Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Öğe
    Sellü’l Hüsâmü’l Hindî Li-Nüsrati Mevlânâ Halid En Nakşibendî çerçevesinde akâid, fıkıf ve tasavvuf buluşması üzerine analitik bir değerlendirme
    (Batman Üniversitesi, 2021-12-14) Var, Mehmet Ali
    Sellü’l hüsâmü’l hindî li-nüsrati Mevlânâ Halid en-Nakşibendî, son devrin fakihlerinden İbn Âbidîn’in (ö. 1252/1836) risâlelerinden biridir. İbn Âbidîn risaleyi zamanın Şam müftîsi Hüseyin el- Murâdî’nin Mevlânâ Halid en- Nakşibendî hakkında ileri sürülen iddiaları araştırması, onun gerçekten bir mürşid mi yoksa cinlerle bir takım işler yapan sihirbaz mı olduğunu açığa çıkarmasını istemesi üzerine yazılmıştır. İlk olarak 1301 yılında Dımaşk’te yayınlanmıştır. Risâle kırk iki sayfa olup, başına ve sonuna eklenen şiirlerle birlikte kırk yedi sayfayı bulmaktadır. Genel olarak tasavvufla ilgili olmakla birlikte âkâid, fıkıh ve tasavvuf konularını içermektedir. Risale üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Halid en- Nakşibendî’ye yöneltilen ithamlar reddedilip onun gerçek bir veli olduğunun isbatı yapılmaktadır. Müellif risalenin bu bölümünde, Halid en- Nakşibendî’yi araştırıp onun şahitler ve delillerle gerçek bir tasavvuf adamı ve Hak dostu olduğunu ortaya koymaktadır. Mevlânâ Halid, samimî, dürüst, takva ehli insanlardan biri olup, zâhir ve bâtın ilimlerde zirve biridir. İkinci bölümde keramet, cinlerin hakikati ve şeytanlarla arasındaki farklar, onları görmenin ve onlarla toplanmanın cevazı, sihir, sihrin kısımları ve hükümlerinin açıklanması ile gayb ilmi konusu ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde Halid en- Nakşibendî’nin hayatı işlenmiştir. Makalenin sınırlarını aşmamak ve risâlenin tamamının tercümesini ayrıca yayınlamak maksadıyla birinci bölümü kısaca özetleyip, daha önemli olarak gördüğümüz ikinci bölümün tercümesinin tamamını verdik. Risalenin üçüncü bölümü olan Mevlânâ Halid Naşîbendî’nin hayatını kısaca özetleyip eserlerinden bahsettik.
  • Öğe
    أقسام التكفير وضوابطه في الفقه الإسلامي
    (Batman Üniversitesi, 2018-12-30) Rabie, Mohamad Nadeem Alhaj
    من المعلوم أنّ الدّينَ هو أوَّل الضروريات الخمس التي يجب على المسلم صونها، إلا أنه ظهرت فئة تساهلت في إخراج المسلمين منه دون مستند شرعي قطعي. فكانت وظيفة البحث أن عمل على بيان أقسام الكفر، وأنه قد يكون أصلياً أو طارئاً (ردة)، وقد ينقسم باعتبار ما يقوم به من أعضاء البدن إلى كفرٍ قلبي (اعتقادي) أو كفرٍ قولي أو كفرٍ عملي. كما وضع البحث ضوابط للتكفير من وجهة نظر الفقه الإسلامي توضِّح أن تكفير المسلمين لا يمكن أن يصدر عن هوىً أو تعصب، فبيَّن أن الحكم بالتكفير مصدره الشرع، والحكم بالرِّدة مصدرها القضاء، وأنه لا تكفير مع وجود الشبهة والاحتمال، وأن الله عز وجل أمرنا أن نحكم بالظاهر ونترك الضمائر، وأن التكفير الـمُطلق من قبل الشرع لا يلزم منه تكفير الشخص المعين؛ لاحتمال الشبهة.