15 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 15
Öğe Batman’da yaşayan 15-49 yaş annelerin doğum sonu dönemde bebek bakımına yönelik kültüre özgü yaklaşımları(Batman Üniversitesi, 2019-12-25) İnci, Ramazan; Aslan, Sinan; Çınar, Ercan; Çeçen, SultanBu araştırma 0–12 aylık bebeği olan annelerin çocuk bakımına ilişkin başvurdukları geleneksel uygulamaları saptamak amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmaya gönüllü olarak ka-tılmayı kabul eden 200 anne alınmıştır. Anket formu Haziran 2018 - Ocak 2019 tarihleri arasın-da Batman Doğum ve Çocuk Hastanesine başvuran annelerle yüz yüze görüşülerek doldurul-muştur. Anket formu toplam 29 sorudan oluşmaktadır. Verilerin istatistiksel analizinde sayı, yüzdelik değerler kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; annelerin %53.5’i bebeklerinin sarılık olmaması için herhangi bir geleneksel uygulamada bulunduklarını, geleneksel uygulama yapan-ların %67’si bebeklerin üzerine sarı tülbent örtüklerini, %37.5’i bebeğin tuzlanması gerektiğini, %64.5’i bebeğin kırkı çıktığında özel bir uygulama yaptıklarını, bunların %48.6’sı kırklama yaptıklarını, %61.5’i nazardan korumak için herhangi bir uygulama yaptığını, bunların %54.5’i dua okuduklarını belirtmişlerdir. Katılımcıların %61’i bebeğini kundakladıklarını, %34.5’i ise bebeğin güzel olması için geleneksel bir uygulama yaptıklarını ve bunların %55.1’i gamzesi ol-sun diye yanağını sıktığını, % 21.7’si anne sütü ile yüzünü temizlediğini söylemişlerdir.Öğe Ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel boyutlarıyla "göçlerin geleceği" uluslararası sempozyum(Nobel Akademik Yayıncılık, 2022-10-01) Bimay, Muzaffer; Şimşek, ŞahinÖN SÖZ Son yüz yılda artan uluslararası göçler; ikili ve bölgesel ilişkileri, güvenliği, ulusal kimliği ve egemenliği etkileyerek dünya genelinde ülkeleri ve toplumları yeniden şekillendirmekte ve toplumsal yapıların değişim ve dönüşümü üzerinde önemli etkiler bırakmaktadır. Bu durum, göç olgusuna olan ilgiyi de arttırmaktadır. Özellikle son dönemlerde Suriye ve Afganistan’dan yapılan göçlerde entegrasyon, vatandaşlık ve geri gönderme konuları sık sık tartışılmakta ve uluslararası kamuoyunun dikkat- leri bu alana yönelmiştir. Bu nedenle tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de derinden etkileyen böyle bir soruna duyarsız kalmamak için Ekonomik, Sosyal, Siyasal Ve Kültürel Boyutlarıyla “Göçlerin Geleceği” Uluslararası Katılımlı Sempozyum, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı destekleriyle 14-15 Nisan 2022 tarihinde Batman Üniversitesi ev sahip- liğinde düzenlenmiş ve uluslararası göçün geleceği yerel ve uluslararası tüm pay- daşlarla tüm alanlarda derinlemesine tartışmaya açılmıştır. Göçlerin Geleceği Uluslararası Sempozyumu’nda göç konusunun değerlendir- ilmesi, tartışılması, temaya ilişkin yeni bilgi üretilmesi, duyarlılık yaratılmasına katkı sağlanması ve bilginin paylaşılarak yayılmasının teşvik edilmesi için önemli bir ortam sunulmuştur. Bu organizasyon ile disiplinlerarası ve geniş bir yelpazeye uzanan bir tartışma ortamı yaratılmış ve genç araştırmacı adayların değerli aka- demisyenlerle bir araya gelmesi sağlanarak deneyim kazanmalarına da yardımcı olunmuştur. Ayrıca bu etkinlik ile göç sorununa ilişkin olarak yapılacak yeni çalışmalara alt yapı oluşturulmasına, göç sorununun hemen her düzeyde yeniden tartışılmasına ve yeni çözüm modellerinin geliştirilmesine katkı sağlanması da amaçlanmıştır. Sempozyuma, başta Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Philippe Leclerc, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı Uyum ve İletişim Genel Müdürü Dr. Gökçe OK olmak üzere birçok kamu kurumu ve STK temsilcisi, dört kıta ve 16 ülkeden akademisyenlerin katılımıyla İngilizce, Arapça ve Türkçe dillerinde 200’den fazla akademisyen tarafından 125 tam metin bildi- ri sunulmuş ve çeşitli kamu kurum ve kuruluş ile sivil toplum örgütleri tarafından sunumlar yapılmıştır. Tam metin bildirilerin bazıları bu kitapta yer almış, geri kalanı ise yazarların tercihlerine göre farklı akademik dergilerde yayımlanmıştır. Böylece bu kitabın ve makalelerin yayımlanmasıyla bu etkinlik daha anlamlı hale gelecek ve ilgili herkese ulaşma fırsatı sağlanacaktır. Bu anlamda bu kitap, gerek akademi- syenler, gerekse uygulayıcılar için önemli bir kaynak niteliği taşıyacaktır. Ayrıca bu kitapta yayımlanan yazılar, yazarların kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Yayımlanan yazılar kaynak gösterilerek kullanılabilecektir. 17 Eylül 2022 Doç. Dr. Muzaffer BİMAY Sempozyum Düzenleme Kurulu BaşkanıÖğe Tarihin aydınlatılmasında bir kanıt olarak seramik(Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, 2013-09) Taşkıran, Gürbüz; Bayazıt, Murat; Cereci, Sedatİnsanoğlunun ateşi keşfinden bu yana çeşitli hammadde içeriği ve farklı biçimlere sahip pişmiş toprak ürünleri birçok amaca hizmet etmiştir. Tarihte dini inançlardan günlük kullanım eşyalarına, günümüzde ise uzay araçlarından sağlık gereçlerine kadar birçok alanda tercih edilen malzemelerin başında gelen seramik sanatsal ve kültürel bir ikon olarak da karşımıza çıkmaktadır. Medeniyetler arası etkileşimlerin ve farklılıkların kimi zaman resmedildiği kimi zaman da şekillendiği seramik ürünler geçmiş ile günümüz arasında bir iletişim köprüsü kurmayı başarmıştır. Bu çalışmada arkeolojik seramik buluntuların form-tasarım-işlevsellik özellikleri incelenmiş ve çeşitli örneklerle kültürel bir obje olarak pişmiş toprak ürünlerinin tarihten günümüze yansıması değerlendirilmiştirÖğe Turizm tanıtım broşürlerinin edebiyat bağlamında analizi(Batman Üniversitesi, 2019-01-23) Acar, Kasım; Balcı, UmutTurizm hem eğitim hem de iş alanı olarak günümüzün popüler alanlarından biridir. Önemli bir sektör olarak eğitim boyutuyla da öne çıkan turizm; siyaset, kültür, ekonomi gibi pek çok alanla yakından ilişkilidir. Eğitim açısından değerlendirildiğinde ise yabancı dil eğitimi, edebiyat, halk bilim, psikoloji gibi pek çok bilim dalıyla etkileşim halinde olduğu görülmektedir. Bu çalışmada ağırlıklı olarak turizm-edebiyat etkileşimi üzerinde durulmuştur. Turizm ve edebiyatın birbirine etkisi, örneklerle anlatılmış; her ilin ön plana çıkan şair ve yazarlarının listesi hazırlanmıştır. Dünyada ve Türkiye’de kentleriyle özdeşleşen şair ve yazarlara örnekler verilmiştir. Aynı doğrultuda edebiyat turizminin önemi vurgulanmış; yazar müze evleri, edebiyat müzeleri ve edebiyat müze kütüphanelerinin turizme katkısı üzerinde durulmuştur. Bu çalışmada İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri’nin yayınladıkları tanıtım broşürleri ve web sayfaları, edebi unsurlar bakımından incelenmiştir. Çoğu illerin tanıtım broşürlerinde, ilgili ilin yetiştirdiği şair ve yazarların isimlerine veya biyografilerine yer verilmediği gözlemlenmiştir. Bundan hareketle tanıtım broşürlerine turistik değer taşımalarından ötürü edebi içeriklerin ilave edilmesinin önemi ve yararı vurgulanmıştır. Bu çalışmada Türkiye’nin iller bazında bir edebi zenginlik haritası çıkarılmış ve bu doğrultuda muhtemel edebiyat turizmi rotaları hazırlanmıştır.Öğe Türk yükseköğretiminin rasyonalist evrimi ve Darü’l-Fünun’da görev yapmış yabancı uyruklu bilginler(Dicie Üniversitesi, 2019-04-22) Özteke, FahriEn eski tarihlerden bu yana her topluluk bir eğitim sistemine sahiptir. Uygarlığın gelişimiyle eş güdümlü olarak eğitim sistemlerinin kapsamı da genişledi. Çoklu bir bütün olan eğitim sistemlerinde önemli yer tutan öğelerden biri de yetişkinlerin edinim kazanmasını sağlamaktır. Batı dünyası önce klasik lise ardından üniversite tesis ederek bu konuda yol aldı. Osmanlılar ise bir takım girişimlerden sonra Darü’l-fünun’u kurarak ileri yaştaki insanlarını eğitmeye çalıştı. Yaklaşık 70 yıllık tarihiyle Darü’l-fünun Türk yükseköğretiminin nasıl özgürleşmeye çalıştığını, hangi baskılara karşı direnç gösterdiğini ve ülke meseleleri karşısında ne tür bir refleks verdiğini anlamamız açısından büyük öneme sahiptir. Okulun son 18 yılında görev yapan yabancı uyruklu bilginler ise gerek Osmanlı gerekse Cumhuriyet dönemlerinde yükseköğretimin yeni bir yapılanma içine girmesine rehberlik etti. Cumhuriyet’le beraber Darü’l-fünun’un yolu da devrimlerle kesişti. Bu süreçte yabancı uyruklu bilginler okulun devrimlere entegre olması için yoğun çaba harcadı. Darü’l-fünun gençliğinin fikirsel dinamizm kazanmasında, ülkenin kültürel, tarihi ve coğrafi zenginliklerini kavramasında yabancı uyruklu bilginler önemli rol oynadı. Bu bilginler araştırmalarıyla tarım, hayvancılık ve sanayinin gelişmesine katkıda bulunarak Atatürk’ün milli ekonomi ülküsüne destek verdi. Türk yükseköğretiminin şekillenmesinde ayrı bir yeri olan bu şahısların bir bölümü1933 reformundan sonra da ülkemiz üniversitelerinin gelişimi için uğraştıÖğe Toplumsal bir kurum olarak din(Route Educational and Social Science Journal, 2018-02) Şutanrıkulu, GülreyhanGünümüz dünyasında birçok din ve dini inanç vardır. İnsanlık tarihi boyunca din, her zaman sosyal hayatın en önemli bileşeni olmuştur. Hızlı değişen dünyada insanlar bir destek noktası ararken bunu manevi bir güçte buluyor ve buda dini faktörün büyümesine yol açıyor. Dinin içinde davranış, sosyal normlar, değerler, roller, inanç, ritüeller, örf ve adetlerin yer alması dinin en önemli toplumsal kurum olduğunu göstermektedir. Din kavramının birçok tanımı vardır. Sosyal bilimlerde bu kavramın tanımında iki ana yaklaşım bulunmaktadır: anlamlı ve işlevsel. Anlamlı yaklaşım dinin özüne odaklanır. Bu yaklaşıma göre din sosyal grubun dâhil olduğu toplu bir aktivitedir. Böylece, din başta toplumu güçlendiren sosyal olgu olarak görülmelidir. Fonksiyonel yaklaşım ise dini davranışın karakteristik özelliklerini araştırmaktadır. Bu yaklaşıma göre insan yaşamının temel sorunları ve inançları bir din tarafından belirlenebilir. Bu iki yaklaşıma göre din – toplumun değişim ve gelişim süreçlerini etkileyen kültürel sosyal ve kişisel sistemleri birleştiren bir fenomendir.Öğe Osmanlı’nın son dönemi’nde eğitim, kültür ve sanat hayatına genel bir bakış(İstanbul Sosyal Bilimler Dergisi, 2013-06) Uzun Aydın, DeryaOsmanlı İmparatorluğu, özellikle 18 ve 19. yüzyıllarda yaşadığı bir takım reform hareketleri ile “batılılaşma” olarak adlandırılan sürece girmiştir. Bu süreç boyunca, toplum hayatında pek çok yenileşme yaşanır. Dönemin padişahları, özellikle yaptıkları reform hareketleri ile gerek askeri alanda, gerekse eğitim hayatında Avrupa’yı örnek almaya başlarlar. Bu durum toplumun kültür ve sanat hayatını da etkileyecek ve çağdaş seviyeyi yakalamaya çalışan Türk toplumuna örnek teşkil edecektir. Bu makalede de, bu yola giden sürece kısaca değinilmeye çalışılmıştır.Öğe Lise ders müfredatında yer alan somut kültürel mirasların yeterlilik analizi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-01-24) Aslan, Ramazan; Balcı, Umutİnsanların tarihte belli amaçlarla bir araya gelmeye başlayıp topluluklar oluşturduğu ilk anlardan itibaren, kendilerine ait temel yaşam biçimleri ortaya çıkmış ve kendilerinden kültürel izler bırakmışlardır. Günümüzdeki genç kuşağın atalarından kalan kültürü benimsemesi, özümsemesi ve koruyabilmesinin temel yolu ilk olarak onu tanımasından geçer. Bu yüzden, binlerce yıllık geçmişten kalan kültürümüzün tanıtılması oldukça önemlidir. Çünkü, bir topluluğu diğerlerinden ayıran en önemli unsur kendine özgü olan her şeyi içinde barındıran ‘kültür’ ve o kültürden kalan ‘somut kültürel miraslardır’. Bu çalışmada, lise ders müfredatı ve ders kitapları aracılığıyla somut kültürel miraslara yer verilip verilmediği ‘Doküman Analizi Yöntemi’ kullanılarak incelenmiştir. Çalışma sonunda, kitapların çoğunda yeterince ‘Somut Kültürel Miras’ a yer verilmediği belirlenmiştir. Pek çok kitapta ise, verilen ‘Somut Kültürel Miras’ ların tanıtılmadan görselde ya da cümle içinde sunulduğu görülmüştür. Orta öğretim kurumları amaçları arasında yer alan “ortak bir kültür vermek ve kültürel nitelikleri geliştirmek hedefine” yaklaşmak için daha çok ‘Somut Kültür Mirası’ na yer verilmesi gerektiği önerilmiştir.Öğe Sosyolojik açıdan Batman ve yöresindeki "Taziye geleneği" ve bu geleneğin Anadolu taziye kültürü ile karşılaştırılması(Batman Üniversitesi, 2012-04) Ertan, Mustafa HakkıÖlüm, evrensel bir gerçek olup, hiçbir canlının kaçmadığı en tabii sonuçtur. Ölüm, bazı kültürlerde bir yok oluş, bazı kültürlerde geçiciolarak Dünyadan ayrılma ve tekrar Dünyaya gelmenin bir gerekçesi , İslam toplumları için ise kısa ve geçici bir hayattan, uzun ve ebedi bir hayata başlangıçtır. Kaçınılmaz bir son olan ölüm’ün ağır ve acı neticesini hafifletme, akraba ve uzakyakın tanıdıkların hatıralarını yadederek helalleşmelerine ve başsağlığı dilemelerine zemin hazırlamasını sağlayan ‘’ Taziye Geleneği’’ Batmanda ciddi, ve vazgeçilmez bir ‘’Sosyal Davranış Kuralı olarak varlığını sürdürmektedir. Anadolu Taziye Gelenekleriyle benzeşen, fakat farklı uygulamalara sahip olan Batman Taziye Geleneği bu tebliğde ele alınacak ve Anadolunun birçok şehirleri ile mukayese edilerek konunun sosyolojik boyutu ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bu çalışmada uygulanacak olan Anket, konunun sonunda değerlendirilecek ve Tebliğ Çalışmamız, Asya ve Balkan ülkelerinden sunulan örneklerle tamamlanarak sonuçlandırılacaktır.Öğe Gaziantep ilindeki spor okullarına katılan öğrencilerin ailelerinin sosyo-ekonomik yapıları ve beklenti düzeylerinin incelenmesi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-09-21) Geçer, Serkan; Bilgiç, MuratBu araştırmanın amacı, Gaziantep ilindeki spor okullarına katılan öğrencilerin ailelerinin sosyo-ekonomik yapılarının ve ebeveynlerin beklenti düzeylerinin belirlenmesidir. Araştırmada Sezgin Meral tarafından 2010 yılında uygulanan “Ailelerin Çocuklarını Futbol Okullarına Gönderme Sebeplerinin Belirlenmesi” ile belirtilen anket ifadelerinden yararlanılmıştır. Araştırmada Gaziantep ili yaz spor okullarına uygulanarak ebeveynlerin demografik yapıları, beklenti düzeyleri, spora karşı ilgi düzeyleri ve velilerin karşılaştıkları sorunlar betimsel araştırma yöntemlerinden tarama modeli ile durum tespiti yapılmıştır. Bu araştırmanın evrenini Gaziantep ilinde yaz spor okullarına katılan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklem grubunda yaz spor okullarına çocuklarını getiren bireyler arasından tesadüfü yöntemle belirlen 565 kişi oluşturmuştur. Araştırmanın istatistiksel analizleri JASP (A Fresh Way to Do Statistics) 0.9.2.0 programı ile yapılmıştır. Araştırma sorularının güvenirlilik analizleri, normal dağlım ve homojen dağılım analizleri yapılarak her bir sorudan elde edilen ortalama puanlara göre çözümlemeler yapılmıştır. İstatistiksel yöntemde frekans (N), yüzde (%) ortalama (X̄) ile T-test ve Tek Yönlü Varyans (ANOVA) ile Korelasyon analizi uygulanmıştır. Sonuçların değerlendirilmesi istatistiksel anlamlılık Cronbach’s Alfa p<0,05 olarak belirlenmiştir. Yapılan araştırmada yaz spor okuluna çocuklarını gönderme eğilim anketi güvenirlilik düzeyi Cronbach’s Alfa katsayısı = 0.863 olup anket maddelerinin birbiri ile tutarlı olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak; ailelerin çocuklarını sağlıklı olması, ileride spor alanında lisans eğitimi alması ve okul stresinden kurtulması için gönderdikleri tespit edilmiştir.