5 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Öğe Milli Mücadelede önemli bir şahsiyset: Ali Saip Ursavaş(Turkish Studies, 2015-09) İlyas, AhmetMilli Mücadele’nin önemli kahramanlarından biri olan Ali Saip, Urfa’nın savunulması sırasında göstermiş olduğu başarıları nedeniyle, Mustafa Kemal Paşa tarafından Urfa Savaşçısı anlamındaki Ursavaş soyadı verilmiş, İstiklal Madalyası’na sahip olan önemli şahsiyetler arasında yer almaktadır. Milli Mücadele’nin askeri safhası sonrası, diğer arkadaşları gibi siyaset arenasına girmiş, Urfa ve Kozan milletvekilliği yapmıştır. Ayrıca Konya İstiklal Mahkemesi başkanlığı yaparken, Şeyh Said’in yargılanması sırasında İstiklal Mahkemesi Üyesi olarak da önemli kararlara imza atmıştır. Bu çalışmada, Ali Saip Ursavaş’ın kısa bir biyografisi tahlil edilmeyi amaçlanmış ve onun siyasal hayatının yanı sıra, bürokratik faaliyetlerine yer verilerek doğrudan tahlil edilmesi amaçlanmıştır. Zira Ursavaş, yaşadığı dönemde birçok suçlamalarla karşılaşmış, bu suçlamalar günümüze kadar ulaşmıştır. Bu çalışmada Ursavaş’ın karşılaştığı suçlamaları, dönemin önemli kaynaklarına yer verilerek aydınlatılması esas amaç olacaktır. Diğer taraftan Ursavaş’ın siyasi bir kimlik olarak, yeni kurulmuş olan Türk Devleti’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki uygulamalarına yardımcı olacak bir aktör olarak, edinmiş olduğu izlenimler de bu çalışmada yer alacaktır. Çalışmanın son kısmında Atatürk’e yapılan suikasta ismi geçen Ali Saip Ursavaş, siyasi olarak gözden düşmüş, her ne kadar kendini aklamaya çalıştıysa da bunda başarılı olamamıştır. Bundan sonraki yaşamında gözden düşen Milli Mücadele kahramanının yaşamı da bu makalenin son kısmında verilmeye çalışılacaktır.Öğe Doğumunun 140. yılında Neyzen Tevfik (Büyük Taarruz’a bakışı ve çeşitli yönleriyle)(Turkish Studies - Historical Analysis, 2020-01) Yaşar, SelmanMüzisyen ve şair olan Neyzen Tevfik yaşamı boyunca Ney çalması ile ün kazanmış, sonrasında hiciv alanında eserler vermiştir. Milli Mücadele ve Büyük Taarruz'la ilgili şiirler de yazmıştır. Bunların yanısıra birçok bestesi de vardır. Özellikle ney çalmadaki ustalığı ile döneminin aranılan sanatçıları arasında yer almıştır. Neyzen Tevfik, sanatçı kişiliğinin yanında düzenli bir yaşam sürdürememiştir. Mizacı nedeniyle para, makam, mal, mülk vb. hiçbir şeye önem vermemiştir. Hayatı boyunca kendisine bütün kapılar sonuna kadar açılmasına rağmen bunların hiçbirini istememiştir. Yaşamı süresince verdiği eserler, yaşadığı olaylar dilden dile yayılmış ve halk tarafından tanınmıştır. Bunun sonucunda Neyzen Tevfik ismi Türk milletinin hafızasında yer etmiştir. Babasının memuriyeti dolayısıyla Bodrum’da doğan Neyzen Tevfik, Türk edebiyat ve sanatının önde gelen sanatçılarından biridir. Hem şiir yazan bir şair hem de ney çalan bir müzisyendir. Yaşadığı dönemde, şiirlerinin yanısıra ney çalmadaki ünü tüm ülkeye yayılmıştır. Yaşamı ve verdiği eserleriyle Türk halkının gönlünde taht kurmuştur. Yaşadığı dönem boyunca çeşitli rahatsızlıklar geçirmiş, sağlık problemleri nedeniyle bir süre akıl hastanesinde dahi kalmıştır. İçkiye bağımlılığı nedeniyle düzenli bir hayat sürememiştir. Parasız kalmış, sokaklarda yatmış, bir oraya bir buraya savrulmuştur. Şiirleri ve ney çalmadaki ustalığı ile herkes tarafından sevilmiş, şiirlerinde birçok kişiyi eleştirmesine rağmen çevresindeki insanların sayısı azalmamıştır. Paraya önem vermediğinden dolayı parasız kalmış, kendisine çevresinden birçok yardım yapılmasına rağmen elindeki paraları, üzerindeki giysileri çevresindekilere, ihtiyaç sahiplerine dağıtmıştır. Atatürk’ün huzurunda ney çalan, Milli Mücadele’ye ve Büyük Taarruza yakından şahit olan Neyzen Tevfik, Atatürk ve Büyük Taarruz ile ilgili de şiir yazmıştır. Şairliğinin yanısıra ince bir ruha sahip olan Neyzen, hayvanları çok sevmiş, hatta bunlardan biri için bir cenaze töreni bile düzenlemiştir. Kendisine evler, konaklar tahsis edilmesine rağmen bunların hiçbirini kabul etmeyen Neyzen Tevfik, sokaklarda yaşamış, cami avlularında, kahvehanelerde yatmış, yaşamı boyunca birçok kişiyle ve birçok olayla karşılaşmış, yaşamı ve eserleriyle halkın kendisine olan sevgisi artmıştır. Şiirleri, nükteleri ve ney çalmadaki ustalığı ile Türk edebiyatı ve sanatında önemli bir yeri olan Neyzen Tevfik, aradan bunca zaman geçmesine rağmen hala unutulmamış, eserleri ve nükteleri dilden dile yayılmıştır.Öğe Birinci TBMM'de Siirt milletvekilleri ve meclis faaliyetleri(Batman Üniversitesi, 2019-01-14) Yılmaz, Nergiz; İdem, TekinBu tez çalışmanın konusu, I. Yasama dönemi olan 1920-1923 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki Siirt Milletvekillerinin Meclis Faaliyetleridir. Araştırma ile I. Yasama döneminde görev yapmış olan Siirt Milletvekillerinin özgeçmişleri; Meclisteki teklif, takrir, söz alma gibi faaliyetleri ile kendi bölgeleri ve ülke geneline olan katkılarının ortaya konulması amaçlanmıştır. Tez çalışması 1920-1923 yılları arasındaki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Birinci yasama dönemini ihtiva etmektedir. Bu dönemde TBMM’ye Siirt’ten 1’i Son Osmanlı Meclis’i Mebusan’dan, 5’i de 19 Mart 1920 tarihli seçim beyannamesi ile seçilmek üzere 6 milletvekili gönderilmiştir. Bu milletvekilleri içerisinde Mustafa Sabri Bey’in diğer milletvekillerine göre daha aktif olduğu görülmüştür. Birinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Siirt’i temsil eden milletvekilleri Meclis’te çeşitli konular üzerine yaptıkları konuşmalarla, vermiş oldukları kanun teklifleri, yazılı ve sözlü önergelerle fikirlerini ortaya koymuşlardır. Milletvekillerinin içinde bulundukları komisyonlar, katıldıkları heyetler, üzerlerinde bulundurdukları çeşitli üyelikler ve yürüttükleri vazifeler de olmuştur. Ayrıca milletvekillerin Milli Mücadele’nin zafere ulaşabilmesi için her türlü desteği verdikleri görülmüştür. Araştırmanın sonucunda Siirt Milletvekillerinin Türkiye ve Siirt’i ilgilendiren pek çok konuda önerge ve kanun teklifi verdikleri, Meclis tartışmalarına aktif olarak katıldıkları tespit edilmiştir.Öğe Mustafa Şekip Tunç ve Dergâh Dergisi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-05-23) Demirhan, Salih; Özteke, FahriMustafa Şekip Tunç (1886-1958), Türkiye’de felsefe ve psikoloji bilimlerinin kurumsal bir kimlik kazanmasında öncü isimlerden biri olmayı başarmıştır. Yaşamı boyunca hangi koşullar altında olursa olsun elinden kalemini hiç düşürmedi. Birçok telif eser ve çeviri çalışmasının altında imzası bulundu. Bu yolla felsefe ve psikoloji alanlarında dünyaca tanındı. İyi bir gözlemci ve çok dikkatli bir araştırmacı olan Tunç, sanata olan ilgisi ile de dikkatleri üzerine çekti. Onun yaşamındaki kırılma anlarından biri de vatansever entelektüellerin buluşma yeri olan Dergâh dergisi kadrosuna katılması oldu. Tunç, Dergâha omuz vermesiyle Millî Mücadele yıllarında hem safını belli etmiş hem de o kaotik ortamda ülkedeki kültür faaliyetlerinin sürmesine katkıda sağlamıştır. Bu çalışmada, Tunç’un Dergâh ’ta yayımlanmış makalelerinden onun düşünce dünyasına dair ipuçları yakalayabilmemize doğrudan yardımcı olacak en temel yazılarının bir bölümü günümüz Türkçesine aktarılmıştır. Bu makalelerin kritiği yapılarak onun yeni toplumun inşasında nasıl bir yol haritası çizilmesi gerektiğine dair fikirleri ele alındı. Tunç’un modern değerlerle Türk-İslam kültürünü harmanlayarak ananeye dayalı kalkınma reçeteleri sunduğu vurgulandı.Öğe Mustafa Şekip Tunç ve Dergâh dergisi(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-05-23) Demirhan, Salih; Özteke, FahriMustafa Şekip Tunç (1886-1958), Türkiye’de felsefe ve psikoloji bilimlerinin kurumsal bir kimlik kazanmasında öncü isimlerden biri olmayı başarmıştır. Yaşamı boyunca hangi koşullar altında olursa olsun elinden kalemini hiç düşürmedi. Birçok telif eser ve çeviri çalışmasının altında imzası bulundu. Bu yolla felsefe ve psikoloji alanlarında dünyaca tanındı. İyi bir gözlemci ve çok dikkatli bir araştırmacı olan Tunç, sanata olan ilgisi ile de dikkatleri üzerine çekti. Onun yaşamındaki kırılma anlarından biri de vatansever entelektüellerin buluşma yeri olan Dergâh dergisi kadrosuna katılması oldu. Tunç, Dergâha omuz vermesiyle Millî Mücadele yıllarında hem safını belli etmiş hem de o kaotik ortamda ülkedeki kültür faaliyetlerinin sürmesine katkıda sağlamıştır. Bu çalışmada, Tunç’un Dergâh ’ta yayımlanmış makalelerinden onun düşünce dünyasına dair ipuçları yakalayabilmemize doğrudan yardımcı olacak en temel yazılarının bir bölümü günümüz Türkçesine aktarılmıştır. Bu makalelerin kritiği yapılarak onun yeni toplumun inşasında nasıl bir yol haritası çizilmesi gerektiğine dair fikirleri ele alındı. Tunç’un modern değerlerle Türk-İslam kültürünü harmanlayarak ananeye dayalı kalkınma reçeteleri sunduğu vurgulandı.