3 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Öğe 1950-1980 arası İslami duyarlıklı öykü anlayışı ve öykücüler(Akademik Bakış Dergisi, 2017-03-01) Zariç, Mahfuz1950-1980 arası dönemde öykü kaleme alan isimlerden bir kısmı ortak bir dini duyarlık göstermişlerdir. Bu anlayışla kaleme alınmış eserlerde yazarlar, İslami değerleri insani değerlerle özdeş görüp ön plana çıkarmıştır. Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Şevket Bulut, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Mustafa Kutlu, İsmail Kıllıoğlu, Durali Yılmaz, Ali Haydar Haksal, Hüseyin Su ve Ramazan Dikmen gibi isimler tarafından temsil edilen bu öykü anlayıĢında anlatıda edebi değerin sağlanması göz ardı edilmemiştir. Bu öykücüler aynı zamanda geleneksel anlatı birikiminden de faydalanmışlardır. Yazarlar, İslami duyarlıklı öykücülükte modern anlatı tekniklerinden faydalanmıştır. Kişi merkezli kurgularında vakadan ziyade duyuşlara odaklanmışlardır. Yazarlar öykülerinde ölüm, aile, taşra hayatı, arayış ve acziyet gibi konuları izleğe dönüştürmüĢlerdir. Batı edebiyatını yakından takip edip onlar gibi yazmaya çalışan bu öykücüler, kişi kadrolarını genellikle aile bireyleri, yakın akrabalar ve dost çevreleri; kendini yalnız hisseden anlaşılmadığını düşünen gençler ve kente uyum sağlamaya çalışan insanlardan seçmişlerdir. Bu yazarların göndermelerinin önemli bir kısmı Kur’an ayetlerine, hadislere, İslam tarihine, kıssalara ve menkıbelere dönüktür. İslami duyarlıklı öykücüler mekân itibariyle çoğunlukla kasaba edebiyatı olarak da nitelenebilecek ürünler ortaya koymuşlardırÖğe Ramazan Dikmen’in öykülerinde izlekler(İksad Yayınevi, 2019-02) Zariç, Mahfuz1997’de hayatını kaybeden Mülkiyeli yazar Ramazan Dikmen’in ilk öykü kitabı Kıyıya Vuranlar ölümünden bir yıl önce, ikinci öykü kitabı Afife Ablanın İncileri ise ölümünden sonra aynı yıl içerisinde yayımlanmıştır. Tükenerek Çoğalmak adlı bir deneme eseri de bulunan yazar, John Kennet Galbraight’in İktidarın anatomisi adlı Fransızca eserini Türkçeye çevirmiştir. Yazarın yirmi dört öyküsü, 2016’da Muhayyer adıyla topluca yayımlanmıştır. Öyküleri daha önce Aylık Dergi (1979), Mavera (1980-1990), Kayıtlar (1990-1995) ve Yönelişler (1982, 1983) adlı dergilerde yayımlanmış olan Dikmen’in 14.10.1996 tarihini taşıyan son öykü taslağı ise eleştirmen Ömer Lekesiz tarafından, yazarın ikinci okumasındaki notları dikkate alınarak, Muhayyer’de yayımlanmıştır. İnsanı tamamlayan fötr şapka, ferace, gözlük gibi kimi giysiler ve aksesuarlara; şadırvan, minare, taşlık gibi mimarî mekân unsurlarına; güvercin gibi kimi sembolik değeri de olan canlılara ayrı bir önem veren yazar, öykülerinde genellikle insanî değer ve duyarlıklara odaklanır; yeri geldikçe eski ve yeni arasında karşılaştırmalar yapar. Dilde eskimiş olarak görülebilecek “tavassut, istiğrak” gibi kavramları tekrar işlerlik kazandırmaya çalışır. Kısa, hatta çoğu tek kelimelik kısa ve akıcı cümle yapılarıyla ve diyaloglarla okuyucuyu da anlatıyı da adeta sürükler. Yazar, otobiyografik izler de taşıyan öykülerinde olaylara kadın cephesinden de bakmaya çalışır. Dikmen’in kişi, durum, atmosfer öyküleri olarak nitelenebilecek metinleri, “Kasaba edebiyatı “bağlamında da ele alınabilirler. Detaylara ve dil işçiliğine önem veren, tanıklıklarından ve gözlemlerinden faydalanan, duygu ve değerler eğitimi ile mesaj kaygısı taşıyan Dikmen öykülerinde aşk, terkedilme, ayrılık, ölüm, vefasızlık, toplumsal sorunlar ve değişimler, ihtilal öncesi gerilimler ve çatışmalar, On İki Eylül ihtilali, öğrencilik hayatı, yitirilen değerler ve insanlar, insanın çaresizliği ve yalnızlığı gibi konuları izlekleştirmiştirÖğe Akademik eleştiri bağlamında Mehmet Rauf’un Eylül adlı romanı(Journal of Turkish Studies, 2017-03-15) Zariç, MahfuzGünümüzde metin incelemesinde Rus Biçimciliği (Biçimcilik), Fransız Biçimciliği (Yapısalcılık) ve Amerikan Biçimciliği (Yeni Eleştiri) gibi yöntemler yerini metin merkezli Akademik Eleştiriye bırakmıştır. Akademik Eleştiri, metin incelemesi için değişmez bir şablon önermez. Eleştiri için gerekecek temel ölçütleri ve ana başlıkları belirler. Bu anlayışa göre incelemede kullanılacak olan konu başlıklarının belirlenmesinde edebî metin biçim ve içeriği esas alınmalıdır. Bu bağlamda Servet-i Fünûn döneminin yazarlarından Mehmet Rauf’un Eylül adlı psikolojik romanında özellikle “bakış açısı ve anlatıcı, kişilerin sunuluş biçimi ve dönüşümleri, kişilere isim verilmesi, merkezi kişilerin yaşadığı temel çatışmalar, anlatının merkezindeki aşk unsurunun kurgulanmasında ayrılıklar ve kavuşmalar, paylaşılan sırlar ve eşyalar, birbirini anlayamama, yanlış anlama ve nihayetinde anlama, kıskançlık ve aldatılma şüphesi, ortak ilgiler ve itiraflardan yararlanma; zamanın kullanımı ve sunuluşu, mekân unsurları; zaman ve mekânın kişilerin ruh hâline etkisi, dil ve üslûp özellikleri, üslûpta mizah;” unsurları üzerinde durulabilir. Romandaki “anlatım yöntem ve teknikleri, kurguda ilgi uyandırma, roman kişilerinin yaşadığı gerilimler, anlatıdaki düğümler ve çözümler, rastlantılar, diyaloglar, tezler, çıkarımlar ve metnin estetik bütünlüğü” konuları da kurgu açısından dikkate değerdir. Bu yazıda Eylül romanı üzerine yazılmış makale ve tezlerde hangi unsurların öne çıkarıldığı hakkında bilgi verildikten sonra metnin incelenmesi ve yorumlanmasında “yazar merkezli, dönem/sosyal çevre merkezli ve okur merkezli eleştirel” yaklaşımlardan da faydalanılacaktır.