2 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Öğe Hasankeyf İmam Abdullah Camii ve Zaviyesi Vakfı (16-18. yüzyıllar)(T.C. Vakıflar Genel Müdürlüğü, 2019-12) Nasıroğlu Aydın, Mehtapİnsanlığın yerleşik hayata geçişiyle başlayan medeniyet sürecinin en önemli uzantısı olan şehirler, tarih boyunca ihtiyaçlara bağlı olarak gelişen çeşitli mekânların oluşturduğu yerleşim yerleridir. Bu mekânlar, şehirde bir arada yaşayan toplumun sosyal, ekonomik, dini ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yapılardır. Osmanlı şehirlerinin hem siluetinin hem de mimarisinin oluşmasında önemli yeri olan bu yapılar, genellikle vakıf anlayışıyla oluşturulmuş ve sürdürülmüştür. Vakıf anlayışı, şehrin temel birimi olan mahallelerde görülen ahengin, dayanışma ve yardımlaşmanın da temelini oluşturmaktadır. Bir Osmanlı şehrinde vakıf kurumunun somut tezahürlerinden olan cami ve zaviye gibi yapılar, toplumun sosyal ve kültürel olarak ilişki içerisinde olmasına ve gelişmesine katkı sağlamaktaydı. Bu çalışmada, Osmanlı arşiv belgelerine dayanarak Hasankeyf şehrinin sosyal dokusunun gelişmesine ve gündelik hayatın dinamizmine çok büyük katkı sağlayan İmam Abdullah Camii ve Zaviyesi tanıtılmıştır. Ayrıca bir yapılar topluluğu olan bu vakfın işleyişi, gelir ve gider kalemleriyle, içerisinde çalışan personelin aldıkları ücretlerden bahsedilmiştir.Öğe Gölmarmara Halime Hatun Vakfı(Gaziantep Üniversitesi, 2020-07-01) Alaca, HanifeHalime Hatun, Manisa’da doğan, III. Murad’ın oğlu Şehzade Mehmed’in dayesidir. Manisa’ya bağlı Marmara Kasabası’nda cami, medrese, şadırvan, mektep, han, kütüphane, çeşme ve imaret yaptırmıştır. Bu çalışmanın konusunu Halime Hatun külliyesini oluşturan kurumlar, bu kurumlarda yer alan vakıf görevlileri, bu görevlilere ödenen ücretler oluşturmaktadır. Ayrıca vakıf görevlilerinin yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülükler ile birlikte vakfın gelir ve giderleri de bu çalışmanın konusunu teşkil etmektedir. Halime Hatun Vakfiyesi, III. Mehmed dönemine ait olup, evasıt-ı Rebiülahir H.1011 M.1602/1603) tarihlendirilmiştir. Çalışmamızın ana kaynağını Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunan 582 numaralı vakfiye defterinin 265-269 sayfaları oluşturmaktadır.