Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Öğe
    Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde Solidarist Korporatizmin Türk sosyal hayatına yansıması
    (Turkish Studies, 2013-08) İlyas, Ahmet; Kızılkaya, Oktay
    XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı/Türk aydınları, devlet ve toplum yapısında meydana gelen çöküşü durdurmak için çareler aramışlardır. Bahsi geçen çöküşü durdurmak için başvurulan çarelerden biri, Fransa’da ortaya çıkan, toplum ve devletin yapısı nasıl olmalıdır? Sorusuna çözüm arayan Solidarizm(Dayanışmacılık) fikir akımıdır. Bu fikir akımı Fransa’da etkili olduğu gibi Osmanlı Devleti ve birçok ülkede kendine taraftar bulmuştur. XIX. Yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti’nde meydana gelen reform hareketlerinde Fransa, örnek alınan bir ülke olmuştur. Bundan dolayı Fransa’da ortaya çıkan Solidarizm kısa bir süre sonra Osmanlı/Türk aydınlarının fikri yapısını etkilemiştir. Solidarizmin, dinsel, etnik, mezhep vb. birçok çeşidine bahsi geçen dönem dünyasında rastlanmaktadır. Osmanlı Devleti’nin son dönemine damgasını vuran, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin fikri alt yapısının şekillenmesinde Solidarizmin etkisi büyük olmuştur. Kuruluş aşamasında Türkiye Cumhuriyeti’nin fikri alt yapısının şekillenmesinde de Solidarizmin etkisini görmek mümkündür. Cumhuriyetin ilk yıllarında Solidarizmin ilke edindiği fikirlerin, sosyal ve devlet hayatında ihtiyacı tam olarak akımı olarak karşılamadığı anlaşıldığından, Korporatizmin(devlet ve toplum hayatında işbirliği) ilkelerine de başvurulmuştur. Böylece yeni cumhuriyetin fikirsel alt yapısı, Solidarist Korporatizm olarak kendini göstermiştir. Bu fikirsel alt yapı, sosyal yapı ve devletin işbirliği halinde kalkınması hedeflenmiştir. Bu çalışmada, Solidarizm ve Korporatizm fikir akımlarının, Osmanlı Devleti ve aydınları üzerinde olan etkisi açıklanmıştır. Bu akımların, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk döneminde, devlet ve sosyal yapının düzenlenmesinde yapılan anayasal çalışmalara olan katkısı incelenmiştir.
  • Öğe
    1927 nüfus sayım sonuçlarına göre Urfa nüfusunun genel yapısı ve özelliği
    (Türk İslâm Medeniyeti İlmi Araştırmalar Enstitüsü, 2017) İlyas, Ahmet
    Bu çalışmanın amacı, Cumhuriyet Türkiye"sinin ilk nüfus sayımı olan 1927 nüfus sayımını Urfa özelinde incelemektedir. Çalışmanın ilginç ve kayda değer olmasının en temel özelliği nüfus sayımı yapılırken ilk defa sayım memurları, vatandaşa nüfusun ana yapısını öğrenmek için Merkezi İstatistik Dairesi tarafından hazırlanan soruları sormasıdır. Bu soruların hazırlanmasının ana gayesi, nüfusun genel yapısını öğrenmektir. Bu sorulara verilen cevaplarca oluşturulan istatistiki bilgiler çalışmanın amacına hizmet etmektedir. Çünkü yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti"nin ulus-devlet inşasını oluşturmak, hızlandırmak ve devletin yükleneceği siyasi ve sosyal politikalara olanak hazırlamak nüfusun özelliklerini bilmek ile eşdeğerdir. Çalışmanın ana gövdesi olan Urfa, Osmanlı Devleti"nde Halep"e bağlı önemli bir ticaret ve kültür vilayeti olarak biliniyordu. XIII. yüzyılda yayınlanan bir belgede Urfa nüfusu 35 bin olarak belirtilmekteydi. Dahası Osmanlı Devleti"nin ilk nüfus sayımı olan 1831 tarihli genel nüfus sayımında Urfa"nın nüfusu 45 bindi. Cumhuriyet"in ilanından sonra Urfa için 1927 yılında gerçekleşen nüfus sayımı önemliydi. Çünkü nüfusun yapısı, niteliği dahası sahip olduğu makro ve mikro potansiyelin tespit edilmesi gerekiyordu. Özellikle birçok şehirde genç nüfusun sayısı ve oranı az iken, Urfa sahip olduğu genç nüfus sayesinde çalışma gücüne önemli destek vereceği gözlendi. Diğer taraftan bu sayım gösterdi ki Urfa şehri Türk-İslâm geleneğinin önemli bir mirasçısıydı.