Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 10 / 22
  • Öğe
    Batman ili güneş enerjisi potansiyelinin belirlenmesine yönelik deneysel bir çalışma
    (Batman Üniversitesi, 2018) Kayri, İsmail; Gençoğlu, Muhsin Tunay; Kayri, Murat
    Bir bölgenin güneş enerjisi potansiyelini ağırlıklı olarak ilgili bölgenin yerküre üzerindeki konumu belirlemektedir. Ancak tek ölçüt bu değildir. Bunun yanında küresel iklim değişikliklerinin bir sonucu olarak bölgelerin yağış ve rüzgâr rejimlerindeki değişiklikler, tarım amaçlı kurulan baraj gölleri ve sulama kanallarının sebep olduğu sıcaklık ve bağıl nem oranındaki değişimler ve bu değişimlerin atmosferdeki toz miktarı üzerindeki etkisi gibi faktörler de bölgelerin güneş enerjisi potansiyeli üzerinde kayda değer öneme sahiptir. Uluslararası ve ulusal meteoroloji istasyonlarınca yapılan hesaplamalar ve sınırlı ölçümler ışığında yerküre üzerindeki neredeyse tüm bölgelerin güneş enerjisi potansiyelini gösteren atlaslar sunulmaktadır. Ancak bu atlaslarda verilen değerler, daha fazla yerküre ve güneş arasındaki açıların yıllık değişimine göre hesaplanmaktadır. Bir bölgenin güneş enerjisi potansiyelinin doğru hesaplanabilmesi için deneysel çalışmaların yapılması ve bu çalışmaların her yıl tekrarlanıp potansiyel atlaslarının bu sonuçlara göre güncellenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada bu amaca hizmet edebilmek için Batman iline ait ışınım miktarı bir yıl boyunca ölçülmüştür. Elde edilen veriler aylık olarak incelenmiş ve güneş enerjisi potansiyel atlasında sunulan değerlerle kıyaslanmıştır. Ayrıca mono-kristalin silikon bir fotovoltaik panelden elde edilen güç değeri de bir yıl boyunca ölçülmüştür. Ölçülen ışınım miktarı ile fotovoltaik panelden elde edilen güç değerleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu sayede güneş santrallerinde yoğun şekilde kullanılan mono-kristalin silikon panellerin uzun vadede enerji dönüştürme oranları hakkında bir kanıya ulaşmak hedeflenmiştir.
  • Öğe
    Batman'da farklı teknolojilere sahip fotovoltaik modüllerin performans karşılaştırması
    (Batman Üniversitesi, 2016) Öztürker, Hakkı; Pakma, Osman
    Bu tez çalışmasında Batman ilinde farklı teknolojilere sahip kurulu toplamda 6,46 kWp güce sahip şebeke bağlantılı sistemin bir yıllık verileri alınmış ve modül performans karşılaştırmaları dış parametrelere göre değerlendirilmiştir. Sistem 2,15 kWp tekli kristal silisyum, 2,15 kWp çoklu kristal silisyum ve 2,16 kWp ince film amorf silisyumdan oluşmuştur. Sistemden elde edilen veriler Haziran 2013-Mayıs 2014 tarihleri arasında 15'er dakika aralıklarla ölçülmüştür. Aynı zamanda gelen güneş ışınımı şiddeti değerleri de ölçülmüş, bu değerler yardımıyla sistem verimliliği ve modül performansları aylara göre karşılaştırılmıştır. Yapılan analizlerde her bir modülün aylara göre performanslarında önemli ölçüde değişkenlik gösterdiği saptanmıştır.
  • Öğe
    Fotovoltaik sistemlerin şebeke güç sistemlerine entegrasyonu ve karşılaşılan problemler
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-09-27) Alici, Ahmet; Yılmaz, Musa
    Dünya genelinde bir çok ülkede artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için kaynakları sınırlı olan geleneksel santrallere dayalı elektrik üretimine alternatif olarak, çevre dostu, temiz ve sürdürülebilir nitelikteki yenilenebilir enerjilere yönelim gün geçtikçe artmaktadır. Fosil kaynakların yetersizliği, maliyet ve ücret değişiklikleri ve çevresel olmayışları nedeniyle zararlı etkileri, ülkeleri birincil enerji kaynaklarına alternatifler bulmaya yönlendirmektedir. Çevre dostu bir kaynak olan güneş enerjisi, geleneksel enerji kaynaklarına çok büyük potansiyelli bir alternatiftir. Bu doğrultuda elektrik üretimi için güneş enerjisi potansiyelinin kullanılması uygulamaları artarak devam etmektedir. Bu Tez’de, güneş enerjisinden elektrik enerjisi üretimi aşamaları, güneş-fotovoltaik enerji sistemleri, fotovoltaik tabanlı dağıtılmış üretim (PVDG) ve bu üretimin geleneksel dağıtım şebekelere entegrasyonunda karşılaşılan bazı temel problemler incelenerek literatür taraması gerçekleştirilmiştir. PVDG üniteleri tarafından üretilen harmonik distorsiyon hakkında bilgi ve sebep olduğu etkiler paylaşılmıştır. Dağıtımda PVDG'nin izin verilen maksimum penetrasyon seviyesi de dikkate alınır çünkü PV penetrasyonu arttıkça şebekedeki problem ve hataların arttığı gözlenmiştir. PVDG'yi güç sistemlerine entegre etmenin farklı zorlukları mevcuttur bunlardan biri de entegre sistem güvenilirliğidir. Güvenilirliği sağlamak için dengeli ve kontrollü bir şebeke bağlantısı sağlanmalı, istenildiğinde PVDG ‘nin şebekeye bağlantısı veya şebekeden ayrılması sağlanabilmelidir. Yenilenebilir enerji kaynaklı PVDG tarafından üretilen güç miktarı tam tutarlı olmayabilir bu nedenle PVDG'nin şebekeye yüksek oranda nüfuz etmesi güç sistemi ağının güvenilirliğini azaltabilir. Tez’de genel hatlarıyla; güneş enerji sistemleri, güneş pili hücresi ve çalışma ilkesi, fotovoltaik tabanlı dağıtılmış üretimin (PVDG) şebekeye entegrasyonu, entegrasyonlarda oluşan bazı temel problemler incelenmiş olup matlab uygulama analizi ile entegrasyon simülasyonu incelenmiştir, bunlarla beraber PVDG yerleştirme ve boyutlandırma için optimum planlama genel prosedürleri izah edilmiştir. Bir PVDG üretimin şebekeye entegrasyonunda tespiti yapılmış problemlerin dışında teknik, ekonomik ve çevresel faydalar gibi etkisi büyük fırsatların ve faydaların olduğu sonucuna da varılmıştır.
  • Öğe
    Farklı tip yüzey geometrilerine sahip havalı kollektörlerde verim ve ekserji analizi
    (TMMOB Makina Mühendisleri Odası, 2011-01) Karakaya, Hakan; Durmuş, Aydın
    Toplayıcı yüzey alanını artırmak, akışkanın akış ortamına türbülans etkisi verecek kanatçıklar yerleştirmek, ısıtılacak akışkanın akım yolunu uzatmak gibi pasif yöntemler güneş kolektörlerinde ısı transferini artırmak için kullanılan yöntemlerden bazılarıdır. Çalışmamızda tasarlamış olduğumuz (1,6x1,6 m2) yüzey alanına sahip akım yolu spiral dönmeli olarak imal edilen üç farklı kolektör kullanılmış olup akım yolunun uzatılması ve akım yolu geometrisinden dolayı akışkan türbülansa uğramaktadır. Böylece ısı transferi büyük oranda artmakta aynı zamanda basınç kayıplarında da büyük artışlar görülmektedir. Bizim çalışmamızda elde edilen verim değerleri farklı yüzey geometrilerine sahip havalı kollektörlerle kıyaslanmış ayrıca kolektörler için ekserji analizi yapılmıştır
  • Öğe
    İki eksenli güneş takip sistemlerinde takip verimliliğin arttırılması
    (Batman Üniversitesi, 2017) Yılmaz, Musa
    Güneş panellerinden elde edilen gücün DC olması bu sistemlerde kullanılan motorların da DC motor özellikli sistemler olmasını gerektirmektedir. DC motorlardaki hız kontrolü kolaylığı ve istenilen devirlerde kolay çalıştırılabilmeleri takip sistemlerinde tercih edilmelerini sağlamaktadır. Sistemde kullanılan motor, fırçalı sabit mıknatıslı doğru akım motorudur. DC motora bağlı olarak çok sayıdaki dişli sistemi (15 dişli) ile damperli motor dediğimiz yapı oluşturulur. Bu dişli (redüktör) yardımı ile damperli motorun momenti arttırılmıştır (16 Nm). Damperli motorlar, değişken yükler altında kolayca hız kontrolünün yapıldığı doğru akımda çalışan motor çeşididir. Tasarladığımız güneş takip sisteminin her iki ekseni için bu güçteki motorlar kullanılmıştır ve sorunsuz bir şekilde takip sistemini gerçekleştirmiştir. Sistemdeki panellerin doğu-batı ve kuzey-güney doğrultusundaki hareketi yavaş ve iyi bir şekilde sağlanmıştır. İki eksen için toplam güç tüketimi 3 W olarak ölçülmüştür. Bu da mevcut güneş takip sistemlerinde takip için harcanan güç miktarının azaltılması için önemlidir.
  • Öğe
    Batman ili şartlarında güneş enerjisi destekli kurutma sisteminde kurutma parametrelerinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-08-25) Demir, Fatma; Budak Ziyadanoğulları, Neşe
    Tarımsal ürünlerin uzun süre bozulmadan saklanabilmesi için kurutma işlemi yaygın bir yöntemdir. Kurutma işlemi çok eski zamanlardan beri geleneksel olarak açık havada, güneş altında kontrolsüz bir şekilde yapılmaktadır. Bu yöntem ile tarımsal ürünler; toz, böcek, diğer hayvanların zarar vermesi ve kötü hava koşulları gibi etmenlere maruz kalmaktadır. Bu yöntem ile kurutulan ürünlerde aflatoksin gibi mikrotoksinler meydana gelebilmektedir. Bu nedenle tarımsal ürünlerin kurutma sistemleri ile hijyenik ve kontrollü bir şekilde kurutulması önemlidir. Ayrıca ekonomik değeri yüksek olan kuru tarımsal ürünler yılın her mevsiminde üretilmek istenmektedir. Kurutulan ürünler geleneksel olarak mevsiminde yetiştirilmesinin yanında diğer mevsimlerde de uygun şartlar sağlanarak, seralarda yetiştirilmektedir. Hasadı yılın birkaç mevsiminde olan ürünler de mevcuttur ve soğuk mevsimlerde yetişen ürünler de kurutulmaktadır. Sıcak mevsimler dışında yetiştirilen ürünlerin kurutulması kurutucularla mümkün olabilmektedir. Uzun yıllardan beri kullanılan endüstriyel kurutma makineleri büyük miktarlarda enerji tüketmekte ve çevre kirliliğine sebep olmaktadırlar. Çevre bilinci, enerji verimliliği ve enerjinin tasarruflu kullanılması gittikçe önem kazanmaktadır Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından olan güneş enerjisi gibi kesintili enerji kaynaklarının verimliliğinin arttırılması için enerji depolama sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Güneşin etkisinin çok olduğu saatlerde ışınım sonucu fazla olan ısının depolanması ve daha sonra kullanılması verimlilik açısından önemlidir. Bu çalışma kapsamında farklı büyüklüklerdeki taşlar ve metal parçaları karışımı bir enerji depolama malzemesi olarak oluşturulmuştur. Bu malzeme araları ısı yalıtımlı eş iki bölümden oluşan bir güneş enerjili kurutucunun 2. bölümünün termal depolama ünitesinde kullanılmıştır. Termal depolama sistemi olmayan 1. bölüm ile karşılaştırılmıştır. Kurutulacak tarımsal ürün olarak hasadı hava durumuna bağlı olarak Mart, Nisan aylarında başlayıp Kasım, Aralık aylarına kadar devam eden Sason Çileği tercih edilmiş ve Batman İli şartlarında Ekim ayında kurutma parametreleri incelenmiştir. Bu çalışma sırasında ısıl enerji depolama sisteminin güneş enerjili kurutucuda kullanılmasının Sason Çileği kurutmada etkisi incelenmiştir. Deneyler saat 09.00-15.00 arasında güneşte 15.00-17.30 arası gölgede ve 17.30 sonrası güneş battıktan sonra termal depolama ısısından faydalanarak yapılmıştır. Yapılan deneyler 3.5 m/s, 2.5 m/s ve 1.5 m/s olmak üzere 3 farklı fan hızında gerçekleştirilmiştir. 3.5 m/s fan hızında yapılan deneylerle eş zamanlı olarak dışarıda tepside çilek numuneleri kontrol amaçlı kurumaya bırakılmıştır. Kurutma sisteminde kurutulanlarla karşılaştırılmıştır. Temizlik ve kuruma hızı açısından yapılan karşılaştırmada kurutma sisteminde kurutmanın büyük farkla avantajlı olduğu görülmüştür. Deneysel çalışmalar süresince termal depolama sistemi kullanılmayan kurutma kabini içerisinde maksimum 61 ºC minimum, 18 ºC arasında değişen sıcaklıklarda, termal depolama sistemi kullanılan kurutma kabininde ise maksimum 53 ºC, minimum 19 ºC arasında değişen sıcaklıklarda kurutma işlemi gerçekleştirilmiştir. İki kurutma kabini arasındaki bağıl nem farkı maksimum % 6.7 olacak şekilde, termal depolama sistemi kullanılmayan bölümün kurutma kabininin içindeki bağıl nem daha fazla çıkmıştır.
  • Öğe
    Batman şartlarında güneş enerjili katodik koruma sisteminin tasarımı
    (Batman Üniversitesi, 2015) Reşitoğlu, Mehmet Selim; Argunhan, Zeki
    Katodik koruma yeraltına veya sualtına yerleştirilmiş boru ve diğer metal malzemelerde korozyonu önlemek için kullanılan ve bilinen yöntemlerin en etkili olanıdır. Dış akım kaynaklı katodik koruma metale dıştan bir doğru akım uygulanarak yapılır. Trafo / Redresör (T/R) ünitesinin gerilimi ayarlanarak ve metalin potansiyel gerilimi metal korozyona uğramayacak değerlere getirilerek korozyon tamamen önlenebilir. Elektronik ve bilgisayar teknolojisinin hızla gelişmesi ile beraber T/R ünitelerinin dizayn ve kontrol şekli de değişmiştir. Elektrik enerjisinin ulaşmadığı açık arazilerde veya deniz içerisinde güneş pilleri vasıtasıyla katodik koruma uygulamasına imkân sağlanabilir. Bolca güneş alan şehirlerden birisi olan Batmanda, Güneş enerjisi ile petrol, doğalgaz boru hatlarının veya metal malzemeden imal edilmiş herhangi bir boru hattının katodik korumasını sağlayacak sistemin Batman şartlarında uygulanabilirliği araştırılmıştır.
  • Öğe
    Monokristalin yapılı PV/T sistemde kolektif soğutma uygulaması ve nanoakışkan kullanımının PV panel verimine etkilerinin deneysel ve matematiksel analizi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-06-02) Aydın, Ahmet; Aydın, Hüseyin
    Artan enerji ihtiyacını karşılamak ve oluşan çevre kirliliğini azaltmak için düşük emisyonlu, daha ekonomik ve yüksek verimli olan yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi artmıştır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının en önemlisi enerjisini sınırsız bir doğal kaynaktan alan güneş enerjisidir. Fotovoltaik hücreler güneş ışınlarının bir bölümünü emerek elektrik enerjisine çeviren yapılardır. Bu çalışmada, monokristalin yapılı bir PV panelin, bir PV/T sistemde kolektif soğutma uygulaması ve nanoakışkan kullanımında PV panel verimine etkilerinin deneysel ve matematiksel analizi gerçekleştirilmiştir. Bir PV panelde öncelikle sadece kanatçıklar ile soğutma durumunda sıcaklık düşüşü ve panel verim artışı incelenmiştir. Daha sonra kanatçıklı durumda sabit bir akışkan debisinde, su soğutmalı ve ağırlıkça 3 farklı oranda (%0,2, %0,4 ve %0,6) hazırlanan Al2O3-su, TiO2-su ve CuO-su seramik nanoakışkanlı soğutmanın sıcaklık azalışı ve panel verimine etkisi incelenmiştir. Deney sonuçlarına göre; kanatçıklı panellerin sıcaklıkları genel itibarıyla kanatçıksız panel ile kıyaslandığında kanatçıklı (silindirik kanatçıklı ve levha kanatçıklı) panellerin, daha etkili bir soğutma yaptığı gözlemlenmiştir. Genel itibarıyla kanatçıksız panel ile karşılaştırıldığında silindirik ve levha kanatçıklı panellerde yaklaşık olarak sırasıyla %2,62, %1,52’lik bir verim artışı ve %4,87, %2,36’lık bir güç artışı olmuştur. Ayrıca silindirik kanatçıklı panelde de levha kanatçıklı panele göre %1,08’lik bir verim artışı ve %2,45’lik bir güç artışı olmuştur. Su soğutmalı ve nanoakışkan soğutmalı panellerin tüm türlerinde genel itibarıyla kanatçıklı panele göre daha etkili bir soğutma yaptıkları görülmüştür. Genel olarak kanatçıksız-soğutmasız panel ile karşılaştırıldığında su soğutmalı-kanatçıklı panelde yaklaşık olarak %3,57’lik bir elektriksel verim artışı olmuştur. Su soğutmalı ve ağırlıkça %0,2 ve %0,4 oranlarında hazırlanan nanoakışkan soğutmalı paneller arasında en büyük sıcaklık düşüşleri sırasıyla; TiO2-su, Al2O3-su, CuO-su nanoakışkanlı paneller ve su soğutmalı panel şeklinde olmuştur. Gün boyunca ağırlıkça %0,2 oranında ortalama olarak en yüksek güç artış oranlarına bakıldığında Al2O3-su, TiO2-su, CuO-su ve su soğutmalı paneller için sırasıyla %4,344, %4,058, %3,420 ve %2,693 olarak görülmüştür. Neticede en yüksek güç artış oranı ağırlıkça %0,2 oranında Al2O3-su nanoakışkan soğutmalı panelde görülmüştür. Genel itibarıyla ağırlıkça %0,2, %0,4 ve %0,6 oranlarında hazırlanan Al2O3-su, TiO2-su, CuO-su nanoakışkanlı soğutma türlerinin tümünde, su soğutmalı panele göre daha büyük güç artışı, ısıl verim, toplam verim ve ısı taşınım katsayısı değerlerinin gerçekleştiği görülmüştür.
  • Öğe
    Güneş enerjili havuz tipi damıtıcının ısıl analizi
    (Batman Üniversitesi, 2012-06-01) El, Emin; Çakmak, Gülşah; Argunhan, Zeki; Yücel, H. Lütfi; Yıldız, Cengiz
    Suyun kullanım amacına yönelik olarak istenilen kaliteye getirilmesi için arıtılması işlemi su yönetimi açısından önemli alanlardan biridir. Bu çalışmada, bu amaç için güneş enerjili damıtma sistemleri ve bu sistemleri oluşturan bileşenler incelenip güneş enerjili havuz tipi bir damıtıcının ısıl analizi yapılmıştır. Örnek bir model üzerinde sayısal benzetim yapılmış ve elde edilen teorik sonuçlar yorumlanmıştır. Böylece kurulması planlanan sistemin daha verimli olması için gerekli tasarım şartları ortaya konmuştur.
  • Öğe
    İç yüzey geometrisi farklı, kanatçık yapıda tasarlanmış hava ısıtmalı güneş kollektörlerinin ısıl performansının deneysel analizi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2021-08-24) Yıldız, Muhammed Enis; Yılmaz, Adem
    Bu tez çalışması Batman ili iklim şartlarında farklı kanatçık yapıda tasarlanan 4 adet hava ısıtmalı güneş kollektörlerinin değişken hava hızlarındaki (1m/s - 1,5m/s - 2m/s - 2,5m/s - 3m/s - 3,5m/s ve 4m/s) ısıl performanslarının deneysel karşılaştırılması yapılmıştır. Batman üniversitesi Batı Raman Kampüsünde kurulan deney düzeneği farklı gün ve hava hızlarında ısıl performansa etki eden parametreler sayısal olarak incelenmiştir. Yapılan deneylerin sonucunda kollektörlerde meydana gelen ortalama sıcaklık farkı en yüksek 1,5m/s hava hızında 540C ile Alüminyum kutulu-metal talaşlı havalı güneş kollektöründe (HGK-3) olmuştur. 1m/s ile 4m/s arasındaki hava hızlarındaki artış miktarı, tüm kollektörlerin anlık ve günlük ortalama verim değerlerini arttırdığı gözlemlenmiştir. Ortalama en yüksek verim değerlerine bakıldığında; hava hızı 1m/s için verim değeri %21 ile Alüminyum kutulu (HGK-1) kollektöründe, 1,5m/s hava hızı için verim değeri %31 ile Alüminyum kutulu-metal talaşlı (HGK-3) kollektöründe, 2m/s - 2,5m/s - 3m/s ve 3,5m/s hava hızları için verim değerleri sırasıyla %35, %43, %45 ve %53 ile Alüminyum kutulu (HGK-1) kollektöründe ve 4m/s hava hızı için verim değeri ise %51 ile Alüminyum kutulu-parafinli (HGK-4) kollektöründe olduğu görülmüştür.