmeyi amaçlamaktadır.Öğe Cemal Süreya şiirinde ironi ve humorun kullanım amaçları(Selçuk Üniversitesi, 2018-04) Karadeniz, Mustafaİroni ve humor; şiiri bir dil işi, dilde yangınlar yaratmak sanatı olarak değerlendiren Cemal Süreya’nın temel anlatım stratejilerinden biridir. Süreya, ironiyi şiirdeki düşünce ve çağrışım zenginliğinden kaynaklanan ince bir alay, humoru da zekanın beklenmedik bir şekilde belirdiği incelikle düşünülmüş bir espri olarak tanımlar. Onun poetik yazılarındaki düşüncelerine bakınca bu kavramları üç temel amacı gerçekleştirmek için kullandığı söylenebilir: İlk amaç özgün, yoğun ve çarpıcı bir şiir dili üretebilmek; ikincisi yerleşik toplumsal değerleri eleştirmek; sonuncusu ise özel hayatında ve poetik çabasında yaşanan tıkanma ve bunalım durumlarıyla başa çıkmak. Teorik düzlemde ifade edilen bu amaçların muhtelif şiirler üzerinden şairin hayatının ve şiir estetiğinin bütün katmanlarına sızdığı görülür. Bu çalışma, şiir türünün temel anlatım stratejilerinden biri olan ironi ve humorun Cemal Süreya’daki kullanım amaçlarını ve bu amaçların şiirlerinde ne derece karşılık bulabildiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır.Öğe Necip Fazıl Kısakürek’in poetikasına mekân dolayımında bakmak(Asos Yayınevi, 2018-10-24) Karadeniz, MustafaNecip Fazıl Kısakürek, duyarlığı, sesi, imgelerinin özgünlüğü ile Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin öncü şairlerinden biridir. Kısakürek’in asıl kıymeti, Cumhuriyet sonrası Türk şiirine mistik-metafizik anlayışı, İslam tasavvufunu ve ruhî hayatın derin izlerini getirmesidir. Kısakürek’e göre şiirin başlıca gayesi, mutlak hakikati (Allah’ı) sır ve güzellik yolunda ebediyen arama işidir. Şiire yüklenen bu amaç, şairin insana, maddeye, doğaya, evrene ve mekâna bakışını da etkiler. 1963 yılında yazdığı “Canım İstanbul” şiiri, Kısakürek’in poetikasının mekân üzerinden pratiğe dökülmüş bir hâli gibidir. Söz konusu şiirde İstanbul; tarihî, kültürel ve İslâmî dokusuyla mutlak hakikati arama işinin âdeta bir sembolü olarak kullanılmıştır.Bu bildiri, Necip Fazıl Kısakürek’in poetikasının temellerini oluşturan düşüncelere Canım İstanbul şiiri yoluyla mekân üzerinden bakmayı ve şairin şiir estetiğindeki poetik ve pratik tutarlılığı işaretlemeyi amaçlamaktadır.Öğe Cemal Süreya şiirinde kadın imgesinin görünümleri(Batman Üniversitesi, 2017) Karadeniz, Mustafa; Duran Oto, ElifŞiir dilini gündelik dilden ayıran başlıca unsurlardan biri olan imge, Cemal Süreya’nın altı kitaplık şiir serüveninin tamamında yürürlükte olmuştur. Ortak bir kelime dağarı ve dolayısıyla imge ağı, onun şiirlerinin en dikkat çeken özelliklerinden biridir. Bu ortak kelime dağarı ve imge ağının merkezinde “kadın” yer alır. Şiirlerin imge örüntüsünü oluşturan diğer sözcüklerin de bu imge etrafında işlev ve anlam kazandığı söylenebilir. Cemal Süreya’nın şiirlerindeki “kadın” imgesi parçalı bir görünüm sergilemesiyle karakterize olur. Kadının bilhassa sevgili/karşı cins olarak belirdiği şiirlerde, bu parçalı algılama tarzı dikkat çeker. Bazı şiirlerde ise kadın imgesi, toplumsal, kültürel bir problemin ya da şairin özel yaşamından kaynaklanan bir özlemin, eksikliğin temel taşıyıcısı olarak kullanılır. Fakat kadın, poetik düzlemde bir özlem olarak dile getirilmesine ve sahip olduğu tematik ağırlığa rağmen Cemal Süreya’nın şiirlerinde bir özne olarak beliremez. Bu makale şiir türünün en temel unsurlarından biri olan imgenin Süreya’nın şiir çizgisinin bütününde ağırlıklı ve belirleyici bir yere sahip olduğunu, onun şiirlerinde merkezî bir kavram olan “kadın” imgesi ve bu imgenin kullanım tarzı üzerinden serimlemeyi amaçlamaktadır.