Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Öğe
    Militarist şiddetin mağduru olan kadınlar: 1938 Dersim olayları
    (Dokuz Eylül Üniversitesi, 2017-03-20) Arslan, Yusuf
    Kadınlara yönelik militarist şiddet geçmişte olduğu gibi bugün de devam eden şiddet türlerinden biridir. Özellikle isyan, savaş, darbe gibi olağanüstü dönemlerde her zaman kadınlara dönük bu tip bir şiddete daha sık rastlanmaktadır. Erken Cumhuriyet döneminde çıkan isyanlarda bazı askerler kadına yönelik fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet eylemlerinde bulunmuşlardır. Bu araştırmada 1938 yılında Tunceli bölgesinde bu tip mağduriyetlerin yaşandığı yönünde ciddi bulgulara erişilmiş, Dersimli kadınların deneyim ve tanıklıklarına yer verilmiştir. Meydana gelen bu üzücü olayları operasyonda görevli askerlerin hepsine mal etmek doğru değildir ve böyle bir yaklaşım o askerlere haksızlık olacaktır. İsyan bölgesinde ele geçirilmiş kadınlara merhametli davranıp, cansiperane onların can, mal, ırz ve namuslarını koruyan askerlerin varlığı da bir gerçektir. “Tarih değil hatalar tekerrür eder” diyen II. Abdülhamid’in ifade ettiği gibi yaşananlardan dersler çıkararak bundan sonrasında bu tip trajedilerden korunmak ve bu hataların bir daha yaşanmasına izin vermemek gerekmektedir
  • Öğe
    Osmanlı’dan Erken Cumhuriyet’e kadın siyasal hareketi
    (Giresun Üniversitesi, 2017) İlyas, Ahmet
    Türk siyasal tarihinin mühim motiflerinden biri olan kadın siyasal hareketi, Osmanlı’dan erken Cumhuriyet’e geçiş aşamasında süreklilik babında değerlendirildiğinde önemli bir aşamayı kapsadığı ifade edilebilir. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden itibaren sosyal hayatta yer almaya başlayan kadınların siyasal hayattaki etkisi, Milli Mücadele döneminde ivme kazanmış ve Cumhuriyet döneminde de gücünü artırmaya başlamıştır. Bu çalışmada Nezide Muhittin ve arkadaşları tarafından kurulma girişimi olan Kadınlar Halk Fırkası’nın sahip olduğu siyasal yelpazenin Türk siyasal hayatındaki kırılma noktalarını içermektedir. Kadınların siyasal manada ortaya çıktığı bu dönem, giderek etkisini artırmış popülist bir yaklaşım içerisinde önce belediye seçimlerinde akabinde muhtarlık seçimlerinde en sonda da 1934 yılındaki seçme ve seçimle hakkına sahip olması açısından önemlidir. Bu çalışmanın önemli noktalarından biri de Türk kamuoyunun kadınların siyasetteki mücadelesine olan yaklaşımı da içermektedir. Zira kadınların başlatmış olduğu bu mücadele gerek Mustafa Kemal Atatürk tarafından gerekse yönünü Batıya çevirmiş Türk siyaseti açısından kayda değerdir. Bu çalışmanın genel amaçlarından biri de kadınların hak mücadelesinde eşitlik prensibini ön plana alarak siyasal alanda örgütlenmesini ortaya çıkarmaktır. Zira siyasal örgütlenme açısından başarılı bir örnek olan Türk kadınların siyasal hareketi, feminist bir çerçevesi içerisinde ele alınmalıydı. Çünkü kadınların örgütlenme aşaması daha çok kadın kimliği üzerine kuruluydu. Bu açıdan bakıldığında kurulmuş olan Türk Kadınlar Birliği de Türk kadınının siyasal, sosyal ve iktisadi haklarının sağlanması ve geliştirilmesini kendisine amaç edinmiştir.