Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 10 / 69
  • Öğe
    Delphi programlama dili kullanılarak plastik enjeksiyon kalıplarında ürün maliyet hesabı ve yeni bir paket programın geliştirilmesi
    (e-Journal of New World Sciences Academy, 2010-07) Çelik, Yahya Hışman; Özek, Cebeli; Gürgüze, Gürkan
    Bu çalışmada, plastik enjeksiyon kalıplama tekniklerini kullanarak kalıplanan plastik ürünlerin maliyet analizini hesaplayan yeni bir program geliştirilmiştir. Geliştirilen maliyet programı için Delphi programlama dili kullanılmıştır. Program, enjeksiyon kalıplama teknikleri ile üretilen bir adet plastik ürünün maliyeti için veri bilgi girişinden seçilen değerlere göre hesaplama yapmaktadır. Elde edilen bilgilere bağlı olarak ham plastik malzeme maliyeti, kalıp maliyetine bağlı amortisman gideri, soket giderleri, işleme ve işçilik giderleri analiz edilerek plastik ürünün tahmini maliyeti hesaplanmaktadır. Programın geçerliliğini kontrol etmek için araçlardaki hava üfleme elemanı örneği seçilmiştir. Programdan elde edilen değerler gerçek değerlerle karşılaştırılarak programın geçerliliği kontrol edilmiştir. Bu verilere bağlı olarak geliştirilen paket program ile gerçek değerler arasında yaklaşık %9,7 kadar bir fark olduğu görülmüştür.
  • Öğe
    Kompozit yama ile tamir edilmiş eliptik delikli alüminyum plakalarda eğilme davranışının sayısal incelenmesi
    (Dicle Üniversitesi, 2018-09) Adin, Hamit; Karaman, Yasemen
    Uzay, havacılık ve otomotiv sanayinde malzemede hasar oluştuğu zaman eğer hasar küçük çaplı ise tüm malzemeyi değiştirmek yerine maliyet, işçilik, zaman vb.sebeplerden dolayı hasarın tamiratına başvurulur. Oluşan bu hasarları tamir edebilmek veya yavaşlatabilmek için çeşitli tamirat yöntemleri bulunmaktadır .Malzemede oluşan hasarlı bölgeye yapacağımız tamirat yöntemlerinden biri de fiber takviyeli kompozit malzeme kullanılarak çift taraflı bindirme bağlantıları oluşturmaktır .Bu çalışmada yapıştırma bağlantısı ile yama işleminin hasarlı bölgeyi onarması amaçlanmıştır. Bu amaçla, merkezine farklı boyutlarda eliptik delikler açılan alüminyum levhaların yamasız ve farklı boyutlarda çift taraflı bindirme bağlantılarının eğme yükü altındaki davranışları sayısal olarak hesaplanmıştır. Yama malzemesi olarak cam elyaf takviyeli kompozit malzeme kullanılmıştır. Yapıştırma işleminin yapılacağı malzemeve yapıştırıcı malzeme olarak sırası ile AA-5083 ve DP460 kullanılmıştır. Yamalı ve yamasız numuneler eğme yüküne maruz bırakılarak kritik hatlardaki gerilme dağılımlarını belirlemek hedeflenmiştir. Gerilme dağılımlarını hesaplamak için Sonlu Elemanlar Metodu kullanılmıştır. Sonlu Elemanlar Metodu ANSYS(v.14.5) programı ile gerçekleştirilmiştir. Yapılan analizlerde, farklı yama boyutları ve farklı elips büyük yarıçapları kullanılmış olup elips küçük yarıçapı sabit tutularak değişkenlerin eğme davranışına etkisi incelenmiştir. Normal gerilmeler ve kayma gerilmeleri incelenerek grafiklerle gösterilmiştir. Yamalı ve yamasız numuneler karşılaştırıldığında yamalı numunelerin daha fazla gerilme taşıdığı görülmüştür. Yama uzunluğu arttıkça yapışma yüzeyi arttığı için numunelerin mukavemeti artmıştır
  • Öğe
    Plastik enjeksiyon kalıplarında enjeksiyon sürelerinin yapay sinir ağları ile modellenmesi
    (Fırat Üniversitesi, 2011) Çelik, Yahya Hışman; Özek, Cebeli
  • Öğe
    Farklı kesme parametreleri ve MQL debilerinde elde edilen deneysel değerlerin S/N oranları ve YSA ile analizi
    (Gazi Üniversitesi, 2021-09-21) Gürbüz, Hüseyin; Gönülaçar, Yunus Emre
    Bu çalışmada, AISI 4140 çeliğinin tornalanması işleminde kesme hızı, ilerleme oranı ve MQL debisinin esas kesme kuvvetleri (Fc) ve ortalama yüzey pürüzlülüğüne (Ra) etkisi hem deneysel hem de istatiksel olarak incelenmiştir. Bu doğrultuda deney sonuçlarının değerlendirilmesinde sinyal/gürültü (S/N) oranları ve yapay sinir ağları (YSA) kullanılmıştır. İşleme deneylerinde, kesme parametreleri olarak üç farklı kesme hızı (75, 100, 125 m/dk), üç farklı ilerleme oranı (0,16 - 0,25 – 0,5 mm/dev), üç farklı MQL debisi (0,35 - 0,8 - 1,7 ml/dk) ve sabit kesme derinliği (2,5 mm) seçilmiştir. İşleme deneylerinde MQL debi artışının Fc üzerinde Ra’ya göre daha etkili olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca tüm MQL debi uygulamalarında hem Fc hem de Ra’nın ilerleme oranı ile arttığı ve kesme hızı ile genel olarak azaldığı görülmüştür. Fc ve Ra için S/N oranları ve YSA ile elde edilen R2 değerleri R2 S/N(Fc)= 0,9996, R2 S/N(Ra)= 0,9984, R2 YSA(Fc)=0,9990 ve R2 YSA(Ra)=0,9884 bulunmuştur. S/N oranlarına göre Fc ve Ra üzerindeki en etkili kontrol faktörlerinin sırasıyla; ilerleme oranı, kesme hızı ve MQL debi olduğu belirlenmiştir. Elde edilen regresyon değerlerine bağlı olarak S/N oranlarının ve YSA’nın deneysel verileri yüksek güven aralığında tahmin etmede geçerli olduğu tespit edilmiştir
  • Öğe
    Farklı tip yüzey geometrilerine sahip havalı kollektörlerde verim ve ekserji analizi
    (TMMOB Makina Mühendisleri Odası, 2011-01) Karakaya, Hakan; Durmuş, Aydın
    Toplayıcı yüzey alanını artırmak, akışkanın akış ortamına türbülans etkisi verecek kanatçıklar yerleştirmek, ısıtılacak akışkanın akım yolunu uzatmak gibi pasif yöntemler güneş kolektörlerinde ısı transferini artırmak için kullanılan yöntemlerden bazılarıdır. Çalışmamızda tasarlamış olduğumuz (1,6x1,6 m2) yüzey alanına sahip akım yolu spiral dönmeli olarak imal edilen üç farklı kolektör kullanılmış olup akım yolunun uzatılması ve akım yolu geometrisinden dolayı akışkan türbülansa uğramaktadır. Böylece ısı transferi büyük oranda artmakta aynı zamanda basınç kayıplarında da büyük artışlar görülmektedir. Bizim çalışmamızda elde edilen verim değerleri farklı yüzey geometrilerine sahip havalı kollektörlerle kıyaslanmış ayrıca kolektörler için ekserji analizi yapılmıştır
  • Öğe
    The varieties and characteristics of grapes grown in Southeast Anatolia Region
    (Batman Üniversitesi, 2020-12-31) Levent, Abdulkadir; Demir, Zülküf
    Grape is a fruit, called Vitis. Turkey replaces in the first sixth in growing grape, in the world. Grape has a significant place in the food industry. The antioxidants in grape seed have the effect of preventing and treating many diseases. In Turkey, the percentages of grapes, consumed in the form of wort, is about 30 %, annually. The 25 % of grape garbage is seeds. Approximately 3-6 % of grapes seeds (44000 tons) wasted annually. The foreseeing designing and manufacturing the grape squeezing machine will facilitate the work of the grape grower and will achieve the grape seeds to the economy. While the sieve diameter of grape seeds separator, separated the seeds from the garbage of the grape will be less than or equal to 2 mm (≤2 mm), the garbage from the wort is greater than or equal to 8.5 mm (≥8.5 mm), according to the seeds geometrical dimensions, gained.
  • Öğe
    Aspir ve kanola biyodizeli kullanımının egzoz emisyonu ve motor performansına etkilerinin incelenmesi
    (Küresel Mühendislik Çalışmaları Dergisi, 2016-04-01) Aydın, Hüseyin; Işık, Mehmet Zerrakki; Ziyadanoğulları Budak, Neşe; Oktay, Hasan; Bayındır, Hasan; Yücel, Halit Lutfi
    Biodiesel fuel, which can be produced from crude or waste vegetable oil, is an important alternative renewable fuel for diesel engines. Particularly the use of vegetable oils for diesel engines has found an important place in several surveys. Biodiesel can be used alone, or blended with petrodiesel in any proportions. Biodiesel is suitable for usage at conventional diesel engines without modification. In this study, canola and safflower oil biodiesel methyl is realized by using the esterification method.. The produced biodiesels were blended in %(50) (in volume) with diesel fuel. The blends were tested in a four cycle, four cylinder Diesel engine. The effects of biodiesel addition to Diesel No. 2 on the performance and emissions of the engine were examined at full load. The resulting performance values were found to be similar to diesel fuel. In general, specific fuel consumption of biodiesel is higher than diesel at all engine loads. Significant difference between the exhaust temperature is not determined. AB50 biodiesel compared to diesel HC emissions at high loads began to decline. NOx, CO2 and O2 emissions ratio has increased at high loads for Biodiesel fuels. Experimental results showed that the produced biodiesels can be partially substituted for the diesel fuel at most operating conditions in terms of the performance parameters and emissions without any engine modification and preheating of the blends.
  • Öğe
    Titanyum alaşımlarından Ti-6Al-4V’nın işlenmesinde karşılaşılan zorluklar: Derleme
    (Gazi Üniversitesi, 2018-01-18) Çelik, Yahya Hışman; Kılıçkap, Erol
    Titanyum ve alaşımları, mükemmel ısı direnci, korozyon direnci, tokluk, mukavemet, yüksek çalışma sıcaklığı ve düşük ağırlık oranına sahip oldukları için uzay-havacılık, otomotiv, kimyapetrokimya ve biyomedikal gibi çeşitli endüstrilerde yüksek mühendislik alaşımları olarak kullanılmaktadırlar. Ancak bu alaşımlar düşük işlenebilirlik derecelerine sahiptirler. Titanyum ve alaşımlarının işlenmesinde yüzey bütünlüğü ve kesici takım aşınması gibi problemlerle karşılaşılmaktadır. Bu çalışmada, titanyum ve alaşımlarının delinmesinde, frezelenmesinde ve tornalanmasında kesici takım malzemeleri, aşınma mekanizmaları, kesme kuvvetleri, yüzey pürüzlülükleri gibi konular gözden geçirilmiştir. Ayrıca, bu alaşımların işlenmesinde karşılaşılan zorluklar değerlendirilmiş olup yapılmış literatür çalışmaları ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
  • Öğe
    AISI 316L çeliğinin tornalanmasında kesici takım formlarının yüzey bütünlüğü üzerine etkisi
    (Gazi Üniversitesi, 2019-10-25) Gürbüz, Hüseyin; Kafkas, Fırat; Şeker, Ulvi
    Bu çalışmada, AISI 316L çeliğin işlenmesinde kesici takım formlarının ve kesme parametrelerinin yüzey bütünlüğü üzerine etkileri deneysel olarak araştırılmıştır. Kesme deneylerinde, PVD kaplı MM ve MF formlu sinterlenmiş karbür kesici takımlar ve PSBNR 2525M12 standardında takım tutucu kullanılmıştır. Kesme parametreleri dört farklı kesme hızı, üç farklı ilerleme miktarı ve iki farklı kesme derinliği şeklinde belirlenmiştir. Yüzey bütünlüğü; yüzey pürüzlülüğü, kalıntı gerilmeler, mikrosertlik ve mikroyapı analizleri açısından değerlendirilmiştir. Bütün kesme şartlarında, kesme derinliği ve ilerleme miktarı arttığında yüzey bütünlüğünün kötüleştiği, buna karşın kesme hızındaki artışla birlikte yüzey bütünlüğünün iyileştiği görülmüştür. Kesici takım formları karşılaştırıldığında en iyi yüzey bütünlüğü sonuçları MF formlu kesici takımlarla, en kötü yüzey bütünlüğü sonuçları ise MM formlu kesici takımlarla elde edilmiştir. Talaş açısı artıkça yüzey bütünlüğü iyileşmiştir. En kötü yüzey bütünlüğü kesme hızı 200 m/dak, ilerleme miktarı 0,1 mm/dev ve kesme derinliği 1,25 mm olduğunda, en iyi yüzey bütünlüğü ise kesme hızı 125 m/dak, ilerleme miktarı 0,3 mm/dev ve kesme derinliği 2,5 mm olduğunda elde edilmiştir.
  • Öğe
    AISI 316L çeliğinin işlenmesinde kesici takım kesici kenar formu ve talaş kırıcı formlarının kesme kuvvetleri ve yüzey pürüzlülüğü üzerine etkisi
    (Batman Üniversitesi, 2012-06-01) Gürbüz, Hüseyin; Şeker, Ulvi; Kafkas, Fırat
    Bu çalışmada, kesici takım kesici kenar formu ve talaş kırıcı formlarının, talaş kaldırmayla oluşan kesme kuvvetlerine ve yüzey pürüzlülüğüne etkisi deneysel olarak araştırılmıştır. Deneylerde AISI 316L paslanmaz çelik malzemesi için ISO 3685’e uygun 75° yanaşma açısına sahip SNMG 120408 formunda, CVD kaplı (M25) kalitesinde sementit karbür kesici takımlar ile buna uygun PSBNR 2525M12 formunda takım tutucu kullanılmıştır. Üç farklı talaş kırıcı ve kesici kenar formu (MR-MM-QM) için de kesme derinliği ve ilerleme değeri arttığında kesme kuvvetlerinin arttığı, buna karşın kesme hızındaki artışla birlikte kesme kuvvetlerinin azaldığı görülmüştür. Genellikle en yüksek kesme kuvvetleri ve yüzey pürüzlülüğü değerleri MR talaş kırıcı formunda, en düşük kesme kuvvetleri ve yüzey pürüzlülüğü değerleri QM talaş kırıcı formunda elde edilmiştir. MR-MM-QM talaş kırıcı ve kesici kenar formu için, kesme hızındaki artışa bağlı olarak yüzey pürüzlülüğü değerlerinin düştüğü, fakat kesme derinliği ve ilerlemedeki artışla birlikte yüzey pürüzlülüğü değerlerinin artığı görülmüştür