Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Öğe
    Hâzâ Kitâb-ı Tâʿbirnâme-i İbn-i Ssîrîn Allahu Aʿlem (İnceleme-metin-sözlük-tıpkıbasım)
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-07-16) Özfidan Berk, Tuba; Tuğluk, Mehmet Emin
    İnsanoğlu tarih boyunca geleceği merak etmiş ve geleceği öğrenmek için çeşitli yollara başvurmuştur. Bu yollardan biri olarak görülen rüyaları yorumlamanın tarihi çok eski dönemlere dayanmaktadır. İnsanoğlu genellikle rüyaları geleceğine bir işaret olarak düşünmüş ve bunu bir ilim hâline getirecek kadar önemsemiştir. Rüyaları tabir etme geleneği bağlamında oluşan tabirnameler geçmişten günümüze insanlar tarafından başvurulan kaynaklar arasındadır. İslami literatürde çok fazla yararlanılan ve Türkçeye ilk çevrilen tabirnameler İbn-i Sîrîn’in, İmam Nablusî’nin ve Ca‘fer es-Sâdık’ın tabirnameleridir. Çalışmaya konu olan tabirnamenin 18. yüzyıl dil özelliklerini yansıttığı görülmekte ayrıca tabirnamenin bir İbn-i Sîrîn tercümesi olduğu metnin girişinden anlaşılmaktadır. Tabirname Hâzâ Kitâb-ı Tâʿbirnâme-i İbn-i Sîrîn Allahu Aʿlem ile başlamaktadır. Başlığa uygun olarak içerik özellikleri de incelendiğinde eserin İbn-i Sîrîn tercümesi olduğu görülmektedir. Bu nedenle tabirnameye Hâzâ Kitâb-ı Tâʿbirnâme-i İbn-i Sîrîn Allahu Aʿlem adı verilmiştir. Hâzâ Kitâb-ı Tâʿbirnâme-i İbn-i Sîrîn Allahu Aʿlem adlı tabirnamenin müstensihi belli değildir. Eser 53 varak ve 52 baptan oluşmaktadır. Her bap, kendi içerisinde farklı konularda rüya tabirlerini içermektedir. Bu çalışmada; tabirnamenin dil özellikleri incelenerek çeviri yazısı yapılmış, seçkiye dayalı sözlüğü hazırlanmış ayrıca eserin tıpkıbasımı çalışmanın sonuna eklenmiştir.
  • Öğe
    11 numaralı Mora ahkâm defteri’nin transkripsiyonu ve değerlendirilmesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-20) Adlim, Kadri; Türkmen, Mustafa Nuri
    Bu çalışma, 11 Numaralı Mora Ahkâm Defteri, H. (1189-1212) / M. (1775-1797) tarihleri arası dönemi kapsayan hükümlerin transkripsiyonu, özeti ve değerlendirilmesinden oluşmaktadır. Bu Ahkâm Defteri’nden hareketle, 18.yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı ve Venedik’in birbirlerine karşı özellikle siyasi, iktisadi ve diplomatik alanlarda nasıl politikalar yürüttükleri hususunda inceleme yapılmıştır. Söz konusu çalışmada, 1718 Pasarofça Antlaşması'nda sağlanan sulh ile beraber devam eden siyasi (diplomatik), ticari, balyos ve konsolosların statüleri, tüccar ve müste’minlerin hak ve muafiyetleri, korsanlık, eşkıyalık ve haksız gasp sorunları, kişiler arasındaki borç, alacak verecek meseleleri, deniz hukuku ve sınır ihlalleri, hak ve sorumlulukları ahidnâme ile güvence altına alınmış diğer Venediklilerin durumları ile mahkeme davalarında ve çözümünde adalet mekanizmasının işlerliği konuları yer almaktadır. Çalışmanın esas kaynağı, incelemeye alınan 11 Numaralı Mora Ahkâm Defteri’nin H. (1189-1212) / M. (1775-1797) tarihleri arasındaki dönemi kapsayan hükümleridir. Asıl problematiğimiz, XVIII. yüzyılda Osmanlı ile Venedik’in Doğu Akdeniz (Levant)' de etkili güç olma mücadelesinde hangi faktör, yol ve yöntemlere başvurdukları ve bunları nasıl kullandıklarıdır. Bu bağlamda, 18. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı ile Venedik siyasi ve ticari ilişkilerinde, balyos ve konsolosların diplomatik misyonları incelenmiş, Osmanlı Devleti’nde gümrük sistemi, ahidnâme politikası ve millet sistemi açıklanmaya çalışılmıştır.