3 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Öğe 1950-1960 yılları arasında gerçekleşen genel seçimlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi açısından değerlendirilmesi(Turkish Studies, 2014-06) İlyas, AhmetBu çalışma, 1950-1960 arasında gerçekleşen genel seçimlerin, doğu ve güneydoğu açısından değerlendirmesini içermektedir. Çalışmanın ana teması, Osmanlı’dan beri süreklilik kazanmış olan devlet-aşiret-din denkleminin Demokrat Parti iktidarı boyunca gelişimini göstermektedir. Tek Parti döneminde aşiretlerin gücü iyice azaltılmıştı. Bunda Kemalist iktidarın bölgede ulus-devlet anlayışını oturmak amacıyla, İsmet İnönü kadroları tarafından hazırlanan raporlar önemli bir yer tutmaktaydı. Bu raporlar neticesinde merkezi hükümet, toplum mühendisliğine soyunarak, bölgede yaşayan aşiret reisleri ve doğu toplumu üzerinde etkili olan şeyh, melle gibi kanaat önderlerini batı bölgelerine mecburi iskânları önemli bir tutmaktaydı. Çok partili hayata geçilen 1946 Genel Seçimleriyle birlikte siyasi partilerin algıları Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde toplandı. Bilhassa siyasal aktörler, oy deposu olarak gördükleri aşiret reisi-şeyhmelle gibi bireyleri, siyasal sosyalleşme yöntemi olarak kullanılan polifikasyon sayesinde siyaset arenasına çekmeyi başardılar. Bu güdüyü başarılı bir şekilde kullanan Demokrat Parti, 1950-1960 yılları arasında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde birinci parti olmayı başardı. Bu çalışmanın ana düzlemi DP ile aşiret reisi ve şeyh, melle arasındaki siyasi birliktelik üzerine kurulmuştur. Siyasal ortaklık adı verilen bu süreçte, DP, oy misyonu gördükleri bu kişiler sayesinde, siyasal rakiplerine büyük üstünlük sağlarken, aşiret reisi, şeyh ve melle gibi kişilerse, bu birliktelik sayesinde devlet nezdinde ekonomik ve sosyal itibar sağlarken, hem de varlıkları devam ettirme imkânına sahip olmuşlardır. Bu makalede 1950-1960 yılları arasında gerçekleşen genel seçimlerin, DoğÖğe Atatürk ve Cumhuriyet(Kesit Akademi Dergisi, 2017-03) Yaşar, SelmanTürk Milleti’nin Milli Mücadele’yi kazanarak bağımsızlığını kazanmasını sağlayan Atatürk, savaş sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur. Cumhuriyet yönetiminde halk kendini yönetecek kişileri kendisi seçer. Halk yönetimi anlamına gelen Cumhuriyet idaresinde demokrasinin kuralları uygulanır. Türk milletinin yapısına en uygun yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğunu düşünen Atatürk, Cumhuriyetin gerektirdiği kurumları da oluşturmuştur. Cumhuriyet, Fransız İhtilali sonrasında Dünyaya yayılmışsa da Türk Milleti tarih boyunca Cumhuriyetin savunduğu değerleri uygulamıştır. Atatürk de yetişme çağlarından itibaren Cumhuriyet fikrini benimsemiştir. Eğitim hayatı ve yaşadığı dönemdeki gelişmeler de Atatürk’te Cumhuriyet fikrinin oluşmasında etkili olmuştur. Bu makalede Atatürk’ün cumhuriyet anlayışı, Atatürk’te cumhuriyet fikrinin oluşumu, cumhuriyetin ilanı ve cumhuriyetin gerektirdiği kurumların kurulması konuları araştırılmıştır.Öğe 1950 Genel Seçimlerin Urfa’ya yansıması(Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2016-04) İlyas, AhmetBu çalışma 1950 genel seçimlerinin Urfa’ya yansıması üzerine inşa edilmiştir. Mevzu olan 1950 genel seçimleri Türkiye’de bir dönemin başlangıcı olarak nitelenmektedir. ilk defa çoğunluk esasına göre Demokrat Parti ve Cumhuriyet Halk Parti arasındaki kıyasıya yarış, Demokratların ezici bir çoğunlukla zafer kazanmasıyla son bulmuştur. Demokratların bu başarısı, ülkenin birçok vilayetinde hissedilirken, bu vilayetlerinin önemli bir perdesini de Urfa oluşturmaktadır. Özellikle 1946-1950 yılları arasında seçim yarışının kızıştığı Urfa’da, CHP ve DP, Urfa seçmenini etkilemek için birçok yola başvurdular. Bu iki siyasi parti arasındaki mücadelenin 1950 Genel Seçim Sonuçlarına yansıdığı bu çalışmada verilmeye gayret edildi. Özellikle arşiv kaynaklardan da anlaşılacağı üzere 1950 Genel Seçimleri, Urfa’da demokrasi havası içerisinde gerçekleşmiş, seçim sonuçlarının kültürel bir tarzla kutlanması, halkın Halk Partisine yıllarca biriktirdiği içgüdüsel bir tepkinin yansıması olarak açıklanmaya çalışıldı.