Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • Öğe
    Dijital ebeveynlik farkındalığının çeşitli değişkenler, aile içi roller ve çocukta internet bağımlılığı açısından incelenmesi
    (Uluslararası Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2021-04-02) Manap, Abdullah; Durmuş, Emine
    Bu araştırmanın amacı; dijital ebeveynlik farkındalığını; cinsiyet, eğitim düzeyi, yaş, akıllı telefon kullanım süresi, aile içi rolle ve çocuğun internet bağımlılığına göre incelemektir. Çalışma, ilkokula devam eden çocuğa sahip ebeveynleri kapsamaktadır. Araştırma, tarama tipi araştırma modeli ve ilişkisel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak Dijital Ebeveynlik Farkındalık Ölçeği (DEFÖ), Aile-Çocuk İnternet Bağımlılık Ölçeği, Aile Değerlendirme Ölçeği ve araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde; bağımsız örneklem t-test, tek yönlü anova ve korelasyon analizleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre; sağlıklı aile içi role sahip ebeveynlerin olumsuz model olma ve dijital ihmal düzeylerinin, sağlıksız aile içi role sahip ebeveynlere göre daha düşük olduğu; verimli kullanım ve risklerden koruma düzeylerinin ise daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çocuğun internet bağımlılık düzeyinin olumsuz model olma ve dijital ihmal ile pozitif yönde, risklerden koruma ile negatif yönde ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Aile içi rollerin sağlıklı veya sağlıksız oluşunun dijital ebeveynlik farkındalığına ve özellikle olumsuz model olma ve dijital ihmalin çocuğun internet bağımlığına etki ettiği görülmektedir. Elde edilen sonuçlara göre; anne-babalara dijital ebeveynlik farkındalıklarını arttırmaya yönelik öneriler getirilmiştir.
  • Öğe
    Okulöncesi eğitiminde çocukların sayıları öğrenmesinde resimli tipografi kartlarının etkisi
    (Batman Üniversitesi, 2013) Pekşen Akça, Raziye; Arslan, Rukiye; Akgül, Hanife
    Bu çalışmanın amacı okulöncesi eğitimi alan çocuklarda öğrenmeyi eğlenceli kılmak, görsel ve fonetik tasarımlarla 1’den 10’a kadar olan sayıları çocuklara tanıtmak ve bu sayıların çocuklar tarafından okunmasını kolaylaştırmak amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda çalışmalara konu olan nesnel grupların, çocuğun bildiği, gördüğü ve bakmaktan zevk aldığı şeyler olmasına özen gösterilmiştir[1]. Bu doğrultuda Erciyes Üniversitesi Develi Hüseyin Şahin Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişim Programı ön lisans öğrencilerinden çalışmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 28 Kız Öğrenciyle 2011-2012 eğitim-öğretim yılında 14 haftalık bir çalışma yürütülmüş; çalışma sonunda çocukların dikkati çekecek görsel hafıza kartları oluşturulmuştur. Program öğrencilerinin mesleki uygulama yaptıkları Şehit Jandarma Er Yaşar Pusatlı ve Viladet anaokullarındaki 5-6 yaş grubundaki 45 ( 23=K, 22=E) çocuğa öğrencilerimiz tarafından hazırlanan yaratıcı tipografi kartları sunulmuştur. Uygulama sonunda tipografi kart çalışmaları çok olumlu sonuçlar vermiş ve çocukların yaratıcı tipografi kartlarına son derece ilgi gösterdikleri, pekiştireç verilerek sunulan sayıların akıllarda daha kalıcı olduğu rapor edilmiştir.
  • Öğe
    Lise son sınıf öğrencilerinin sınırlılık algı şemaları ile sınav kaygı düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi, 2018) Çiçek, İlhan; Tanhan, Fuat
    Bu araştırmanın amacı üniversiteye hazırlanan lise son sınıf öğrencilerinde sınırlılık algısı ile sınav kaygısı arasındaki ilişkiyi saptamaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırma Batman ili merkezinde lise son sınıfa devam eden öğrencilerin devam ettiği üç meslek lisesi, üç fen/anadolu lisesi ile üç genel liseden 210 kız, 254 erkek olmak üzere toplam 464 öğrenci üzerinde uygulanmıştır. Araştırmada “Kişisel Bilgi Formu”, “ Sınav Kaygısı Envanteri” ile “Sınırlılık Şemaları Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma hipotezleri SPSS 20 programıyla analiz edildi. İlk önce Sınav Kaygısı Envanteri ile Sınırlılık Şemaları Ölçeği ile ilgi elde edilen bulgular (ortalama, yüzde ve standart sapmalar) betimsel istatistikle elde edildi. Daha sonra Kolmogorov-Smirnov Normallik Testi ile ölçeklerin normal dağılmadığı saptandı (p<0.05). Bunun sonucunda Sınav Kaygısı Envanteri ile Sınırlılık Şemaları Ölçeği arasındaki ilişkinin saptanması için parametrik olmayan testler kullanıldı. Bu araştırmanın sonucunda, üniversiteye hazırlanan öğrencilerde sınırlılık algısı ile sınav kaygısı arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu ortaya çıkmıştır (p<0.05). Ayrıca sınırlılık şema ölçeğinden alınan puanların dersaneye gidip-gitmeme durumuna ve öğrencilerin gittikleri lise türüne göre anlamlı bir faklılık olduğu saptanmıştır (p<0.05).
  • Öğe
    Research on social desirability levels of individuals with disabilities living in the province of batman in terms of the various variables
    (Selçuk Üniversitesi, 2014) Şahin, Hacı Murat; Çetin, Erdal; Manap, Abdullah; Şahin, Erhan
    Generally social desirability is defined as individuals give socially desirable answers or tend to show an attitude towards a positive impression within the framework of the relations between an individual and a group, an individual and a society, which is a basic equation of social psychology. Crowne & Marlowe tried to explain social desirability as ‘’to imitate a good thing’’, ‘’to give a culturally accepted answer’’ or ‘’to give a prejudicial reaction to an approval request’’. Also, Edward defined it as a self-definition tendency which is socially desirable and undesirable between the scale values. In this context, this study focused on whether there were significant differences in the social desirability levels of individuals with disabilities living in the province of Batman in terms of various variables such as age, gender, monthly income, sport performance, sport performance frequency. In this study ‚the Two-Dimension Social Desirability Scale‛ which was developed by Akın, was applied to 70 people with disabilities living in Batman. The sample group of 70 people was considered to have different ages, marital status, monthly income and education level. The sample group was also asked whether they did sport or how often they did sport. According to the evaluation with the SPPS 17.0 statistical analysis program, the social desirability levels were higher in the males rather than females and in the married ones than single ones. Also, there was a significant difference between the social desirability levels and the sport performance frequencies in the individuals doing sport. It was analyzed whether the sport performance frequencies of the disabled individuals doing sport was effective on the social desirability.
  • Öğe
    Çiftlerin, evliliklerinde incinmeye verdikleri tepkilerin bazı değişkenler açısından incelenmesi
    (Social Sciences Studies Journal, 2018-12) Manap, Abdullah; Durmuş, Emine
    Bu çalışmanın amacı evli bireylerin, evlilik ilişkilerinde incindikleri, kırıldıkları durumlara verdikleri tepkileri belirlemektir. Çalışmada evli bireylerin, incinmeye verdikleri tepkiler evlenme şekli, öğrenim düzeyi, evlilik süresi ve çocuk sayısı açısından karşılaştırılmalı olarak incelenmiştir. Çalışma 141 kadın 147 erkek olmak üzere toplam 288 katılımcı ile gerçekleşmiştir. Çalışmada çiftlerin incindikleri durumlara verdikleri tepkileri belirlemeye yönelik Fincham, Beach ve Davile tarafından geliştirilen Evlilikte bağışlama-Olay (Forgiveness Scale-Event) ölçeği maddelerinden yararlanılmıştır. Verilerin Kikare yöntemiyle analiz edilmiştir. Sonuçlar, incinme yaşadıklarında, kadınların erkeklerden daha çok eşlerinden uzaklaştığını göstermektedir. Kadın incindiğinde eşinden uzaklaşıyor, eşiyle birlikte bir şey yapmak istemiyor ve eşine soğuk davranıyor. Erkekler, kadınların aksine daha kısa zamanda, eşine yakınlık hissediyor, eşini bağışlıyor ve olay olmadan önceki haline dönebiliyor. Evlilik biçimi göz önüne alındığında flört ederek evlenenler, görücü usulü ile evlenen çiftlere göre daha yapıcı bir eğilim sergiliyor. Öğrenim düzeyinin artması, evlilikte yaşanan incinmeleri çözme ve daha az kaçınmaya yol açıyor. Öğrenim düzeyi düştükçe kaçınma eğilimi artıyor. Çocuk sayısı açısından bakıldığında ise, çocuksuz ve tek çocuk sahibi olanlar, dört ve üzeri çocuğa sahip olan çiftlerden daha yapıcı ve affedici