Cilt 9, Sayı 1

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 9 / 9
  • Öğe
    Balcı aspir çeşidinin in vitro ortamda çimlenmesine ms gücü, karbon kaynağı ve ışığın etkisi
    (Batman Üniversitesi, 2019-06-30) Akbaş, Filiz; Hamidi, Atike
    Asteracea (Compositae) familyasının üyesi olan Aspir (Carthamus tinctorius L.) geniş adaptasyon yeteneğine sahip, gerek beslenme gerekse de biyoyakıt üretiminde öne çıkan tek yıllık yağlı tohumlu bir bitkidir. Bu çalışmada, Balcı aspir çeşidinin olgun tohumlarının in vitro ortamda çimlenmesi için uygun bir prosedürün oluşturulması amaçlandı. Bunun için, aspir tohumlarının in vitro çimlendirilmesine, MS gücünün (kontrol, 1/1, ½, ve ¼), karbon kaynağının (30 g/L sakkaroz, maltoz ve fruktoz) ve ışığın (karanlık ve aydınlık -16/8 fotoperiyod) etkisi ayrı ayrı incelendi. Dört haftalık kültür periyodu sonunda, MS besi ortamındaki tohumların kontrol grubuna (MS içermeyen) göre daha iyi geliştiği ve morfolojik gelişimleri göz önünde bulundurulduğunda ¼ MS’in en uygun besi ortamı olduğu belirlendi. Bununla birlikte besi ortamında kullanılan şeker çeşidinin etkili olduğu ve sakkarozun diğer şekerlerden daha iyi sonuç verdiği saptandı. Aspir tohumlarının hem aydınlık hem de karanlık ortamda çimlendiği ancak çimlenen tohumların aydınlık ortamda daha iyi gelişme gösterdiği belirlendi. Tüm bu sonuçlar değerlendirildiğinde, tohumlar için en iyi çimlenme koşulları; 30 g sakkaroz ile desteklenmiş ¼ MS besi ortamında ve aydınlıkta (16/8 fotoperiyod) kültüre alınan çatlatılmış tohumlarda olduğu tespit edildi.
  • Öğe
    Tersine mühendislik yöntemi ile cad datası oluşturma: Femur kemiği örneği
    (Batman Üniversitesi, 2019-06-30) Demir, Hakkı; Savaş, Vedat; Altuğ, Mehmet
    Bu çalışmada Prototip uyluk (femur) kemiği birinci aşamada temassız veri toplama yöntemlerinden optik tarama sistemi ile OPTOCAT programından faydalanılarak 3B nokta bulutu yüzey formatına, ikinci aşamada RapidForm XOR programı kullanılarak 3B CAD model formatına getirildi. Bu anlamda çalışmanın amacı, planlanan operasyon için femur ve tibia kemik kesileri oluşturularak protez parçalarının takılma aşamaları kolaylaştırmak ve kişiye özel üretimlerin kullanımlarında başarı oranını artırmaktır.
  • Öğe
    Atık yağlardan elde edilen biyodizel potansiyeli ve gliserol miktarının belirlenmesi
    (Batman Üniversitesi, 2019-06-30) Nacar Koçer, Nilüfer; Durmuş, Barbaros
    Artan enerji ihtiyacı ve buna karşılık giderek artan fosil yakıt rezervleri yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgiyi artırmaktadır. Enerji, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir problem olarak ön planda bulunmaktadır. Günümüzde fosil kaynaklı yakıtların hızla tükenmesi ve bunların çevreye verdiği zararların artması gelecek nesillerin yaşamını büyük ölçüde tehdit etmektedir. Bu nedenle alternatif enerji kaynaklarına yönelmek kaçınılmaz bir gerçektir. Ülkemizde en önemli alternatif enerji kaynaklarından biri de biyodizeldir. Yapılan bu çalışmada; kullanılmış atık yağlarından biyodizel üretim yöntemleri, bu yöntemle üretilen yakıtın özellikleri ve kullanılabilirliği incelenmiştir. Ayrıca; ülkemizde tespit edilen kullanılmış bitkisel atık yağ miktarlarına bağlı olarak, üretilebilecek biyodizel miktarları hesaplanarak, bu süreçte oluşacak atık çamur miktarları tespit edilmiş ve elde edilen gliserol miktarları hesaplanmıştır.
  • Öğe
    Üniversite öğrencilerinin evsel atık ayırma davranışlarının planlı davranış teorisi yardımıyla araştırılması
    (Batman Üniversitesi, 2019-06-30) Arı, Erkan; Yılmaz, Veysel
    Evsel atıkları ayrıştırarak geri dönüştürme, kaynakları koruyarak katı atık miktarında azalma sağlayan önemli bir çevresel davranıştır. Evsel atık ayırma davranışı çevresel faydalarının yanı sıra, aslında etkili ve yeni bir kaynak yaratma aktivitesidir. Her ne kadar birçok ülkede sıradan bir evsel atık davranışı olsa da, Türkiye’de hala yeterince yaygın değil. Sürdürülebilir yeşil ve temiz bir dünya için, insanları evsel atık davranışlarına yönelten faktörlerin araştırılması çok önemlidir. Bu çalışmada, üniversite öğrencilerinin evsel atık ayırmaya yönelik tutum ve davranışları Ajzen’in Planlanmış Davranış Teorisi (PDT) modeli temelinde araştırılmıştır. Çalışmada kullanılan araştırma modeli, yapısal eşitlik modellemesi (YEM) yardımıyla sınanmıştır. Modelin uygunluğu, YEM literatüründe kullanılan çeşitli uyum ölçütlerine göre değerlendirilmiştir. Model uyumu için hesaplanan ki-kare değeri 156,19 ve (χ2/sd)değeri ise 1,46 olarak hesaplanmıştır. Analiz sonucunda “Evsel Atık Ayrıştırma Modeli” olarak isimlendirilen modelin evsel atık ayrıştırma davranışlarının açıklanması için kullanılabileceği belirlenmiştir.
  • Öğe
    Ekoturizm ve rekreasyona yönelik yerel halk talepleri; “Bingöl Ilıcalar örneği”
    (Batman Üniversitesi, 2019-06-30) Vural, Hüccet
    Ekoturizm, doğal ve kültürel ortamları içeren bir turizm türü olması bakımından kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanımını zorunlu kılmaktadır. Sürdürülebilir ekoturizmde, günlük yaşamlarını etkileyen yerel halkın turizm planlama faaliyetlerine katılımının sağlanması ana unsur olarak kabul edilmektedir. Araştırmada Bingöl İli Ilıcalar Beldesi’nin ekoturizm ve rekreasyon amaçlı sürdürülebilir kullanımı için yerel halkın turizme yönelik taleplerinin, katılım düzeylerinin, peyzaj altyapı ihtiyaçlarının ve uygun turizm alternatiflerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel ve nicel araştırma yöntemlerinden yararlanılan çalışmada; nitel veriler arazide yapılan inceleme ve gözlemlere, nicel veriler ise yöre halkı ile yüz yüze yapılan anket sonuçlarına dayanmaktadır. Araştırma alanında yapılan incelemelerde Belde’nin ekoturizm ve rekreasyon amaçlı altı potansiyel kaynağı belirlenmiştir. Yöre halkı ile yapılan anket sonucuna göre ise; Ilıcalar Beldesi halkının turizme olumlu yaklaştığı ve büyük oranda (%84,7) turizmin geliştirilmesine destek verdiği görülmüştür. Ayrıca katılımcıların büyük çoğunluğu (%82,8) yöre için en uygun turizm türü olarak termal-kaplıca turizmini görmekte olup termal turizmden sonra ise ekoturizm türleri olarak değerlendirilebilen doğa gözlemciliği (%56,7), bisiklet turizmi (%55,8), tarımsal turizm (%54,9) ve dağcılığı (%54,4) yüksek oranlarda talep etmektedir. Sonuç olarak araştırma alanında turizmden daha fazla yarar sağlayabilmek için turizm planının bütüncül olarak ele alınması, alanda bir taraftan termal turizm olanakları iyileştirilirken diğer taraftan da doğal peyzajının da planlamaya dâhil edilmesi önerilmektedir. Yörenin ekoturizm ve rekreasyon amaçlı kullanımı için altyapı ihtiyaçlarının giderilmesi gerekliliği vurgulanmıştır.
  • Öğe
    Bir Yeşim Ustaoğlu tereddüt’süzlüğü
    (Batman Üniversitesi, 2019-06-30) Ceyhan, Mehmet; Sancar, Mustafa Kemal
    İlk kez “Cahiers du Cinéma” yazarlarınca 1950’li yıllarda dile getirilen ve tartışılan “auteur” yönetmen kavramı, çektikleri filmlerin her aşamasında mutlak egemenliğe sahip olan ve bu nedenle filmografileri birçok ortak biçim ve içerik özelliklerini yansıtan filmlere imza atmış yönetmenleri tanımlamak için ortaya atılmıştır. “Auteur” tartışmaları daha sonra Amerika’ya uzanmış ve iki farklı yönde günümüze kadar sürdürülmüştür. Bu çalışma, “auteur” kuramın temel niteliklerini ortaya koymuş ve Yeşim Ustaoğlu’nun (2016) filmi çerçevesinde tartışmıştır. Bu tartışmanın temel varsayımı Yeşim Ustaoğlu’nun auteur (yaratıcı) bir yönetmen olduğudur. Ustaoğlu’nun yazıp yönettiği filmi, filmografisinin temel bileşenlerini ortaya koyan özellikler taşımaktadır. Bu özellikler, çalışmada temel başlıklar altında ele alınmış ve film vasıtası ile örneklendirilmiştir.
  • Öğe
    Millî Kütüphanede bulunan bazı yazma eserlerin unvan ve ketebe sayfası üzerinden incelenmesi
    (Batman Üniversitesi, 2019-06-30) Çetintaş, Özgür; Coşkun Çelik, Betül
    1946’da kurularak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanan Milli Kütüphane, günümüzde üç milyondan fazla eser barındırmaktadır. Bu eserler arasında basılı yayın kaynakları çoğunluğu oluşturur. Milli Kütüphane bünyesinde bulunan yazma eserlerin bazıları bu çalışmada kitap süsleme sanatları bakımından incelenmiştir. Eserlerin künye bilgilerinin yanı sıra, tezyinat özellikleri hakkında bilgi aktarılmıştır. Millî Kütüphane’ de bulunan yazma eserlerden istinsah tarihi 1297-1318 (Hicri) arasında olanlar, tarama yöntemi ile tespit edilmiş ve bu eserler süsleme ve üslup özellikleri açısından değerlendirilmiştir. Millî Kütüphane ’de el yazmaları bölümünde bu döneme kayıtlı olan 1117 adet eser mevcut olup, içlerinden seçilen 06 Hk 1778/2, 14 Hk 208, 06 Mil YzA 35/1 ve 06 Mil Yz A2020 envanter numaralı beş tezhipli İcazetname yazma eser; Unvan ve Ketebe sayfalarının tezyinatı, motif, desen ve üslup özellikleri detaylı incelenerek çizimleri yapılmış ve analizleri tamamlanmıştır.
  • Öğe
    Türk ceza hukukunda kıymetli damgada sahtecilik suçu
    (Batman Üniversitesi, 2019-06-30) Kaya, İslam Safa; Cengiz, Ali
    İnsanlar birarada yaşamanın bir gereği olarak kendilerine sunulan bazı belge ve kağıtlara güven duyma ihtiyacı hissetmektedir. Bu güven duygusunun kaynağı kamu idaresi yani Devlettir. Devlet, bazı belge ve kağıtların basılmasını ya ilk elden kendisi ya da denetimi ve kontrolü altındaki unsurlar aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Bunun nedeni bireylerin bu belge ve kağıtların güvenilir olduğunu bilerek hareket etmesini sağlamak ve bir kamu güveni ortamı oluşturmaktır. Bu nedenle Devlet, kamu güvenini sağlamak ve korumak amacıyla bu belge ve kağıtların sahte olarak üretilmesini suç olarak kabul etmekte ve cezalandırmaktadır.Bu sayede sahte olarak üretilen belge ve kağıtlara güvenerek işlem yapan bireylerin menfaatlerinin korunması ve zararlarının giderilmesi amaçlanmaktadır. Devlet tarafından koruma altına alınan bu belge ve kağıtların bir kısmı kıymetli damga olarak isimlendirilmektedir. Kıymetli damga, tam olarak para ya da belge olarak nitelendirilemeyen ancak yasal özellik itibariyle bu ikisi arasında konumlanmış bir özel kağıttır. Bu nedenle kanun koyucu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun Kamu Güvenine Karşı Suçlar başlığı altında kıymetli damgada sahteciliği ayrı bir suç olarak düzenlenmiştir.
  • Öğe
    Post-fordizm ve küresel çağdaş sanat
    (Batman Üniversitesi, 2019-06-30) Özcan, Şefik
    Post-Fordist ekonomi, günümüz dünyasında her alandaki yapıları ve düşünme biçimlerini derinden etkilemekte ve aynı zamanda kendi ihtiyaçlarına göre şekillendirmektedir. Post-Fordizmin yarattığı ‘yeni emek gücünün’ son yıllarda artan hareketliliği (yersiz-yurtsuz) ve çok yönlülüğü (mutli-dicipliner) bu açıdan, yaşamın neredeyse tümüne yayılan ‘çalışma zaman(lar)ını ve mekan(lar)ını’ yeniden ve başka türlü ele almamızı, düşünmemizi sağlıyor. Post-Fordist ekonominin, Fordizm’den radikal bir şekilde farklılaşan ve temel üretici güçleri haline gelen, soyutlama yeteneği zirvede olan ‘zeka’ ve sembolik/gayri maddi -veya maddi olmak zorunda olmayangöstergeler, çağdaş dünyada hemen tüm disiplinleri sermayeye eklemleyip araçsallaştırmıştır. Sanat dünyalarına ait, zihinsel emek kategorisinin de kültürel-ekonomik süreçlerle piyasaya dahil edildiğinden söz edilebilir. Bu açıdan iletişim yöntemleriyle, estetik algı operasyonlarının da araçsal bir rol oynadığını belirtebiliriz. Salt sanat alanına deği; tüm yaşama ilişkin olan ifade etme ve yaratıcılık, Neoliberal-Kültüralist politikalarla günümüz kapitalizminin merkezlerine oturtulup sömürü süreçlerine dahil edilmiştir. Emek güçleri sadece çalışkan, başarılı değil, aynı zamanda yaratıcı da olmak zorunda. Her alandan, her kesimin, sürekli ‘yaratıcı çözümler’den söz etmesi başka türlü nasıl ele alınabilir. Bu durumu Antonio Negri ve Michael Hardt İmparatorluk (2008) üçlemesinde daha önce belirtmişti; “(…) iletişim ve bilişim teknolojilerinin de gelişimi ile gayri maddi-zihinsel emeğin, emek sürecinde hegemonik bir konum elde etmesinin, artı-değerin üretiminde doğrudan payı olmuştur”. Güncel kapitalizmin ilgisine bu kadar mazhar olmuş “yaratıcı ifade’nin, her halde toplumsal bir mesele olarak da ciddiye alınması gereklidir. Bunun nedeni sadece sermaye ile ilişkili ‘artı değerin üretiminde doğrudan payı olduğu’ için değil (Bu paya güncel kapitalizm tarafından el konulmuştur), aynı zamanda yine Hardt ve Negri’nin (2008) belirttiği gibi gayri maddi ‘zihinsel emek’ (…) çokluk için devrimci bir fırsat sunduğu, yepyeni bir direniş olasılığını barındırdığı için ciddiyetle ele alınması gerekir. Zihinsel emek, bir direniş aralığı açıyor. Bu aralıkta yaratıcı ifadenin, sanatın denetime direnen gücünün göstergeleri mevcuttur.