Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 6 / 6
  • Öğe
    XVI. yüzyıl başlarında Balkan şehirlerinde nüfus: Sağkol Kazaları örneğinde bir tarihsel demografi denemesi
    (Kyrgyz-Turkish Manas University, 2021-07-30) Alaca, Hanife
    Osmanlı Devleti’nde nüfus ile ilgili bilgileri içeren en kapsamlı sayımlar XVI. yüzyıl boyunca gerçekleştirilmiştir. Bu sayımlar tımar sistemiyle bağlantılı olarak devlet genelinde vergi potansiyelini belirlemek üzere yapılmış ve bunun neticesinde defterler düzenlenmiştir. Tahrir defterleri adı verilen bu defterler sayesinde bir bölgenin nüfus yapısı hakkında bilgiler elde etmek mümkün olmuştur. Çimpe Kalesi’nin alınmasından sonra Osmanlı Devleti Balkanlar’da yerleşmeye başlamıştır. Balkanlar’da devam eden fetihler sonucunda “Rumeli Eyaleti” teşkil edilmiştir. Rumeli Eyaleti, Osmanlı’nın idari, askeri ve ekonomik yönden en önemli eyaletidir. Rumeli, idari teşkilatlanmada sağkol, solkol ve ortakol olmak üzere kazalara ayrılmıştır. Bu çalışmanın amacı, 370 Numaralı Tapu Tahrir Defteri’nden elde edilen bilgiler ışığında, Rumeli sağkol olarak adlandırılan “Edirne, Dimetoka, Ferecik, Keşan, Kızılağaç, Zağra-i Eskihisar, İpsala, Filibe, Tatarbazarı, Samakov, Üsküb, Kalkandelen, Kırçova, Manastır, Pirlepe ve Köprülü” kazalarında yer alan ve şehir özelliği taşıyan yerleşmelerde Müslüman ve gayrimüslim nüfusun demografik yapılarını tespit etmektir. Böylece, Osmanlı Devleti hâkimiyetinde yer alan Balkan coğrafyasında Müslüman ve gayrimüslim mahallelerinin özellikleri ve sosyal ilişkileri ortaya konmaya çalışılacaktır. Çalışmanın özgünlüğü, XVI. yüzyıl başlarında nüfus araştırılması için dönemin ana kaynağı sayılan tahrir defterlerini analiz etmesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca Osmanlı idari yapısı içinde en önemli birimlerden olan Rumeli Eyaletinin nüfusu hakkında kapsayıcı başka herhangi bir çalışmanın bulunmaması da araştırmanın önemini artırmaktadır.
  • Öğe
    2587-2588 numaralı (H. 1247/ M. 1832) Harput Sancağı Arapgir Kazası müslüman- gayrimüslim nüfus defterlerinin trankripsiyonu ve karşılaştırmalı değerlendirmesi
    (2019-02-22) Erman, Ozan; Türkmen, Mustafa Nuri
    İmparatorluk özelliğine sahip olan Osmanlı’da yürütülen nüfus hizmetleri, geçmişten günümüze kadar devam eden uzun bir tarihi serüvene sahiptir. Osmanlı Devletinin kuruluşundan itibaren asker toplamak ve vergi almak amacıyla belirli aralıklarla tahrir yapılmış ve çeşitli kayıtlar tutulmuştur. Osmanlı’da modern anlamdaki nüfus hizmetleri, 1831 nüfus sayımından sonra Dâhiliye Nezareti bünyesinde Ceride-i Nüfus Nezareti ve bu işleri Sancaklarda yürütecek Defter Nazırlıklarının kurulmasıyla başlamıştır. 1831 tarihinde yapılan ilk genel nüfus sayımından sonra 1844, 1852, 1856, 1866, 1881, 1882 ve 1905 gibi değişik tarihlerde bölgesel veya genel nüfus sayımları yapılarak, kayıtların güncel tutulmasına önem verilmiştir. Osmanlı Devleti’nin XIX. Yüzyıldaki toplumsal, siyasal ve ekonomik tarihini büyük ölçüde nüfus ve nüfus hareketleri belirlemiştir. Nüfus defterleri tutuldukları yerlerle ilgili olarak başta mahalle ve köy isimlerini vermek suretiyle, idari yapılanmayı, erkek nüfusun sayısını ve askerlik durumlarını, vergi mükelleflerini, doğum ve ölüm tarihlerini, kullanılan isim ve lakapları ortaya koyması açısından büyük önem taşırlar. Bu bilgilerin bulunduğu 02587 ve 02588 numaralı Harput Sancağı Arabgir Kazası Müslüman ve gayrimüslim defterleri hicri 1247 Miladi 1832 tarihli nüfus istatistiklerini içerir. Defterdeki bilgiler nüfus, yaş, lakap, meslek, yer değişikliği, vergi, fiziksel engel durumu gibi başlıklar halinde tablolar halinde tasnif edilmiştir. Elde edilen bilgiler üzerinden dönemin demografik, ekonomik ve sosyal yapısı hakkında birçok sonuca ulaşılmıştır.
  • Öğe
    1935 nüfus sayımı ve Bingöl’ün nüfus potansiyeli
    (Batman Üniversitesi, 2017) Çoban, Ebru; İlyas, Ahmet
    Tarih boyunca varlığını sürdürmüş olan her devlet, mevcudiyetinin çeşitli dönemlerinde sahip oldukları gücü tespit edebilmek amacıyla nüfus sayımı yapma ihtiyacını duymuştur. Çünkü bu sayımlardan elde edilen netice, devletlerin gerek ekonomik gerekse de sosyal gücünü ifade eden önemli bir ölçüttür. Türkiye’de de Cumhuriyet’in ilanından önce benzer amaçlarla uygulanmaya başlanan nüfus sayımları, Kurtuluş Savaşı sonrasında meclisin gündemindeki en önemli konulardan biri olmuştur. Savaş sonrasında ekonomik sosyal ve askeri sorunlara eğilebilmek için Türkiye nüfusunun tespit edilmesi Cumhuriyet döneminin ilk nüfus sayımı ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde ilk kez yapılan 1927 Genel Nüfus Sayımı ile birlikte 1935 yılından sonra nüfus sayımları sonu 0 ve 5 ile biten yıllarda uygulanarak her beş yılda bir tekrarlanmıştır
  • Öğe
    1927 nüfus sayım sonuçlarına göre Urfa nüfusunun genel yapısı ve özelliği
    (Türk İslâm Medeniyeti İlmi Araştırmalar Enstitüsü, 2017) İlyas, Ahmet
    Bu çalışmanın amacı, Cumhuriyet Türkiye"sinin ilk nüfus sayımı olan 1927 nüfus sayımını Urfa özelinde incelemektedir. Çalışmanın ilginç ve kayda değer olmasının en temel özelliği nüfus sayımı yapılırken ilk defa sayım memurları, vatandaşa nüfusun ana yapısını öğrenmek için Merkezi İstatistik Dairesi tarafından hazırlanan soruları sormasıdır. Bu soruların hazırlanmasının ana gayesi, nüfusun genel yapısını öğrenmektir. Bu sorulara verilen cevaplarca oluşturulan istatistiki bilgiler çalışmanın amacına hizmet etmektedir. Çünkü yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti"nin ulus-devlet inşasını oluşturmak, hızlandırmak ve devletin yükleneceği siyasi ve sosyal politikalara olanak hazırlamak nüfusun özelliklerini bilmek ile eşdeğerdir. Çalışmanın ana gövdesi olan Urfa, Osmanlı Devleti"nde Halep"e bağlı önemli bir ticaret ve kültür vilayeti olarak biliniyordu. XIII. yüzyılda yayınlanan bir belgede Urfa nüfusu 35 bin olarak belirtilmekteydi. Dahası Osmanlı Devleti"nin ilk nüfus sayımı olan 1831 tarihli genel nüfus sayımında Urfa"nın nüfusu 45 bindi. Cumhuriyet"in ilanından sonra Urfa için 1927 yılında gerçekleşen nüfus sayımı önemliydi. Çünkü nüfusun yapısı, niteliği dahası sahip olduğu makro ve mikro potansiyelin tespit edilmesi gerekiyordu. Özellikle birçok şehirde genç nüfusun sayısı ve oranı az iken, Urfa sahip olduğu genç nüfus sayesinde çalışma gücüne önemli destek vereceği gözlendi. Diğer taraftan bu sayım gösterdi ki Urfa şehri Türk-İslâm geleneğinin önemli bir mirasçısıydı.
  • Öğe
    XIX. Asrın ilk yarısında Menteşe Yöresi’nde Gayrimüslim nüfus hakkında bir değerlendirme
    (Sosyal, Beşerî ve İdari Bilimler Dergisi, 2019-11) Gördeğir, Ercan; Baran, Büşra
    Sosyal bilimlerde güncelliği konusunda önemini yitirmeyen konulardan biri nüfustur. Bir coğrafi bölgenin nüfus yoğunluğu, ekonomik aktifliği, göç hareketleri ve tüm özel koşullarıyla bağlı olduğu devlet için güç unsuru olmaktadır. Osmanlı Devleti’nde nüfus sayımı niteliğinde olan, klasik dönem nüfus sayımları ve ardından modern anlamda yapılan ilk nüfus sayımı II. Mahmut döneminde gerçekleşmiştir. Devletin himayesinde bulunan cemaatlerin idari kolaylığı ve devletin sosyo-ekonomik durumlarının tespiti için yapılmıştır. Bilhassa asker sayısı ve vergi oranı için yapıldığı bilinmektedir. XIX. yüzyılın ilk yarısında Menteşe Sancağında bulunan gayrimüslimler hakkında yapılan bu çalışmada, Menteşe’nin gayrimüslim unsuruna yönelik nüfus özelliklerinin ortaya konması amaçlanmıştır.
  • Öğe
    3736 numaralı Mardin kazası nüfus defterinin transkripsiyon ve değerlendirilmesi
    (2016) Demir, Ekrem; Türkmen, Mustafa Nuri
    Nüfus, yeryüzünde sınırları belirli bir alanda, belirli bir zamanda bulunan insanların oluşturduğu toplam sayı olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde dünya ülkelerinin üzerinde durduğu önemli konulardan birisi de nüfustur.Osmanlı Devleti tarihi incelenirken, kaynakların başında arşiv belgeleri gelmektedir. Bu belgeler içerisinde yer alan nüfus defterleri de, insan, mekan, zaman unsurlarını birlikte taşıdığı için, sosyo-demografik özellikleri ve şehir tarihini aydınlatma konusunda vazgeçilmez niteliktedir.Osmanlı Devleti'nde XIX. yüzyıldan önce kaydedilmiş olan tahrir ve avârız defterleri demografik bir amaçla tutulmamıştır. Bu tahrirlerde esas tutulan birim, vergiyi ödeyecek olan hâne birimiydi. XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde modern anlamda nüfus sayımları yapılmaya başlanmıştır. Sayım sırasında tutulmuş olan kayıtlarda, kişinin adı, lakabı, baba adı, yaşı, fiziki özellikleri, mesleği, resmi veya dini statüsü hakkında bilgiler yer almıştır.Burada inceleyeceğimiz Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki nüfus defterleri serisi içerisinde 3736 Numaralı Mardin Kazası nüfus defteridir. Bu çalışmada, 1835 yılında Mardin Kazası'nda ikamet eden Müslüman ve Gayrimüslim toplumların nüfusu ve nüfus hareketleri, görevli memurların isimleri ve kullandıkları unvanlar, göç ve nakiller hakkında ilk elden bilgi sahibi olma imkanı bulacağız. Yine bölgedeki mahalli idareciler; muhtarlar, imamlar, özürlüler, insanların meslekleri ve fiziksel özellikleri gibi bölgesel tarih yazımında önemli ayrıntılar yer almaktadır.