Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 6 / 6
  • Öğe
    Kelâm’da illiyyet ilkesi bağlamında atom teorisi
    (Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, 2020-06-30) Uysal, Ekrem
    İnsanoğlu tarih boyunca tabiat olayları arasındaki sebep-sonuç ilişkisine dikkat etmiş ve âlemdeki düzene bakarak yüce bir varlığa inanma ihtiyacı hissetmiştir. Zamanla âlem ve Tanrı arasında tabiî bir nedensellik ilişkisinin olduğunu fark ederek insanın buradaki konumunu tartışmaya başlamıştır. Bir tarafta antropomorfizm diğer tarafta totemizm düşüncesinin insanların inançlarını şekillendirmeye başladığı bir dönemde âlemi oluşturan unsurları daha çok araştırma imkânı bulan insanoğlu, Tanrı, âlem ve insan arasındaki karmaşık yapıyı illiyyet ilkesi bağlamında ortaya koymaya çalışmıştır. Kökeni eski Yunan ve eski Hint medeniyetlerine dayanan illiyyet ilkesi, kozmolojik ve epistemolojik bir doktrin olarak günümüze kadar önemini korumuştur. İslâm kelâmında atomculuk düşüncesinin Ebü’lHüzeyl el-Allâf (ö. 235/849-50) tarafından ortaya atıldığı kabul edilmektedir. Klasik dönem kelâmcıları âlemin, Allah’ın zâtı dışındaki varlıklardan meydana geldiğini ve bu varlıkların da atom, cisim ve arazlardan oluştuğunu ifade etmişlerdir. Kelâmcılar âlemin atomlardan meydana geldiği konusunda ittifak halinde olsalar da atomun tanımında farklı görüşler ileri sürmüşlerdir.
  • Öğe
    Bazı Arapça ifadelerin hatalı kullanımı üzerine bir değerlendirme
    (Batman Üniversitesi, 2022-07-04) Babayiğt, Emrah
    Bu araştırmada, Arapça dil kullanımında, Arapça’yı sonradan öğrenenlerin yanı sıra Arapça’yı ana dili olarak kullanan kişilerde bile giderek artan dilsel hatalardan, fasih Arapça konuşan kişilerin günümüzdeki kelime kullanımlarında çeşitli dilsel hatalar yapmasından bahsedilecektir. Herhangi bir araştırmaya tabi tutulmadan doğru kullanıldığı düşünülen bazı kelimelerin hatalı kullanımlarının olması araştırmanın temelini oluşturmaktadır. Araştırmamamızın diğer amacı, kelime kullanımlarındaki yanlışları göstermekle birlikte bazı yaygın kullanılagelen hataların tespit edilip klasik ve modern sözlükler ile incelemeye tabi tutulmasıdır. Kelime kullanımlarındaki yanlışları göstererek Arapça’yla ilgilenen kişilerin dil bilincini arttırmak ve kelimelere daha dikkatli yaklaşmalarını sağlamaktır.
  • Öğe
    Eyyûbîler döneminde makâsıd çalışmaları
    (Batman Üniversitesi, 2021-12-14) Aslan, Abdulğalip
    Fıkıh usûlünün önemli konularından biri olan makâsıd ilmi İslam hukukçularının ilgisini her dönemde çekmiştir. Bunun nüvelerini ilk olarak İmam Şâfiî ve Kaffâl eş-Şâşî’de bulmak mümkündür. Bunların akabinde sırasıyla İmâmü’l-Haremeyn Cüveynî ve Gazzâlî’nin de bununla ilgilendiği ve makâsıd düşüncesine önemli katkılarda bulunduğu görülmektedir. Şâfiî ile başlayan ve adı geçen fakihler ile devam eden bu ilgi Eyyûbîler dönemindeki fakihler tarafından da sürdürülmüştür. Eyyûbîler döneminin önemli fakihlerinden biri olan İbn Abdisselâm tarafından makâsıd müstakil bir ilim olarak tasnif edilmeye başlanmıştır. Öğrencisi Karâfî müstakil bir ilim olarak telakki edilen makâsıdın sistemleşmesine büyük katkıları olmuştur. İbn Abdüsselâm ve öğrencisi Karâfî, çalışmalarında sık sık maslahata vurgu yaparak birçok fıkhî meselelere makâsıd çerçevesinde çözümler getirmişlerdir. Makâsıd düşüncesi, uzun süre Şâfiî mezhebinde tedavülde olan bir olgu olduğu halde Eyyûbî dönemindeki Şâfiî fakihlerin etkisi ile diğer mezhepler tarafından da kullanılmaya başlamıştır. Bu durum mezhepler arasındaki etkileşimde mekasadın etkin bir rolünün olduğunu göstermesi açısında önemlidir. Eyyûbîler döneminde Şâfiî fakihleri dışında diğer mezhep mensupları tarafından da makâsıd ilmi çalışılmaya başlanması, mezheplerin birbirinden etkilenmesi ve birbirine yaklaşması açısından da önem arz etmektedir. Makâsıd odaklı bu çalışmada Eyyûbî dönemi fakihlerinden İbn Abdüsselâm ve Karâfî’nin makâsıd eksenli çalışmaları merkeze alınmış, dönemin diğer fakihlerinin makâsıdla ilgili görüşlerine temas edilerek makâsıd literatürüne katkı sağlamak hedeflenmiştir.
  • Öğe
    Arap gramerinin şiirle istişhâdında kabilelerin rolü
    (Batman Üniversitesi, 2023-01-01) Efe, Mehmet Emin
    Hicrî ikinci yüzyılda Arap yarımadasında dil hatalarının hızlı bir şekilde yayılması üzerine, İslâm dininin kutsal metinlerinin dili olan Arapçayı koruma altına alma çalışmaları başlatılmıştır. Bu bağlamda dil âlimleri, doğruluğundan emin olunan bir Arap sözünün şahit olarak kullanılmasından ibaret olan istişhâd yöntemini etkin bir şekilde kullanmışlardır. Kur’ân, hadis, nesir ve şiirin şahit olarak kullanıldığı istişhâd yönteminde şiir, şahit olarak en fazla kullanılan unsur olmuştur. Şiiri ile istişhâd edilecek şairlerin tespiti için fesâhat ölçü alınarak şairler, belirli ölçütlere göre tasnif edilmiştir. Şairlerin mensup olduğu kabileler de istişhâd açısından yapılan tasnifler arasındadır. Kabileler yabancı etkisine maruz kalma açısından tasnif edilmiş, dillerinde bozulma meydana gelen kabileler istişhâd sınırları dışında kabul edilmiştir. Bu çalışmada belirlenen örneklem gramer eserlerindeki gerçekleşen istişhâd, teorideki kabile bağlamında çizilen istişhâd sınırları ile karşılaştırılmıştır. Mezkûr konuya, istişhâd ile ilgili çalışmalarda değinilmiş olsa da konunun, ayrı bir çalışma olarak ele alındığına şahit olunmamıştır.
  • Öğe
    El-hâvi’l-Kebîr ile Nihâyetu’l-Matleb adlı eserlerin satım akdi bölümlerinin metot açısından karşılaştırılması
    (Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, 2020-06-30) Atsız, Fethullah
    Bu çalışmayla, Şâfiî furû fıkhının gelişimine damgasını vuran Ebû’l-Hasen el-Mâverdî’nin elHâvi’l-Kebîr’i ile İmâmu’l-Harameyn el-Cüveynî’nin Nihâyetu’l-matleb adlı eserlerinin metot açısından karakteristik özellikleri ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Şâfiî mezhebinin erken dönem müçtehitlerinden olan Mâverdî ve Cüveynî’nin, gerek ilmi kişilikleri gerek eserleri açısından Şâfiî mezhebindeki tesirleri tartışılmaz bir gerçekliktir. Kendilerine has üslupları, içtihat ederken takip ettikleri metotlar ve mezhebin genel kabullerine riayet etmeleri açısından mezhep içinde fevkalade önemli bir konuma sahiptirler. Bu makale, Mâverdî ve Cüveynî’nin ilmi kişiliklerini, ilgili bölümlerin metot açısından karşılaştırmasını ele almaktadır. Bu çalışma sayesinde, hem Mâverdî’nin hem de Cüveynî’nin fıkhi kişilikleri, bakış açıları ve mezhep içi konumları bir nebze ortaya çıkarılmıştır.
  • Öğe
    أثرُ الثقافةِ في تعليم اللَّغةِ لغير الناطقين بها
    (Batman Üniversitesi, 2018-12-30) Akreş, Hasan
    لم يعد تَعَلَّمُ اللغة مقتصرًا على معرفة مفرداتها وتراكيبها؛ بل شملَ ذلك الجوانب التي تقف خلف الأداء اللغوي، وعلى رأسها الموقف التّواصلي والسّياق الاجتماعيّ والثّقافيّ الذي تُعلَّم فيه اللّغة؛ إذ تَوسَّعَ مفهوم الكفاية الاتِّصاليِّة الذي وضعَته المداخل الاتّصالية هدفًا لها ليشملَ بعدًا آخر، ألا وهو الكفاية الثقافية، الهدف الرئيسي من هذه المقالة هو التركيز على العلاقة الوطيدة بين الثقافة وتعليم لغة أجنبية ثانية وتطبيق الاستراتيجيات التعليمية لغرض تعليم الطلاب لغة أجنبية ثانية من خلال فهم العلاقة بين الثقافة واللغة لتعزيز الفهم اللغوي للطلاب. اللغة ليست إنتاجا ثقافيًا فحسب بل تعتبر رمزًا للثقافة (جليسون ، 1961). يجب أن تكون الثقافة مندمجة اِندماجًا تامًا مع طريقة تعليم اللغة الأجنبية وتصبح جزءًا لايتجزء من مناهج تعليم اللغة وبذلك سينجح الطالب في الوصول إلى هدفه في اتقان لغة أجنبية ثانية.