6 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Öğe Türkiye’de tıp fakültelerinin akademik ve eğitsel yapılarına yönelik bir değerlendirme(Batman Üniversitesi, 2022-12-31) Filiz, MustafaBu çalışmada, tıp fakültelerinin akademik yapısı ve eğitim durumu ile ilgili genel profilin ve mevcut durumun bir bütün olarak ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışma tanımlayıcı tipte olup, Türkiye’de kamu çatısında eğitim veren ve 2021-2022 güz döneminde öğrenci alan tıp fakültelerine yönelik olmuştur. Verilerin analizinde Microsoft Excel ve IBM SPSS 25 programlarından faydalanılmıştır. Tanımlayıcı istatistiklerle analizler gerçekleştirilmiştir. Kategorik değişkenlerin gösterilmesinde yüzde ve frekans değerler kullanılırken sürekli değişkenler için ortalama, minimum ve maksimum değerler kullanılarak tablolar oluşturulmuştur. Elde edilen bulgulara göre;84 üniversite de tıp fakültesinin bulunduğu, 11 üniversite de İngilizce tıp eğitiminin verildiği ve toplamda 94 programın olduğu görülmüştür. Tıp fakültelerinde kayıtlı toplamda 85.686 öğrencinin bulunduğu ve 2021 yılında 14.087 öğrencinin kayıt yaptırdığı görülmüştür. Profesör başına düşen öğrenci sayısı ortalama 13,64, Doçent başına düşen öğrenci sayısı 31,96 ve Doktora öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 21,04 olduğu görülmüştür. Program başına düşen öğretim üyesi sayısı 138, 67 ve program başına düşen kayıtlı öğrenci sayısı ise 911,55 olduğu görülmüştür. Tıp fakültelerinin nicel açıdan sahip olduğu beşeri kaynaklar ortaya konulmuş ve bir bütün olarak görülmesi sağlanmıştır. Tıp fakültelerinin nitel açıdan değerlendirilmesinin faydalı olacağı öngörülmektedir.Öğe Türkiye’de hemşirelik bölümünün eğitsel ve akademik yapısı(Batman Üniversitesi, 2021-12-29) Filiz, MustafaAmaç: Hemşirelik bölümünün akademik yapısı ve eğitim durumları ile ilgili genel profili ortaya koymaktır. Yöntem: 2020 yılında yükseköğretim kurumları sınavı ile öğrenci kabul eden lisans düzeyinde eğitim veren hemşirelik okulları dâhil edilmiştir. Verilerin analizinde Excel ve SPSS 25 paket programları kullanılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler kullanılarak değerlendirme yapılmıştır. Kategorik değişkenlerin gösterilmesinde yüzde ve frekans değerler kullanılırken sürekli değişkenler için ortalama, minimum ve maksimum değerler kullanılarak tablolar oluşturulmuştur. Yükseköğretim Kurumu atlas veri tabanı, üniversitelerin ve yükseköğretim kurumunun resmi sitelerinden veriler elde edilmiştir. Bulgular: Mevcut durumda 93 kamu üniversitesinde hemşirelik okulunun olduğu, 2020 yılında 13.005 öğrenicinin kayıt yaptırdığı, mevcut öğrenci sayısının 54.397 kişi olduğu görülmüştür. Akademik yapı olarak 2.226 öğretim elemanın görev aldığı ve neredeyse tamamının lisans mezuniyetinin hemşirelik olduğu görülmüştür. Sonuç: Hemşirelik bölümü akademik ve öğrenci yapısı olarak giderek artış gösteren bir bölümdür. Bölümlerin niteliklerinin geliştirilerek daha kaliteli hemşirelerin yetiştirilmesine çaba sarf edilmesi önem arz etmektedir. Diğer yandan sunulan eğitimlerin içeriklerinin değerlendirilerek akreditasyonlarının sağlanması ve nitelikli hemşire eğitiminin Sağlık Bakanlığı 2023 vizyonunda daha fazla öne çıkarılmasının faydalı olacağı öngörülmektedir.Öğe Göçmenlerin sağlık hizmetlerine erişiminde karşılaştıkları sorunlar(Batman Üniversitesi, 2022-06-30) İzci, Ferit; Erat, VeyselBu çalışmanın amacı, sağlık hizmetlerine erişim alanında göçmenlerin karşılaşmış oldukları zorlukları ortaya koymaktır. Çalışma literatür taramasına, konu ile ilgili uluslararası doküman incelemesine ve Göçmen Entegrasyon Politikası İndeks’inden elde edilen verilerin analiz edilmesine dayanmaktadır. Çalışma dört bölüm olarak tasarlanmıştır. Birinci bölümde sağlık bir insan hakkı olarak ele alınmıştır. İkinci bölümde göçmenler ve sağlık alanında karşılaştıkları sorunlar değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde göçmen sağlığı bir entegrasyon göstergesi olarak incelenmiş ve son bölümde verilere dayalı olarak göçmenlerin karşılaşmış olduğu sorunlar ortaya konmuştur. Sonuç olarak, ülkeden ülkeye değişmekle birlikte; sağlık hakkının hiç tanınmaması, sağlık haklarının kısıtlanması, bu hakka erişimin çeşitli prosedürler öne sürülerek zorlaştırılması, gerekli bilgilendirilmelerin yapılmaması, sağlıklı bir iletişimin gerçekleşmesi için yeterli kanalların kurulamaması, etkili politikaların geliştirilmesi noktasında yeterli araştırmaların yapılmaması ve göçmenlere politika kararları alınırken söz hakkının tanınmaması nedenlerinden dolayı önemli sağlık hakkı sorunlarının devam ettiği anlaşılmıştır.Öğe Rekreasyon faaliyetlerinin engellilerde yeri ve önemi (Down sendromu üzerine nitel çalışma)(Batman Üniversitesi, 2019-01-18) Uzun, Fatih; Kılınç, ZühalDown sendromu dünyada en sık görülen kromozom anomalisi türüdür. Zeka geriliği ve genç yaşta ölüme neden olduğu için toplumdaki en büyük sorunlardan biridir. Bu çalışmada, özel eğitim uygulama ve rehabilitasyon merkezlerinde sürdürülen sportif rekreasyon etkinliklerinin Down sendromlu çocuklardaki etkilerini belirlemek amaçlanmıştır. Bitlis ili Tatvan ilçesinde yer alan bu tür merkezlerde görev yapan farklı dallardaki öğretmenler çalışmanın evrenini, çalışmada yer almayı gönüllü olarak kabul eden 8 erkek 3 kadın öğretmen çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırmacı, nitel yöntemle yapılan çalışmada, görüşme tekniğini kullanmıştır. Araştırmacı, çeşitli bilimsel kaynaklar (süreli yayın ve kitap vb.), yasa ve yönetmeliklere dayanarak 18 maddeden oluşan bir taslak “görüşme formu” hazırlamıştır. Bu tezin danışmanı ve konunun diğer iki uzmanı da 18 maddeyi incelemiş, amaca doğrudan yönelik olmayan 5 madde göz ardı edilmiştir. Form, üzerinde mutabık kalınan 13 maddeden oluşmuştur. Tüm maddeler, “yarı yapılandırılmış açık uçlu” soru formundadır. Ayrıca, öğretmenler hakkında kişisel bilgi toplamak için, araştırmacı tarafından hazırlanmış “Bilgi Formu” kullanılmıştır. Verilerin çözümlemesinde “betimsel analiz” yöntemi kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre; rekreasyon etkinlikleri Down sendromlu çocukların sağlıklarına, algılama ve kendi başlarına özgür bir biçimde davranış sergileme düzeylerine olumlu etki yapmıştır. Sonraki çalışmaların farklı engel türüne sahip çocuklar için de tasarlanması önerilir.Öğe Batman ili merkez okullarında görev yapan öğretmenlerin günlük ortalama adım sayısının akıllı mobil telefonlarında yüklü adımsayar programı ile araştırılması(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020-06-12) Savdi, Mehmet Salih; Yıldız, Mehmet EminBu araştırmanın amacı; Batman ili merkez okullarında görev yapan öğretmenlerin günlük ortalama adım sayılarının, akıllı mobil telefonlarında yüklü adımsayar programı ile tespit ederek öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeylerini belirlemektir. Bu araştırma ilişkisel tarama modeline göre yapıldı. Araştırma sürecinde Batman Üniversitesi Etik Komisyonundan onay alındı. Araştırma örneklemi; Ekim 2018 itibari ile en az bir yıl Batman il merkezine bağlı kamu okullarında görev yapan öğretmenlerden oluşturuldu. Katılımcıların 282’si (%57,1) erkek, 212’si (%42,9) kadın olmak üzere çalışma kapsamında verisi alınan katılımcı sayısı toplamı 494 (%100)’dür. Öğretmenlerin %38,9’u egzersiz yapmamaktadır. %23,7’si 60 dk, %9,3’ü 90 dk, %12,1’i 120 dk ve %16,0’ı da 150 dk ve üzeri egzersiz yapmaktadır. Öğretmenlerin %91,5’i akıllı mobil telefon sahip iken, %8,5’i akıllı mobil telefon sahibi değildir. Akıllı mobil telefon sahibi olanların; %33,4’ü Samsung, %35,2’si İphone, %14,4’ü Huawei, %10,4’ü Xiaomi ve %6,6’sı da diğer marka akıllı mobil telefon kullanmaktadırlar. Öğretmenlerin %68,8’inin telefonunda adımsayar programı var iken, %31,2’sinde adımsayar programı yoktur. Öğretmenlerin, %35,8’i ortalama günlük adım sayısı 5000’in altında ve sadece %9,8’i tavsiye edilen 10.000 adım sayısını aştığı tespit edildi. Erkek öğretmenlerin kadın öğretmenlere göre, bir yılda ortalama günlük adım sayısı daha yüksek bulundu (sırasıyla 6728±2408 ve 5793±2435). Yılda ortalama günlük adım sayısına (6306±2459) en yakın değer, Mayıs ayında (6857±2834) kaydedildi. Adımsayar programını takip etme sıklığı arttıkça adım sayısı da artmaktadır. Haftalık egzersiz süresi arttıkça hastaneye başvurma sıklığı azalmaktadır. Adım sayısı arttıkça hastaneye başvuru sıklığı da azalmaktadır. Tüm yıla ait ortalama günlük adım sayısını elde etmenin zor olduğu durumlarda, tüm yıldaki ortalama günlük adım sayısı ile en yüksek düzeyde orantılı ay olarak tespit edilen Mayıs ayındaki ortalama günlük adım sayısı kullanılabilir. Bireylerin ve grupların ortalama günlük adım sayılarının tespiti ve uzun süreli takibi ile fiziksel aktivite düzeyi ve değişimi belirlenebilir.Öğe Sesin kullanım alanları, gürültünün canlılar üzerindeki etkileri ve Batman ili gürültü haritalandırılması(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-08-29) Kaya, Recep; Çelik, Mehmet SalihSes, genelde olumsuz olarak algılansa da teknolojiyle beraber Gıda sektöründe (Raf ömrünün uzatımı), Yangın söndürmede, Sağlıkta (kanser tedavisi, zayıflama, hamilelikte bebeğin görüntülenmesinde), Yer tespitinde (Okyanus altı ve savaş alanlarında), Temizlikte (Zararlı gazların temizlenmesi, atık suların temizlenmesi) gibi alanlarda faydalı olarak kullanılmakla beraber; Hızlı kentleşme ve endüstrileşme süreci ile birlikte birçok çevre sorununu da beraberinde getirmektedir. Bunlardan birisi de kent peyzajlarında önemli derecede rahatsızlık meydana getiren gürültü kirliliğidir. Kentlerdeki gürültünün en önemli kaynağını ise motorlu taşıtlardan kaynaklı trafik oluşturmaktadır. Özellikle şehirlerde farklı faaliyetleri de göz önüne aldığımızda diğer rahatsızlıkların yanında gürültü kirliliği de adından söz ettirmeye başlamıştır. Son zamanlarsa akustik biliminin de üzerine çalışmalar yaptığı gürültü özelikle sanayi devrimi ile birlikte iş olanaklarından dolayı insanların şehirlere göçünü sağlamış ve nüfus artışıyla doğru orantılı olarak artmış bulunmaktadır. Bu gürültünün başlıca nedenleri arasında sayılan trafik gürültüsü insan sağlığını olumsuz etkilemiş, etkilenen birey sayısındaki artış giderek toplum sağlığını tehdit eder hale geldiğinden dolayı toplum tarafından gürültü konusuna verilen önem giderek artmıştır.