6 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Öğe The validity and reliability of the turkish version of the onlinecounseling and face to face counseling attitudes scale(International Journal of Psychology and Educational Studies, 2014-09) Manap, Abdullah; Demirci, İbrahim; Şar, Ali HaydarThe purpose of this study is to examine the validity and reliability of the Turkish version of the Online Counseling Attitudes Scale (OCAS) and Face‐to‐Face Counseling Attitudes Scale (OCAS) (Rochlen, Beretvas, & Zack, 2004). OCAS and FCAS loaded on four factors and the factors were named Value of Online Counseling (OC‐V), Discomfort with Online Counseling (OC‐D), Value of Face‐to‐Face Counseling (FC‐V) and Discomfort with Face‐to‐Face Counseling (FC‐D). The results of confirmatory factor analysis indicated that the four dimensional model was well fit (x²=323.61, df=157, p=0.00000, RMSEA=.056, NFI=.94, CFI=.96, IFI=.96, RFI=.92, GFI=.91, and SRMR=.071). Factor loadings ranged from .47 to .88. The internal consistency coefficients of four subscales were .84, .80, .88 and .78. Overall, findings demonstrated that OCAS and FCAS may be used as a valid and reliable instrument in order to assess attitudes toward online counseling and face to face counseling of individuals.Öğe Dijital ebeveynlik farkındalığının çeşitli değişkenler, aile içi roller ve çocukta internet bağımlılığı açısından incelenmesi(Uluslararası Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2021-04-02) Manap, Abdullah; Durmuş, EmineBu araştırmanın amacı; dijital ebeveynlik farkındalığını; cinsiyet, eğitim düzeyi, yaş, akıllı telefon kullanım süresi, aile içi rolle ve çocuğun internet bağımlılığına göre incelemektir. Çalışma, ilkokula devam eden çocuğa sahip ebeveynleri kapsamaktadır. Araştırma, tarama tipi araştırma modeli ve ilişkisel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak Dijital Ebeveynlik Farkındalık Ölçeği (DEFÖ), Aile-Çocuk İnternet Bağımlılık Ölçeği, Aile Değerlendirme Ölçeği ve araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde; bağımsız örneklem t-test, tek yönlü anova ve korelasyon analizleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre; sağlıklı aile içi role sahip ebeveynlerin olumsuz model olma ve dijital ihmal düzeylerinin, sağlıksız aile içi role sahip ebeveynlere göre daha düşük olduğu; verimli kullanım ve risklerden koruma düzeylerinin ise daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çocuğun internet bağımlılık düzeyinin olumsuz model olma ve dijital ihmal ile pozitif yönde, risklerden koruma ile negatif yönde ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Aile içi rollerin sağlıklı veya sağlıksız oluşunun dijital ebeveynlik farkındalığına ve özellikle olumsuz model olma ve dijital ihmalin çocuğun internet bağımlığına etki ettiği görülmektedir. Elde edilen sonuçlara göre; anne-babalara dijital ebeveynlik farkındalıklarını arttırmaya yönelik öneriler getirilmiştir.Öğe Çocukluk yaşantıları ölçeği’nin geliştirilmesi: geçerlik ve güvenirlik çalışması(Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2015-12) Manap, AbdullahBu çalışmanın amacı; ergen ve yetişkinlerin olumsuz çocukluk yaşantılarını ölçmede kullanılabilecek bir ölçme aracı geliştirmektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Batman’da öğrenim gören toplam 775 ortaöğretim ve yükseköğretim öğrencisi oluşturmaktadır. Katılımcıların %42.8’ini erkek öğrenciler (N= 332); %57.2’sini kız öğrenciler (n= 443) oluşturmaktadır. Ayrıca katılımcıların %44.51’ini (N= 345) yükseköğretim; %55.49’unu (n= 430) ortaöğretim öğrencileri oluşturmaktadır. Ölçeğin geliştirme aşamasında; ilk aşamada açımlayıcı faktör analizi, sonrasında ise doğrulayıcı faktör analizi ve güvenirlik analizi yapılmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda ölçek 3 faktörlü olarak belirlenmiş; aile yaşantısı (4 madde), okul yaşantısı (4 madde) ve kişisel-sosyal yaşantılar (4 madde) alt boyutlarından oluştuğu görülmüştür. Aile yaşantısı alt boyutunun yük değeri .718 - .802; okul yaşantısı alt boyutunun yük değeri .508-.843; kişisel-sosyal yaşantılar alt boyutunun yük değeri ise .646-.751 arasında değişmektedir. Doğrulayıcı faktör analizi sonuçlarının ise mükemmel veya kabul edilebilir düzeyde olduğu saptanmıştır. Güvenirlik analizi sonuçları incelendiğinde; aile yaşantıları alt boyutunun cronbach’s alfa değerinin .822; okul yaşantıları alt boyutunun .770; kişisel-sosyal yaşantılar alt boyutunun .695 olduğu belirlenmiştir.Öğe Cinsiyete göre öfke düzeyinin incelenmesi: Türkiye’de yapılan tezler üzerine bir meta-analiz çalışması(Turkish Journal of Educational Studies, 2019-10-25) Manap, Abdullah; Kış, AliBu araştırma, cinsiyete göre öfke düzeyini incelemek amacıyla yapılmış olan bir meta-analiz çalışmasıdır. Araştırmada 101 çalışma içerisinden cinsiyet değişkenini kullanan ve analiz sonuçlarını teze dahil eden 24 çalışma kullanılmıştır. Örneklem sayısı 3495’i erkek, 3932’i kadın olmak üzere toplam 7427 bireyi kapsamaktadır. Araştırmaya sürekli öfke-öfke ifade tarz ölçeğini kullanan tezler dahil edilmiştir. Meta-analiz çalışmasına dahil edilen 24 tez çalışmasındaki bulgulardan elde edilen kadın ve erkeklerin örneklem sayıları, ortalama puanlar, standart sapma, F, t ve p değerleri kullanılmıştır. Elde edilen analiz sonuçlarına göre erkeklerin lehine önemsiz düzeyde (d= -0.02) bir genel etki büyüklüğü bulunmuştur.Öğe Research on social desirability levels of individuals with disabilities living in the province of batman in terms of the various variables(Turkish Journal of Sport and Exercise, 2014) Manap, Abdullah; Şahin, Hacı Murat; Çetin, ErdalGenerally social desirability is defined as individuals give socially desirable answers or tend to show an attitude towards a positive impression within the framework of the relations between an individual and a group, an individual and a society, which is a basic equation of social psychology. Crowne & Marlowe tried to explain social desirability as ‘’to imitate a good thing’’, ‘’to give a culturally accepted answer’’ or ‘’to give a prejudicial reaction to an approval request’’. Also, Edward defined it as a self-definition tendency which is socially desirable and undesirable between the scale values. In this context, this study focused on whether there were significant differences in the social desirability levels of individuals with disabilities living in the province of Batman in terms of various variables such as age, gender, monthly income, sport performance, sport performance frequency. In this study ‚the Two-Dimension Social Desirability Scale‛ which was developed by Akın, was applied to 70 people with disabilities living in Batman. The sample group of 70 people was considered to have different ages, marital status, monthly income and education level. The sample group was also asked whether they did sport or how often they did sport. According to the evaluation with the SPPS 17.0 statistical analysis program, the social desirability levels were higher in the males rather than females and in the married ones than single ones. Also, there was a significant difference between the social desirability levels and the sport performance frequencies in the individuals doing sport. It was analyzed whether the sport performance frequencies of the disabled individuals doing sport was effective on the social desirability.Öğe Çiftlerin, evliliklerinde incinmeye verdikleri tepkilerin bazı değişkenler açısından incelenmesi(Social Sciences Studies Journal, 2018-12) Manap, Abdullah; Durmuş, EmineBu çalışmanın amacı evli bireylerin, evlilik ilişkilerinde incindikleri, kırıldıkları durumlara verdikleri tepkileri belirlemektir. Çalışmada evli bireylerin, incinmeye verdikleri tepkiler evlenme şekli, öğrenim düzeyi, evlilik süresi ve çocuk sayısı açısından karşılaştırılmalı olarak incelenmiştir. Çalışma 141 kadın 147 erkek olmak üzere toplam 288 katılımcı ile gerçekleşmiştir. Çalışmada çiftlerin incindikleri durumlara verdikleri tepkileri belirlemeye yönelik Fincham, Beach ve Davile tarafından geliştirilen Evlilikte bağışlama-Olay (Forgiveness Scale-Event) ölçeği maddelerinden yararlanılmıştır. Verilerin Kikare yöntemiyle analiz edilmiştir. Sonuçlar, incinme yaşadıklarında, kadınların erkeklerden daha çok eşlerinden uzaklaştığını göstermektedir. Kadın incindiğinde eşinden uzaklaşıyor, eşiyle birlikte bir şey yapmak istemiyor ve eşine soğuk davranıyor. Erkekler, kadınların aksine daha kısa zamanda, eşine yakınlık hissediyor, eşini bağışlıyor ve olay olmadan önceki haline dönebiliyor. Evlilik biçimi göz önüne alındığında flört ederek evlenenler, görücü usulü ile evlenen çiftlere göre daha yapıcı bir eğilim sergiliyor. Öğrenim düzeyinin artması, evlilikte yaşanan incinmeleri çözme ve daha az kaçınmaya yol açıyor. Öğrenim düzeyi düştükçe kaçınma eğilimi artıyor. Çocuk sayısı açısından bakıldığında ise, çocuksuz ve tek çocuk sahibi olanlar, dört ve üzeri çocuğa sahip olan çiftlerden daha yapıcı ve affedici