Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanlarındaki kadınların bâtıl inançlar karşısındaki tutumu

dc.authorid0000-0003-1092-1658en_US
dc.contributor.authorDuran Oto, Elif
dc.date.accessioned2021-09-24T10:20:28Z
dc.date.available2021-09-24T10:20:28Z
dc.date.issued2017-12en_US
dc.departmentBatman Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüen_US
dc.description.abstract1864-1944 yılları arasında yaşayan Hüseyin Rahmi Gürpınar, pek çok edebî türde eser kaleme almış olsa da romancı kimliğiyle öne çıkan bir isimdir. 41 roman kaleme alan Hüseyin Rahmi Gürpınar, roman tarihimizde Ahmed Midhat Efendi geleneğine bağlı olarak eserler vermiş, onun gibi konusunu halkın hayatından almış ve yine halkı eğitmeyi hedeflemiştir. Bu sebeple romanlarında yerli hayatı yansıtan pek çok sahneye rastlanır. Gürpınar, alafranga merakı ve yanlış Batılılaşma anlayışının doğurduğu olumsuz sonuçları, halk arasında yaygın olan ve bilhassa kadınlar arasında bir çare olarak sığınılan bâtıl inançları, eğitimsizlik ve cehaleti, tespit ve teşhir ederek bunların düzeltilmesine çalışmış, bunlarla ilgili tekliflerini okuyucuyla paylaşmıştır. “Hâce-i Sâni” diye de anılan Hüseyin Rahmi Gürpınar, eğitimsiz kitlelere eserleri vasıtasıyla ulaşırken, bâtıl inançların toplumdaki yerleşikliğine, bu inançların temelsizliğine ve zararlarına dikkat çekmeye çalışmıştır. Aslı ve gerçekliği olmayan, gözlemlenemeyen bir takım ritüellerin toplamı “bâtıl inanç” kavramıyla karşılanmaktadır. Hüseyin Rahmi Gürpınar, romanlarında bâtıl inançlar konusuna geniş yer verirken, natüralist çizgide yazan bir yazar olarak da bu inançların kanıtlanamayan, gerçekliği yansıtmayan yönünü ortaya koymaya çalışmıştır. Romanlarda bu inançların yaygınlığı ve yerleşikliği eğitimsizlikle açıklanır. Bu inançların pek çoğu kadın karakterlerin ekseninde okuyucuya verilmektedir. Romanlarda sıklıkla karşılaştığımız bâtıl inanç örnekleri; fal baktırma, büyü ve muska yaptırma, kurşun döktürme, albasması inancı, halk hekimliği adı altında yapılan yanlış uygulamalar, doğaüstü varlıklara olan inanışlar, birtakım kavramların ve eylemlerin uğursuz kabul edilmesidir. Yazarın bu konuya en çok temas ettiği romanları ise Tesâdüf, Gulyabani, Cadı, Hakka Sığındık, Muhabbet Tılsımı, Şeytan İşi, Dirilen İskelet, Ölüler Yaşıyor mu? adlı yapıtlarıdır.en_US
dc.description.abstractHuseyin Rahmi Gurpinar, who lived between 1864 and 1944, is a name that becomes prominent with his novelist identity, although he has worked in many literary genres. Huseyin Rahmi Gurpinar wrote 41 novels and he has adhered to Ahmet Midhat Efendi’s literary tradition in his works. Besides, he inspired by real life events and aimed to educate the people as Ahmet Mithad Efendi did. Thus, many scenes that reflect the local life in his novels prevail. To give suggestions for readers about the negative outcomes of the alafranga adoration and wrong understanding of westernization, Gurpinar tried to improve ignorance and lack of education problems based on the superstitious beliefs of the people and especially among women who see these beliefs as a remedy. Hüseyin Rahmi Gürpınar, also known as "Hâce-i Sâni", while he reaches the uneducated masses through his works, he has tried to draw attention to the situatedness of the superstitious beliefs in the society, the groundlessness and the harm of these beliefs. A set of unreal and unobservable rituals aggregation correspond to the term of “the superstitious belief”. While Huseyin Rahmi Gurpinar gave wide coverage to the superstitious beliefs in his novels, as a writer on the naturalist mode, he tried to reveal the unprovable and the aspect that does not reflect the reality of these beliefs. The prevalence and situatedness of these superstitious beliefs are explained by the lack of education in the novels. Many of these beliefs are given to the reader through using the female characters. The superstitious beliefs that we encountered in the novels can be exemplified as visiting fortune tellers, making a spell and amulet, lead pouring (Molybdomancy), incubus belief, wrong medical practices under the name of folk medicine, beliefs in supernatural beings and considering a number of concepts and activities as ominous. The novels that the author made a point of these beliefs are Tesadüf, Gulyabani, Cadı, Hakka Sığındık, Muhabbet Tılsımı, Şeytan İşi, Dirilen İskelet, Ölüler Yaşıyor mu? which are his literal works.en_US
dc.identifier.citationDuran Oto, E. (2017). Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanlarındaki kadınların bâtıl inançlar karşısındaki tutumu. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 1 (Özel Sayı -2)en_US
dc.identifier.issn1302-6879
dc.identifier.issueÖzel Sayı -2en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12402/3484
dc.identifier.volume1en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherYüzüncü Yıl Üniversitesien_US
dc.relation.journalYüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisien_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Uluslararası Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.rightsAttribution-NonCommercial-ShareAlike 3.0 United States*
dc.rights.urihttp://creativecommons.org/licenses/by-nc-sa/3.0/us/*
dc.subjectKadınen_US
dc.subjectBâtıl İnançen_US
dc.subjectEğitimen_US
dc.subjectCehaleten_US
dc.subjectHüseyin Rahmi Gürpınaren_US
dc.subjectWomanen_US
dc.subjectSuperstitious Beliefen_US
dc.subjectEducationen_US
dc.subjectIgnoranceen_US
dc.titleHüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanlarındaki kadınların bâtıl inançlar karşısındaki tutumuen_US
dc.title.alternativeThe attitude of female characters to superstitions in Hüseyin Rahmi Gürpınar’s novelsen_US
dc.typeArticleen_US

Dosyalar

Orijinal paket
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanlarındaki kadınların bâtıl inançlar karşısındaki tutumu.pdf
Boyut:
523.04 KB
Biçim:
Adobe Portable Document Format
Açıklama:
Tam Metin / Full Text
Lisans paketi
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Küçük Resim Yok
İsim:
license.txt
Boyut:
1.44 KB
Biçim:
Item-specific license agreed upon to submission
Açıklama: