Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 10 / 13
  • Öğe
    Titanyum (Ti) katkılı AlCoCuNi yüksek entropili alaşımların mekaniksel alaşımlama ile üretilmesi ve karakterizasyonu
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-12-24) Kaya, Feyzullah; Okumuş, Mustafa
    Bu tez çalışmasında %4-8 (at.) Ti katkılı AlCoCuNiTi yüksek entropili alaşımları farklı öğütme sürelerinde mekanik alaşımlama ile nanoyapılı toz olarak üretildi. Üretilen alaşımların mikroyapısal karakterizasyonu X-ışını kırınımı (XRD) ve taramalı elektron mikroskobu/enerji dağıtıcı X-ışını (SEM/EDX) analizleri yapıldı ve ayrıca termal karakterizayonu diferansiyel termal analiz (DTA) ile yapıldı. Toz metalürjisi prosesleri sonucu oluşturulan numunelerin yüzey morfolojileri optik mikroskop (OM) ile incelendi ve ayrıca mikrosertlik analizi de yapıldı. XRD sonuçları 80-120 saat öğütmelerde intermetalik ve katı çözelti fazlarının oluştuğunu gösterdi ve ayrıca öğütme süresi arttıkça kristalit boyutunda azalma olurken kafes gerilmesinde ve dislokasyon yoğunluğunda artma olduğunu gösterdi. XRD taramasında elde edilen maksimum pik değerlerinin Scherrer denkleminde kullanarak minimum kristalit boyutu değeri %8 Ti katklı AlCoCuNiTi yüksek entropili alaşım için yaklaşık 3 nm olarak bulundu. SEM/EDX analizleri öğütme süresi arttıkça parçalanma, kırılma, topaklaşma ve kaynaklaşmalar olduğunu, partikül boyutunun küçüldüğünü ve daha homojen bir yapı oluştuğunu gösterdi. DTA analizleri düşük öğütme sürelerinde (0-30 saat) yaklaşık 565 oC sıcaklıkta AlNi3 fazının kristalleşmesini işaret eden bir ekzotermik pik gösterirken yüksek öğütme sürelerinde (30-120 saat) herhangi bir pik göstermemiştir. OM analizleri öğütme süresi 0 saatten 120 saate arttıkça partikül boyutlarında küçülmeler, daha homojen bir yapı ve boşluk miktarında azalmalar olduğunu gösterdi. Preslenen ve sinterlenen AlCoCuNiTi yüksek entropili alaşım numunelerinde öğütme süresi arttıkça yeni intermetalik veya katı çözelti fazların oluşumu sonucu mikrosertliğin arttığı gözlenmiştir. Üretilen alaşımlarda maksimum mikrosertlik değeri 120 saat öğütme ile üretilen ve 815 oC’de sinterlenen %8 Ti katkılı AlCoCuNiTi alaşım numunesinde 882 ± 20 HV olarak bulunmuştur. Elde edilen sonuçlara göre 120 saat öğütme ile üretilen %8 Ti katkılı AlCoCuNiTi alaşımın mekanik özelliklerinin bu çalışmada üretilen diğer tüm alaşımların mekanik özelliklerinden daha üstün olduğu anlaşılmıştır.
  • Öğe
    Aerojel yalıtım malzemesi üretimi ve karakteristik özelliklerinin belirlenmesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-09-16) Kayır, Mehmet; Işık, Mehmet Zerakki
    Aerojel üretimi için beş farklı sentez uygulanmış, gerekli testler yapılmış ve belirlenen veriler incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre üretilen aerojellerin yoğunluklarının 0.66 ile 1.053 g/ml arasında, termal iletkenlik değerlerinin ise 0.067 ile 0.097 W/mK aralığında olduğu belirlendi. Üretim aşamasında sol-jeldeki TEOS ve TMOS konsantrasyonundaki artışın aerojellerin yoğunluklarında ve dolaylı olarak termal iletkenlik değerlerinin de artış gösterdiği belirlendi. Reaktörün geniş iç hacmi ve sıcaklık aşamalarının tam olarak kontrol edilememesi nedeniyle, farklı basınç-sıcaklık geçiş süreçlerinin yapısal etkileri, hedeflenen termofiziksel özelliklere yaklaşımı etkilemiştir. Kurutma işleminin 100 bar gibi yüksek basınç koşullarında gerçekleştirilmesi, hazırlama işleminin uzun ve meşakkatli olması, kullanılan kimyasalların yüksek maliyeti gibi etkenler çözüm denemelerini sınırlamıştır. Geleceğin önemli bir yalıtım malzemesi olarak görülen aerojelin yalıtım özelliğinin gerekli destekler sağlanırsa iyileştirilebileceği düşünülmektedir.
  • Öğe
    Endüstriyel bir robotun farklı tahriklerde oluşan titreşimlerin ölçülmesi ve karşılaştırılması
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-08-01) Şani, İdris; Koç, Savaş
    Bu çalışmada, katı modellemesi tasarlanmış üç serbestlik derecesine sahip bir endüstriyel robot koldan iki katı modelleme oluşturularak (tahrikler kayış kasnağı yardımıyla iletilen model ve tahrikler vidalı mil yardımıyla iletilen model) farklı bölgelerden tahrik verilmiştir. Bu modeller Ansys workbench arayüzü yardımıyla her model için ayrı ayrı rijit dinamik analiz (hareket analizi) gerçekleştirilmiştir. Bu modal analize bağlı olarak her iki modelleme için zorlanmış harmonik analiz yapılmıştır. Harmonik analizde, her iki yöntem için bir adet modal analiz uygulanmıştır. Bu iki modelleme için toplam olarak beş ayrı analiz incelenmesi gerçekleştirilmiştir. Rijit dinamik analizinde, robot kolun hareketi esnasında motorlar üzerine gelen kuvvetler ve ivme değerleri elde edilerek iki ayrı modelin verileri kıyaslanmıştır. Rijit dinamik analizi ile iki model üzerinde güç tasarrufu konusu incelenmiştir. Modal analizde sistemin ilk 6 modunda deformasyon safhaları elde edilerek oluşan frekans değerlerine göre sistemin deformasyon genlikleri, doğal frekanslara bağlı serbest titreşim oranları ve yapının en küçük doğal frekansı elde edilmiştir. Her iki modelleme için ayrı ayrı gerçekleştirilen zorlanmış harmonik analizlerde ise farklı dış kuvvetlere maruz bırakılan sistemin rezonans durumu incelenerek belli kritik frekanslardaki genliğe bağlı deformasyon ile stress değerleri elde edilmiştir. İki modelin eşit şartlarda ve hareket analizinde oluşan yükler altında kol ucunda meydana gelecek titreşim oranlarını karşılaştırılmıştır. Böylece malzeme yapısı, serbestlik derecesi, kol ağırlıkları ve benzer tüm şartları eşit olan, sadece tahrik noktaları bakımından farklı olan iki robot kol modeli üzerinde oluşan titreşim, deformasyon ve stress oranları araştırılmış ve bu oranların sistem üzerindeki etkileri kıyaslandırılmış ve yorumlanmıştır.
  • Öğe
    Atık şanzıman yağından piroliz yöntemi ile dizel yakıt üretimi ve bir dizel jeneratör motorunda kullanımının araştırılması
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-12-30) Demir, Serkan; Işık, Mehmet Zerakki
    İklim değişikliği, insanların neden olduğu küresel bir çevresel tehdit olarak kabul edilmektedir. Dünyanın karşı karşıya kaldığı ve yaşamı olumsuz yönde etkileyen sonuçlara yol açan ikinci en ciddi sorun olarak görülmektedir. Sürekli artan enerji talebi, azalan fosil yakıt yatakları, ulusal güvenlik ve küresel ısınma ve daha yüksek hava kirliliği seviyeleri gibi çevresel konular yenilenebilir yakıtlara geçişi gerektirmektedir. Fosil yakıtlar için daha temiz, daha güvenli, sürdürülebilir ve yenilenebilir bir alternatif geliştirmek gerekmektedir. Termokimyasal işlemler kullanılarak bu tür yakıtların üretilmesi için atık şanzıman yağının dönüştürülmesi önerilmiştir. Bu tez çalışmasında atık şanzıman yağından piroliz yöntemiyle dizel yakıt üretimi yapılmıştır. Üretilen atık şanzıman yağı dizel yakıtı ile %80 dizel ve %20 atık şanzıman yağı şeklinde karışım halinde bir dizel jeneratör motorunda motor testlerine tabi tutulmuştur. Motor testi olarak 6 farklı yanma test parametresi kullanılmıştır. Bunlar; basınç artış hızı, kümülatif ısı salınım hızı, kütlesel yanma oranı, net ısı salınımı, ortalama gaz sıcaklığı, silindir gaz basıncıdır. Motor testlerinden sonra emisyon testleri yapılmıştır. Emisyon testleri kapsamında;karbon monoksit (CO), karbondioksit (CO2), hidrokarbonlar (HC), azot oksitleri (NOX) ve Oksijen (O2) emisyonlarının motor yüküne bağlı değişimleri incelenmiştir. Son olarak yakıtların performans parametreleri belirlenmesi için üç farklı parametre için test yapılmıştır. Bu testler, yakıt tüketim, özgül yakıt tüketim ve efektif verim ölçümü ve hesaplanması olarak sıralanmaktadır. Genel olarak karışım yakıt kullanımında yanma ve performans verilerinde benzerlik olup değişim % (1-3) seviyelerindedir. NOx emisyon değerlerinde % (13-20) artış, CO2 emisyonunda % (20-30) artış gözlenmiştir.Yapılan test sonuçlarında üretilen atık şanzıman yağı katkılı karışım yakıtın amacına uygun şekilde dizel yakıtın yerine kullanılabileceği söylenebilir.
  • Öğe
    SUV model bir motorlu taşıtın aerodinamik performansının sayısal incelenmesi ve optimizasyonu
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-09-08) Kalaycı, Cüneyt; Altun, Şehmus
    Hareket halindeki motorlu taşıtların etrafında havanın sürekli olarak yer değiştirmesiyle taşıtın tasarım, performans ve yakıt ekonomisi üzerinde önemli bir etkiye sahip olan aerodinamik direnç kuvvetleri oluşmaktadır. Taşıtın hızı arttıkça aerodinamik kuvvetlerin etkinliği de artmaktadır. Bu nedenle özellikle otomobiller gibi binek tip motorlu taşıtların dış tasarımlarının optimize edilmesi performans, güvenlik ve yakıt ekonomisi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, J segmenti ve Premium SUV kategorisinde yer alan binek tipi bir motorlu taşıt modelinin aerodinamik performansı sayısal olarak ANSYS Fluent kullanarak incelenmiştir. Taşıtın orijinal boyutları referans alınarak taşıtın 1:1 ölçekte ve tek boyutta modeli SolidWorks’te çizilmiştir. Taşıt modeli üzerinde keskin hatların yuvarlatılması, ön cam açısı ile tavan çizgisi eğiminin azaltılmasının sürükleme (C_D) ve kaldırma (C_L) katsayısı değerleri üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Analiz sonuçlarına göre yapılan değişikler sonucunda modelin 0,255 olan C_D katsayısı %20 oranında (0,204) düşürülmüştür. Bununla beraber -0,218 olan C_L katsayısı -0,337’ye kadar düşürülmüştür. Taşıt yüzeyine etkiyen 559,2 Pa maksimum basınç değeri %4,05 oranında düşürülerek 536,5 Pa’a indirilmiştir. Yapılan geometrik revizeler neticesinde akım çizgilerinde daha stabil bir profil elde edilmiş ve hız vektörlerinin taşıt yüzeyinde hız kaybına uğradığı bölgeler azaltılmıştır. Böylece modelin aerodinamik etkinliği arttırılmıştır.
  • Öğe
    İç yüzey geometrisi farklı, kanatçık yapıda tasarlanmış hava ısıtmalı güneş kollektörlerinin ısıl performansının deneysel analizi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-08-24) Yıldız, Muhammed Enis; Yılmaz, Adem
    Bu tez çalışması Batman ili iklim şartlarında farklı kanatçık yapıda tasarlanan 4 adet hava ısıtmalı güneş kollektörlerinin değişken hava hızlarındaki (1m/s - 1,5m/s - 2m/s - 2,5m/s - 3m/s - 3,5m/s ve 4m/s) ısıl performanslarının deneysel karşılaştırılması yapılmıştır. Batman üniversitesi Batı Raman Kampüsünde kurulan deney düzeneği farklı gün ve hava hızlarında ısıl performansa etki eden parametreler sayısal olarak incelenmiştir. Yapılan deneylerin sonucunda kollektörlerde meydana gelen ortalama sıcaklık farkı en yüksek 1,5m/s hava hızında 540C ile Alüminyum kutulu-metal talaşlı havalı güneş kollektöründe (HGK-3) olmuştur. 1m/s ile 4m/s arasındaki hava hızlarındaki artış miktarı, tüm kollektörlerin anlık ve günlük ortalama verim değerlerini arttırdığı gözlemlenmiştir. Ortalama en yüksek verim değerlerine bakıldığında; hava hızı 1m/s için verim değeri %21 ile Alüminyum kutulu (HGK-1) kollektöründe, 1,5m/s hava hızı için verim değeri %31 ile Alüminyum kutulu-metal talaşlı (HGK-3) kollektöründe, 2m/s - 2,5m/s - 3m/s ve 3,5m/s hava hızları için verim değerleri sırasıyla %35, %43, %45 ve %53 ile Alüminyum kutulu (HGK-1) kollektöründe ve 4m/s hava hızı için verim değeri ise %51 ile Alüminyum kutulu-parafinli (HGK-4) kollektöründe olduğu görülmüştür.
  • Öğe
    Batman ili iklim şartlarında toprak kaynaklı ısı pompası için enerji ve ekserji analizi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-06-21) Ercan, Umut; Yılmaz, Adem; Durmuş, Aydın
    Bu çalışmada yatay tip toprak kaynaklı ısı pompasının Batman ili iklim şartlarında enerji ve ekserji özellikleri deneysel olarak araştırılmıştır. Bu amaçla Batman’da, Batman Üniversitesi Batı Raman kampüsünde yerleştirilen konteyner içerisine toprak kaynaklı ısı pompası ve çevresindeki toprak zemine toprakaltı devresi kurulmuştur. Batman Meteoroloji Müdürlüğünden 2016-2021 yılları arası 5-10-20-50- 100cm toprak kalınlıklarının maksimum sıcaklık değerleri alınmıştır. Aralık ayı boyunca yapılan deneysel ölçümler sonucunda 2m derinliğinde toprak sıcaklığının ortalama 21°C olduğu ölçülmüştür. Topraktan ısı çekilip, sistemin çalışması için 600m uzunluğunda toprak ısı değiştirici boruları 2m derinliğe yerleştirilmiştir. Deneyler sırasında iç ortam sıcaklığı, dış ortam sıcaklığı, su (%90)-monoetilen glikol (%10) karışımının buharlaştırıcıya giriş çıkış sıcaklığı, soğutucu akışkanın ısı pompası elemanlarına giriş çıkış sıcaklıkları, ısıtma suyunun radyatörlere gidiş ve dönüş sıcaklıkları ölçülmüştür. Ayrıca kompresör giriş ve çıkış basınçları, su-monoetilen glikol karışımının ve ısıtma suyunun debisi ve güç tüketimleri de ayrıca ölçülmüştür. 2 Aralık günü yapılan deneylerde en yüksek COPıp değeri 2,43, 3 Aralık günü ise en yüksek COPıp değeri 2,40, 4 Aralık günü en yüksek COPıp değeri 2,36 olarak hesaplanmıştır. 2 Aralık günü yapılan deneylerde maksimum COPsis değeri 2,26, 3 Aralık en yüksek COPsis değeri 2,23, 4 Aralık günü en yüksek COPsis değeri 2,20 olarak hesaplanmıştır. Sistem elemanları ile ilgili ekserji analizi sonuçlarına göre ekserji kaybı değerleri; en yüksek akümülasyon tankında 0,84kW daha sonra sırasıyla kompresörde 0,45kW, evaporatörde 0,26kW, radyatörde 0,23kW, kondenserde 0,219kW olarak hesaplanmıştır. Isı pompası ekserji verimi %36,17, TKIP sistem verimi ise %33,6 olarak hesaplanmıştır.
  • Öğe
    Üç boyutlu yazıcı ile üretilmiş takviyelerin t tipi yapıştırma bağlantı mukavemetine etkisinin araştırılması
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-08-13) Geçit, Mirari Ğunav; Topkaya, Tolga
    Gerçekleştirilen çalışmada havacılık ve uzay uygulamalarında sıklıkla tercih edilen T tipi bağlantıların delta bölgelerinin 3 boyutlu yazıcı ile üretilen takviye malzemeleri ile güçlendirilmesinin çekme davranışına ve çekme mukavemetine etkisi deneysel olarak araştırılmıştır. Yapıştırılan ana malzeme olarak AL-5754 alaşımı ve yapıştırıcı malzeme olarak 3M DP460 epoksi esaslı yapısal yapıştırıcı kullanılmıştır. Numuneler hazırlanırken bindirme uzunluğu, büküm çapı ve takviye malzemesi geometrisi çeşitlendirilmiştir. Takviyesiz numunelerde bindirme uzunluğu ve büküm çapı arttıkça hasar yükü düşerken bütün takviye malzemeleri için bindirme uzunluğu arttıkça hasar yükü değeri artmıştır. Referans olarak kabul edilen takviyesiz malzemelere göre en büyük mukavemet artışı %1461 ile 30 mm bindirme uzunluğu ve büküm çapına sahip içi boş ve yatay destekleri bulunan takviye malzemesi kullanılan numunelerde görülmüştür. Numunelerde görülen temel hasar tipi kohezyon hasarı iken bindirme uzunluğu ve büküm çapı arttıkça takviye malzemelerinde de hasar görülmüştür.
  • Öğe
    Bor ilavesinin perlit esaslı ısı yalıtım malzemelerinin ısıl ve mekanik özelliklere etkisi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-08-19) Özlük, Fethullah; Oktay, Hasan
    Teknolojik gelişmeler ve malzeme bilimimdeki ilerlemeler günlük hayatımızı kolaylaştıracak birçok malzemeyi kullanıma sunmaktadır. Kullandığımız bu malzemelerin birçoğu kolay şekil verilebilir, ucuz ve ham petrolün yan ürünleri olarak elde edilen hidrokarbon polimerleridir. Binalarımızda ısı yalıtımı yönteminden faydalanarak enerji tasarrufu sağlama amacıyla kullandığımız bu polimerler yanmaya karşı son derece dayanıksız olup olası bir yangın durumunda insan hayatını tehlikeye atabilecek şartlar oluşturabilmektedir. Bu çalışmanın amacı binalarımızda ısı ve ses yalıtımı sağlaması amacıyla kullanılan ve stirenden oluşan hidrokarbon polimerlerinin yerine geçebilecek ve ülkemizde bol bulunan bor bileşikleri ilavesinin perlit esaslı ısı yalıtım malzemesinin mekanik ve ısıl özelliklerine etkisini belirlemek ve bu alanda yapılan çalışmalara katkı sağlamaktır. Laboratuvar ortamında geliştirilen numunelere uygulanan testler sonucunda mekanik özelliklerde iyileşmeler görülmüştür. Malzemenin birim hacim ağırlık değerinde maksimum %34’lük bir artış sağlanırken tek eksenli basınç dayanımında %50, üç nokta eğme testinde %49 ve ısıl iletkenlik katsayısında maksimum %24’lük bir artış sağlanmış ve bu artışın olduğu numunenin ısıl iletkenlik katsayısı 0,066 W/mK olmuştur. Yanmazlık tutuşmazlık testi sonucunda ise 5 dakika boyunca pürümüz alevine 5 cm uzakta tutulan malzemelerin termal kamera görüntülerinde bir tarafı 900 C dereceyi bulurken diğer tarafı 38,6 C derecede kalmaktadır.
  • Öğe
    Alkol ve anti icing katkı maddelerinin jet yakıtı özellikleri üzerindeki etkisinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-01-21) Avcı, Murat; Yaşar, Fevzi
    Bu tez çalışmasında jet yakıtına belirli oranlarda katılan metanol, etanol, izopropanol ve Dietilen glikol monometil eter (di-EGME)’in jet yakıtının; yoğunluk, viskozite, donma noktası ve parlama noktası gibi özellikleri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Yukarıda belirtilen her bir katkı maddesinden %2 ,%5, %7 ve %10 oranlarında JP-8 yakıtına ilave edilerek, gerekli karışım elde edilmiş olup ilgili cihazlarda analiz edilmiştir. Tezin ilgili bölümünde detaylı olarak açıklanan cihazlardan elde edilen veriler tablo ve grafikler yardımı ile yorumlanmıştır. Yapılan çalışmaların sonucunca: JP-8 yakıtının yoğunluk değerinin 797 kg/m3 olduğu ve bu değerin karıştırılan;metanol, etanol ve izopropil alkolde çok büyük bir değişkenlik göstermediği fakat di EGME’nin eklenmesi ile kayda değer bir artış göstererek 814,5 kg/m3 seviyesine kadar çıktığı tespit edilmiştir. Viskozite değerinin: metanol ve etanolün eklenmesi ile büyük bir değişkenlik göstermeyip, izopropil alkolün %10 eklenmesi ile 1,298 mm/ s2 ’e , di-EGME’nin eklenmesi ile 1,98 mm/ s2 seviyesine kadar yükseldiği görülmüştür. JP-8 yakıtının 46 C o olan parlama noktası değeri: metanolün %10 eklenmesi ile 40 oC, etanolün %10 eklenmesi ile 43,4 oC, izopropanolün %10 eklenmesi ile 42,9 oC ve di-EGME’nin eklenmesi ile 55,4 oC olarak ölçülmüştür. JP-8 yakıtının -56,7 oC olan donma noktası değeri: metanolün %10 eklenmesi ile -61,7 oC, etanolün %10 eklenmesi ile -62,1 oC, izopropanolün %10 eklenmesi ile -57,6 oC ve di-EGME’nin eklenmesi ile -54,6 oC olarak ölçülmüştür.