Yazar "Pilatin, Übeydullah" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Din kültürü ve ahlak bilgisi 8. sınıf ders kitabında yer alan değerlerin göstergebilimsel analizi(Batman Üniversitesi, 2018-12-30) Pilatin, ÜbeydullahDeğer eğitimi, öğretim programları ve ders kitapları dikkate alındığında derslerin ve disiplinlerin öğretilmesinin yanı sıra değer eğitimi çerçevesinde çeşitli değerlerin kazandırılması, bu günün eğitim anlayışını yansıtmaktadır. Eğitim programları ve ders içerikleri göz önüne alındığında din eğitimi ile ilgili derslerin, değerlerin öğretimi konusunda doğal olarak daha uygun olduğu söylenebilir. Dinin amacı değerlere sahip bir birey yetiştirmektir ve dini kaynakların içeriğinde de birçok değerin yer aldığı bilinmektedir. Bu çalışmada din kültürü ve ahlak bilgisi 8. sınıf öğretim programında yer alan adalet, dostluk, dürüstlük, öz denetim, sabır, sorumluluk, vatanseverlik ve yardımseverlik değerlerinin ders kitabında nasıl yer aldığı ile ilgili bir araştırma yapılmıştır. Bu çalışmada değerler göstergebilimsel yöntemlerle incelenmiştir. Göstergebilim kısaca işaret bilimidir. Anlam sürecini araştıran göstergebilim kendini yenileyen ve iletişim alanında olan bir bilimdir. Değerlerin incelenmesinde bu bilim dalının önemli şahsiyetlerinden olan Charles Sanders Peirce’ın göstergebilimde kullanılan göstergebilimsel üçgeni kullanılarak, ders kitabındaki değerlerin anlam oluşturma süreci ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. İnceleme sonucunda değer eğitimi için kullanılan görsel kaynakların sınırlı olduğu, bazı görsel kaynakların işaret ve sembollerinin değerleri tam olarak yansıtmadığı görülmüştür. Öte yandan değer eğitimi için kullanılan sembol ve işaretlerin birçoğunun ayet, Allah’ın emri ve hadislerden oluşması sembollerin güçlü ve etkililiğini göstermiştir.Öğe Medreselerde kullanılmakta olan özgün öğrenme-öğretme yöntemler(Batman Üniversitesi, 2018-12-30) Pilatin, Übeydullah; Okçu, DavutKadim bir geçmişe sahip olan medreseler tarihte birçok devlet ve kişi tarafından şekillendirilerek en verimli ve nitelikli eğitim-öğretim kurumlar arasında yerini almıştır. Medreseler, zamanın değişen şartlarına bağlı büyük oranda işlevselliğini kaybetse de günümüze dek varlık gösterebilmiştir. Medreselerin modern eğitim kurumlarından farklı olarak kullandığı eğitim ve öğretim yöntemlerinin olup olmadığı araştırma konusu olmuştur. Bu çalışmanın amacı, özgün olan öğretim yöntemlerini belirleyerek analiz etmektir. Bu amaç doğrultusunda derinlemesine mülakat yönteminden yararlanılmıştır. Medresede eğitim alan ve medreselerde müderrislik yapan on beş kişi ile yapılan mülakat neticesinde edinilen sonuçlara göre medreselerde müzakere yöntemi, akran öğretimi yöntemi, ezber yöntemi ve mütalaaa yöntemi olmak üzere toplamda 4 özgün öğrenme-öğretme yöntemi uygulanmaktadır. Bugün formal eğitim sisteminde de bu yöntemlerin bazılarının kullanıldığı söylenebilir. Kendine özgü eğitim ve öğretim programı olan medreseler derecelenmemiş eğitim sistemini (yaklaşım) kullanarak öğrenci yetiştirmeye devam etmektedirÖğe Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin AB algısı: Karşılaştırmalı bir analiz(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-08-05) Pilatin, Übeydullah; Cihangir, MuratGöç olgusunun aktörleri olan sığınmacılarla ilgili birçok disiplinde araştırmalar yapılmıştır. Konusu insan olan her çalışmanın doğasında disiplinler arası bir yön muhakkak vardır. Uluslararası ilişkiler ve Siyaset alanında özellikle Suriye savaşı sonrası sığınmacıların yaşadığı problemler ve sığınmacıların hedefindeki ülkeler önemli bir çalışma alanı olmuştur. Bu bakımdan AB ülkelerinin sığınmacıları kabulü ve sığınmacıların yol güzergâhında aldığı tedbirler önemli bir gündem maddesi olmuştur. Sığınmacılarla ilgili olarak hem AB ülkelerinde hem de Türkiye’de birçok çalışmanın hem resmi kurumlar hem de akademik kurumlar tarafından yapıldığı görülmüştür. Bu araştırmalar genel olarak sığınmacı merkezli olmamıştır ve sığınmacılığın sebep olduğu durumlar ortaya konmuştur. Bu araştırmanın amacı Türkiye’de yaşayan Suriyeli mültecilerin AB algısını ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi kullanılmış ve 20 araştırma sorusu çerçevesinde görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin analizi sonucunda Suriyeli mültecilerin AB ile ilgili algıları ortaya çıkmıştır. Araştırma verilerine göre katılımcıların önemli bir kısmı (%44.2) AB’yi tanımlarken “bir birlik” cevabı vermiştir. Ancak bu birliğin siyasi, ekonomik, güvenlik vb. yönünden bahsedilmemiştir. Katılımcıların büyük bir çoğunluğunun (%76,9) savaş öncesi Avrupa’ya gitmek istemediği yapılan görüşmelerden anlaşılmıştır. Kendi ülkelerinde yerleşik bir düzene sahip olmaları, huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamaları da Avrupa’yı düşünmemelerinin nedenleri olarak açıklanmıştır. Katılımcıların 21’i (%40) savaş öncesi Suriye’de iken de Avrupa’ya gitmek istemediklerini ve Türkiye’ye geldikten sonra da gitmek istemediklerini belirtmiştir. Araştırmaya katılanların 12’si (23,1) Avrupa’yı savaş öncesi istememesine rağmen savaş sonrası Avrupa’ya gitme isteklerinin oluştuğunu belirtmişlerdir. Katılımcıların %55,6’sı AB ile ilgili pozitif duygu merhamet olmuştur. Katılımcıların %28.5’i, AB’ye karşı sevgi duygusuna sahip olduğunu ifade etmiştir. Bu duygunun temelinde AB’nin Suriyeli sığınmacılara yardım etmesi ve onları kendi ülkelerinde yerleştirme çabası vardır. AB ile ilgili negatif duyguları nelerdir sorusuna herhangi bir negatif duygu belirtmeyenlerin sayısı %26,7’dir. Bu katılımcıların hepsinin AB ile ilgili pozitif duygu besledikleri tespit edilmiştir. Bir cevap veremem diyenlerin sayısı %3,8’dir. Katılımcıların AB karşısındaki duyguları içerisinde kalp kırıklığı en fazla beslenen duygu olarak tespit edilmiştir. Katılımcıların %48’i AB’ye karşı kalp kırıklığı duygusunu yaşadığı tespit edilmiştir. Bu duyguyu üzüntü takip etmektedir. Katılımcıların %28,8’i üzüntü duygusunu yaşamaktadır. AB’ye karşı hiddetli olduğunu söyleyenler %13,4, ırkçılık duygusunu yaşayanlar %5,7 ve nefret duygusunu yaşayanların %3,8 olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların %3,8’i AB’nin Müslüman karşıtı olduğu belirtirken diğer katılımcıların tümü kendilerinde oluşan negatif duygunun sebebinin sınır olayları ve AB’nin sığınmacılara karşı uyguladığı katı kurallar olduğunu belirtmişlerdir. Katılımcıların 47’si (%90,2) ise AB ile ilgili düşüncelerinde ekonominin büyük bir etkisinin olduğunu belirtmiştir. AB toplumun Suriyelilieri sevdiğini söyleyen katılımcı 24’tür (%46,8). AB toplumunun Suriyelileri sevmediğini söyleyen katılımcı sayısı ise 1’dir (%1,9). Katılımcıların 25’i (%48) Almanya’ya gitmek istediğini belirtmiştir. Katılımcıların yaklaşık yarısı 25’i (% 48) Almanya’nın AB’ye layık davrandığını ifade etmiştir. Katılımcıların 25’i (%48) Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan ülkelerinin sığınmacılar ve mülteciler bağlamında AB’ye layık davranmadığını ifade etmiştir. Genel olarak değerlendirildiğinde katılımcıların çoğunun AB ile ilgili algılarının pozitif olduğu ortaya çıkmıştır.