Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 10 / 11
  • Öğe
    Sınıf öğretmenlerinin rekreasyonel faaliyetlere katılımlarını engelleyen faktörlerin belirlenmesi(Batman ili örneği)
    (Batman Üniversitesi, 2019-03-14) Arslan, Mustafa; Çelik, Nuri Muhammet
    Bu araştırmanın amacı; Sınıf Öğretmenlerinin Rekreasyonel Faaliyetlere Katılımlarını Engelleyen Faktörlerin Belirlenmesine yöneliktir. Araştırmanın evrenini, Batman ilinde görev yapan öğretmenler 155 kadın ve 243 erkek sınıf öğretmeni olmak üzere toplam 398 kişi oluşturmaktadır. Yapılan çalışmada, betimsel tarama yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan veri toplama aracı 2 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, katılımcılarının demografik bilgilerini ve rekreasyonel eğilimlerini belirlemeye yönelik sorulara yer verilmiştir. İkinci bölümde ise Alexandris ve Carrol (1997) tarafından geliştirilen, “Boş Zaman Engelleri” ölçeği 20 madde ve 6 alt boyuttan oluşmaktadır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde ve hesaplanmasında SPSS 22 IBM istatistik paket program kullanılmıştır. Veriler ortalama ve standart sapma olarak özetlenmiştir. Verilerin normallik sınaması OneSample Kolmogorov-Smirnov testi ile test edilmiş olup verilerin normal dağılım gösterdiği tespit edilmiştir. Bağımsız guruplar arasındaki farklılık ise bağımsız guruplarda T testi ve One Way ANOVA testi ile analiz edilmiştir. Yapılan çalışmada sınıf öğretmenlerinin rekreasyonel faaliyetlere katılımını engelleyen faktörleri incelediğimizde uygulamış olduğumuz anketteki demografik bilgilerle, alt boyu toplam puanları arasında değişkenlere göre farklılıklar ortaya çıktığı saptanmıştır.
  • Öğe
    Öğretmenlerinin kişilik özellikleri ile önyargıları arasındaki ilişki
    (Batman Üniversitesi, 2021-06-30) Yıldırım, Muhammet; Üstüner, Mehmet
    Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin kişilik özellikleri ile önyargıları arasındaki ilişkiyi incelemektir. İlişkisel tarama modelinde yapılan bu araştırmada, Siirt İli Merkez İlçesindeki 2019-2020 yılında ortaokul ve liseler de görev yapan toplam 1282 öğretmen arasında ulaşılan 236 öğretmen araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Araştırmada öğretmenlerin, önyargı düzeylerini belirlemek amacıyla toplam 28 maddeden oluşan, “Önyargı ölçeği” ile kişilik özelliklerini belirlemek amacıyla 44 maddeden oluşan “Beş Faktör Kişilik Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre öğretmenler; “Önyargı Ölçeği’nin” “Yöneticiye Karşı Önyargı”, Veliye Karşı Önyargı” ve “Öğretmene Karşı Önyargı” alt boyutlarında önyargı düzeylerini “Çok Az Katılıyorum” düzeyinde belirtmişlerdir. “Öğrenciye Karşı Önyargı” boyutu düzeyleri ortalaması ise orta düzeyde bulgulanmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlerin “Beş faktör Kişilik Ölçeğindeki” “Dışadönüklük”, “Uyumluluk”, “Sorumluluk” ve “Açıklık” boyutlarında ki kişilik özellikleri ortalamaları “yüksek” olarak bulunurken, “Nevrotiklik” kişilik özelliği boyutu ortalaması “orta düzey” olduğu bulgulanmıştır Öğretmenlerin “Dışadönüklük”, “Uyumluluk”, “Sorumluluk” ve “Açıklık” kişilik özellikleri ile önyargıları arasında düşük düzeyde negatif yönde anlamlı ilişki bulunurken; kişilik özelliklerinden “Nevrotiklik” boyutu ile önyargı arasında pozitif yönde düşük düzeyde anlamlı ilişki olduğu görülmüştür. Çalışmaya katılan öğretmenlerin Beş Faktörlü Kişilik Özelliklerinden almış oldukları puanlar incelendiğinde, öğretmenler dışadönüklük, sorumluluk, uyumluluk ve açıklık gibi kişilik özelliklerinin yüksek derecede gösterdiklerini düşünmektedirler. Nevrotiklik boyutuna bakıldığında, öğretmenler düşük düzeyde nevrotik kişilik özelliklerine sahip olduklarına inanmaktadırlar. Öğretmenlerin önyargı hakkındaki düşüncelerine baktığımızda, çalışmaya katılan öğretmenlerin yöneticiye, öğretmene ve ebeveyne karşı düşük önyargı seviyelerine sahip olduklarını, öğrenciye karşı önyargılarının orta düzeyde olduğunu belirtmişlerdir.
  • Öğe
    Batman ilinde görev yapan beden eğitimi ve spor öğretmenlerin boş zaman alışkanlıklarının araştırılması
    (Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019-06-28) Biçimli, Ahmet Cemil; Gülnar, Ubeyde
    Bu çalışma Batman ilinde görev yapan öğretmenlerin boş zaman değerlendirme alışkanlıklarının belirlenmesi amacıyla hazırlanmıştır. Araştırma evrenini 2018--2019 yılları arasında Batman ilinde görev yapan 211 Beden Eğitimi ve Spor öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada tüm evrene ulaşılmaya çalışılmış ancak 200 öğretmene ulaşılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak; katılımcıların demografik bilgilerini belirlemeye yönelik sorular, rekreatif aktivite katılım ölçeği kullanılmıştır. Araştırmamızda istatiksel analizler SPSS 22.0 paket programında yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde frekans, yüzde, bağımsız gruplar t-testi ANOVA ve Tukey çoklu karşılaştırma testleri kullanılmıştır. Yapılan anket araştırması sonucunda boş zaman aktivitelerinin yaptığı etkilere yönelik verdikleri cevaplara bakıldığında kişilerde mutlu edici, dinlendirici ve eğitici gibi olumlu yönlerde etkiler yaptığıdır; kişileri iş doyumu ve heyecan verme yönünden ise etkilemediği ortaya çıkmıştır. Boş zaman aktivitelerinin katılımcıların yaş ve medeni durumuna göre değişmediği ancak yaş arttıkça aktiviteye katılım sayısında azalma olduğu, erkeklerin aktiviteyi daha çok tercih ettikleri görülmektedir. Ayrıca boş zamanlarda yapılan etkinlikler alt boyutu ile boş zaman etkinliklerine katılım şekilleri alt boyutları arasında erkeklerin kadınlara göre daha yüksek puan aldıkları, yani daha olumlu etkiler bıraktığı anlaşılmıştır. Öğretmenlerin medeni durum, yaş ve çocuk sayısına göre boş zaman değerlendirme ölçeği toplam puanları ile alt boyutları arasında anlamlı bir fark olmadığı görülmektedir.
  • Öğe
    Batman ili merkez okullarında görev yapan öğretmenlerin günlük ortalama adım sayısının akıllı mobil telefonlarında yüklü adımsayar programı ile araştırılması
    (Batman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020-06-12) Savdi, Mehmet Salih; Yıldız, Mehmet Emin
    Bu araştırmanın amacı; Batman ili merkez okullarında görev yapan öğretmenlerin günlük ortalama adım sayılarının, akıllı mobil telefonlarında yüklü adımsayar programı ile tespit ederek öğretmenlerin fiziksel aktivite düzeylerini belirlemektir. Bu araştırma ilişkisel tarama modeline göre yapıldı. Araştırma sürecinde Batman Üniversitesi Etik Komisyonundan onay alındı. Araştırma örneklemi; Ekim 2018 itibari ile en az bir yıl Batman il merkezine bağlı kamu okullarında görev yapan öğretmenlerden oluşturuldu. Katılımcıların 282’si (%57,1) erkek, 212’si (%42,9) kadın olmak üzere çalışma kapsamında verisi alınan katılımcı sayısı toplamı 494 (%100)’dür. Öğretmenlerin %38,9’u egzersiz yapmamaktadır. %23,7’si 60 dk, %9,3’ü 90 dk, %12,1’i 120 dk ve %16,0’ı da 150 dk ve üzeri egzersiz yapmaktadır. Öğretmenlerin %91,5’i akıllı mobil telefon sahip iken, %8,5’i akıllı mobil telefon sahibi değildir. Akıllı mobil telefon sahibi olanların; %33,4’ü Samsung, %35,2’si İphone, %14,4’ü Huawei, %10,4’ü Xiaomi ve %6,6’sı da diğer marka akıllı mobil telefon kullanmaktadırlar. Öğretmenlerin %68,8’inin telefonunda adımsayar programı var iken, %31,2’sinde adımsayar programı yoktur. Öğretmenlerin, %35,8’i ortalama günlük adım sayısı 5000’in altında ve sadece %9,8’i tavsiye edilen 10.000 adım sayısını aştığı tespit edildi. Erkek öğretmenlerin kadın öğretmenlere göre, bir yılda ortalama günlük adım sayısı daha yüksek bulundu (sırasıyla 6728±2408 ve 5793±2435). Yılda ortalama günlük adım sayısına (6306±2459) en yakın değer, Mayıs ayında (6857±2834) kaydedildi. Adımsayar programını takip etme sıklığı arttıkça adım sayısı da artmaktadır. Haftalık egzersiz süresi arttıkça hastaneye başvurma sıklığı azalmaktadır. Adım sayısı arttıkça hastaneye başvuru sıklığı da azalmaktadır. Tüm yıla ait ortalama günlük adım sayısını elde etmenin zor olduğu durumlarda, tüm yıldaki ortalama günlük adım sayısı ile en yüksek düzeyde orantılı ay olarak tespit edilen Mayıs ayındaki ortalama günlük adım sayısı kullanılabilir. Bireylerin ve grupların ortalama günlük adım sayılarının tespiti ve uzun süreli takibi ile fiziksel aktivite düzeyi ve değişimi belirlenebilir.
  • Öğe
    Acıpayam ilçesinde milli eğitime bağlı okullarda çalışan öğretmenlerde gürültü algısı ve gürültünün dikkat dağınıklığı üzerine etkisinin belirlenmesi
    (Batman Üniversitesi, 2022-12-31) Aygün, Hatice; Yıldırım, Belgin; Çakır, Orhan
    Amaç: Öğretmenlerde Gürültü Algısı ve Gürültünün Dikkat Dağınıklığı Üzerine Etkisinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Gürültünün okullarda eğitim ve öğrenime etkisine dikkat çekilerek önlem alınmasının sağlanması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmanın, Denizli ili Acıpayam ilçesinde, 2021-2022 öğretim yılı güz ve bahar döneminde ‘İlkokullarda’ görevine devam eden toplam 83 öğretmen ile yapılması planlanmıştır. Çalışmada, örneklem seçimine gidilmemiştir. Örneklemin tamamına ulaşılmıştır. Çalışma sonunda verilerin girilmesinde SPSS 22.0 programı kullanılmıştır. Araştırma verilerinin değerlendirilmesinde; Temel istatistiksel analizler yüzde, ortalama, t testi, ki kare, onewayanoava, korelasyon kullanılmıştır. Bulgular: Ders sırasında yapılan gürültü ölçüm sonuçlarına göre sınıflarda ortalama gürültü düzeyinin 60-63db(A); koridorda 55-56dB(A); okul bahçesi 51-59 dB(A) aralığında olduğu tespit edilmiştir. Teneffüste ölçülen ortalama gürültü düzeyi ise sınıfta 81-85 dB(A); koridorda 78-82 dB(A); ve okul bahçesinde 76-79 dB(A) olarak bulunmuştur. Öğretmenlerin anket ortalama puanları 38,265 bulunmuştur. Sonuç: Öğretmenlerin dikkat dağınıklığı algısı ile cinsiyet arasında istatistiksel yönden anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p=0.16). Öğretmenlerin gürültü algısı ile dikkat dağınıklığı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır (p=0,01). Dikkat dağınıklığı algısı ile eğitim düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p=0,36). Öğretmenlerin anket ortalama puanları 38,265 bulunmuştur. Öğretmenlere yapılan Dikkat Dağınıklığı Ölçüm Testi sonuçları yüksek dikkat dağınıklığı puanlarının altındadır.
  • Öğe
    Ortaokul öğretmenlerinin serbest zamanlarında spor faaliyetlerine katılımları ile öz güven arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-06-13) Güden, Süleyman; Aktaş, Samet
    Bu çalışma, ortaokullarda görev yapan öğretmenlerin serbest zamanlarda sportif faaliyetlere katılımı ile özgüvenleri arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Araştırmada öğretmenlerin mesleki deneyimi, branşı ve serbest zaman faaliyetlerine katılma sıklığı gibi faktörler üzerinde durulmuştur. Araştırmanın evreni, Viranşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı 938 ortaokul öğretmeninden oluşmaktadır ve örneklem olarak 408 katılımcı seçilmiştir. Veri toplamak için kişisel bilgi formu, Serbest Zaman Doyum Ölçeği ve Sürekli Sportif Kendine Güven Ölçeği kullanılmıştır. İstatistiksel analizler SPSS 23 yazılımı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Verilerin normal dağılım sergilediği gözlemlenmiş ve ilişkili analizlerde korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Anlamlılık düzeyi 0,05 olarak belirlenmiştir. Sürekli Sportif Kendine Güven ölçeğinin iç tutarlılığı oldukça yüksektir (0,963), bu da ölçeğin güvenilir bir şekilde ölçüm yaptığını göstermektedir. Ölçeklerin cinsiyet bazında karşılaştırılması sonuçlarına göre, psikolojik, sosyal, fizyolojik ve estetik boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir (sırasıyla p = 0,21, p = 0,23, p = 0,04, p = 0,20). Ancak eğitimsel ve rahatlama boyutları arasında anlamlı farklar bulunmuştur (sırasıyla p = 0,00, p = 0,04). Sonuç olarak, öğretmenlerin düzenli olarak serbest zaman aktivitelerine katılımının genel yaşam doyumlarını ve sürekli sportif kendine güven algılarını artırabileceği sonucuna varılmıştır. Bu çalışma, öğretmenlerin spor faaliyetlerine katılımının önemini vurgulamakta ve öğretmenlerin refahlarını artırmak için etkili bir strateji olarak öne çıkmaktadır.
  • Öğe
    Öğretmenlerde işe bağlılık ve tükenmişlik arası ilişkide iş sağlığı okuryazarlığının aracı rolü
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-09-16) Velioğlu, Mehmet Veysi; Balsak, Habip
    Giriş: Öğretmenlik mesleği, bireylerin akademik ve kişisel gelişiminde kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, öğretmenlerin aşırı iş yükü, stres, çalışma ortamlarındaki koşulların yetersizliği gibi etkenler, tükenmişlik sendromunun yaygınlaşmasına; dolayısıyla bu durum da öğrencilerin akademik başarıları üzerinde olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, öğretmenlerin işe bağlılık ve tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkiyi inceleyerek iş sağlığı okuryazarlığının bu ilişki üzerindeki aracı rolünü belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışma, kesitsel tanımlayıcı türde bir araştırmadır. Çalışmanın evrenini, Batman ilinde Milli eğitim Müdürlüğün’e bağlı okullarda görev yapan öğretmenler oluşturmaktadır. 9 Şubat 2024 tarihi itibariyle il milli eğitim müdürlüğünden alınan verilere göre Batman’da eğitim öğretim hizmeti veren toplam öğretmen sayısı 9.144’tü. Çalışmaya başlamadan önce Epi İnfo Paket Programı (Version7) kullanılarak en az 384 kişiye ulaşılması hedeflenmiştir. Katılımcılara, 17 sorudan oluşan sosyo demografik sorularla İşe Tutulma Ölçeği Kısa Formu (UWES-6), Tükenmişlik Ölçeği Kısa Formu (TÖKF) ve İş Sağlığı Okuryazarlığı Ölçeği uygulanmıştır. Araştırmanın verileri 425 katılımcının ölçeklere verdikleri yanıtlardan elde edilmiştir. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 36,56±7.90, iş sağlığı okuryazarlığı indeksi puan ortalaması 87,15±13,96, tükenmişlik ölçeği toplam puan indeksi ortalaması 33,25±12,69, işe bağlılık ölçeği toplam puan ortalaması ise 26,15±6,48 olarak tespit edilmiştir. İşe bağlı tükenmişlik, iş sağlığı okuryazarlığı ve işe bağlılığın anlamlı yordayıcısı iken aynı zamanda iş sağlığı okuryazarlığı da işe bağlılığın anlamlı yordayıcısı olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Öğretmenlerde işe bağlı tükenmişliğin iş sağlığı okuryazarlığını anlamlı düzeyde yordadığı görülmüştür (β= -0.18, p < .001). İşe bağlı tükenmişlik puanı, iş sağlığı okuryazarlığı puan varyansının % 3’ünü açıklamaktadır (R2: 0.032; P<0.01). Çıktı değişken olarak işe bağlılık; iş sağlığı okuryazarlığı (β= 0.34, p< .001) ve işe bağlı tükenmişlik (β= -0.38, p < .001) tarafından anlamlı düzeyde yordanmaktadır. Öğretmenlerde iş sağlığı okuryazarlığı ve işe bağlı tükenmişlikle birlikte işe bağlılık puanındaki varyansın % 31’ini açıklamaktadır (R2: 0.307; P<0.01). Sonuç: Elde edilen verilere göre çalışanlarda İSO’nın arttırılması, çalışanların tükenmişliğinin azaltılması ve işe bağlılıklarının arttırılmasının etkili bir yolu olduğunu göstermektedir.
  • Öğe
    Öğretmenlerin iş performanslarının yordayıcıları olarak mesleki stres ve mesleki dayanıklılık
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-03-05) Şimşek, Veysel; Dilekçi, Ümit
    Mevcut araştırma öğretmenlerde algılanan mesleki stres, mesleki dayanıklılık ve iş performansı düzeylerini ve öğretmenlerin stres ve dayanıklılık düzeylerinin iş performansını yordama gücünü ortaya koymaktadır. 2024-2025 eğitim ve öğretim yılında Batman ili genelinde görev yapan öğretmenler araştırmanın evrenini, söz konusu evrenden uygun örnekleme yöntemi ile ulaşılan 512 öğretmen ise örneklemini oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Demografik Bilgi Formu”, “Öğretmen İş Performansı Ölçeği”, “Algılanan Mesleki Stres Ölçeği” ve “Öğretmen Mesleki Dayanıklılık Ölçeği” kullanılmıştır. Kullanılan ölçme araçlarının daha önce öğretmen örneklemleri üzerinde geçerlik ve güvenirliği kanıtlanmış olduğundan mevcut araştırmada yapı geçerlikleri doğrulayıcı faktör analizi (DFA) ile ortaya konmuştur. Güvenirlik kapsamında ise Crıonbach’s Alpha iç tutarlılık katsayısı hesaplanmıştır. Elde edilen bulgular, ölçeklerin geçerlik ve güvenirlik ölçütlerini karşıladığını göstermiştir. Araştırma amacı doğrultusunda nicel araştırma yöntemlerinden betimsel ve ilişkisel tarama modelleri benimsenmiştir. Veri analizinden önce veri setinin dağılımı kontrol edilmiş ve normal dağılım varsayımının karşılanmadığı değerlendirilmiştir. Bu nedenle, uç değerler kutu grafiği yöntemi ile belirlenmiş ve 14 katılımcıya ait veri analiz dışı tutulmuştur. Betimsel istatistikler kapsamında minimum, maksimum, aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri; karşılıklı ilişkileri ortaya koymak amacıyla Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Katsayısı ve yordayıcı ilişkileri ortaya koymak amacıyla yapısal eşitlik modellemesi (YEM) kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, katılımcıların araştırma değişkenlerine yönelik algıları nispeten olumlu olup algılanan mesleki stres ile öğretmen iş performansı arasında istatistiksel olarak anlamlı, negatif yönde ve düşük düzeyde; öğretmen mesleki dayanıklılığı ile iş performansı arasında istatistiksel olarak anlamlı, pozitif yönde ve orta düzeyde ilişkiler mevcuttur. Algılanan mesleki stres ve mesleki dayanıklılık değişkenleri öğretmen iş performansını istatistiksel olarak anlamlı bir biçimde yordamaktadır. Elde edilen bulgular mevcut alanyazın temelinde tartışılmış ve bulgulara dayalı olarak uygulayıcılara, araştırmacılara ve politika yapıcılara birtakım öneriler sunulmuştur.
  • Öğe
    Beden eğitimi ve spor öğretmenleri ile farklı branş öğretmenlerinin engelli bireylere yönelik algılarının incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-12-26) Gördegir, Hamit; Şahbudak, Murat
    Bu araştırmanın amacı Beden Eğitimi ve Spor öğretmenleri ile diğer branş öğretmenlerinin engelli bireylere yönelik algılarını ortaya çıkarmak ve çeşitli demografik değişkenler bağlamında karşılaştırmaktır. Nicel yöntemde kurgulanan araştırmada betimsel tarama ve nedensel karşılaştırma olmak üzere iki farklı desenden faydalanılmıştır. Araştırmanın evreni Batman il merkezinde görevli 8,629 öğretmenden; örneklemi ise bu evrenden uygun örnekleme yöntemi ile ulaşılan 399 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırmada veri toplamak için “Demografik Bilgi Formu” ve “Engelli Bireylere Yönelik Algı Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan ölçek formu daha önce geçerlik ve güvenirliği ortaya konmuş bir ölçme aracı olmakla birlikte, mevcut araştırma kapsamında da ölçeğin geçerlik ve güvenirlik analizleri yürütülmüştür. Bu bağlamda, Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) ve Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayılarına başvurulmuştur. Veri analizinden önce veri setinin dağılımı çarpıklık-basıklık değerleri ile kontrol edilmiş ve verinin normal dağılım varsayımını karşılamadığı görülmüştür. Bu nedenle, kutu grafikleri ile uç değerler tespit edilmiştir. Analiz neticesinde 18 katılımcıya ait veri analiz dışında tutulmuş ve verinin normal dağılım sergilediği görülmüştür. Bu nedenle araştırma analizleri 381 katılımcıdan elde edilen veri ile yürütülmüştür. Analizin yürütüldüğü veri seti içerisinde 85 Beden Eğitimi ve Spor öğretmeni yer almaktadır. Betimsel istatistikler kapsamında frekans, yüzdelik, minimum, maksimum, aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri hesaplanmıştır. Demografik değişkenler açısından yapılan karşılaştırmalarda t-testi ve ANOVA testlerine başvurulmuş; kıdem ve yaş değişkenleri için ise korelasyon analizi yürütülmüştür. Araştırma bulguları şu şekilde özetlenebilir. BES öğretmenlerinin benimsemek boyutu ve ölçek genelinde “Katılıyorum”; farkındalık, bireysel destek ve toplumsal çevre boyutlarında “Kararsızım”; genel olarak öğretmenlerin ise “benimsemek” boyutunda “Katılıyorum”; “farkındalık”, “bireysel destek”, “toplumsal çevre” boyutlarında ve ölçek genelinde “Kararsızım” şeklindedir. Beden Eğitimi ve Spor öğretmenleri ile diğer branş öğretmenlerinin algı düzeylerinin istatistiksel olarak anlamlı bir biçimde farklılaşmadığı görülmüştür. Öte yandan, örneklem geneli için yürütülen analizlerde yakın çevrede engelli birey bulunması ve engelliler ile ilgili eğitim alma “farkındalık”; engelli bireylere yönelik yasal düzenlemelerden haberdar olma ise “benimsemek” boyutunda katılımcıların algı düzeylerini istatistiksel olarak anlamlı bir biçimde farklılaştırmaktadır. Ayrıca öğretmenlerin yaşı ile “benimsemek” boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki söz konusudur. Araştırma bulguları alanyazın temelinde tartışılmış ve bulgulara dayalı olarak bazı öneriler getirilmiştir.
  • Öğe
    Batman ilinde görev yapan beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin obezite farkındalık düzeylerinin incelenmesi
    (Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-20) Yıldız, Nurullah; Bilgiç, Murat
    Bu araştırmanın amacı beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin obezite farkındalık düzeylerinin cinsiyet, medeni durum, haftada spor yapılan gün sayısı, eğitim düzeyi, yaş, beden kütle indeksi, çalışılan okul türü, hizmet süresi değişkeni, günde ekran karşısında geçirilen süre gibi değişkenler arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Çalışmanın örneklem grubunu Batman ilinde lise ve ortaokul bünyesinde görev alan 244 beden eğitimi ve spor öğretmeni oluşturmuştur. Çalışmamızda Allen tarafından geliştirilmiş Kafkas ve Özen tarafından Türkçeye ve Türk kültürüne uyarlanması ile geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış olan Obezite Farkındalık Ölçeği (OFÖ) uygulanmıştır. Araştırma sonunda elde edilen verilerin istatistiksel olarak analiz edilmesinde SPSS programı kullanıldı. Verilerin analizinde; aritmetik ortalama ve standart sapma olarak sunuldu. Normallik sınaması için Kolmogorov-Smirnov testi; homojenlik sınaması için Levene testi uygulandı. Normal dağılım göstermeyen veri setleri için çarpıklık ve basıklık değerleri kontrol edildi ve ±2 değeri içinde olan veri setlerinin normal dağılım gösterdiği kabul edildi. Gruplar arası ikili karşılaştırmalarda bağımsız örneklem t testi, ikiden fazla karşılaştırmalarda tek yönlü varyans analizi (One way ANOVA) uygulandı. Farklılığın hangi değişkende olduğunun belirlenmesi için Tukey düzeltme testi kullanıldı. Ölçeğin alt boyutları arasındaki korelasyonun belirlenmesi için Pearson korelasyonu uygulandı. İstatistiksel sonuçlar p<0.05 anlamlılık düzeylerinde değerlendirildi. Cinsiyet, medeni durum, haftada spor yapılan gün sayısı, eğitim düzeyi, yaş, VKİ, çalışılan okul türü, hizmet süresi değişkenine, günde ekran karşısında geçirilen süre ve çocuk sayısı, toplam puan verilerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05). Tukey düzeltme testinin sonucuna göre Beslenme alt boyutunda uygulanan üç çocuk ve üzerinde çocuğa sahip olanlar ile iki çocuklu olanlar arasında üç çocuk ve üzerinde çocuğa sahip olan katılımcılar lehine, günde ekran karşısında geçirilen süre değişkeninde, fiziksel aktivite alt boyutunda ekran karşısında 4 saat zaman geçirenlerle 2 saat ve 1 saat zaman geçirenler arasında 4 saat zaman geçirenler lehine; ölçekten alınan toplam puana göre ise günde 4 saat ekran başında zaman geçirenlerle 3 saat ve 2 saat zaman geçirenler arasında 4 saat zaman geçirenler lehine haftada 4 gün spor yapan katılımcılar ile haftada 3 gün spor yapan katılımcılar arasında haftada 3 gün spor yapan katılımcılar lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p>0.05). Sonuç olarak, beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin obezite farkındalık düzeylerinin alt boyutlarında istatistiksel olarak farklılıklar göstermektedir.