7 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Öğe Dilin genel durumu ve dillerin karşılaştırılma olanağı(Cinius Yayınları, 2017-12) Yaş, EminLinguistik araştırmalar insanın ilk kelimeyi çıkarması için 2 milyon yıl kadar bir zaman geçirdiğini belirtir. Teori ve varsayımların dışında ileri sürülebilecek kanıtlar eski canlı kemikleri, insanların tarihte kullandıkları araç gereçler, mağaralara ve kayalara çizilen resimler ve bazı fosillerdir. Günümüzde yaklaşık 6.000 dil vardır. Dünyada yaşayan her insanın, her grubun, hatta medeniyetin ulaşmadığı Afrika ve Avusturalya kıtalarındaki her kabilenin bir doğal dili vardır. Peki dil bu güne gelinceye kadar nasıl bir evrim geçirdi? Hangi biyolojik, psikolojik, sosyolojik, ontolojik ve teolojik faktör veya faktörler insanın bir dile sahip olmasını mümkün kıldı? Yeryüzündeki tüm dillerin kökeni aynı mıdır? Başlangıçta bir dil mi yoksa bir kaç tane dil mi vardı? Dil, insan genetikleri yoluyla mı sonraki nesillere aktarılır? Bugün dilleri birbiriyle karşılaştırılmak ne kadar mümkündür? Bunun bilimsel araçları nelerdir? Elinizdeki bu kitabın amacı dilin tarihsel ve şimdiki durumunu genel bir bakış çerçevesinde incelemek ve dillerin birbirleriyle ne kadar karşılaştırılabileceğini örneklerle anlatmaktır. Özellikle yabancı dil öğretmenlerine önerilir. Bir de herkesin anlayabileceği, severek okuyabileceği bilgileri içerir. Dilbilimin derin bilgilerine gerek yoktur. Linguistikte okuyan öğrenciler için 5, 6 ve 7. bölümlerde oldukça faydalı bilgiler yer almaktadır. Bu bölümlerde bazı dilbilimsel konular işlendi. Fakat herkesin ve her tabakadan insanın kavrayabileceği biçimde verildi. Yine kitapta şunlar aydınlatıcı olmaktadır: Okumayı kolaylaştıran şemalar, tablolar ve resimler; anlamayı kolaylaştırmak ve daha fazla bilgi için bazı referanslar; dilbiliminin öncülerinden sayılan dilbilimcilerden verilen İngilizce ve Türkçe alıntılar; bazı konular anlatılırken bilgileri madde şeklinde sıralamak; dilbiliminde hiçbir ön bilgiye sahip olmadan herkesin kolayca anlayabileceği bir dilin kullanılması; genel kavramlar için kitabın sonuna eklenen bir ek sözlük. Ayrıca aktarılan dilbilimsel açıklamalar, tanımlamalar ve araştırmalar dallar arası bir açıdan ele alınmıştır.Öğe Türkçede bazı dil bilgisel kategorilerin değişimi: zarf işlevli kelimeler(Pamukkale Üniversitesi, 2021-03-23) Yaş, EminBütün diller gibi Türkçenin de değiştiği ve bir değişim süreci içinde olduğu bilinmektedir. Söz konusu değişimin yönü hem sözlü dilden yazılı dile hem de yazılı dilden sözlü dile olmaktadır. Değişimler dil biliminde artsüremli (diachronic) ve eşsüremli (synchronic) olmak üzere iki farklı araştırma yaklaşımıyla incelenmektedir. Nicel veri toplama aracının kullanıldığı bu nitel çalışma eş zamanlı değişim olgusuna odaklanmıştır. Bu betimsel çalışmanın amacı Türkçenin sözlü dilde kullanılan eksiltimlerin yazı diline ne düzeyde yansıdığını tespit etmektir. Bu amaca yönelik olarak Ölçünlü Türkiye Türkçesinde günlük konuşmada kullanımı gittikçe azalan zarf işlevli dört sözcük (daha, beri, kadar ve kere) seçilmiş, bir “dil bilgisel değerlendirme testi” hazırlanmış ve Türk Dili ve Edebiyatı bölümü 4. sınıfta okuyan 24 öğrenciden oluşan katılımcılara uygulanmıştır. Araştırma sonucunda günlük dil kullanımda eksiltilen sözcüklerin işlevinin eklerle sağlandığı belirlenmiştir. Katılımcıların önemli bir kısmının zarf işlevli sözcükleri düşürülmüş tümceleri kabul edebilir eğilimde olduğu gözlenmiştir.Öğe İngilizce zarf yapılarının yabancı öğrenenler için zorluğu(Batman Üniversitesi, 2017) Yaş, EminBu çalışmanın amacı İngilizce zarf yapılarının(cümlecik) yabancı veya ikinci dil öğrenenler için ne tür zorluk ya da yük olduğunu aydınlatmaktır. Bu bağlamda, bu yapıların sözdizimsel yapısı araştırıldı. Bu, yapılarını vurgulayarak ve gramer birimi olarak zarf cümleciklerinin sözdizimsel özellikleri araştırılarak yapıldı. İngilizce konuşan dünyada mevcut olan en önemli kitaplar incelendi. Bu bütünce (corpus) analiz, yan cümle olarak sürekli değişen bazı zarf yapıların öğrenenler için cümle işleminde bir sorun olduğunu gösterdi. Yapısındaki değişimlerin yabancı öğrenenler için bir yük olduğu kanıtlandı. Bundan başka, çalışma zarf yapılarının İngiliz dilinin tipolojik sözdizimine ters düştüğünü vurguluyor; yani İngilizcenin kurallı söz dizimi bu işlemler tarafından ihlal ediliyor. Yine sınıflandırmaları, kısaltılmaları ve devrik olmaları yabancı öğrenenler için büyük sıkıntıdırlar.Öğe The difficulty of English resumptive pronouns for German and Turkish speakers(Hellenic Rebuplic, 2017-05) Yaş, EminÖğe Bir çırpıda ve detayda Türkçe açıklamalı İngilizce gramer(Paradigma Akademi Yayınları, 2020-09) Yaş, EminBu kitap 27 yıllık İngilizce öğretmenliği tecrübesini içine katarak hazırlanan çıkış dili Türkçe olanların İngilizce öğrenirken karşılaştığı veya karşılaşacağı zorlukları dikkate alarak yazılmıştır. Sözü edilen zorlukların aşılması için uzun yılların deneyimi sayesiyle çözümler geliştirilmiştir ve anlaşılır bir dille ihtiyacı olanlara sunulmuştur. Her ne kadar yabancı dil öğrenmede ve öğretmede öne çıkan görüş ‘ o dili konuşma’ olsa da konuşmanın beslenme alanı kelime ve kurallar değil midir? Bu ikisini hal etmeden ‘konuşmak’ mümkün müdür? İşte bu kitap Türkçe ana dilli bir öğretmenin gözünden bu kurallar en anlaşılır bir şekilde ele alınmıştır. Türkçe ana dilli İngilizce öğrenenlerin ana dilden kaynaklı yapılan hatalara göndergeler yapılmış ve onlara bolca yer verilmiştir. Temel (A1, A2) ve orta (B1) seviyelerine hitap etmektedir. ∙ Üniversitelerin birinci sınıfında okutulan ortak zorunlu yabancı dil İngilizce çerçevesine uygundur. Ayrıca: ∙ İngilizcesini tazelemek isteyenler; ∙ Okulda öğretilen İngilizceyle sorun yaşayanlar ∙ İngilizce gramer konularında problem yaşayanlar ∙ Ellerinin altında bulundurulacak bir kaynak arayanlar İçin bir başvuru ve yardımcı kaynaktır. İngilizceden o kadar korkmaya gerek yok diyeceksiniz.Öğe Çocuklar nasıl çokdilli büyür(Cinius Yayınları, 2018) Yaş, EminÖğe Çocukken iki dilli olmakla sonradan iki dilli olmak paralel olabilir mi?(Journal of Current Debates in Social Sciences, 2019-12) Yaş, EminGloballeşen dünyada yabancı dil öğrenme gittikçe önem kazanmaktadır. Bu durum dil öğrenme araştırmalarında yeni gelişmelere neden olmaktadır. Bu çalışmanın amacı ikinci dili öğrenmenin çocuklukta mı yoksa sonrasında mı daha iyi olacağını ortaya koymaktır. Diğer bir değişle iki dilliliğin hangi dönemde olursa daha iyi olacağı sorusunu araştırmaktır. Bu soruya yanıt vermek için konuya ilişkin dil bilim çevresindeki önemli kaynaklar gözden geçirilmiştir. Literatürde bahsi geçen önemli araştırmalar ve teoriler taranmış, değerlendirilmiş, birinci dil ve ikinci dil öğrenimiyle ilgili bilgiler aktarılmış, konu bilimsel açıdan ele alınmıştır. Bu bağlamda, 12 yaş öncesi ve sonrası dil öğrenmenin (tek-, iki-, üç-,dört veya çok dillilikte) yeterlilik seviyesini etkileyen yaş, beyin işlevselliği, kişisel farklıklar, ortam farkı, sosyal, siyasal, ekonomik ve dile bakış acısı gibi birçok nedenin olduğu ortaya çıkmıştır. İki dil arasındaki sistem farkı; özellikle de tonlama ve telaffuz zorluklarından dolayı kritik dönem sonrası (12 yaş civarı) iki dilliliğin, çocukluk dönemi iki dillilik gibi olamayacağı görüşü ağırlık kazanmıştır.