Batman Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Batman, Batman Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Şanlıurfa Kalesi 2020-2023 yılı kazılarında ele geçen bir grup tütün lülesi
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-04-08) Çelebi, Emrah; Kozbe, Gülriz
Lüle, tütün ve benzeri maddelerin içine doldurulup fincan gibi ağzı açık ve yan tarafında deliği bulunan içim aletidir. 17. yüzyılın başında tütün ekiminin Osmanlı topraklarında başlamasıyla lüle vasıtasıyla tütün kahve ile bir arada tüketilmiştir. Çalışmasını tamamladığımız tezde, 2020 yılında Prof. Dr. Gülriz KOZBE tarafından başlatılan Şanlıurfa Kalesi kazılarında çıkarılan bir grup tütün lülesi ele alınmıştır. Kazı çalışmaları halen devam etmekte olup araştırmamız 2020- 2023 yılları arasında ele geçen tütün lüleleri ile sınırlandırılmıştır. Şanlıurfa Kalesi lülelerin tamamı halk tipi lülelerden oluşmaktadır. Çıkarılan 249 adet lüleden parça halde ve tama yakın olanlardan 50 adet lüle çalışmamıza alınmıştır. Lüleler çanak biçimlerine göre basık yuvarlak çanaklı, yuvarlak çanaklı, silindir çanaklı, karinalı çanaklı ve disk çanaklı lüleler olmak üzere beş tip belirlenmiştir. Tütünün Osmanlı’da yaygınlaşması ile tütün içimi için lüle yapımına başlanmış ve atölyeler kurulmuştur. Ancak elimizdeki lülelerin birçoğunda tarih ve usta mührü olmadığı için kesin tarih verilememektedir. Bununla birlikte Şanlıurfa Kalesi lüleleri, hamur rengi, tip ve form özellikleri nedeniyle 17. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasına tarihlenmektedir.
Liselerde çalışan öğretmenlerin iş tatmin düzeyleri ile sanal kaytarma durumları arasındaki ilişkinin incelenmesi (Şanlıurfa örneği)
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-02-25) Kılıç, Eyyup; Elitok, Yavuz
Çalışma, öğretmenlerin iş tatmini ile sanal kaytarma davranışları arasındaki ilişkiyi analiz ederek hem bireysel hem de örgütsel düzeyde önemli katkılar sunmayı hedeflemektedir. Araştırma, öğretmenlerin iş tatmini düzeyleri ile sanal kaytarma davranışları arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamıştır.
Araştırmada veri toplama aracı olarak Örücü ve Yıldız (2014) tarafından geliştirilen Sanal Kaytarma Ölçeği ile Baycan (1985) tarafından geliştirilen Minnesota İş Tatmini Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 26 veri analiz paketi uygulanmıştır. Verilerin normal dağılıma uygun olup olmadığını belirlemek amacıyla basıklık ve çarpıklık değerleri incelenmiş ve normal dağılıma uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu doğrultuda, analizlerde parametrik yöntemler tercih edilmiştir. İkili değişkenler arasındaki ilişkiler Pearson Moment Çarpımı Korelasyon yöntemiyle değerlendirilmiş, grup karşılaştırmaları için t testi ve ANOVA testleri kullanılmıştır. ANOVA testi sonucunda anlamlı farklılık bulunan durumlarda Posthoc testleri uyglanmıştır.
Araştırma sonuçları, iş tatmini ile sanal kaytarma davranışları arasında anlamlı bir ilişki olmadığını göstermiştir. Ancak, bu iki değişkenin belirli demografik ve mesleki özellikler açısından farklılık gösterip göstermediği detaylı bir şekilde incelenmiştir. Cinsiyet, medeni durum ve eğitim durumu değişkenlerine göre iş tatmini ve sanal kaytarma davranışları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Bununla birlikte; yaş, kariyer basamağı ve okul türü değişkenlerine göre anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Bu bulgular, iş tatmini ve sanal kaytarma davranışlarının bazı demografik ve mesleki değişkenlere bağlı olarak farklılık gösterebildiğini ortaya koymaktadır. Sonuç olarak; bu araştırma, iş tatmini ile sanal kaytarma arasındaki ilişkiye dair literatüre katkıda bulunacağı düşünülmektedir. Eğitim yöneticileri ve politika yapıcılar için bu bulgular, öğretmenlerin iş tatminini artırmaya ve sanal kaytarma davranışlarını azaltmaya yönelik stratejiler geliştirilmesinde rehberlik edebilir.
Sason orijinli Fritillaria Imperialis ekstrelerinin gümüş nanopartiküllerle enkapsülasyonu, karakterizasyonu, antimikrobiyal ve antioksidan etkilerinin araştırılması
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-08-25) Çiftçi, Rıfat; Özdemir, Oğuzhan; Erten, Füsun
Son yıllarda artan ilaç direnci, doğal kaynaklardan geleneksel ilaçların keşfine olan ilgiyi yeniden canlandırmıştır. Fritillaria cinsi bitkiler, zengin biyoaktif bileşenleriyle her geçen gün dikkat çekmektedir. Bu bitkiler, antiinflamatuar, antitussif, nöroprotektif ve antitümör aktivitelere sahip olan çeşitli bileşikler içerir. Tasarlanmış nanopartiküller (NP'ler), antibakteriyel etkileriyle enfeksiyon tedavisinde potansiyel bir alternatif sunmuştur. Gümüş nanopartiküllerin (AgNP) antimikrobiyal aktivitesi, bakterilere yüzeyden bağlanma ve oksidatif stres oluşturma süreçlerine dayanmaktadır. Ancak, Fritillaria imperialis L. bitkisinin Gümüş nanopartikül (AgNP) ile sentezlenmiş formlarının aktiviteleri hakkında yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Batman / Sason kökenli F. imperialis L. bitkisinin soğan, gövde ve çiçek özleri ile sentezlenen AgNP'lerin karakterizasyonunu ve antimikrobiyal etkileri ve antioksidan kapasitelerinin araştırılması amaçlanmıştır. Çiçek (su ve etil alkol ekstresi), gövde ve soğan olmak üzere 4 gruba ayrılarak homojenize edildi. Daha sonra ekstreler herbiri ikiye bölünerek yarısı yalın halde, yarısı ise AgNP ile kaplandı. Böylece çalışma toplam 8 gruptan oluştu. Optimizasyon sağlandıktan sonra, karakterizasyon işlemleri için XRD, FT-IR ve SEM analizleri yapıldı. Daha sonra Candida utilis, Neisseria meningitidis, Listeria monocytogenes, Klebsiella pneumoniae, Acinetobacter baumannii, Salmonella paratyphi, Aspergillus niger, MRSA ve Escherichia coli bakterileri üzerinde antimikrobiyal aktivite testleri gerçekleştirildi. İlaveten, penisilik antibiyotik diskleri ile ekstrelerin kombin uygulaması ile antibiyotik ve ekstrelerin sinerjik uygulaması karşılaştırıldı. Bununla birlikte antioksidan kapasiteleri (DPPH, ABTS, FRAP), fenolik ve flavonoid içerikleri tespit edildi.
Agar kuyu difüzyon testinde elde edilen sonuçlara göre, en yüksek değer bitkinin soğan ekstresinde Neisseria meningitidis bakterisinde görüldü (19,2 mm zon çapı). Çiçek ve gövdede ise antimikrobiyal etki görülmedi. AgNP nano kaplı ekstrelerin tümü genel olarak antimikrobiyal etki göstermiştir. En yüksek etki yine soğan-AgNP ekstresinde Neisseria meningitidis’te tespit edildi (15,4 mm zon çapı). Ekstrelerin Penisilin kombinasyonu ile gerçekleştirilen analiz sonucu en yüksek antimikrobiyal etki Pseudomonas aeruginosa’da görüldü (26,26 mm zon çapı).
Antioksidan kapasite sonuçlarına göre en yüksek değer, DPPH analizinde çiçek (etanol)-AgNP ekstresinde, ABTS ve FRAP analizlerinde ise çiçek etanol ekstresinde belirlenmiştir. Toplam fenolik ve flavonoid madde içeriği olarak en yüksek değer yine çiçek(etanol)-AgNP ekstresinde bulunmuştur.
Sonuç olarak F. imperialis L. ekstresinin AgNP ile kaplanması, antimikrobiyal ve antioksidan etkisini artırmış olup, dirençli bakterilerin elimine edilmesi, antibiyotiklerin yetersiz kalması durumunda sinerjik etki ile ilacı desteklediği ve sağlığa yararlı etkileri tespit edilmiştir. Bu bitkinin insan sağlığına diğer etkilerinin etraflıca araştırılması için daha çok preklinik çalışmalara ihtiyaç vardır.
İğde (Elaeagnus Angustifolia L.) bitkisinin gümüş nanopartiküllerinin sentezi ve antimikrobiyal uygulamaları
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-07-02) Aslan, Elif; Dağ, Beşir
Bu çalışmada, Elaeagnus angustifolia L. bitkisinin (Türkçe adıyla iğde) yapraklarından hazırlanan bitki özütü kullanılarak ekolojik açıdan sürdürülebilir yeşil sentez protokolü uygulanmış ve bu sayede gümüş esaslı nanopartiküller (AgNP) başarıyla üretilmiştir. Sentezlenen nanopartiküllerin fiziksel ve kimyasal özelliklerini belirlemek amacıyla çeşitli ileri düzey karakterizasyon teknikleri kullanılmıştır. Ultraviyole-görünür bölge (UV-Vis) spektroskopik ölçümlerinde, gümüş nanopartiküllerin yüzey plazmon rezonansı özelliğine bağlı karakteristik emilim bandı yaklaşık 441 nanometrede belirlenmiş, bu durum nanopartiküllerin oluşumunu doğrulamıştır. Yüzey morfolojisi ve parçacık boyut dağılımı hakkında ayrıntılı bilgi sağlamak amacıyla Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) ve Transmisyon Elektron Mikroskobu (TEM) analizleri yapılmış, bunun yanı sıra Atomik Kuvvet Mikroskobu (AFM) ile topografik yapı değerlendirilmiştir. Elde edilen görüntüler, nanopartiküllerin homojen bir dağılıma sahip, genel olarak küresel şekilli ve düzgün yüzey özelliklerinde olduğunu göstermiştir. Kristal yapı özellikleri X-ışını difraksiyon (XRD) tekniği ile incelenmiş, elde edilen difraktogramlardan nanopartiküllerin merkez yüzlü kübik (face-centered cubic, FCC) kristal sisteminde düzenlendiği anlaşılmıştır. Debye-Scherrer denklemi kullanılarak ortalama kristalit boyutu yaklaşık 11,84 nanometre olarak hesaplanmıştır; bu değer, nanometrik ölçekte başarılı bir sentezin göstergesi olarak yorumlanabilir. Ayrıca, biyosentezlenen bu AgNP’lerin antimikrobiyal etkilerinin belirlenmesi amacıyla çeşitli gıda kaynaklı ve insan sağlığı açısından önemli patojen mikroorganizmalar üzerinde testler gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda Bacillus subtilis, Pseudomonas aeruginosa, Staphylococcus aureus ATCC 29213, Escherichia coli ATCC 25922 ve Candida albicans türlerine karşı Minimum İnhibitör Konsantrasyon (MİK) yöntemiyle duyarlılık testleri yapılmış, AgNP’lerin güçlü inhibitör etkiler sergilediği gözlemlenmiştir. Bulgular, yeşil sentez yoluyla elde edilen gümüş nanopartiküllerin biyouyumlu ve çevre dostu antimikrobiyal ajanlar geliştirilmesi konusunda umut vaat ettiğini ortaya koymaktadır.
Dalgacık dönüşümü ve shap destekli özellik seçimi ile CNN-LSTM tabanlı güneş ışınımı tahmini
(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-09-11) Kayık, Songül; Çelebi, Selahattin Barış
Bu tez çalışması, güneş ışınımı tahmininde yüksek doğruluk ve açıklanabilirlik sağlamak amacıyla ayrık dalgacık tabanlı hibrit bir Evrişimsel Sinir Ağı (CNN)- Uzun Kısa Süreli Bellek Ağı) modeli ile SHAP destekli analiz ve özellik seçimini bir araya getiren özgün bir çerçeve önermektedir. Çalışmada, Suudi Arabistan’ın Riyad şehrine ait 15 dakikalık aralıklarla toplanan üç yıllık meteorolojik veriler kullanıldı. Manuel özellik mühendisliği ile veri seti zenginleştirildi, ardından Ayrık Dalgacık Dönüşümü (DWT) uygulanarak gürültü azaltımı ve çok ölçekli bileşen çıkarımı gerçekleştirildi. CNN katmanları uzamsal desenleri, LSTM katmanları ise zamansal bağımlılıkları modelledi. Optuna tabanlı Baysesçi optimizasyon ile hiperparametreler belirlendi. Shapley Katkı Açıklamaları (SHAP) analizi ile ortalama katkısı en yüksek %20’lik dilimdeki değişkenler seçildi ve model yeniden eğitilerek ablasyon çalışmaları ile bileşen katkıları doğrulandı. 5 katlı zaman serisi bölme çapraz doğrulama yöntemi ile yapılan değerlendirmelerde modelin, her bir fold sonucunda düşük Kök Ortalama Kare Hatası (RMSE) ve yüksek Belirleme Katsayısı (R²) değerleri elde edebildiği görüldü. Özellikle zenith açısı ve bulut opaklığı gibi değişkenlerin tahminde baskın rol oynadığı belirlendi. Ayrıca modelin sağlamlığı belirsizlik tahmini ile değerlendirildi. SHAP yardımıyla seçilen özellikler Temel Bileşenler Analizi (PCA) ile de doğrulandı. Elde edilen sonuçlar, önerilen yöntemin güneş enerjisi potansiyelinin özellikle kısa vadeli değerlendirilmesinde, şebeke entegrasyonu ve enerji yönetiminde güvenilir bir araç olduğunu göstermektedir. Önerilen yaklaşım benzer iklim koşullarına sahip bölgelerde uygulanabilme potansiyeli taşımakta olup, esnek bir tahmin sistemi sunarak literatürdeki açıklanabilir Derin Öğrenme (DL) tabanlı güneş ışınımı tahmini çalışmalarına önemli bir katkı sağlama potansiyeline sahiptir.