56 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 10 / 56
Öğe Dijital eğitimde eşitsizlikler : Kırsal-kentsel ayrımlar ve sosyoekonomik farklılaşmalar(İnsan ve Toplum / The Journal of Humanity and Society, 2020-12) Nerse, SerdarGelir ve ekonomi temelli eşitsizliklerin yanı sıra toplumu doğrudan etkileyen “sosyal eşitsizlikler” de yeterince anlaşılamamıştır. Bu nedenle farklı bileşenlerle eşitsizlikler en iyi ihtimalle ölçülmekte ve incelenmektedir. Sosyal eşitsizlik; yeni durum, olay ve sorunların gelişmesi nedeniyle göreceli olarak bir dizi yeni boyut, beklenti ve sonuç ortaya çıkarmaktadır. Küresel ve ulusal ölçekte yaşanan yeni gelişme, genişleme ve daralmalar, eğitimde eşitsizliğin tekrar tartışılması gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmada da kırsal-kentsel ayrımlar ile sosyoekonomik farklılaşmalar temelinde Covid-19 salgını sürecinde dijital eğitimde ortaya çıkan eşitsizlikler incelenmiştir. Bu iki ayrıma bağlı olarak salgın sürecinde evde uzaktan eğitime katılmaya çalışan üniversite öğrencilerinin dijital medya, internet, bilgi ve iletişim teknolojilerine (DİB) erişim ve kullanımlarındaki eşitsizliklerin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Yaş, cinsiyet, ikamet yeri, okuduğu sınıf ve sosyoekonomik statüsüne göre 3 ayrı üniversiteden seçilen toplam 16 öğrenci araştırmaya dâhil edilmiştir. Nitel yöntemin uygulandığı araştırmada, veriler, derinlemesine görüşmelerle elde edilmiştir. Görüşme verileri, Maxqda nitel veri analiz programıyla kategorileştirilmiş ve temalara dönüştürülmüştür. Açık, eksenel ve seçici kodlama neticesinde birleştirilen kategori ve temalar görselleştirilmiştir. Katılımcıların bireysel ve aile özellikleri, okulların çevresi ve mali kaynak durumları, kalkınma, özgürleşme, kültürlenme faktörleri etkileşimli şekilde eşitsizliği ortaya çıkarıcı etkiye sahip olduğu gibi dijital eğitim eşitsizliğinde kırsal-kentsel ayrım ve sosyoekonomik farklılaşmaların belirgin olduğu görülmektedir.Öğe Batman ili tarımsal faaliyetleri ve biyo-yakıt üretme potansiyeli(Batman Üniversitesi, 2012) Tanyeri, Burak; Öner, Cengiz; Temizer, İlkerYapılan bu çalışmada Batman ilindeki tarımsal etkinlikler ve hayvancılık ile ilgili üretimin kapasitesi araştırılmıştır. Petrol kökenli yakıtların tükenme eğilimine girmiş olmasından dolayı, bilim ve sanayi dünyası alternatif yakıtlara yönelmiş durumdadır. Literatür ışığında biyo-yakıt uygulamaları incelenerek Batman ilinde üretilebilecek biyo-yakıt türleri ve toplam potansiyeli tablolar eşliğinde verilmiştir. Sonuç olarak ilin geçim kaynağının büyük bir bölümünü oluşturan tarımdan elde edilecek tarımsal atıkların enerjiye dönüştürülerek ekonomiye katkı sağlayacağı değerlendirilmiştir.Öğe Aureus Codex’indeki İsa mucizelerinin İncil ışığında değerlendirilmesi(Asos Yayınevi, 2017-11-27) Barutçu, SongülHıristiyanlığın kabulünden bu yana, dinsel temalar Batı sanatında önemli bir yer edinmiştir. Kitap resmi, dinsel temaların uygulama alanı bulduğu önemli sanat eserleri olarak kütüphane, müze vb yerlerde korunmuştur. Günümüzde Nuremberg, National Museum’da bulunan 1020-1030’lara tarihlenen Aureus Codex’i de korunarak günümüze kadar gelen elyazmaları arasındadır. 136 folyodan oluşan Aureus Codexinde konular dört İncil’den (Matta, Markos, Luka, Yuhanna) alınmıştır. Bu çalışmada, kitap resminin tarihsel gelişimi ve Aureus Codex’i hakkında bilgi verilerek Aureus Codex’inde bulunan İsa’nın mucizelerini konu alan resimler incelenecektir. Bir sonraki aşamada İsa’nın mucizelerini konu alan resim sahneleri İncil’de işlenen konular ışığında değerlendirilecek, mucize temalarının gösterim biçimleri ve anlamsal boyutları üzerinde durularak kompozisyonlar açıklanmaya çalışılacaktır.Öğe Doğal afetlere hazırbulunuşlukta yerel topluluk liderliğinin sınırları: muhtarlar üzerine bir inceleme(Eskişehir Teknik Üniversitesi, 2019-06) Özkan, Abdurrahman; Çakı, Fahri; Uzun, AlperÖğe Kimlik ve ötekilik bağlamında Suriyeli sığınmacılar(Sakarya Üniversitesi, 2017-11) Türk, EmrullahÖğe Covid-19 salgınına yönelik Batman Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencilerinin görüşleri(Literatürk Academia, 2020-04) Şutanrıkulu, Gülreyhanİnsanlık, her dönemde içinde bulunduğu cendereden bir şekilde çıkmış; türünü sürdürebilmeyi ve ilerlemeyi başarmanın bir yolunu bulmaya gayret ederek kendi tarihini yazmıştır. Çünkü insan dediğimiz varlık kendini, yaşadığı toplumu ve tüm evreni ön görme ve bilme isteğini gidermek için soru sormaya ve cevap aramaya devam etme istidadındadır. Varlığın bilgisi irdelendikçe, insanlık tarihi kendini gerçekleştirmeye devam edecektir. Fraktal geometri çalışmalarına göre bir ormandaki ağacın tüm özellikleri, ormanın bütünü ile oranlıdır, orman ile ilişkili ve ona bağlıdır. Genel olarak bilim tarihine baktığımızda da, doğanın bilgisi ile varlığın bilgisini birbirinden ayırmanın olanaksız olduğu karşımıza çıkacaktır. O halde, dünyada var olan tüm bilimler, insan için ve insana içkindir; “varlık, insan’a mahmûldür”. İnsanın anlamını araması için ön koşulu düşünmedir, bilgidir. Sosyal bilimler ise evrende sorunlu ve sorumlu tek varlık olan insanın anlamını araması için kullandığı bir anahtardır. 21. yüzyıl bir yandan bilim ve teknoloji açısından türlü gelişmelerin yaşandığı bir çağ olurken bir yandan insanlığın ekonomik krizlerle, savaşlarla, göçlerle uğraştığı, ulus devlet kavramının sorgulandığı bir çağ olarak tarihe yazılmaya devam etmektedir. Farklı coğrafyalarda uğraşılan farklı sorunlar bir yana, çağımızda tüm insanlığın ortak bir problemi olarak gün yüzüne çıkan bir salgın gündemimize taşınmıştır. Tüm dünyayı hızlı bir şekilde etkisi altına alan COVID-19 pandemisinin yarattığı küresel ekonomik, sağlık, sosyal ve çevresel sorunlarla, insanlık “normal” kavramının sorgulanmaya başlandığı yeni bir düzene adım atmıştır. Küresel boyutta ve her alanda sürdürülebilirliğin oluşması için ortak adımlar atılmaya başlanmıştır. İnsani bilme eylemleri, önsezilerin aklî tahkike, yani makule tercümesi ile ve en başta temel formel bilimler, doğa bilimleri sosyal bilimler ve dil bilimleri alanlarında somut üretimin arttırılması ile mümkündürÖğe Kent merkezinde yaşayan suriyeli çocukların eğitim imkânları, yaşanan sorunlar ve sorunlara ilişkin çözüm önerileri: Batman örneği(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2017-10) Türk, EmrullahTürkiye, 2011 yılından bu yana devam eden Suriye Savaşı’ndan dolayı yakın tarihin en büyük göç dalgası ile karşı karşıya bulunmaktadır. Türkiye’nin izlediği “açık kapı” politikası sonucu Türkiye’ye göç eden 3 milyonu aşkın Suriyelinin büyük bir bölümü kamplar dışında kent merkezilerinde yaşamaktadır. Bu manada ülkenin neredeyse tamamına yayılan sığınmacılar, kentler üzerinde büyük bir baskı oluşturmaktadır. Kentlerde yaşayan sığınmacılar, başta ekonomik olmak üzere birçok sorun ile karşı karşıya kalmaktadır. İşte bu sorunlardan bir diğeri de eğitime dair sorunlardır. Eğitim sorunu, özellikle ilköğretim çağında olan çocukları en fazla etkileyen konuların başında gelmektedir. Söz konusu sorununaşılması ve sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi adınaeğitim kurumlarına önemlisorumluluklar düşmektedir. Özellikle dil güçlüğünden kaynaklı iletişim sıkıntılarının aşılabilmesi ve uyum sürecinin hızlanabilmesi adına okullarda verilen eğitimin niteliği büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmada, Batman kent merkezinde faaliyetlerini sürdüren okullarda okuyan Suriyeli çocukların, okullarda gördükleri eğitime ilişkin bilgilere yer verilmektedir. Bu çerçevede konuya ilişkin dokümanların analizinin yanı sıra saha çalışması kapsamında yetkililer ve okullardaki eğitimcilerle yarı yapılandırılmış formlar çerçevesinde görüşmeler yapılmıştır. Çalışma, Batman kent merkezi ve Suriyelilerin yoğunlukta olduğu okullarla sınırlı tutulmuştur. Çalışma sonucunda ilköğretim çağında bulunan Suriyeli sığınmacılarıneğitim sürecine dair imkânlar, yaşanan sorunlar ve söz konusu sorunlara ilişkin çözüm önerilerine yer verilmiştir.Öğe Kırsal alandaki yaşlıların ölüm yeri ve ölüm deneyimi arasındaki ilişki(Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Dergisi (SKAD), 2020-12-31) Nerse, SerdarÇalışmada, çoğunlukla sağlık, din, hukuk gibi alanlarda yer bulan ölüm konusu, sosyolojik bir perspektife değerlendirilmiştir. Bu bağlamda, yaşlıların ölüm deneyimleri (iyi ve mutlu ölüm) esas alınarak ölüm yeriyle ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Ölüm yeriyle iyi / mutlu ölüm arasındaki ilişkiyi tespit etmek için 65 yaş ve üstü bireyler demografk, sosyo-ekonomik, sağlık özelliklerine göre tespit edilmiştir. Çalışmada ölüm olayı esas alındığından, amacımıza uygun çok aşamalı bir örneklemle belirlenen toplam 102 katılımcının yakını veya bakıcısına anket uygulanmıştır. Katılımcıların belirlenmesinde temel özelliklerin yanı sıra ) farklı kırsal kesimlerden hastalık tipine sahip olanlar ile ii) eğitimli ve yüksek gelirli yaşlılar karşılaştırılmıştır. Yaşlıların yakını ve bakıcılarının verdikleri cevaplara göre ölüme ilişkin fziksel ve psikolojik durum gözlemlenmiştir. Çalışma sonucunda yaşlı bireylerin temel özellikleri ile sınıfsal konumlarına bağlı olarak, ölüm yeri ve ölüm modelleri arasında bir farklılaşma olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Kadın sivil toplum örgütlerinin kadına yönelik şiddete bakış açıları: Batman örneği(Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), 2015-12) Türk, Emrullah; Aktağ, LeylaÖğe Sosyolojik düşüncede sosyal sermaye tartışmaları: Pierre Bourdieu ve James Samuel Coleman bağlamında karşılaştırmalı bir analiz(Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Dergisi (SKAD), 2015-10) Türk, EmrullahSosyal sermaye kavramı, modernleşmeyle birlikte başlayan aşırı bireyselliğe karşı tepkiyi ifade etmek adına 20 yy. sonlarından bu yana adını akademik çalışmalarda sıkça duyuran bir kavramdır. Toplumsal alanda ilişki, bağlantı ve ağların birey ve toplum için önemini vurgulama noktasında sosyal sermaye kavramına atıfta bulunulmaktadır. Sosyal sermayenin varlığının bireysel başarı, mutluluk ve sağlık gibi noktalarda olumlu etkilerinin yanında toplumsal anlamda da güven, iyi yönetim, yardımlaşma ve sivil toplum katılımları sağlaması noktasında da önemi vurgulanmaktadır. Ayrıca sosyal sermayenin bir kısım akademik çevrelerce ekonomik kalkınmada gizli bir işleve sahip olduğu da ayrıca vurgulanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, sosyolojik düşüncenin ve sosyolojik analizin enstrümanları arasında önemli bir yer tutan sosyal sermaye nosyonunun James Samuel Coleman ve Pierre Bourdieu’de büründüğü anlam kodlarını karşılaştırmalı bir düzlemde analiz etmektir. Başka bir ifadeyle, toplumsal eşitsizlikler ve elitlerin iktidarına katkısı yönüyle sosyal sermayenin Bourdieu’de kazandığı anlam çerçevesiyle; avantaj ve dezavantaj vurguları ile okullardaki akademik başarılar üzerindeki etkisini merkeze alan Coleman’cı çizgiyi mukayese etmektir.