Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 10 / 32
  • Öğe
    Bulam (Çelikhan-Adıyaman) civarının uzaktan algılama yöntemi ile incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-05-28) Sever, Tamer; Baran, Hacı Alim
    Çalışma alanı Adıyaman ili Çelikhan ilçesi sınırları içerisinde yer alan Bulam mevkii ve çevresini kapsayan 914 km2’lik bir alanı kapsamaktadır. İnceleme alanında gözlenen birimler otokton ve allokton olmak üzere iki farklı jeolojik oluşuma sahip birimlerden meydana gelmektedir. Otokton birimler Besni (Orta Maastrihtiyen), Alt Germav (Orta-Üst Maastrihtiyen), Üst Germav (Alt Paleosen), Gercüş (Üst Paleosen) ve Hoya Formasyonlarından (Alt Eosen) oluşmaktadır. Allokton birimler ise Malatya Metamorfiti (Paleozoyik), Koçali Karmaşığı (Üst Triyas-Geç Kretase) ve Maden Karmaşığıdır (Alt Eosen). Birimlerin jeolojik haritalamasının yapımı ve olası alterasyon veya cevherleşmelerin tespiti amacıyla görüntü iyileştirme (kontrast germesi) ve görüntü aritmetiği (bant oranları, renkli kompozit görüntülerin oluşturulması, kontrollü sınıflama, Abrams yöntemi, Sultan yöntemi ve Temel Bileşenler analizi) gibi uzaktan algılama yöntemleri kullanılmıştır. Bu incelemeler sonucunda sahada gözlenen birimlerin litolojik belirlemesi gerçekleştirilmiş ve demirli mineraller açısından potansiyel olabilecek iki saha tespit edilmiştir. Tespit edilen sahalarda yapılan arazi çalışmalarında; jeolojik gözlemler yapılmış, numune alımı gerçekleştirilmiş ve sonuçların doğrulukları sınanmıştır. Sahadan alınan örneklerin XRD sonuçları incelendiğinde örneklerin kireçtaşı olduğu fakat tektonik etkinin olduğu yerlerde dolomitleşme ve/veya dolomit örneklerinin gözlendiği belirlenmiştir. Bulam civarını potansiyel alan olarak belirlenmesini sağlayan spektraların, tektonik yapılara bağlı olarak oluşan limonit ve hematit oluşumları ile yer yer birkaç on santimetre boyutuna varan hematit damarlarından kaynaklandığı belirlenmiştir. İkinci potansiyel alan olan Kömür sahasındaki yansıma değerlerinin ise kireçtaşlarının süreksizliklerini dolduran demir oksitler ve demir içeren toprak örtüsünden kaynaklandığı belirlenmiştir.
  • Öğe
    Maden sahalarının çevresel etkileri; Güneydoğu Elazığ örneği
    (Batman Üniversitesi, 2018) Köktan, Nida; Baran, Hacı Alim
    Madencilik faaliyetlerinde, ortaya çıkan atıklar hava, su ve toprak kalitesinin bozulması gibi çevresel etkilere neden olmaktadır. Açık işletmeciliğin yapıldığı inceleme alanındaki madencilik faaliyetlerinden ortaya çıkan atıklar yağış ve rüzgâr gibi doğal etmenlerle kolaylıkla farklı alanlara taşınabilmekte olup, su ve çevreye zararlı hale dönüşebilir etkilere neden olmaktadır. İnceleme alanı, Elazığ ilinin yaklaşık 30 km güneydoğusundaki Maden ilçesi ve 50 km doğusunda Alacakaya ilçesi sınırlarında 1/100.000 ölçekli topoğrafya haritalarında K43-L43 paftaları içinde yer almaktadır. Bu alanda Jura'dan Orta Eosen'e kadar farklı yaşlarda magmatik, sedimanter ve volkanosedimanter birimler yüzeylemekte olup, inceleme alanının genelinde Üst Jura-Alt Kretase yaşlı Guleman ofiyolitine ait kayaçlar gözlenmektedir. Alınan örneklerin ana anyon ve katyon analizleri ile iz element analizleri yapılmıştır. 2016 (kurak dönem) analiz sonuçlarına göre As, Ag, Cd, Pb, Sb ve Zn sırasıyla (0-0,034), (0-0), (0-0,0031), (0-0,653), (0-0,0014) ve (0-0,011) ppm değerleri arasındadır. 2017 (yağışlı dönem) analiz sonuçlarına göre As, Ag, Cd, Pb, Sb ve Zn sırasıyla (0-0,0009), (0-0), (0-0,00022), (0-0,336), (0-0,0035) ve (0-0,1249) ppm değerleri arasındadır. Bu metal ve metalloid elementler TSE, EPA standartları ile karşılaştırılmıştır.
  • Öğe
    Silopi Harbul Asfaltit Açık İşletmesi delme-patlatma çalışmalarının değerlendirilmesi ve iyileştirilmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018-07-02) Agitoğlu, Suud; Alpaslan, Nuray; Ayhan, Mustafa
    Bu çalışmada, Şırnak İli Silopi İlçesi Harbul Asfaltit Kömürü açık maden işletmesinde delme-patlatma çalışmalarının hacimsel verim, parça boyutu ve güvenlik parametreleri açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda sahada delme-patlatma çalışmaları yerinde takip edilmiş, teorik yaklaşımlardan elde edilen delme-patlatma parametrelerine göre öneriler geliştirilmiş, bu öneriler sahada uygulanmıştır. Önerilen deneme patlatmaları hacimsel verim ve parça boyutu açısından analiz edilerek her formasyon için ayrı değerlendirmeler yapılmıştır. Saha içerisinde güvenlik parametrelerinin değerlendirilmesi için sarsıntı analizleri yapılmış ve şev izleme istasyonu verileri değerlendirilmiştir. Açık ocak sahasında yürütülen dekapaj çalışmaları, yoğunluklu olarak, Gercüş, Midyat ve Cudi formasyonlarında yapılmaktadır. Hacimsel verimin göstergesi olan özgül şarj açısından Cudi formasyonunda 110 mm delik çapının, Gercüş ve Midyat formasyonunda 160 mm delik çapının daha verimli olduğu tespit edilmiştir. Boyut analizi açısından uygulanan deneme atımların tümünde sonuçlar 0-635 mm aralığında olup saha yükleme –taşıma ekipmanları tarafından yüklenebilir olduğu gözlenmiştir. Yapılan sarsıntı ve hava şoku ölçümlerinde nonel kapsüllerin uygun olduğu teyit edilmiştir. Cudi formasyonunda yapılan atımları için alınan şev izleme istasyonu verilerinin incelemesinde 6 saatlik yer değiştirme -1,4 mm ile -0,15 mm aralığında olduğu ve patlatmasız zaman dilimleri ortalamasına yakın bir değer olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle açık ocak işletmesinde Cudi formasyonunda uygulanan delme patlatma faaliyetlerinin şevlerin stabilitesini olumsuz yönde önemli ölçüde etkilemediği sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    Ankara–İzmir hızlı tren Afyonkarahisar–Banaz kesimi T4 tünelinin mühendislik jeolojisi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-06-28) Tekin, Abdulselam; Alpaslan, Nuray
    İnceleme alanı, Afyonkarahisar ili sınırları içerisinde bulunan Köprülü mevkiindeki ‘Afyon-İzmir Hızlı Tren Projesi Afyonkarahisar-Uşak (Banaz) kesimi Km: 209+615 – 210+875 arasında yapımı devam eden T-4 Tünelindeki mühendislik jeolojisi ve jeoteknik çalışmaları kapsamaktadır. Kaya kalite göstegesi (RQD), RMR ve Q kaya kütle sınıflandırma sistemlerine göre yapılan zemin sınıflandırmasında tünel güzergahındaki formasyonların C2 özel ve C3 özel klasında olacağı öngörülmüştür. Çalışma alanındaki tünelde yapılan kazı aşamalarında destek olarak sırasıyla çelik hasır (Q 221/221), iksa (NPI 200), shotcreate (C20 püskürtme beton), SN bulon (kaya bulonu ve ibo bulon enjeksiyon), boru süren (1,5 inç) gibi destek sistemleri kullanılmıştır.
  • Öğe
    Eğil ve çevresindeki (Eğil, Diyarbakır) alt miyosen yaşlı Fırat formasyonunun sedimantolojik ve jeokimyasal incelemesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017-05-18) Demir, Yusuf; Dinç, Salih
    İnceleme alanında çalışmanın konusunu oluşturan Alt Miyosen Fırat formasyonunun litolojisini genel olarak pembemsi, krem, grimsi, açık gri renkli, bol kırmızı algli, seyrek ince tabakalı, orta-kalın tabakalı, masif kireçtaşları oluşturmaktadır. Fırat formasyonu kireçtaşları petrografik olarak 4 mikrofasiyese ayrılmıştır. Bunlar çamurtaşı, vaketaşı, istiftaşı ve tanetaşı fasiyesleridir. Fırat formasyonu kireçtaşlarının CaCO3 oranı %99-100mol arasında, MgCO3 oranı %0-1mol arasında değişmektedir. SiO2 içeriği %0.06-0.84, Al2O3 içeriği %0-0.19 arasında, Sr içeriği 25.5-351.8ppm, Ba içeriği 2-10ppm arasında ve Rb içeriğide 0.1-1.0ppm arasında değişmektedir. Ba içeriği genel olarak <60ppm (Ortalama 6ppm) olduğundan buradaki karbonatların denizel kökenli olduğunu göstermektedir. Fırat formasyonu kireçtaşlarının, δ18O değerleri %o-6.61 ile %o-8.71 PDB (ort. %o-7.76 PDB) arasında, δ13C değerleri %o-3.70 ile %o-7.83 PDB (ort. %o-6.09 PDB) arasında değişmektedir. Fırat formasyonu kireçtaşlarının oluşum ortamı sıcaklığı 50oC - 63oC arasında olup, ortalama sıcaklık 57oC'dir Fırat formasyonu içerisinde tanımlanan Dendritina cf. rangid Orbigny, Peneroplis sp., Borelis Curdica (Reichel), Amphistegina sp., Operculina sp. ve Miliolidae türü fosiller kireçtaşlarının çok sığ-sığ denizel ortamda çökeldiğini göstermektedir. Bu fosil faunası Burdigaliyen yaş aralığını vermektedir.
  • Öğe
    Jeofizik ve geoteknik metotlarla çamlıtepe mahallesi (Batman) zemininin mühendislik parametrelerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi
    (Batman Üniversitesi, 2016) Öncül, Nuray; Alpaslan, Nuray
    Bu çalışmada Batman ili, Çamlıtepe mahallesinde yapılaşma nedeniyle yapı temelinin oturacağı yerleşim alanındaki jeolojik tabakaların fiziksel özelliklerinin ve yeraltı yapısının ortaya çıkarılması için jeofizik ve geoteknik araştırmalar yapılmıştır. Bu amaçla, inceleme alanında yer alan birimlerin dinamik özelliklerini ve zeminin fiziksel parametrelerini belirlemek için altı adet sismik kırılma-MASW profili ve üç profil üzerinde tomografi çalışması, dört noktada Schlumberger elektrot dizilimli Düşey Elektrik Sondajı (DES) çalışması ve sekiz noktada jeoteknik sondaj çalışmaları yapılmıştır. Jeofizik çalışmalar ile P ve S dalga hızları derinlikle değişim kesitleri, yer elektrik kesitleri elde edilmiştir. Batman'ın yerleşim alanında (İnceleme alanı çevresinde ) jeolojik olarak kil, konglomera, kum ve çakıl içeren alüvyonlar bulunmaktadır. İnceleme alanı olan Çamlıtepe mahallesi zemininde de alüvyon birimlerden oluşan tabakalar mevcuttur. Batman ilinin çeşitli bölgelerinde bulunan kum içeren tabakaların tespit edilmesi, bu tabakalar üzerine yapılması düşünülen yapılarda meydana gelebilecek oturmaların ve zemin yenilmelerinin belirlenmesi için gereklidir. Yapılaşma öncesi bu tabakaların tespiti yapılaşma sırasında ve yapılaşma sonrasında meydana gelebilecek zemin yenilme risklerin belirlenmesi açısından önem arz etmektedir. Bu çalışmada Jeofizik veriler ile Seismager programı kullanılarak yeraltı yapısı görüntülenmiş, jeolojik sondaj verileri kullanılarak inceleme alanının yer yapısı, yerin dinamik özellikleri ve yapı için problem teşkil edebilecek kum içeren tabakanın tespiti yapılmış ve yapıda meydana gelebilecek geoteknik sorunlar araştırılıp bu sorunların çözümü için öneride bulunulmuştur. Ayrıca goeteknik problemler için kullanılan Plaxis programı ile zemin modellenmiştir. İnceleme alanında ki oturma probleminin belirlenmesi ve çözümüne yönelik zemin iyileştirme önlemlerinin alınması ile ilgili yapılması gerekenler tartışılmıştır.
  • Öğe
    Siirt-Madenköy maden sahasında açılan üretim kuyusunun maliyet açısından değerlendirilmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-11-21) Sevgili, Muhammed Eşref; Alpaslan, Nuray; Ayhan, Mustafa
    Bu çalışmada, Siirt Madenköy maden sahasında açılan üretim kuyusunda yapılan; delmepatlatma, nakliye, tahkimat, havalandırma ve drenaj faaliyetlerinin toplam kuyu açma maliyetine etkisi incelenmiştir. Kuyu kazısında iki farklı patlatma paterni uygulanmış olup, bu paternlerin kuyu açma performansı açısından karşılaştırılması yapılmıştır. İkinci patlatma paterninde delik sayısı ve patlayıcı madde tüketimi önemli ölçüde azaltılmıştır. Bununla birlikte ikinci patlatma paterninde delme-patlatma maliyeti % 54 oranında düşürülmüştür, ilerleme hızı arttırılmış ve daha düzgün kuyu kesiti elde edilmiştir. Delme-patlatma faaliyetlerinin toplam maliyetteki oranı ise %3’ten %2’ye indirgenmiştir.
  • Öğe
    Beşiri (Batman) ile Kurtalan (Siirt) arasında gözlenen jipslerin jeolojik özellikleri
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2018) Koyuncu, Ebru Handan; Baran, Hacı Alim
    Çalışma sahası Beşiri (Batman) ile Kurtalan (Siirt) arasında yer alan yaklaşık 36 km2 ’lik bir alanı kapsamaktadır. İnceleme alanındaki birimler yaşlı olandan genç olana doğru Germav Formasyonu, Gercüş Formasyonu, Hoya Formasyonu, Germik Formasyonu ve Şelmo Formasyonu olarak gözlenmektedir. İnceleme alanında gözlenen jips Germik Formasyonuna ait evaporitik seviyeler olup, beyaz, bej renkli kireçtaşları içerisinde genellikle K55B/5-10˚KD duruşlu olup kalınlıkları 10cm’den 3m’ye kadar değişmektedir. Kireçtaşları ile ardalanmalı gözlenen seviyenin toplam kalınlığı 1m’den 20m’ye kadar değişmekte, jipsler, laminalı, ondüleli, masif, yumrulu gibi fasiyesler sunmaktadır. Çalışma alanının jeolojisini belirlemek, jips yataklarının yayılımının ve olası potansiyel alanların saptanması hedeflenerek görüntü iyileştirme, band oranları, renkli kompozit görüntülerin oluşturulması, Abrams yöntemi ve temel bileşenler analizi (TBA) gibi uzaktan algılama teknikleri kullanılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda mevcut yatakların dağılımı belirlenmiş ve bir potansiyel saha önerilmiştir. Uzaktan algılama.yöntemleriyle belirlenen.potansiyel alanların doğruluğunu.onaylamak amacıyla, arazi çalışması yapılarak gerekli jeolojik incelemeler.ve örnek alımları gerçekleştirilmiştir. Jips örneklerinin XRF sonuçları incelendiğinde örneklerin neredeyse tamamen CaO ve SO4’tan oluştuğu ve muhtemelen jipslerin oluşumuna neden olan çözeltiden çökeldiği düşünülen uyumsuz elementler (U, Th, Sr, Rb),bakır, kurşun, çinko, molibden, kalay ve antimuan içerdiği belirlenmiştir.
  • Öğe
    Zemin sıvılaşmasına zemin ve deprem parametrelerinin etkisinin değerlendirilmesi
    (Batman Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-06-25) Aytaş, Zeval; Alpaslan, Nuray; Özçep, Ferhat
    Zemin sıvılaĢma potansiyelinin değerlendirilmesinde ve bir deprem esnasında sıvılaĢma potansiyelini saptayabilmek amacıyla, kum ve siltli kum gibi zeminler içeren tabakaların, arazi ve laboratuvar çalıĢmalarından elde edilebilen zemin ve sismik parametrelerin bir arada kullanıldığı birçok kriterler, deneysel formüller ve ampirik bağıntılar mevcuttur. Bütün bu kriterler bir arada değerlendirilerek sıvılaĢma hesaplarının yapılması önem arz etmektedir. Tez çalıĢması kapsamında, zemin sıvılaĢmasında, zemin ve deprem parametrelerinin etkisi farklı yöntemler kullanılarak, A Microsoft Excels spreadsheet & programı ile teorik örnekler verilerek değerlendirilmiĢ ve elde edilen sonuçlar tartıĢılıp yorumlanmıĢtır. ÇalıĢmada Dobry vd.,(1981A) Iwasaki ve Tokido (1978) Seed ve Idriss (1981)‟e göre farklı parametrelerle sıvılaĢma hesapları yapılarak değerlendirilip sunulmuĢtur. Elde edilen sonuçlara göre; deprem parametrelerinin etkisinin sıvılaĢma için ne derece önemli bir etkiye sahip olduğu, yapılan analiz sonuçları ve ivme değerlerine göre farklılık kazandığı grafiklerden iyi bir Ģekilde anlaĢılmaktadır. Kullanılan yöntemlerde Dobry vd.,(1981), Seed ve Idriss (1981) yöntemlerinin daha sağlıklı çalıĢtığı görülmüĢtür. Zemin özelliğinin kumlu ve siltli olması, zeminlerde kum içeriğinin yüksek olması ve yeraltı suyu seviyesinin zemin yüzeyine maximum 10 metre derinlikte olması sıvılaĢmanın olabilmesi için önemli baĢlangıç Ģartlarıdır. Deprem parametrelerinin etkisinin sıvılaĢma için ne derece önemli bir etkiye sahip olduğu, yapılan analiz sonuçları ve ivme değerlerine göre farklılık kazandığı grafiklerden iyi bir Ģekilde anlaĢılmaktadır. Yapılan analiz ve incelemeler sonucuna göre, ivme değerinin 0,10 g olduğunda ve 4,80 m derinlikten sonra sıvılaĢma olabilir veya sıvılaĢma riski var diyebiliriz. Aynı Ģekilde, ivme değerinin (a,g) 0,10 üzerinde olduğu andan itibaren sıvılaĢma riskinin olduğu ve güvenlik katsayısının 1‟den küçük olup azaldığı bilinmektedir. Fakat, ivme değerinin 0,10 ve üzeri olduğu her zeminde sıvılaĢma olacağından söz edemeyiz. Çünkü, sıvılaĢmaya etki eden faktörlerin zeminde var olması ve yeraltı suyu seviyesinin zemin yüzeyine yakın olması ile zemin içeriğinde kumlusiltli ve kum oranın yüksek olması gerekmektedir. SıvılaĢmaya bağlı olarak zemin oturmalarının kestirilmesi analizleri sonucuna göre, ivme değerlerinin 0,10 g büyük olduğu andan itibaren zemindeki oturma problemleri de sıvılaĢmayı olumsuz yönde etkilemektedir.
  • Öğe
    Batman merkezi yer altı suyunun hidrokimyasal incelemesi
    (Batman Üniversitesi, 2014) Pınarkara, Şükrü Yavuz; Nalbantçılar, Tahir
    Bu çalışmada, Batman'da halkın yararlandığı yeraltı suyunun kalitesinin ortaya konulması ve halk sağlığı açısından riskli olabilecek bölgelerin belirlenmesi amaçlanmıştır. İnceleme alanı Batman ilinin merkez yerleşim alanını kapsamakta olup, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Dicle havzasında yer almaktadır. Bu alanda yaşlıdan gence doğru; Midyat formasyonu, Germik formasyonu, Şelmo formasyonu ve alüvyonlar jeolojik istifi oluşturmaktadır. 2013 yılı Ağustos ayına kadar süren arazi çalışmalarında inceleme alanını temsil edecek şekilde resmi kurumlar ile şahıs kuyularından oluşan 30 nokta belirlenmiştir. Yeraltısuyu örneklemesi yapılan kuyular serbest akifer özelliğindeki eski ve günce alüvyon ile Şelmo formasyonunun üst seviyelerinden oluşan birimlerde açılmıştır. Yeraltısuyu kalitesinin belirlenmesi amacıyla alınan su örneklerinin analizlerinden Schoeller, Wilcox, Piper, ABD tuzluluk, Durov ve Dairesel diyagramlar hazırlanmıştır. Buna göre su örnekleri; Ca+Mg>Na+K karbonatlı ve sülfatlı sular ve karbonat sertliği>karbonat olmayan sertliğe sahip su sınıfındadır. ABD tuzluluk diyagramına göre yeraltısularının çoğunlukla C2S1 bölgesine düşmekte, Durov diyagramına göre de ana anyonun HCO3, ana katyonun ise Ca olduğu anlaşılmaktadır. Yeraltı suyunun içme suyu amaçlı kirliliğinin belirlenmesine yönelik yapılan analiz sonuçlarından yararlanılarak bazı elementlere ait dağılım haritaları hazırlanmış, ayrıca TSE, EPA, EC ve WHO standartları ile karşılaştırılmıştır. Buna göre bazı su örneklerinde Al, Ba, Br, Mn, Ca ve NO3 konsantrasyonlarının içme suları standartlarına göre kabul edilebilir sınırı aştığı belirlenmiştir. Ayrıca yeraltısularında fenol içeriğinin örneklerin tamamına yakınında kabul edilebilir sınırı aştığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak inceleme alanındaki yeraltısuyu örneklerinden yapılan analizler neticesinde kullanma ve sulama amaçlı olarak bir soruna rastlanılmamıştır. Ancak örneklerdeki fenol varlığı ile Al, Ba, Br, Mn, Ca ve NO3 konsantrasyonlarının yüksek olması halk sağlığı açısından risk taşımakta olup, yeraltısuyunun sürekli takip ve denetimde tutulmasını gerekmektedir.