4 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Öğe Yves Klein’ın antropometrilerindeki bedenler(Batman Üniversitesi, 2018-12-27) Balseçen, HaydarBu çalışma; bir bilim dalı olan Antropometri’nin sanat literatüründeki yeri ve ne şekilde icra edildiği sorunsalı üzerine eleştirel bir yaklaşım sunar. Bu eleştirinin muhatabı ise uluslararası “Klein Mavisi” olarak patent aldığı ve ticari marka haline gelen ultraviyole mavi renk pigmenti ve Yeni Gerçekçilik akımının önemli temsilcilerinden biri olarak bilinen Yves Klein’dır. Klein, 1950'lerin ortasından başlayarak, retina mavisi monokrom resimler yaparak performans sanatının ilk örneklerini sergiliyor ve özellikle kadın bedenini kullanarak bunu bir beden ölçütü (Antropometri) malzemesi haline getirerek bir anlamda farkında olmadan cinsiyetçi bir bakış açısının tuzağına düşer ve bu noktada bir eleştiri malzemesine dönüşür. Dolayısıyla bu çalışmada; Yves Klein, Antropometri kavramı doğrultusunda ortaya koyduğu eserlerde yer alan kadın bedeninin nesneleştirilmesine yönelik bir eleştiri sunulmaktadır.Öğe Sanatta çileli beden metaforu(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021-03) Güç, Leyla; Balseçen, HaydarBu çalışmada, insanoğlunun varoluş serüveninde kendi bedenine yönelik eleştirel ve protest dilin, sanat literatüründe nasıl ve ne şekilde yer aldığı sorunsalı üzerinde durulmuş vebir anlatım dili oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu anlatım dilinin “çile metaforu” kullanılarak bir dönüşüm ve değişimeuğrama hali, çeşitli örneklerle tartışmaya açılmış ve yeni önermeler ortaya konulmuştur. Bu doğrultuda; Çalışmanın ikinci bölümünde “Sanatta Beden ve Çileli Beden”başlığı altında vebu iki kavramın kendi aralarındaki etkileşim ve çatışma noktalarına açıklık getirilmiş, sanat tarihsel ve felsefi kaynaklar zemininde tartışmaya açılmıştır. Böylece “çileli beden” kavramıçarpıcı ve protest örneklerlebu bölümün temelyapı taşını oluşturmuştur. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise“metafor” kavramı üzerinde durularak “çileli bedenle” arasındaki ilişki ortaya konulmuş,Ortaçağ kilise öğretilerinden, Rönesans eserlerine,aydınlanma düşüncesinden, modernist fikir ve yaklaşımlara kadar olan örneklerden bir yelpaze oluşturulmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu bölümde modernizm ve post-modernizm kavramlarının yol açtığı kaos ortamına değinilmiş, teknolojik gelişmeler ve yeni tüketim modelleriyle birlikte yeniden inşa edilen “beden” kavramı irdelenmiştir.Çalışmanın dürdüncü bölümünde ise Foucault ve Bourdieu’nun beden kavramına yönelik fikirlerine yer verilmiş, bedene yönelik bilinçaltımıza kazınmışolan olumsuz öğretiler ve düşünce sistematiği üzerinde durularak yeni sanatsal eğilimlerden bahsedilmiştir. Ayrıca 2000’li yıllardan sonra küreselleşmenin etkisiylesansasyonel algı oluşturmayayönelik gösteriler vesanathareketleri de bu bölüm çatısı altında toplanmıştır. Son olarak çalışmanın beşinci bölümünde ise konuya ilişkin yapılmış olan görsel çalışmalara ve kavramsal açıklamalarınayer verilmiştir.Öğe Sanatsal bir ifade biçimi olarak yapıta dönüşen beden(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-11-19) Özaydın, Özlem; Aydın, MenekşeTezin kapsamını oluşturan beden kavramının ortaya çıkmasında, toplumsal yapı temelinde, çatışmaların hafızamda bıraktığı sosyal ve duygusal izler rol oynamıştır. Yaşantıların bırakmış olduğu kırılganlıkların beden üzerinde bıraktığı etkiler sonucunda sanat ve beden ilişkisi üzerine incelemeler yapıp, yazılı dokümanlar incelenip nitelikli bir şekilde araştırılma yapılmış ve görsel sanatlar bağlamında çalışmalarımın şekillenmesine sebebiyet vermiştir. Tezin ilk bölümünde Tarih boyunca topluma göre şekillenen beden algısı incelenmiştir. Sanat Tarihi içerisinde yansıtılmış yeni yaklaşımların oluşmasıyla hareketlilik kazanmış, sanatsal anlatımlarda büyük yankı uyandırmıştır. Bu durum, yeni yeni gelişmeye, yaygınlaşmaya başlayan yeni sanat üretme yollarını açmıştır. Yaşamın içerisinde kendini biçimlendirip farklı zamanlarda farklı sanatsal uygulamalarla anlamlandırmıştır. Bu tez çalışmasında sanat ve sanatçının gelişim süreci ele alınmıştır. Sanatçılar üzerinden örnekler verilerek görseller analiz edilmiştir. Sanatçı ve beden arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Bu incelemelere araştırmacının kendi çalışmaları da dahil edilerek bedenin çektiği ruhsal sıkıntıları, gündelik hayatın yaratmış olduğu şiddeti resimler kayıt altına alınarak somutlaştırılıp sunulmuştur.Öğe Feminizmden post-hümanizme bedenin sürüklenişi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-10-25) Alay, Münibe; Balseçen, HaydarKadın geçmişten günümüze bazen doğurganlığı temsil etmiş, bazen bir cadı olarak atfedilmiş ve her şekilde biyolojik ve toplumsal olarak ötekileştirilmiştir. Ataerkil düzen içerisinde kimlik karmaşası yaşarken ve bununla savaşırken, toplumsal cinsiyet rollerine bürünerek, evin en rütbeli kölesi haline gelmiştir. Feminizmin ortaya çıkışından itibaren kadınların kendi bedenleri, kendi hakları üzerinde çeşitli iddiaları olmuş ve bunlara erişebilmek adına büyük çaba sarf edilmiştir. Sanat tarihinin başlangıcından bu yana kadın bedeni sanatın en önemli konularından biri olarak beyaz- erkek sanatçının tuvallerini süslemiş ve izleyicilerin fetiş nesnesi olmaktan öteye gidememiştir. Ancak bazı sanatçılarda kendi bedenlerini eserlerinin hem öznesi hem de nesnesi olarak ortaya koyarak bu durumu yadsıdıklarını vurgulamışlardır. Bu bağlamda farklı sanatçıların eserlerinde kendi bedenlerini sanatın öznesi olarak kullanmaları, feminist eleştiri bağlamında değerlendirilirken bunun yanında yakın geçmişte akademik çerçevede ele alınan ve önemi gittikçe artan post-hümanizm olgusu ile bedenin dönüşüm süreci ve sanat üzerindeki etkileri değerlendirilmiştir. Donna Haraway’ın, bedenin kendi sınırlarını aşmasını olağan kılan siborg figürü, toplumsal cinsiyetin ortadan kalkmasına ve kadınlar açısından eril tahakkümden kurtulma imkânına dönüşmektedir. Kadın ve siborg figürünün arasındaki sınır ortadan kalkınca cinsiyetsiz bir toplum oluşmaktadır. Geçmişteki beden algısının yanında gelecekte oluşabilecek cinsiyetsiz toplum şeklinin kadın açısından önemi üzerinde durulmaktadır. Feminizm ve Post-hümanizm bağlamında bedenin sanattaki yeri çeşitli sanatçıların eserleri üzerinden ele alınarak tez kapsamında üretilen sanat çalışmaları ile desteklenerek değerlendirilmektedir.