Fen - Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe A detailed chemical and biological investigation of twelve allium species from Eastern Anatolia with chemometric studies(Wiley-Blackwell, 2020-11-14) İzol, Ebubekir; Temel, Hamdi; Yılmaz, Mustafa Abdullah; Yener, İsmail; Tokul Ölmez, Özge; Kaplaner, Erhan; Fırat, Mehmet; Haşimi, Nesrin; Öztürk, Mehmet; Ertaş, AbdulselamAllium species are widely consumed as food all over the world. The phenolic profile of ethanol extracts of aerial parts and roots of 12 Allium species, collected from five different Eastern Anatolia regions, were studied using LC-MS/MS. In vitro antioxidant, anticholinesterase, cytotoxic and antimicrobial activities were also tested. The multivariate analyses were performed using principal component and hierarchical cluster analyses. Seventeen of 27 standard compounds were detected in all Allium species. The major components were mainly identified as quinic acid, malic acid, vanillin, and p-coumaric acid. The aerial parts possessed better antioxidant activity than roots. Aerial parts of A. atroviolaceum, A. chrysantherum, A. kharputense, and A. shirnakiense exhibited high cytotoxic activity against DLD-1 colon cancer cell lines (IC50 12.5 μg/mL). A. shatakiense and A. vineale demonstrated good antimicrobial activity against S. aureus and E. coli (MIC 75 μg/mL). According to chemometric analysis, differences were detected between aerial parts and the roots. The aerial parts of A. atroviolaceum, A. chrysantherum, A. kharputense, and A. shirnakiense could be potent in the pharmaceutical industry while A. shatakiense and A. vineale in the food industry after further investigations.Öğe Karyotypes of Nannospalax (Palmer 1903) populations (Rodentia: Spalacidae) from centraleastern Anatolia, Turkey(Publishing on Hystrix, 2010) Coşkun, Yüksel; Ulutürk, Servet; Kaya, AlaettinSono stati analizzati i cariotipi di 20 (11 maschi e 9 femmine) Nannospalax catturati, nel periodo 2006-2009, in 11 località dell’Anatolia centro-orientale (Turchia). Sono state individuate sei diverse forme cromosomiche (2n=49; 2n=50; 2n=52; 2n=54; 2n=60a e 2n=60b), corrispondenti a N. nehringi (N = 3), N. ehrenbergi, N. munzuri e N. tuncelicus. Nella provincia di Malatya è stata confermata la presenza di due popolazioni (2n=60a e 2n=60b), separate dal fiume Thoma. La forma 2n = 49, rinvenuta presso Pülümür, potrebbe essere un nuovo taxon.Öğe A comparative morphological and karyological study on hedgehogs, erinaceus concolor and hemiechinus auritus (insectivora: mammalia) in Diyarbakir province(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2012-02-09) Ulutürk, Servet; Coşkun, YükselIn this study, we examined the morphological and karyological characteristics of Hemiechinus auritus and Erinaceus concolor (4 male, 3 female) in Diyarbakır province. The karyotypes of E. concolor (2n = 48) and H. auritus (2n = 48) were found similar and but distinctly all the autosomal chromosomes of both species were determined to be biarmed in contrast to the some previously published accounts. There are obvious differences on the tooth roots that could be used in key to genera between Hemiechinus and Erinaceus are determined by the results of this study.Öğe Karyotypes of the Mole Rats, genus Nannospalax (Palmer, 1903) (Spalacidae: Rodentia) populations in eastern Anatolia, Turkey(Research Affairs of Ferdowsi University of Mashhad, 2012) Coşkun, Yüksel; Kaya, Alaettin; Ulutürk, Servet; Yürümez, Gökhan; Moradi, MohammadThe Spalacidae are Southeast European and East Mediterranean blind rodents, highly adapted for life underground. Their taxonomy needs a modern revision including chromosomal data as well as morphology. Mole rats of the family Spalacidae range over Turkey and approximately 30 karyotypes of Nannospalax complex inhabit. The diploid number of chromosome of Nannospalax ranges from 36 to 62. Also, fundamental number of chromosomal arms, NF values vary from 66 to 92 while the fundamental number of autosomal arms, NFa ranging from 62 to 88. Unfortunely, karyological studies of the Nannospalax populations on the territory of Turkey on the whole are far from being satisfactory. Karyological studies of this group may yield further chromosomal forms in Turkey, which has a wide range of climatic and biotic conditions and the boundaries of the distribution region of the known species might be determined. In this study, chromosomal forms of Nannospalax in East Anatolia (Erzurum, Kars and Ağrı province) were investigated. The materials of 16 specimens of Nannospalax were collected at 8 different localities in the region. Preparations of mitotic chromosomes were obtained from bone marrows by means of the general air-drying technique. Skins and skulls of specimens have been deposited at the Dicle University, Science Faculty Biology Department. We have identified two chromosomal forms of Nannospalax in East Anatolia of which have diploid chromosome numbers (2n) are 2n = 48 and 2n = 50Öğe Türkiye’den yeni Lutra lutra Linnaeus, 1758 kayıtları(ABADER, 2017-12-29) Ulutürk, Servet; Yürümez, GökhanDünyada 13 tür ile temsil edilen Mustelidae familyasına ait su samurunun bir türü Lutra lutra (Avrasya su samuru) ülkemizde bulunmaktadır. Durgun akarsularda, dere, çay, nehir ağızları ve göllerde yaşayan Lutra lutra, Palearktik bölgede geniş bir yayılış göstermektedir. 2013-2017 yılları arasında doğrudan ve dolaylı gözlem metodları ile yapılan bu çalışma ile IUCN kriterlerine göre NT (Near Threatened) kategorisinde yer alan Avrasya su samurunun ülkemizdeki dağılış alanlarına Ağrı, Batman, Düzce ve Van illerinden yeni kayıtlar eklenerek türün biyoekolojik ve dağılış sınırları bilgilerine katkı sunulmuştur.Öğe Vormela peregusna’nın Türkiye’deki dağılışı ve ekolojileri üzerine katkılar(ABADER, 2019-06-30) Yürümez, Gökhan; Ulutürk, ServetVormela peregusna (Güldenstädt, 1770) Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması için Uluslararası Birliğe (IUCN) göre duyarlı (VU) kategorisinde yer alan bir tür olmasına rağmen, ülkemizde geniş bir yayılış göstermektedir. 2016-2018 yılları arasında yapılan arazi çalışmaları ile Batman yöresinde tespit edilen V. peregusna örnekleri morfolojik olarak incelenmiştir. Kuyruklarının uç kısmında siyah bir bant bulundurması örneklerimizin V. p. syriaca alttürü ile benzerlik gösterdiğini ortaya koymaktadır. Aynı zamanda, bu çalışma ile türün dağılış sınırlarına da katkılar sunulmuştur.Öğe Ankara-Beypazarı Sekli ve Hırkatepe köylerinde Kızıl Geyikler (Cervus elaphus, Linneaeus 1758) üzerine gözlemler(Bartın Üniversitesi, 2019-04-15) Ulutürk, Servet; Yürümez, GökhanAnkara Beypazarı ilçesine bağlı Sekli ve Hırkatepe köyleri civarında kızıl geyiklerin tespit edildiği 7 farklı gözlem alanında türün yavrulama ve üreme dönemleri dikkate alınarak Mayıs, Haziran, Ağustos, Eylül ve Ekim 2015 aylarında izleme çalışması gerçekleştirilmiştir. Arazi çalışmaları ile yapılan gözlemlerde toplam 68 birey doğrudan fotoğraflanarak veya kurulan kamera tuzakları ile görüntülenmiştir. Gözlem alanlarında kamera tuzakları ile 356 kızıl geyik kaydı elde edilmiş ve çalışmada başarı oranı 2,52 fotoğraf/100 fotokapan-gün değeri olarak hesaplanmıştır. Mayıs ayında geyiklerin kamera tuzaklarına yakalanma oranı oldukça fazlayken bu oran Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında yok denecek kadar azalmıştır. Yapılan bu çalışmalar ile türün popülasyon trendi dışında türü tehdit eden faktörlerde ele alınmıştır.Öğe Balcı aspir çeşidinin in vitro ortamda çimlenmesine ms gücü, karbon kaynağı ve ışığın etkisi(Batman Üniversitesi, 2019-06-30) Akbaş, Filiz; Hamidi, AtikeAsteracea (Compositae) familyasının üyesi olan Aspir (Carthamus tinctorius L.) geniş adaptasyon yeteneğine sahip, gerek beslenme gerekse de biyoyakıt üretiminde öne çıkan tek yıllık yağlı tohumlu bir bitkidir. Bu çalışmada, Balcı aspir çeşidinin olgun tohumlarının in vitro ortamda çimlenmesi için uygun bir prosedürün oluşturulması amaçlandı. Bunun için, aspir tohumlarının in vitro çimlendirilmesine, MS gücünün (kontrol, 1/1, ½, ve ¼), karbon kaynağının (30 g/L sakkaroz, maltoz ve fruktoz) ve ışığın (karanlık ve aydınlık -16/8 fotoperiyod) etkisi ayrı ayrı incelendi. Dört haftalık kültür periyodu sonunda, MS besi ortamındaki tohumların kontrol grubuna (MS içermeyen) göre daha iyi geliştiği ve morfolojik gelişimleri göz önünde bulundurulduğunda ¼ MS’in en uygun besi ortamı olduğu belirlendi. Bununla birlikte besi ortamında kullanılan şeker çeşidinin etkili olduğu ve sakkarozun diğer şekerlerden daha iyi sonuç verdiği saptandı. Aspir tohumlarının hem aydınlık hem de karanlık ortamda çimlendiği ancak çimlenen tohumların aydınlık ortamda daha iyi gelişme gösterdiği belirlendi. Tüm bu sonuçlar değerlendirildiğinde, tohumlar için en iyi çimlenme koşulları; 30 g sakkaroz ile desteklenmiş ¼ MS besi ortamında ve aydınlıkta (16/8 fotoperiyod) kültüre alınan çatlatılmış tohumlarda olduğu tespit edildi.Öğe “Balcı” aspir (Carthamus tinctorius l.) çeşidinin in vitro sürgün uçlarının mikroçoğaltımı ve köklendirilmesi üzerine oksin ve sitokininlerin etkisi(Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2018-12-31) Akbaş, Filiz; Hamidi Birecikli, AtikeBu çalışmada, linoleik tipte olan Balcı aspir çeşidinin, mikroçoğaltımı ve köklendirilmesi üzerine bazı sitokinin (BAP ve Kin) ve oksinlerin (NAA ve IAA) etkisi incelenerek in vitro çoğaltım protokolünün geliştirilmesi amaçlanmıştır. Başlangıç materyali olarak, in vitro koşullarda çimlendirilen olgun tohumlardan elde edilen steril fidelerin sürgün uçları kullanılmıştır. Sürgün uçları mikroçoğaltım için, BAP ve Kin’in farklı konsantrasyonlarının (0.0, 0.5, 1.0, 2.0 ve 4.0 mg/L) bulunduğu MS besi ortamında kültüre alınmıştır. Elde edilen sürgünler köklendirme aşamasında farklı NAA ve IAA (0.0, 0.5, 1.0 ve 2.0 mg/L) konsantrasyonlarını içeren MS besi ortamına transfer edilmiştir. BAP konsantrasyonları arasında en iyi sürgün çoğaltımı, eksplant başına 5.33 adet sürgün ile 0.5 mg/L BAP’lı ortamdan elde edilirken, Kin uygulamalarında ise 3.75 adet sürgün ile 0.5 mg/L Kin ve 3.33 adet sürgün ile 4.0 mg/L Kin içeren ortamdan elde edilmiştir. Ancak BAP uygulamalarının genelinde ve 4.0 mg/L Kin uygulamasında oluşan sürgünlerde vitrifikasyon olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, 0.5 mg/L Kin ile desteklenmiş MS besi ortamının Balcı aspir çeşidinin in vitro sürgün çoğaltımı için en ideal ortam olduğu tespit edilmiştir. En iyi kök oluşumunun, eksplant başına 20 adet ile 2.0 mg/L NAA içeren ortamda kültüre alınan sürgünlerde olduğu saptanmıştır. Elde edilen köklü fideler torf – perlit karışımı içeren saksılara dikilerek toprağa adaptasyonu sağlanmıştır.Öğe Callus induction and plant regeneration from different explants of actinidia deliciosa(Springer Nature, 2008-10-31) Akbaş, Filiz; Işıkalan, Çiğdem; Namlı, SüreyyaIn this study, an efficient procedure was developed for callus induction and regeneration of kiwifruit (Actinidia deliciosa) using different organs of shoots developed under in vitro conditions. Effects of explants source and media (M1, 1.0 mg l-1 BA + 2.0 mg l-1 2,4-D-M 2, 1.0 mg l-1 NAA + 2.0 mg l-1 2,4-D) on initiation of callus were examined in order to obtain callus for organogenesis. The best callus for plant regeneration was obtained from leaf explants on Murashige and Skoog's medium (MS) supplemented with M2. Formation of callus from leaf of kiwifruit (A. deliciosa) was cultured in MS medium containing different concentration of N6-benzylaminopurin (BA; 0.0, 1.0, 2.0, 4.0, 6.0, 8.0 mg l-1) for callus proliferation and plant regeneration. Although the first shoot formation was appeared in medium containing 6.0 and 8.0 mg l-1 BA, the best shoots formation was obtained in medium with 4.0 mg l-1 BA.Öğe Kivi (actinidia deliciosa)nın in vitro ortamda çimlendirilmesi(Batman Üniversitesi, 2012) Akbaş, Filiz; Işıkalan, Çiğdem; Başaran, Davut; Namlı, SüreyyaKivi (Actinidia deliciosa) tohumlarının in vitro şartlarda çimlendirilmesine, materyal şekli, Murashige Skoog besi ortamı (MS) konsantrasyonu, şeker çeşidi (sakkaroz, maltoz ve dekstroz) nin etkisi ayrı ayrı araştırıldı. 30 g/l sakkaroz ve ¼ MS in, Kivi (Actinidia deliciosa) tohumları için ideal çimlenme ortamı olduğu saptandı. Ayrıca tohumların çimlendirilmesine bir sitokinin olan BAP (6-Benziloaminopurin) konsantrasyonlarının (0.5-1.0-2.0-4.0-6.0-8.0 mg l-1 ) etkisi test edildi ve 2.0 mg l-1 BAP içeren MS besi ortamının en iyi sonucu verdiği belirlendi. Elde edilen sürgünler, 1.0 mg l-1 NAA (naftalen asetik asit) lı besi ortamında köklendirilerek in vivo şartlara adaptasyonu sağlandı.Öğe The evaluation of total phenolic, flavonoid, sugar contents and antioxidant activity of tayfi grape in Turkey(Batman Üniversitesi, 2017) Kuru, İbrahim Selçuk; Karakuş Orcan, Pınar; Akbaş, Filiz; Işıkalan, Çiğdem; Namlı, SüreyyaTayfi (Vitis vinifera L.) only grown in the Southeastern Anatolia Region provides a major contribution on the economy of the region people. But, the research related to nutritional content of this species was not found. This study was carried out to determine the total phenolic, flavonoids, sugar content and antioxidant activity of different organe (mature/young seed and leaf ) ‘Tayfi’ grape. The highest amount of total phenolic (380,94 μg GAE/mg extract) was found to be in the young seeds. The high amount of total flavonoid content (107,21 µg QEs/mg extract) was obtained from young leaves. Higher antioxidant activity was observed in young seeds (91,32%) as expected from high contents of total phenolics. In general, as the total phenolics in seed increased, the antioxidant activities also increased. Also, changes in sugar content (glucose, fructose, sucrose and maltose) were determined in leaf from seed (young and mature) of Tayfi grape by HPLC. The highest concentration of sucrose was descripted in mature seed (9,29 mg/g).Öğe İn vitro şartlarda yetiştirilen buttum (pistacia khinjuk stocks)’da çözünür karbonhidrat değerleri ile antioksidan peroksidaz aktivitesi üzerine tuz stresinin etkileri(Batman Üniversitesi, 2017) Ayaz Tilkat, Emine; Kaplan, Alevcan; Hoşer, Ayşe; Tilkat, EnginBu çalışmada, in vitro koşullarda kültüre alınan Buttum (Pistacia khinjuk Stocks) bitkisine ait olgun tohumlar farklı tuz (NaCl) parametrelerine (0, 50, 100, 150, 200, 250 mM) tabi tutulmuştur. Farklı NaCl konsantrasyonlarını içeren ve hormonsuz MS (Murashige ve Skoog, 1962) besi ortamında çimlendirilen tohumlar, 4 hafta boyunca tuz stresine maruz bırakılmıştır. Kültür sonunda elde edilen fidelerin kök ve yapraklarında bulunan çözünür karbonhidrat değerleri (Glukoz ve Fruktoz) ile yapraklarında bulunan peroksidaz enzim (POD) aktiviteleri araştırılmıştır. İnceleme sonucunda artan NaCl konsantrasyonuna bağlı olarak hem çözünür karbonhidrat değerlerinde, hem de POD aktivitelerinde pozitif bir korelasyon olduğu tespit edilmiştir.Öğe Olgun dişi buttum (Pistacia khinjuk stocks) ağaçlarından in vitro kültürlerin başlatılması(Batman Üniversitesi, 2017) Ersalı, Yusuf; Özen, Hasan Çetin; Onay, Ahmet; Tilkat, EnginGünümüzde antepfıstığı anaçları ile ilgili birçok in vitro mikroçoğaltım çalışması bulunmaktadır. Ancak, anaç çoğaltımının halen tohumlar ile yapılma nedeni, istenilen özeliklere sahip olgun bir anaçtan in vitro kültür başlatma güçlüğüdür. Olgun anaçlardan alınan eksplantlarda görülen kontaminasyon, fenolik salınımı ve kahverengileşme problemleri kültür başlatmanın önündeki en büyük engellerdendir. Bu araştırmada dişi buttum (Pistacia khinjuk Stocks) ağaçlarının sürgünlerinden alınan 1-2 cm boyundaki apikal ya da lateral uçlardan in vitro kültür başlatılması amaçlanmıştır. Eksplantların saldığı fenolik bileşikler her hangi bir adsorbant bileşik kullanılmadan % 92 oranında uzaklaştırılmıştır. Çalışmamızın sonucunda, apikal sürgün uçlarının % 10’luk NaOCI (sodyum hipoklorit)’te 30 dakika boyunca bekletilmesiyle, %32.5 oranında yaşayan ve süren eksplant elde edilmiştir.Öğe Geometric morphometrics comparation of two chromosomal forms (2n=52 and 56) of nannospalax ehrenbergi (Nehring 1898) from Southeast Region in Turkey(Batman Üniversitesi, 2016) Yürümez, Gökhan; Coşkun, YükselIn this study, 26 (13 ♀♀, 13 ♂♂) specimens of two chromosomal forms of Nannospalax ehrenbergi from Mardin and Siirt-Batman provinces were compared with using by geometric morphometrics to evaluate by taxonomically. According to the results of Relative Warp Analysis (RWA), Principal Component Analysis (PCA) and Canonical Variance Analysis (CVA), populations of 2n=52 (Mardin) and 2n=56 (Siirt-Batman) are different from each other by geometric morphometrics. Also according to the CVA, female and male populations’ skulls of 2n=56 (Siirt-Batman) showed that sexual dimorphism. Skulls of specimens are deposited at the Biology Department, Science Faculty, Dicle University, TurkeyÖğe Distribution of indian crested porcupine hystrix indica (Kerr, 1792) (Mammalia: Rodentia) in Batman province(Batman Üniversitesi, 2016) Yürümez, Gökhan; Ulutürk, ServetIn this study, it is aimed to detect the statue of Hystrix indica (Kerr, 1792) in Batman province. H. indica (Indian crested porcupine) is placed under the category of “least concern” (LC) species in the IUCN Red List, however it is a near threatened (NT) rodent species in Turkey. Three Indian crested porcupines were observed in three different localities in Batman province. The bio-ecological properties and protection measures of H. indica, which was investigated by direct and indirect observation techniques between the years of 2014 and 2015 in the province of Batman, were recorded in this study.Öğe Antepfıstığının (Pistacia vera l.) morfolojik ve biyolojik özellikleri ile verimini etkileyen faktörler(Batman Üniversitesi, 2012) Onay, Ahmet; Tilkat, Engin; Ersalı, Yusuf; Ayaz Tilkat, Emine; Süzerer, VeyselAntepfıstığının kültür tarihi, biyolojisi, fizyolojisi, verim ve kaliteyi etkileyen faktörleri bugüne kadar yapılan çalışmalar ışığında bu makalede ele alınmıştır. Ülkemizde son zamanlarda yapılan arkeolojik çalışmalar antep fıstığının milattan önce 7000 yılından itibaren tüketildiğini göstermektedir. Antep fıstığı ağaçlarında gözlenen fizyolojik problemler üç grupta toplanmıştır: (1) periyodisite; (2) boş veya fıs meyve oluşumu ve (3) çıtlak olmayan meyve oluşumu. Yapraklardaki boron seviyesinin 120 ppm üzerinde olması ve gelişme dönemindeki su stresinden kaçınacak şekilde yapılan yeterli sulamanın, fıs meyve oluşumunu azaltığı rapor edilmiştir. Antepfıstığı meyvelerinin olgunlukta sert kabuğunun çıtlamasını kontrol eden faktörler ise; ürün toplama zamanı, sulama ve boronla beslenme olarak rapor edilmiştir.Öğe Yeni izole edilen bacillus licheniformis KG9’dan β- galaktozidazın üretimi, kısmi saflaştırılması ve karakterizasyonu(Batman Üniversitesi, 2013) Kaplan, Alevcan; Gül Güven, Reyhan; Güven, KemalBatman’da (Taşlıdere, Türkiye) kaplıca sularından izole edilen, Bacillus licheniformis KG9 yeni bir ekstrasellüler β-galaktozidazın üretimi için büyük bir potansiyele sahiptir. Kültür koşulları ve ortam optimizasyonu NB (Nutrienth broth) β- galaktozidaz enziminin üretimi için gerekli olduğunu ortaya çıkarmıştır. Termostabil ekstrasellüler bir enzim olan β-galaktozidaz amonyum sülfat çöktürmesi ve diyaliz ile kısmen saflaştırılmıştır. Enzimin spesifik aktivitesi 1631 U/mg proteinden 19030.45 U/mg proteine yükseltilmiştir. Kısmi saflaştırılmış enzimin moleküler ağırlığının nondenatüre poliakrilamid jel elektroforezi ile 116 kDa’dan az olduğu tespit edilmiştir. Laktoz içeren ve içermeyen ortamlarda, çalkalama şişelerinde büyümenin daha sonraki aşamalarında (96 saat) enzim aktivitesinde önemli bir üretim seviyesi belirlenmiştir, bunlar sırasıyla (2.45 U/mg protein) ve (3.25 U/mg protein)’dir. Enzim için optimum pH ve sıcaklık 8.0 ile 55 °C’dir. Kullanılan çeşitli karbon ve azot kaynakları arasında, karbon kaynaklarının enzim üretimini arttırmadığı ancak laktozun araştırılan diğer karbon kaynaklarından daha yüksek aktivite gösterdiği belirlenmiştir oysa, azot kaynaklarından glisin ve amonyum sülfat enzim üretimini hafif bir şekilde yükseltmiştir.Öğe Geçmişten günümüze sakız ağacı Pistacia lentiscus L.(Batman Üniversitesi, 2013) Akdemir, Ömer Faruk; Tilkat, Engin; Onay, Ahmet; Kılınç, Mehmet Fatih; Süzerer, Veysel; Çiftçi Özden, YeldaBu çalışmada ülkemizde Ege bölgesinde yetişen ve antik dönemlerden günümüze kadar alternatif tıpta bitkisel ilaç olarak kullanılan sakız ağaçlarının (Pistacia lentiscus L.) biyolojik özellikleri, geleneksel ve biyoteknolojik üretim yöntemleri derlenmiştir. Çalışmada, yazılı kaynak olarak sakız ağaçları üzerine yazılmış makaleler, gazete haberleri ve kamu kuruluşlarınca basılmış bilgilendirme kitapçıkları kullanılmıştır. Sakız ağaçlarını yerinde incelemek amacıyla yetişme alanlarına bilimsel amaçlı geziler düzenlenmiş, sakız ağacının vejetatif ve generatif kısımları (kök, yaprak, gövde, çiçek, tohum, meyve) biyolojik özellikleri bakımından incelenmiştir. Sakız ağaçları (P. lentiscus L.), yeşil ve aromatik yaprak özelliğine sahip, Akdeniz ülkelerinin sahile yakın bölgelerinde yetişen, çalı formunda bir bitki olup, bu ağaçtan ekstrakte edilen özütler, başta kanser olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Çalışma sonuçlarımıza göre, sakız ağacı ürünlerinin ilaç, kimya ve gıda sanayisi gibi çok sayıda kullanım alanları yanında ekonomik yönden de değerli bir bitki olduğu tespit edildi. Çalışmanın son bölümünde ise, sakız ağaçlarının geleneksel ve biyoteknolojik çoğaltım yöntemleri derlenmiştir