21 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 21
Öğe Bazı meşe gallerinin kolinesteraz, tirozinaz ve üreaz enzim inhibisyonu ile antioksidan aktivitesinin belirlenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-06-24) Doğan Abdioğlu, Merve; Haşimi, NesrinBu çalışmada, Quercus brantii L. üzerinde, oluşumu Andricus quercustozae, Andricus cecconii tarafından indüklenen ve Quercus infectoria üzerinde, oluşumu Andricus quercusramuli tarafından indüklenen gallerin metanol ekstrelerinin enzim inhibisyon ve antioksidan aktiviteleri araştırılmıştır. Enzim inhibisyon aktivitesi; asetil ve bütiril kolinesteraz, tirozinaz ve üreaz enzim inhibisyonlarının spektrofotometrik ölçümüyle belirlendi. Ekstrelerin toplam fenolik miktarları gallik asite, toplam flavonoit miktarları kersetine eşdeğer olarak tayin edildikten sonra antioksidan aktiviteleri DPPH serbest radikali giderim, ABTS katyon radikali giderimi ve CUPRAC yöntemleri kullanılarak belirlendi. Kolinesteraz enzim inhibisyonu sonuçlarına göre; ekstrelerin asetilkolinesteraz enzim inhibisyonunda aktif olmadığı, bütiril kolinesteraz enzim inhibisyonunda ise aktivite gösterdikleri sonucuna varılmıştır. En yüksek aktiviteyi %31.33±1.25 inhibisyon oranı ile A. quercustozae gal ekstresi göstermiştir. Tirozinaz enzim inhibisyonu sonuçlarına göre en yüksek aktiviteyi %61.16±0.72 inhibisyon oranı ile A. quercustozae gal ekstresi göstermiştir. Üreaz inhibisyon aktivite sonucunda, A. quercustozae gal ekstresinin %40.98±1.41 oranında aktivite gösterdiği, A. quercusramuli ve A. cecconii gal ekstrelerinin ise aktivite göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. Ekstrelerin toplam fenolik içeriklerinin toplam flavonoit içeriklerinden yüksek olduğu saptanmıştır. Ekstreler genel olarak yüksek antioksidan aktivite göstermiştir. Öyle ki; bazı ekstreler pozitif kontrollerden daha yüksek aktivite göstermiştir. Bu tez çalışması ile A. quercustozae, A. cecconii ve A. quercusramuli gal ekstreleriyle söz konusu biyolojik aktiviteler açısından ilk kez araştırılmıştır.Öğe Batman ilinde Avrasya Su Samurunun, (lutra lutra linnaeus, 1758), yayılışı üzerine araştırmalar(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-11-05) Yavuz, Bayram; Yürümez, GökhanBu çalışmada, Ekim 2018-Ağustos 2020 tarihleri arasında Batman ilinde yayılış gösteren yaban hayatı ve biyolojik çeşitlilik açısından önemli olan su samurları (Lutra lutra Linnaeus, 1758) üzerine araştırmalar yapılmıştır. Her mevsim Batman il sınırları içinde bulunan Dicle nehri ve kollarını oluşturan Batman, Sason, Han, Garzan ve Pisiyar çayları ile baraj ve göletlerde doğrudan ve dolaylı gözlem yöntemleri kullanılarak arazi çalışmaları yapılmıştır. Arazi çalışmalarında gözetleme, video kamera, dürbün ve fotoğraflama çalışmaları ile su samurlarının varlığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Arazi çalışmaları sonucunda önceden belirlenen yirmi dört lokalitenin altısında su samurunun ayak izleri, dışkıları, yuva girişi, fotokapan görüntüsü ile elde edilmiştir.Öğe Hasankeyf ilçesi (Batman) geometridae (lepidoptera) faunası üzerine araştırmalar(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-12-21) Aykal, Abdulaziz; Seven, ErdemHasankeyf ilçesi Geometridae faunası üzerine yapılan bu çalışma, 2018-2020 yılları arasında 27 lokasyonda yürütülmüş ve 2870 örnek toplanmıştır. Geometridae familyası üyelerinin büyük çoğunluğu nokturnal (gece aktif) olduğundan örnek toplama çalışmaları daha çok gece yürütülmüştür. Örneklerin yakalanmasında atrap ve UV ışık tuzakları kullanılmıştır. Toplanan örnekler etiketlenerek teşhisleri yapılmıştır. Toplamda 5 altfamilya (Desmobathrinae, Geometrinae, Ennominae, Larentiinae, Sterrhinae) ve 40 cins içerisinde 67 tür tespit edilmiştir. Belirlenen türlerin 47’si Batman ili ve 1’i Türkiye faunası için yeni kayıttır. Her türe ait incelenen örneklerin yanı sıra dünyadaki ve Türkiye’deki dağılışları da sunulmuştur.Öğe Juvenil sakız ağacı (Pistacia Lntiscus L.) sürgün kültürlerinde bazı elisitör uygulamalarının triterpenoid miktarları üzerine etkisinin belirlenmesi(Batman Üniversitesi, 2019-02-25) Kocabey, Gurbet; Tilkat, EnginSakız ağacı (Pistacia lentiscus L.), antikanser, antifungal, antibakteriyal, antimikrobiyal, antienflamatuvar ve anti-helicobakter pylorii aktivitesi gibi daha pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan değerli sekonder metabolitleri içermesi bakımından tibbi ve ekonomik öneme sahip önemli bir bitkidir. Tez çalışmamızın amacını, juvenil sakız ağacı sürgün kültürlerine bazı elisitör uygulamaları ile antikanser ve antihelikobakter aktivite gösterdiği bilinen triterpenoidlerin (özellikle oleanonic asit, moronic asit, 24Z-masticadienonic asit, 24Z-isomasticadienonic asit, 24Z-masticadienolic asit, 24Z-isomasticadienolic asitin) biyoteknolojik yollarla miktarlarının arttırılabilmesi oluşturmaktadır. Bu bağlamda öncelikle yüzey sterilizasyonu tamamlanan P. lentiscus olgun tohumları 1 mg/l IBA destekli MS besi ortamında çimlendirilmiştir. Aksenik gövdelerin çoğaltımı, 1mg/l BAP, 0.5 mg/l GA3 ile destekli MS besi ortamında gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sürgünler farklı kimyasal elisitörlerin bulunduğu besi ortamlarına (E-vitamini, JA, MeJA, Tyr, Pyr, LPM, Mannan, Kitosan, Zimosan A, Peptigoglikan, P. atlantica ekstraktı, P. lentiscus ekstraktı, P. khinjuk ekstraktı, P. terebinthus ekstraktı ve P. vera ekstraktı) bir kültür periyodu süresince transfer edilmiştir. Ursonik Asitin genel olarak tüm uygulamalarda tespit edildiği, P. atlantica ekstraktı ve Peptidoglikan elisitör uygulamaları haricinde Ursonik Asit miktarında artış meydana geldiği görülmüştür. P. atlantica, P. terebinthus ve P. vera ekstraktı dışında tüm elisitör uygulamalarına ait ekstraktlarda farklı triterpenoid çeşitlerinin oluşumunun gözlendiği tespit edilmiştir. Morfolojik bakımdan ise, kontrol gruplarına oranla elisitör uygulanmış sürgünlerin sağlıksız, sararmış, kırmızımsı ve kahverengileşen gövde ve yaprak yapısına sahip olduğu görülmüştür.Öğe Bazı ağır metal uygulamalarının ın vitro ortamda çoğaltılmış juvenil sakız ağacı (pistacia lentiscus l.) eksplantlarında triterpenoit miktarları üzerine etkisinin belirlenmesi(Batman Üniversitesi, 2018) Akkuş, Hatice; Ayaz Tilkat, EmineBu çalışmada, geleneksel tıpta birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ve tıbbi olarak değerli sekonder metabolitleri içeren Pistacia lentiscus L. (Sakız ağacı) bitkisinin farklı konsatrasyonlarda bazı ağır metal (elisitör) uygulamalarının in vitro koşullarda bu bitkinin triterpenoit miktarları ve çeşidi üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda sakız ağacına ait olgun tohumlar 1mg/l IBA destekli MS besi ortamında çimlendirilmiş, elde edilen jüvenil sürgünler 1 mg/l BAP, 0.5 mg/l GA3 ile destekli MS besi ortamında prolifere edilmiştir. Aksenik stok materyallerden, yaklaşık 1 cm uzunluğunda alınan sürgünler 1, 2 ve 4 mg/l olmak üzere 3 farklı konsantrasyonda bakır nitrat, gümüş nitrat, nikel nitrat, kurşun nitrat ve kobalt klorür içeren 1 mg/l BAP ve 0.5 mg/l GA3 destekli MS besi ortamında kültüre alınmıştır. Kültür başlangıcından itibaren 28 gün sonra gövde ile yaprak kısımları oda sıcaklığında kurutularak etanol ekstreleri hazırlanmış ve LC-MS/MS ile GS-MS analizleri yapılmıştır. Ağır metal elisitasyonu sonucunda P.lentiscus L. yaprak ve gövde ekstrelerinin antikanser özelliği bilinen Ursonik, Moronik, Oleononik, Mastikadienolik, Oleonolik ve Ursolik asit triterpenlerine ait miktarlarının kontrol gruplarına oranla artış gösterdiği ayrıca kontrol grubunda bulunmayan bazı triterpenoit bileşiklerin de sentezlendiği tespit edilmiştir. Ağır metal elisitasyonunun jüvenil sürgünlerin kontrol grubuna oranla ortalama gövde sayısını ve gövde oluşturma kapasitesini azalttığı, ortalama gövde uzunluğunu ise arttırdığı belirlenmiştir.Öğe Yerel karacadağ çeltiğinin (oryza sativa l.) in vitro koşullarda farklı tuz çeşidi ve konsantrasyonlarına verdiği yanıtlar(Batman Üniversitesi, 2017) Orcan, Mehmet Yusuf; Akbaş, FilizBu çalışmada Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yetiştirilen ve yöre halkı tarafından yaygın olarak tercih edilen Karacadağ yerel çeltik çeşidinde (Siverek populasyonu) farklı tuz çeşidi (NaCI, CaCI2, MgCI2) ve konsantrasyonları (25, 50, 75, 150, 300 mM) uygulanarak oluşturulan stres koşullarında meydana gelen fizyolojik ve biyokimyasal değişimler, in vitro kültür ortamında incelendi. Çalışmada tuz denemelerine başlamadan önce optimum in vitro yetiştirme koşullarını belirlemek amacıyla, çeltik tohumları %5'lik sodyum hipokloritin (NaOCI) farklı sürelerinde (10-15-20-25-30-35-40-45-50 dk) ayrı ayrı bekletilerek optimum yüzey sterilizasyon metodu ve sonrasında ise Murashige&Skoog (Murashige ve Skoog, 1962) besi ortamının farklı kuvvetlerinin (MS- 1/1, 1/2, 1/4 ) etkisi araştırıldı. Tohumların kültüre alınmasından 3 hafta sonra, uygulanan parametreler arasından %5'lik NaOCl'de 60 dk bekletme işleminin sterilizasyon için optimum süre olduğu belirlendi. MS besi ortamının çimlenmeye etkisi incelendiğinde, genel olarak tohumlarda çimlenme yüzdesi bakımından çok büyük farklılıklar görülmezken en yüksek çimlenme yüzdesi (%95) 1/4 MS besi ortamında kültüre alınan tohumlardan elde edildi. Karacadağ çeltik çeşidinde tuz stresinin etkisi çimlenme ve fide gelişimi evresinde ayrı ayrı araştırıldı. Bu amaçla tohumlar, NaCI, CaCI2 ve MgCI2'ün 5 farklı konsantrasyonunu (25, 50, 75, 150, 300 mM) içeren 1/4 MS besi ortamında kültüre alındı. Test edilen her 3 tuz çeşidinde de (NaCI, CaCI2, MgCI2) düşük konsantrasyonlarda çimlenme yüzdesinin etkilenmediği ancak, konsantrasyon arttıkça çimlenme yüzdesinin önemli oranda düştüğü belirlendi. Bununla birlikte 300 mM MgCl2 ve CaCl2 de tohumların çimlenmediği ve çimlenmeyi en çok etkileyen tuz çeşidinin MgCl2 olduğu tespit edildi. Fide gelişimi evresinde tuz stresinin etkilerini incelemek amacıyla, bir haftalık in vitro ortamda elde edilen fideler, NaCI, CaCI2, MgCI2'ün farklı konsantrasyonlarında (25, 50, 75, 150, 300 mM) MS besi ortamında kültüre alındı. Kültürün 3. haftasından sonra, Karacadağ çeltik çeşidinin tuz stresine verdiği yanıtlar, sürgün boyu, kök uzunluğu, yeşil aksam / kök yaş-kuru ağırlığı, yeşil aksam / kök nispi su içeriği (RWC), fotosentetik pigment içeriği ve lipid peroksidasyonu derecesi gibi bazı fizyolojik ve biyokimyasal analizler yapılarak incelendi. Farklı çeşit ve düzeylerde tuz stres faktörüne maruz bırakılan in vitro fideler için yapılan analiz değerlerinde, tüm tuz çeşitlerinde konsantrasyon arttıkça sürgün boyu, kök uzunluğu, yeşil aksam/kök yaş- kuru ağırlıklarında ve yeşil aksam/kök nispi su içeriğinde azalmalar meydana geldiği tespit edildi. Bitkilerin genel morfolojik gelişimleri değerlendirildiğinde ise yüksek konsantrasyonlarda (150 mM) bitki gelişiminin oldukça zayıf kaldığı, 300 mM konsantrasyonda ise bitkilerin gelişmediği belirlendi. Stres sonrasında, tuzluluğun bitkilerin fotosentetik pigment içeriklerini (klorofil a, klorofil b, total klorofil ve karotenoid) çoğunlukla olumsuz etkilediği ve tuz çeşidinden ziyade tuz konsantrasyonuna göre değerler arasında farklılık olduğu tespit edildi. Tuz çeşitleri arasından sadece NaCl'nin, fotosentetik pigment içeriği üzerinde daha az olumsuz etkisi olduğu belirlendi. Lipid peroksidasyonun son ürünü olan MDA içeriği, bitkide hücre zarının yıkımı sonucu oluşan önemli bir stres parametresidir. Yaptığımız çalışmada genel olarak tüm tuz çeşitlerinde konsantrasyon arttıkça MDA içeriğinin de doğru orantılı olarak arttığı belirlendi. Uygulanan tuz çeşitleri karşılaştırıldığında, MDA içeriğinin, CaCl2'de diğer iki tuz çeşidine (NaCl, MgCl2) oranla daha yüksek değerlere çıktığı ve en büyük hücre zarı hasarının en yüksek MDA içeriği (4.1820 µmol/g) ile CaCl2'nin 75 mM uygulamasında meydana geldiği belirlendi. Sonuç olarak, in vitro ortamda test edilen tuz çeşitlerinin (NaCl, CaCl2 ve MgCl2), özellikle yüksek konsantrasyonlarda, Karacadağ yerel çeltik çeşidinin hem çimlenme hem de fide gelişimi evresinde büyüme ve gelişmesini olumsuz etkilendiği tespit edildi.Öğe Juvenil aksenik sakız ağacı eksplantlarından (Pistacia lentiscus L.)süspansiyon kültürlerinin başlatılması ve optimizasyonu(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018-06-20) Hoşer, Ayşe; Tilkat, EnginBu çalışmada, Pistacia lentiscus L. (Sakız ağacı)'nın in vitro çimlendirilmiş tohumlarından hücre süspansiyon kültürlerinin başlatılması ve optimizasyonu için bir protokol geliştirilmiştir. İn vitro çimlendirilen sakız fidelerine ait aksenik yaprak ve kök eksplantlarından öncelikle kallus dokusu elde edilmiş, bu kallus hatlarından ise hücre süspansiyon kültürleri başlatılmıştır. Süspansiyon kültürlerinin başlatılması için, ilk olarak P. lentiscus L. tohumları 1 mg/l IBA içeren Murashige ve Skoog (MS) besi ortamında çimlendirildi. Kallus üretmek için kök ve yaprak eksplantları, BAP, Kin ve 2,4-D (her biri 1 mg/l) kombinasyonlarını içeren MS besi ortamında kültüre alındı. Kallus oluşumu için en iyi bitki büyüme düzenleyicisi (BBD) kombinasyonu sarı renkli ve yumuşak tekstürde kallusların elde edildiği 1 mg/l Kin ve 1 mg/l 2,4-D içeren yarı katı MS besi ortamı olarak tespit edildi ve yine aynı BBD kombinasyonu içeren ancak agar içermeyen MS besi ortamında süspansiyon kültürleri başlatıldı. Süspansiyon kültür koşullarının optimize edilebilmesi amacıyla farklı BBD [BAP, Kin (1.0 ve 0.5 mg/l) ile 2,4-D (1 mg/l)] kombinasyonları içeren, farklı çalkalama hızları (90, 95, 100 ve 110 rpm), farklı ışık yoğunlukları (karanlık ve ışık), farklı sıcaklık dereceleri (4, 25, 37 °C), farklı pH ortamları (4,5, 5, 5.8, 6,5 ve 7.0), farklı şeker tipleri (sukroz ve glukoz) ile bunların farklı kombinasyonlarına (15, 30, 50 mg/l) tabi tutulan MS besi ortamında kültüre alınarak ayrı ayrı test edildi. Test edilen farklı BBD kombinasyonları arasındaki en etkili ortamın, paketlenmiş hücre hacmi (PHH, ml/l), taze ve kuru ağırlık (g/l) değerleri açısından 1 mg/l BAP ve 1 mg/l 2,4-D ile desteklenen MS besi ortamı olduğu tespit edildi. Ancak kültürlerin sürdürülebilirliği ve somaklonal varyasyonlara sebebiyet vermemek adına optimizasyon çalışmalarına test edilen parametreler bakımından aralarında istatistikel olarak fark bulunmayan 1 mg/l Kin ve 1 mg/l 2,4-D BBD kombinasyonu ile devam edilmiştir. Kök ve yaprak süspansiyon kültürlerinin optimizasyonu üzerine denenen söz konusu parametreler bakımından en yüksek PHH, taze ve kuru ağırlık sonuçları 25 °C sıcaklık, 95 rpm çalkalama hızı, pH 5 ile 15g/l (kök) ya da 30 g/l sukroz (yaprak) destekli MS besi ortamından elde edilmiştir. Elde edilen bu veriler ışığında sakız hücre süspansiyon kültürüne ait büyüme fazlarının her birine (lag fazı, eksponansiyel veya log fazı, lineer faz, yavaşlama fazı ve durağan faz) ilişkin zamana bağlı olarak PHH'yi gösteren bir büyüme eğrisi oluşturulmuştur. Hücre süspansiyon kültürleri her 28 günde bir alt kültüre alınarak % 3 sukroz, 1 mg /l 2,4-D ve 1 mg/l Kin destekli MS besi ortamında düzenli olarak muhafaza edilmiştir. Tez çalışmamızdan elde ettiğimiz bu bulgular, sakız hücre süspansiyon kültürlerinin, biyoreaktörlerde değerli kimyasalların büyük ölçekli üretimi için uygun olabileceğini düşündürmektedir.Öğe Maden İlçesi (Elazığ) geometrıdae (lepıdoptera) faunası ve ekolojisi üzerine araştırmalar(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-05-10) Çakır, Abdullah; Seven, ErdemMaden ilçesi (Elazığ) Geometridae faunası üzerine yapılan bu araştırma, Nisan-Ağustos 2016 ve Mart-Ekim 2017 tarihleri arasında yapılmıştır. Baskın bitki türleri dikkate alınarak belirlenen 9 farklı habitat tipinde, 860-1600 metre arasındaki yüksekliklerde çalışılmıştır. Geometridae familyası üyelerinin çoğunluğu nocturnal (gece aktif) olduğundan, çalışmalar çoğunlukla gece yürütülmüştür. Diurnal (gündüz aktif) türlerin yakalanmasında atrap, nocturnal türlerin yakalanmasında ise UV ışık tuzakları kullanılmıştır. Toplanan örnekler gerildikten sonra teşhisleri yapılmıştır. Toplamda 6 altfamilya içerisinde 47 cinse ait 87 tür tespit edilmiştir. Belirlenen örneklerin tamamı araştırma alanı için, 82'si ise Elazığ ili için yeni kayıttır. Türlerin bilimsel isimlerinin kullanımı ve yazımında Uluslararası Zoolojik Nomenklatür Kurallarına (ICZN) dikkat edilmiştir. Her türün sinonimleri, dağılışı, habitat tipi, fenolojisi, larva besin bitkileri ve incelenen örnekleri sunulmuştur.Öğe Batman ili memeli biyoçeşitliliği(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-03-29) Oğuz, Türkan; Yürümez, Gökhan2016-2018 yılları arasında Batman ilinin tamamını kapsayacak şekilde farklı habitatlarında yayılış gösteren yaban hayatı memeli hayvan türleri araştırılmış ve tespit edilen türlerin populasyonlarını tehdit eden unsurlar belirlenmiştir. 169 lokalitede toplam 40 gün arazi çalışması yapılmıştır. Yapılan arazi ve literatür çalışmaları sonucunda 16 familyaya ait toplam 33 memeli hayvan türü tespit edilmiştir. Bu türlerden 26 tanesi doğrudan gözlemlenirken, 7 tanesi ise literatür çalışması olarak tespit edilmiştir.Öğe İn vitro ve in vivo şartlarda yetiştirilen bıttım (pistacia khinjuk stocks.) türünün etanol ekstrelerinin sitotoksik ve antihipertansif etkilerinin belirlenmesi(Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-01-03) Batıbay, Hayri; Ayaz Tilkat, EmineBu tez kapsamında, tıbbi ve ekonomik öneme sahip değerli sekonder metabolitleri içeren Pistacia khinjuk Stocks. (Bıttım) bitkisinin in vivo erkek ve dişi genotipleri ile in vitro sürgün kültürlerinden elde edilen kök, gövde ve yaprak kısımlarından hazırlanan ekstrelerin karşılaştırmalı olarak sitotoksik, antihipertansif aktiviteleri ile kolinesteraz, üreaz, tirozinaz ve elastaz gibi enzim inhibisyonu aktiviteleri çalışılmıştır. Bu bağlamda öncelikle in vitro sürgün kültürleri, bıttım ağacına ait olgun tohumların herhangi bir bitki büyüme düzenleyicisi içermeyen MS besi ortamında çimlendirilmesi ile başlatılmış ve elde edilen jüvenil sürgünler 1 mg/L 6-Benzylaminopürin (BAP) destekli MS besi ortamında prolifere edilerek stok kültürler elde edilmiştir. İn vitro sürgünler ile in vivo erkek ve dişi genotiplere ait kök, gövde ve yapraklar oda sıcaklığında kurutularak biyolojik aktivite çalışmalarında kullanılmıştır. Sitotoksik aktivite bakımından çalışılan tüm örneklerin MCF-7 ve HT-29 hücre serilerine karşı sitotoksik etki gösterdikleri tespit edilmiştir. Bütirilkolinesteraz enzim inhibisyonuna örneklerin aktif, ancak asetilkolinesteraz enzim inhibisyonu göstermedikleri belirlenmiştir. İn vitro örneklere ait hiç bir ekstrede antiüreaz aktivitesinin gözlenmediği ayrıca in vivo örneklerin in vitro örneklere nazaran daha yüksek üreaz ve tirozinaz enzim inhibisyon aktivitesine sahip oldukları, antielastaz aktivite bakımından ise sadece in vitro yaprak ekstreleri dışındaki tüm ekstrelerin aktif sonuçlar verdiği gözlenmiştir. Yine in vivo örneklerin daha yüksek antihipertansif aktivite gösterdikleri tespit edilmiştir. Genel anlamda in vivo dişi ve erkek genotiplerin in vitro ekstrelere oranla daha yüksek biyolojik aktivite gösteririken, kök kısımlarından elde edilen ekstrelerin ise gövde ve yaprak kısımlarına oranla daha yüksek biyolojik aktiviteye sahip oldukları tespit edilmiştir.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »