7 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Öğe İbnülemin Mahmut Kemal’in Ahlâk adlı eseri üzerine bir araştırma(Gaziantep Üniversitesi, 2018-05) Korkmaz, Ferhatİbnülemin Mahmut Kemal İnal (1871-1957), Osmanlı Devleti’nin son dönem şairleri, müzisyenleri, hat sanatçıları ve devlet adamları üzerine biyografi çalışmalarıyla tanınan bilgin şahsiyetlerdendir. İbnülemin Mahmut Kemal’in 1308 (1891) yılında Mahmut Bey Matbaası tarafından yayımlanan Ahlâk adlı eseri ahlâk konusuyla alakalı 37 sayfalık müstakil bir eserdir. Eser, İbnülemin Mahmut Kemal’in ilk çalışmalarından olup Tercümân-ı Hakîkat ve Mürüvvet gazetelerine yazdığı makalelerini topladığı bir kitaptan oluşmaktadır. Eserde, ahlâk felsefesi, ahlâkın estetik ile olan ilişkisi ve eğitimin ahlâksal yönleri gibi konular üzerinde duran İbnülemin Mahmut Kemâl; benzer yazıları nedeniyle İslâm mütefekkiri ve ahlâkçısı olarak kabul edilmiştir. İbnülemin Mahmut Kemal’in sözünü ettiğimiz eserinin tam metin olarak yeni alfabeye aktarılmadığı; ancak bazı çalışmalarda birtakım alıntılarla sözünün geçtiği görülmektedir. Çalışmamız bu eksikliği gidermek amacı üzerine kurulu olduğundan Ahlâk adlı eserin incelemesi ve yeni harflerle tam metin neşrinden ibarettir.Öğe Hat sanatında Besmele II: Hattın dizilimi ve hatta kullanılan teknikler(Batman Üniversitesi, 2017) Zariç, MahfuzÜç boyutlu plastik sanatlara mesafeli yaklaşan İslam medeniyetinde hat sanatında ise muazzam bir zenginlik söz konusudur. İslam medeniyetinde “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” mealiyle Türkçeye tercüme edilen Besmele lafzına hayatın pek çok alanında büyük bir önem atfedilmiştir. İslam’ın çizgi sanatı olan hat sanatında Besmele’nin güzel yazımına ayrı bir önem verilmiştir. Hattatlar, estetik değere sahip besmele örnekleri verebilmek için adeta birbirleriyle yarışmışlardır. Hat oluşturmada istifleme, müselsel/bitişik yazma, müsennasını çıkarma, hattı iki yana yaslama, elif ve lam harflerinin vurgulaması gibi yöntemler kullanılmıştır. Besmelelerde kabartma-oyma, gubarî/çok ince yazma, filografi gibi teknikler; resim-hat, resim-ebru birlikteliği de görülmektedir.Öğe Şabân-I Sivrihisârî’nin Kıyâfet-Nâmesinde Aristo estetiğinin yansımaları(ASOS Yayınları, 2018-04-02) Bozkurt, KenanBir şeyi sezmek, anlamak, iç yüzünü keşfetmek gibi anlamlara gelen ilm-i firâsetin bir kolu olan ilm-i kiyafet (fizyonomi), insanlarin beden yapilarindan, uzuvlarindan ve bu uzvun özelliklerinden hareketle kişilerin özellikleri hakkinda bilgi veren ilimdir. Bu alanda ilk eser verenlerden biri Aristo’dur. Aristo, fizyonomiyi kişilerin ruh halini öğrenmek için kullanir. Aristo, “De Natura Animalium/ Hayvanlar Doğasi Üzerine” isimli çalişmasinda beden ve yüz yapisi ile insanin karakter özellikleri arasinda bağlanti kurulmaktadir. Aristo’ya göre, insanin beden ve yüz yapisinin belli bir hayvana benzemesi, onun karakter özelliklerini ortaya koymaktadir. Aristo insanin yüz yapisi, gözleri, alni, kafa yapisi, derisinin rengi, saçinin rengi, gözünün rengi, bedenin tüy örtüsü, sesinin tonu, yürüyüşü, beden hareketleri, bakişlari, boyu ile ilgili karakter özelliklerini hayvanlardaki benzer özelliklerle kiyaslamaktadir. İslam âleminde bu tarzda eserler kaleme alma, tercüme faaliyetleriyle beraber hiz kazanmiş; kiyâfet-nâme adi altinda Arapça, Farsça ve Türkçe çok sayida eser yazilmiştir. Aristo’nun insana dair ele aldiği tüm hususlari, kiyâfet-nâme yazarlari da ele almiş ve tüm bu unsurlari tek tek incelemiştir. Bu ilim her ne kadar beden yapisi ve kişilik arasindaki ilişkileri ele alsa da güzellik hususu söz konusu olduğunda mutlak bir estetik kistas üzerinden hareket edildiği görülmektedir. Aristo, eseriyle bu ilmin ilk mümessili kabul edilmesinden dolayi Aristo estetiğinin temel özelliklerinin bu tür eserlerde açik bir şekilde kendini gösterdiğine şahit olmaktayiz. Özellikle kiyâfet-nâmelerin “mutedil güzellik” bahsinde Aristo estetiğinin içkin güzelliği önceleyerek oluşturduğu ölçü, düzen, küçüklük ve büyüklük gibi temel kistaslarin göz önünde bulundurulduğu ve kiyâfet-nâme yazarlarinin mutedil güzelliği bu ölçüler işiğinda açikladiklarini görmekteyiz. Bu çalişmamizda Aristo estetiğinden temel kavramlarindan hareketle Şabân-i Sivrihisârî’nin Kiyâfet-nâmesi’nde ele alinan mutedil güzellik bahsini ele alip Aristo estetiğinin bu kiyâfet-nâmedeki etkilerini irdelemeye çalişacağizÖğe Ahmed Reşid’in Nazariyat-ı Edebiye’sinde edebi estetik(Hikmet Akademik Edebiyat Dergisi, 2020-12-28) Korkmaz, FerhatNazariyât-ı Edebiye, Ahmed Reşid tarafından II. Meşrutiyet yıllarında edebiyat teorisi alanında yayımlanan ve iki ciltten oluşan önemli bir eserdir. Ahmed Cevdet Paşa ve Recâîzâde Mahmud Ekrem’in hocalık yaptıkları okullarda verdikleri derslere ait notları belâgat eseri olarak yayımlama geleneğini Ahmed Reşid de sürdürür. Yazar, Nazariyât-ı Edebiye’yi Galatasaray Sultanisi’nde edebiyat öğretmenliği yaptığı sırada ve hocası Recâîzâde Mahmud Ekrem’den etkilenerek bir ders kitabı olarak kaleme almıştır. Eserin planı itibariyle Talim-i Edebiyat’ın örnek alındığı Nazariyât-ı Edebiye’de belâgat ilminin beyân, me‘ânî ve bedî‘ ana konuları, içerik olarak yenileştirilmek suretiyle sosyolojik eleştiri bağlamında ele alınmaktadır. Bu bağlamda sosyolojik, fizyolojik ve antropolojik yöntemleri, pozitivist bir bakış açısıyla edebiyat eleştirisine uygulayan Hyppolyte Taine ve Eugene Véron’un benimsediği anlayışlardan hareket eden Ahmed Reşid, eserin “Bedî” bölümünde ağırlıklı olarak şiir estetiği üzerine değerlendirmeler yapmaktadır. Çalışmamızda Nazariyât-ı Edebiye’nin “Bedî” bölümünde ele alınan edebî estetik ve eleştiri kavramları üzerinde durulmaktadırÖğe Sinestezinin sanattaki yansımaları(Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-09-14) Demirkıran, Berfin; Ertekin, CengizBu tez kapsamı içerisinde sinestezinin ne olup olmadığı hakkında gerekli araştırma, incelemeler ve değerlendirmeler yapılarak, sinestezinin sanat alanında kullanımı hakkında görüş ve bilgi aktarımına katkı sağlamanın yolları araştırılmaktadır. Sinestezi sanat alanında, sanatçı ve eseri üzerindeki etkilerinin neler olduğu, bu etkinin yansımaları çeşitli örneklerle incelenecektir. İncelemeler doğrultusunda sinestezinin sanatçıları nasıl eserlere yönlendirdiğini ve bu konuda sanatçıların bakış açılarının araştırılmasının gerektiği üzerinde durulmuştur. Sanatsal ve estetik çalışmaların yanında yaratıcı süreçlerde içerisinde yeni olanı veya yeni yollar, yöntemler bulmak sinestetik bütünlükler için daha geniş bir bakış açısı sunabilmektir. Bununla birlikte, konu hakkındaki yapılmış çalışmaların analizlerinin yapılması oldukça önemli olacaktır. Sinestezik anlamda renkleri duymak, görmek, hissetmek sanatçıların eserleri üzerinde nasıl etkilediğini anlamak yönünde katkı sağlayacaktır. Sinestezinin sanatı belli dönemler içerisinde kapsadığı alanlar ve yansıma biçimlerin neler olduğu tez kapsamı içerisinde incelenmiş olacaktır. Sanatçının sinestetik etki altında kendisini nasıl yansıttığı, eser üzerindeki etkilerinin neler olduğunu almak ve cevap bulmayı amaçlamaktadır. Sanatsal çalışmaların sinestetik etkisinin, sanatçıların bakış açılarını sonradan kazanılarak mı yoksa doğuştan kendini gösterip göstermediği konusu oldukça önemli bir yer almaktadır. Sanatsal ve estetik yansımalardaki sinestetik kavramların, olguların, nesnelerin oluşum süreçleri ayrıntılı olarak incelenerek değerlendirilecektir. Gerçekleştirilen araştırma, inceleme ve değerlendirmeler doğrultusunda Sinestetik konusuyla doğrudan ilişkili olan sanatçının sanatsal çalışmaları, örnekleriyle birlikte bu tez kapsamı içerisinde yer almaktadır.Öğe Şabân-ı Sivrihisârî’nin Kıyâfet-Nâmesinde Aristo estetiğinin yansımaları(Kesit Akademi Dergisi, 2018-06) Bozkurt, Kenanİlm-i firâsetin bir kolu olan ilm-i kıyâfet (fizyonomi), insanların beden uzuvlarından hareketle kişilerin özellikleri hakkında bilgi veren ilimdir. Aristo, “De Natura Animalium” isimli çalışmasında beden ve yüz yapısı ile insanın karakter özellikleri arasında bağlantı kurarak kişileri tanımaya çalışır. Aristo’ya göre, insanın beden ve yüz yapısının belli bir hayvana benzemesi, onun karakter özelliklerini ortaya koymaktadır. İslam âleminde bu tarzda eserler kaleme alma, tercüme faaliyetleriyle beraber hız kazanmış; kıyâfet-nâme adı altında Arapça, Farsça ve Türkçe çok sayıda eser yazılmıştır. Aristo’nun insana dair ele aldığı tüm hususları, kıyâfet-nâme yazarları da ele almıştır. Bu ilim, her ne kadar beden yapısı ve kişilik arasındaki ilişkileri ele alsa da güzellik hususu söz konusu olduğunda mutlak bir estetik kıstas üzerinden hareket edildiği görülmektedir. Özellikle kıyâfet-nâmenin “mutedil insan” bahsinde Aristo estetiğinin içkin güzellik için belirlediği kıstasların Sivrihisârî tarafından da mutedil güzellik için kullanıldığını görmekteyiz. Bu çalışmamızda Aristo estetiğinden hareketle Şabân-ı Sivrihisârî’nin Kıyâfet-nâmesi’nde Aristo estetiğinin etkilerini irdelemeye çalışacağız.Öğe Kullanılan hattın türü bakımından İslam hat sanatında besmele(Batman Üniversitesi, 2016) Zariç, MahfuzÜç boyutlu plastik sanatlara mesafeli yaklaşan İslam medeniyetinde hat sanatında muazzam bir zenginlik söz konusudur. İslam medeniyetinde “Rahman ve Rahim olan Allah‟ın adıyla” mealiyle Türkçeye tercüme edilen Besmele lafzına hayatın pek çok alanında büyük bir önem atfedilmiştir. İslam‟ın çizgi sanatı olan hat sanatında Besmele‟nin güzel yazımına ayrı bir önem verilmiştir. Hattatlar, estetik değere sahip besmele örnekleri verebilmek için adeta birbirleriyle yarışmışlardır. Hattatların ortaya koydukları levha ve kitabeler “eserlerde kullanılan hattın türü, hattın oluşturduğu form, hattın dizilimi ve hatta kullanılan teknikler” gibi pek çok açıdan sınıflandırılabilirler. Bu çalışmada da Besmele örneklerde kullanılan hatların türleri dikkate alınmıştır. Altıncı asırdan günümüze kadar hat sanatçıları bu bağlamda başta kûfî ve ma‟kıl‟î; Aklâm-ı sitte‟den muhakkak, reyhanî; sülüs, nesih; tevki‟ ve rikaa‟, Aklâm-ı sitte sonrası ise ta‟lîk, divanî ve rik‟a gibi hat çeşitleriyle Besmele‟ler kaleme almışlardır. Bu çalışmanın gayesi öncelikle hat sanatına ilgi duyacakların İslam yazısı olarak çeşitli hatlara - göz aşinalığını sağlamak ve hat sanatçılarının zengin hayal gücünü dikkatlere sunmaktır. İnceleme tarihi hat türlerinin gelişimlerini dikkate alınacaktır