3 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Öğe Erdal Öz'ün öykü ve romanlarında yapı ve tema(Batman Üniversitesi, 2018-11-12) Rüzgar, Zeynelabidin; Korkmaz, FerhatTürk edebiyatında 1950 kuşağı içinde değerlendirilen Erdal Öz, öykü alanında öne çıkmakla birlikte roman, gezi yazısı ve anı-anlatı-roman şeklinde kaleme aldığı eserler ile yaşadığı dönemde adından söz ettiren bir yazardır. İlk eserlerini 1950'lerden itibaren vermeye başlayan yazarın bu dönem verdiği eserlerinde ağırlıklı olarak "varoluşçuluk"un izleri görülür. 12 Mart 1971 Muhtırasından sonraki dönemlerde yazdığı eserlerde ise bu dönemde yaşanan dramatik olayları kendi yaşadıklarından hareketle öykü ve romanlarına konu edinmiştir. Bu dönem, yazarın toplumsal duyarlılığının ön planda olduğu bir dönemdir. Yaşadığı acıları gerek öykülerinde gerekse de romanlarında, bir döneme yahut bir yere ait değil de onları insanlık bağlamında evrenselleştirerek verir. İnsana ait gerçekliği kurgu dünyasının olanaklarıyla sunması bakımından dikkat çeken bir yazar olan Erdal Öz, 1975 yılında Orhan Kemal Roman Ödülü ve 1998 Sait Faik Hikâye Armağanı ve 2001 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü kazanır. Bu tezde; yazarın yaşamı, sanatı ve yazdığı eserlerin çeşitli yönlerden incelenmesi ve özellikleri açıklanmıştır.Öğe İkinci yeni şiirinde din ve medeniyet algısı(Batman Üniversitesi, 2016) Soysal, Sait; Korkmaz, Ferhatİkinci Yeni hareketi getirdiği yenilikler bakımından Türk şiirinde özgün bir yere sahiptir. İkinci Yeni şiirinin öncü şairlerinden Cemal Süreya, İlhan Berk, Turgut Uyar, Edip Cansever, Ece Ayhan ve Sezai Karakoç'un şiirlerinden hareketle yapılan bu çalışma, medeniyet ve din bağlamında bir değerlendirmeyi içermektedir. Giriş dışında iki ana bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde Doğu ve Batı medeniyetlerinin İkinci Yeni şiirine yansıması, kent ve kentsel gelişiminin sonuçları, işçi sorunları, şairlerin politik algıları, bilim, fen ve tarihe bakış açıları, metafizik boşluk, ilerleme düşünceleri gibi birçok konu ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Tanrı kavramı, peygamber algısı, öte dünya düşüncesi, tasavvuf, varoluşçuluk, nihilizm, kriz kavramı ve dinsel kriz gibi kavramların İkinci Yeni şiirine nasıl yansıdığı tespit edilmeye çalışılmıştır. İkinci Yeni hareketine mensup şairlerin din ve medeniyet bağlamındaki düşüncelerinin tespiti, genel olarak anlam kapalılığı eleştirisi alan şiirlerin anlamlandırılmasına katkı sağlayacaktır.Öğe Semih Kaplanoğlu sinemasında varoluşsal izlekler(Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020-01-06) Diril, Mücahit Onur; Işık, MehmetSanatın doğuşu ve gelişimi sürecinde insan sürekli ön planda durmuş kendi yaşamı ile sanatı şekillendirmiştir. Bu şekillendirme aşamasında sanatı oluşturan insanın tasarım zihniyeti önemli rol oynamıştır. Yaşamın değişimi sanatın farklı alanlara evirilmesine ve farklı türlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Sanatın türleri ve dalları ortaya çıkmış farklı alanlarda boy göstermeye başlamıştır. Fakat sanat hiçbir zaman kendi içerisinde yer alan anlam bütünlüğünü kaybetmemiştir. Sinema ise bu bütünlüğü görsel ve işitsel anlamda korumaya çalışan sanatın vazgeçilmez dalıdır. Yaşamı ve insanı anlamlandırma sürecinde görsel ve işitsel mekanizmaları kullanarak bir çok katkıda bulunmuştur. Felsefe ailesinin aykırı genç üyesi varoluşçuluk sinemaya da etki etmiş ve bu alanda sivrilen bir duruş sergilemiştir. İnsan ve yaşama dair anlamları, soruları, düşünceleri farklı bir yaklaşımla ele alma süreci başlamıştır. Tarkovski ve Bergman gibi isimler sinemada bu yaklaşımın öncülüğünü yapmıştır. Türk sinemasında ise Ömer Kavur, Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan ve Semih Kaplanoğlu ile varoluşçuluk şekillenmiştir. Ülkemizi 2020 de ABD de yapılacak olan 92. Akademi Ödülleri’nde ( Oscar ) Türkiye adına temsil edecek olan Semih Kaplanoğlu en önemli auteur yönetmenlerimizdendir. Minimalist sinema tarzı ile dünya çapında saygı gören Kaplanoğlu varoluşçu felsefenin etkilerini sinemasında olağanca belirgin şekilde hissettirmiştir. Karakterleri ve sahneleri ile varoluşçu felsefenin sorduğu sorulara eşdeğer sorular soran, izleyicinin iç dünyasında bir aydınlanma başlatmak isteyen Kaplanoğlu Sineması’nda varoluşsal izlekler incelenmiştir. Varoluş felsefesinin önde gelen isimleri Sartre, Nietzsche, Heidegger, Kierkegaard, Jaspers, Scheler, Bergson’dan etkilenen Kaplanoğlu filmlerindeki Yusuf, Erol, Cemil karakterleri ile izleyiciye bu isimlerin düşüncelerini sinema yoluyla başarılı bir şekilde aktarmıştır.