4 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Öğe Kilikya, Kommagene ve Antakya mozaiklerinde yapı betimlemeleri ve türleri(Batman Üniversitesi, 2018) Özdemir, Batuhan; Zoroğlu, Kamil LeventÇeşitli malzemeler üzerindeki yapı betimlemelerinin geçmişi oldukça eskiye gider. MÖ 6. yüzyılda Grek vazolarında, Helenistik Dönem'de resim ve mozaikte, Roma Dönemi'nde özellikle kabartmalarda bunların örneklerini görmek mümkündür. Bu çalışmada, Kilikya ve Kommagene Bölgeleri ile Roma Dönemi'nde mozaik sanatı bakımından en önemli merkezlerden biri olan Antiokheia ve yakın çevresinde günümüze kadar ortaya çıkarılmış olan mozaikler üzerindeki çeşitli yapı betimlemeleri, bu yapıların kompozisyon içindeki işlevi ve bunların tipolojisi ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Bu bağlamda öncelikle mitolojik hikayelerin betimlendiği mozaiklerdeki yapılar bir grup olarak ele alınmıştır. Çalışmanın belki de en önemli grubunu sayıca az olsa da kent betimlemelerinde yer alan yapılar oluşturmaktadır. Bu bağlamda oldukça iyi korunmuş olmalarıyla dikkati çeken iki örnek; Kelenderis Mozaiği ve Antiokheia'dan Yakto Mozaiği çalışmanın bu bölümünün ana malzemesini oluşturmaktadır. Bunlardan Yakto Mozaiği'nin -birçok araştırmacı tarafından değerlendirilmiş olsa da- her zaman yeni yorumlara açık bir örnek olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden bu mozaik hakkında kendi değerlendirmelerimizi de sunmaya çalıştık. Kilikya Bölgesinden tek örnek olan Kelenderis Mozaiği'nde, Madaba Mozaiği'nden farklı olarak ayrıntılı bir şekilde tek bir kentin betimlendiği görülmektedir. Çalışmanın son grubunu ise özellikle Geç Antik Çağ'da Roma dünyasında yaygınlaşan kırsal yaşamın yansıtıldığı ve bu temayla bağlantılı yapıların da betimlendiği "pastoral" manzaralar gelir. Bu grubun en önemli örneği ise Kommagene Germanikeiası'nda gün ışığına çıkarılmış olan mozaiktir. Bu dönemde çok geniş bir alanda benzerlerini gördüğümüz bu mozaikler üzerindeki yapı tipleri değerlendirilmiştir. Çalışmanın değerlendirme bölümünde, mozaikler üzerinde tiplerini belirlediğimiz yapı betimlemelerinin işlevleri üzerine daha önce yapılan değerlendirmeler ele alındıktan sonra varsa kendi önerilerimiz de sunulmuştur. Özellikle farklı dönemlere ait mozaikler üzerindeki yapıların mimari özellikleri ve bunların birbiriyle olan ilişkileri, ünik olan veya birbirine benzeyen tipler ele alınarak bir sonuca varmaya çalışılmıştır. Böylece, iki coğrafi bölgenin ve Antik Çağ'da Suriye'nin bir parçasını oluşturan Antiokheia'nın mozaik sanatında görülen yapı betimlemelerinin karakteri konusunda çeşitli öneriler getirilmiştir.Öğe Suriye Savaşı Nedeniyle Yaşanan Göçün Ekonomik ve SosyoKültürel Etkileri: Batman Örneği(Batman Üniversitesi, 2016) Kaypak, Şafak; Bimay, MuzafferBu çalışmada, Suriye savaşı nedeniyle göç edenlerin kente uyum süreçlerinde ekonomik ve sosyo-kültürel etkileri, sınır kentlerine komşu ve aynı zamanda bölgede geçiş güzergâhı olarak kullanılan Batman kenti özelinde ele alınmaya çalışılmıştır. Kentsel alanlara gelenlerin kentlileşmesi için kente gelmesi, yerleşmesi, iş bulması yeterli olmamaktadır. Bu kişilerin kentsel davranış kalıplarını benimsemesi, kentin sosyo-kültürel özelliklerini sindirmesi ve kendilerini kente ait hissetmesi önemlidir. Yapılan araştırma ve incelemelere göre Suriyeli göçmenlerin belli konularda uyum sağlamada çok fazla zorluk yaşamadıkları görünse de, göçmenlerin geçici misafir olmaktan çıkıp kalıcı duruma geçmeleri nedeniyle birçok ekonomik ve sosyo-kültürel sorunla karşı karşıya kalmasının yanında kent halkı üzerinde de benzer etkilere neden olmuşlardır. Çalışmada, Suriye’de çıkan iç savaş nedeniyle meydana gelen göç olgusu sonucunda Batman kentinde yaşayanların ekonomik ve sosyo-kültürel özellikler açısından nasıl etkilendikleri araştırılmıştır.Öğe Batman’da mekânsal ve toplumsal ayrışmanın yansıması olarak güvenlikli siteler(Akademik Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi, 2020-05-29) Türk, EmrullahTürkiye’de güvenlikli sitelerin ortaya çıkışı ve yayılışında 1980 sonrasında benimsenen neo-liberal politikaların etkisi büyüktür. Başlangıçta İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde örneklerine rastlanan güvenlikli siteler, zamanla Anadolu’nun tüm kentlerinde farklı niteliklerde inşa edilmeye başlamıştır. Güvenlikli siteler açısından Batman kentleşme süreci özgün bir yere sahiptir; çünkü Batman’ın kentleşme süreci güvenlikli bir site etrafındaki yerleşimlere dayanmaktadır. 1955 yılında kurulan petrol rafinerisi ve rafineri işçilerinin barınması için yapılan konutlardan oluşan Site yerleşkesinin korunması için örülen duvarlar, güvenlik önlemleri ve sosyal donatılar, o dönemlerde Türkiye’nin ilk güvenlikli site örneklerinden birini oluşturmuştur. Bu aynı zamanda Batman kentleşme sürecini başlatmıştır. Batman’da bu yerleşke dışında güvenlikli site örneklerine aradan geçen yarım asır boyunca çok az rastlanmıştır. 2000’li yılların başından itibaren inşaat firmalarının güvenlik ve ayrıcalıklı yaşam vaadi ile inşa ettiği sitelerde (yükselen duvarlar, güvenlik teknolojileri ve gözetleme mekanizmaları, özel güvenlik personelleri) yeni mekânsal örgütlenme biçimi, sakinlerine farklı yaşam olanakları sunmakta, eş zamanlı olarak yarattığı sınırlarla kentin diğer sakinlerinden de bu kesimi ayrıştırmaktadır. Araştırma, Batman’da iki farklı güvenlikli sitede oturan 24 kişiyle yapılan derinlemesine görüşmelerden derlenen verilere dayanmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, güvenlikli site seçiminde “güvenlik” kaygısı ve “ayrıcalıklı” bir yaşam isteği belirleyici olmaktadır. Ayrıca kentsel mekândaki yeni düzen, toplumsal sınıflar arasındaki fiziksel sınırlarla birlikte toplumsal sınırları da keskinleştirmektedir.Öğe Turizm tanıtım broşürlerinin edebiyat bağlamında analizi(Batman Üniversitesi, 2019-01-23) Acar, Kasım; Balcı, UmutTurizm hem eğitim hem de iş alanı olarak günümüzün popüler alanlarından biridir. Önemli bir sektör olarak eğitim boyutuyla da öne çıkan turizm; siyaset, kültür, ekonomi gibi pek çok alanla yakından ilişkilidir. Eğitim açısından değerlendirildiğinde ise yabancı dil eğitimi, edebiyat, halk bilim, psikoloji gibi pek çok bilim dalıyla etkileşim halinde olduğu görülmektedir. Bu çalışmada ağırlıklı olarak turizm-edebiyat etkileşimi üzerinde durulmuştur. Turizm ve edebiyatın birbirine etkisi, örneklerle anlatılmış; her ilin ön plana çıkan şair ve yazarlarının listesi hazırlanmıştır. Dünyada ve Türkiye’de kentleriyle özdeşleşen şair ve yazarlara örnekler verilmiştir. Aynı doğrultuda edebiyat turizminin önemi vurgulanmış; yazar müze evleri, edebiyat müzeleri ve edebiyat müze kütüphanelerinin turizme katkısı üzerinde durulmuştur. Bu çalışmada İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri’nin yayınladıkları tanıtım broşürleri ve web sayfaları, edebi unsurlar bakımından incelenmiştir. Çoğu illerin tanıtım broşürlerinde, ilgili ilin yetiştirdiği şair ve yazarların isimlerine veya biyografilerine yer verilmediği gözlemlenmiştir. Bundan hareketle tanıtım broşürlerine turistik değer taşımalarından ötürü edebi içeriklerin ilave edilmesinin önemi ve yararı vurgulanmıştır. Bu çalışmada Türkiye’nin iller bazında bir edebi zenginlik haritası çıkarılmış ve bu doğrultuda muhtemel edebiyat turizmi rotaları hazırlanmıştır.